İstanbul Barosu seçime gidiyor: Kardeşliğin sesi baskın gelecek

İstanbul Barosu Genel Kurulu'na mektup gönderen Can Atalay, "Kardeşliğin sesi baskın gelecek. Adalet arayanlar kazanacak" dedi. Kadın avukatlar da İran'daki protestolara destek için saçlarını kesti.

Abone ol

DUVAR - Dünyanın en büyük barosu olan İstanbul Barosu Genel Kurulu bugün Haliç Kongre Merkezi'nde yapılıyor. Avukat grupları konuşmaya başlarken Gezi Davası kapsamında tutuklanan Avukat Can Atalay, Silivri Cezaevi'nden mektup gönderdi. Kürsüde konuşan kadın avukatlar İran'da ahlak polisi tarafından katledilen Mahsa Jîna Amini için saçlarını kestiler.

CAN ATALAY CEZAEVİNDEN SESLENDİ: ADALET ARAYANLAR KAZANACAK

Genel kurulda açılış konuşmasını mevcut Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu yaptı. Gezi Davası nedeniyle tutuklanan Avukat Can Atalay Silivri Cezaevi'nden bir mektup gönderdi.

Atalay'ın mektubunu Durakoğlu okudu: "Fakülte günlerinden beri ilk defa Baro genel kuruluna katılamamaktan bahsediyorum. Gezi direnişi sıradan insanların barışma kararlılığı oldu. Gezi geleceğimize dairdir. Geziyi karalama sebepleri de budur. Onların korkusu bizim umudumuzdur. Her yer Taksim her yer direniş. Hiç şüphem yok biz kazanacağız. Kardeşliğin sesi baskın gelecek. Adalet arayanlar kazanacak. Hep birlikte kazanacağız. Türkiye olağanüstü hal durumunda. İnsanlığın başına gelmiş en büyük felaket faşizmdir. Avukatlık onurumuz tehlikede. Hiçbir adımları tesadüfi değil. Hukuk devletinin hava derinlikleri kapatılıyor, fişler çekiliyor. Bu koşullarda avukatlık mesleğini nasıl kazanacağız? Toplumun önüne konulan eskilere ne olduysa sözde yeniler de yolun yolcusudur. Avukatlık yargının kurucu unsuru. Türkiye eşi ve benzeri az görülen bir avukatlık geleneğine sahip. Sosyal cinayetlere son verilmesi mücadelesi avukatlık mesleğimizin devamı. Ülkemizin alacakaranlığın içinde olduğunu söylüyoruz. Kardeşçe dayanışmayla alacakaranlığı aşacağız."

MAHSA JÎNA AMİNİ'YE DESTEK İÇİN SAÇINI KESTİ

Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu Yükseliş Hareketi adına Selin Nakıpoğlu konuşmasına katledilen avukatları anarak başladı. Nakıpoğlu şöyle konuştu:

"Daha bir hafta önce Amasra'da 41 işçiyi yitirdik. Yaşamını yitiren işçileri saygıyla anıyorum. Yönetime talip olan biz Çorlu'da Soma'da, Aladağ'da herkesin yanında olduk, olmaya devam edeceğiz. Tüm meslektaşlarımızla aydınlık baronun inşa edilmesi için bir araya geldik. Bu kadar ayrışma varken biz bir araya geldik. Biz zor olanı seçtik ama İstanbul Barosu'nun en geniş temsiliyetle yönetmek için bir aradayız. Çoğulcu bir baro için bir aradayız. Hukukuna üstünlüğü, savunmanın gücü için çalışacağımızı grubum adına size taahhüt ediyorum. Biz yönetim kurulu üyelerine de her zaman ulaşacaksınız. Biz iktidarın sansür yasasını karşı çıkanlarız. Çünkü biz dezenformasyonu gazetecilerin değil, siyasetçilerin yaptığını gayet iyi biliyoruz. Biz İstanbul Sözleşmesi'nin Cumhurbaşkanı kararıyla kaldırılmasını Danıştay'a götürerek dava açanlarız."

Konuşmasının ardından Nakıpoğlu, İran'da ahlak polisi tarafından katledilen Mahsa Jîna Amini için düzenlenen protestolara destek vermek için saçını kesti. Nakıpoğlu'nun ardından Genel Kurul'da söz istemesine rağmen kendisine söz verilmeyen bir avukat da kürsüye geçerek İranlı kadınlara destek için saçını kesti.

BARO GİDERLERİ ELEŞTİRİSİ

Bağımsız Avukatlar Grubu adına kürsüde konuşan Semih Biten, mevcut İstanbul Barosu yönetimini eleştirdi. Biten, "Duruşmadan avukat atan hakimlerle ilgili çalışma yok. Stajyer arkadaşlarımızla ilgili çalışma da yok. Avukata bilgi ve belge vermeyen kurumlarla ilgili çalışma yok. Avukatı toplumun gözünde kötü gösteren film ve dizilerle ilgili bir çalışma yok. Bir baro bunları yapmayacaksa niye var? Futbol turnuvası yapmak için mi var? CMK ücretlerinin artırılması için çalışma yapacaktınız. Bir yumrukla ringi terk ettiniz. İnşallah baromuz bir gün hapsedilen, taciz edilen, intihar eden avukatlar için de bir kurultay yapar. Baronun 8 aylık karşılama gideri 6 milyon 14 bin lira. Şeffaflık hak getire... Ne yaptınız, Çırağan'da düğün mü yaptınız? Düğün yaptıysanız bizi neden çağırmadınız?"

URACİN: DENETLEME MEKANİZMASI KURACAĞIZ

İstanbul Avukatlar Birliği adına Metin Uracin kürsüye çıktı. Uracin şunları söyledi: "Yıllarca baroda faaliyet yürüttük. Esasen baro çok güçlü bir örgüt. Avukatların efendileri oluştu. Bunu ortadan kaldırmak için ortaya çıktık. Denetleme mekanizması kuracağız. Kanun çalışmalarına katılmamız lazım. İstanbul Barosu sadece kendi işlerini çözecek bir baro olamaz. İstanbul Barosu hukuk camiası içerisinde örnek olması gerekirken biz bugün mali yapısını eleştiriyor, asansörünü eleştiriyoruz. 'Biz tüm kapıları sonuna kadar açacağız' diyorlar. Her insanın saygıyla görüşünü alacağız. Bizim esasında mottomuz şu: Biz İstanbul Barosu'nun güler yüzü, diyalektik aklı ve savunma makamının cesaretiyiz."

Uracin, İstanbul Baro Başkanı Durakoğlu'nu eleştirerek genel kurulun toplanması için çoğunluğun saatler sonra sağlandığını söyleyerek, "Çıkıp bir özür bile dilemediniz" dedi. 

'MÜCADELEMİZ DEVLETİN YENİDEN İNŞASI İÇİN OLACAKTIR'

Hasan Kılıç, Bartın Amasra’da iş cinayetlerinde hayatını kaybeden 41 işçiyi anarak sözlerine başladı. Kılıç, Gezi tutuklusu Can Atalay ve tutuklu meslektaşlarına değindi ve sözlerine şöyle devam etti:

"Hepimizin bildiği gibi demokratik hukuk devletinin vazgeçilmez unsuru kuvvetler ayrılığıdır. Ülkemizde hukuk devleti ilkesini tahrip edilmiş, içinde bulunduğumuz koşullarda hukuk, siyasal iktidar tarafından toplumu dizayn etmek için kullanılan politik bir araca dönüştürülmüştür. Demokrasimizde özgürlüklere, hukuka ve bireysel haklara yapılan müdahaleler artarak devam etmektedir. Bunun en bariz örneği, gece yarısı çıkarılan kararnamelerle temel hak ve özgürlüklere ilişkin çok önemli alanlarda düzenlemeler barındıran İstanbul Sözleşmesi'nden hukuka aykırı bir şekilde millet iradesi göz ardı edilerek çıkılmasıdır.

Bu koşullar altında tüm mücadelemiz hukuk devletinin yeniden inşası için olacaktır. Güzel ülkemizde adalete güven duygusunu el birliğiyle yeniden oluşturmalıyız. Halkın hak arama mücadelesinin temsilcisi avukatlar, yani savunma makamı bu konuda kendisine düşen tarihsel görevi her zamanki gibi yapacaktır. Farklılıklarımızdan bağımsız olarak meslek örgütümüzün parçalanmasına, sesinin kısılmasına izin vermeyenlerin hak savunucularıyız. Bizler biliyoruz ki zaman değişiyor, rejimler anayasalar, yasalar ve siyasal iktidarlar değişiyor. Ancak esas olan hukukun evrensel ilkeleri ve bu ilkeler için mücadele eden savunma değişmiyor.  Görevini yapamaz hale getirilen avukatlar, bugün artık verdikleri onurlu mücadeleyle hak arayışının simgesi haline gelmişlerdir. Ve şimdi güçlü bir şekilde sizlere haykırıyoruz; umutlu olun, yalnız değilsiniz, savunmayı birlikte savunacağız. Tüm baskılara rağmen mazlum ve masum olanı savunmak için her şeyi feda eden avukatların savunmanın arkandayız. Gücün yanında olanlara, biat edenlere inat, güçlüye güçlerinin hukukuna direnen biat etmeyen eğilip bükülmeyenlere, barosuna, meslektaşlarına, mesleğe sahip çıkanların meslek onur ve itibarının geliştirilmesi  en güçlü hedefimizdir. Bu mücadelenin içinde yer almaya örgütlü ve güçlü bir baro oluşturmak için katkı sunmaya hazır mısınız?"

Kılıç'a konuşmasının ardından salondan alkışlarla destek geldi.

Yarın seçime girecek adaylar şöyle: 

- Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu adayı Filiz Saraç.
- İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi ve Önce Avukat Grubu'nun adayı Avukat Elif Görgülü.
- Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu Yükseliş Hareketi adayı olan Hasan Kılıç.
- İstanbul Avukatlar Birliği adına Metin Uracin
- Bağımsız Avukatlar Grubu'nun adayı Gülden Sönmez.
- Avukat Hakları Grubu'nun adayı Mustafa Gökhan Ahi.
- Avukat Mert Er Karagülle.
- Milliyetçi Avukatlar Grubu adına Hakan Çatak.
- Genç Hukuk Hareketi'nden Türkan Kara.