Cinsel istismar davası öncesi aileye tehdit: 'Sizden biri ölecek'

Şemdinli'de 3 kişinin cinsel istismarına uğradıktan sonra intihar eden E.Y. davasında sanıklar tutuklanmadı. Avukat Nükeyf Onursal, sanık yakınlarının mağdur aileyi tehdit ettiğini söyledi.

Abone ol

Evrim Deniz

HAKKARİ - Hakkari’nin Şemdinli ilçesine bağlı Oğlaklı Köyü’nde 2016 yılında 11 yaşındaki E.Y'e yönelik, "Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderilen ve "somut delil yok” gerekçesiyle 8 aylık tutuklamadan sonra serbest bırakılan Veysi, Zahir ve Nihat Yılmaz adlı kuzenlerin yargılandığı davanın 9’uncu duruşması Yüksekova Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Duruşmaya Diyarbakır Barosu, Muş Barosu, Van Barosu ve Hakkari Barosu'ndan avukatlar gözlemci olarak katıldı. Ayrıca Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndan avukatlar da katıldı. Duruşmayı Yeşil Sol Parti temsilcileri, eski HDP milletvekili Abdullah Zeydan, yerine kayyım atanan Hakkari Belediyesi Eş Başkanı İrfan Sarı, Leyla Atsak, HDP ilçe Eş Başkanları Şoreş Diri, Halime Süre ve Yüksekova Kadın Meclisi de izledi.
Sanık Veysi, Zahir ve Nihat Yılmaz’ın avukatları mazeret bildirerek duruşmaya katılım sağlamadı.

TANIKLARIN DİNLENMESİ TALEBİNE RET

Duruşmada savunma yapan sanık Nihat Yılmaz, tanıkların dinlenmesini talep etti.
E.Y'nin avukatı Nükeyf Onursal, söz alarak, "Cinsel istismar dosyalarında asıl delil niteliği taşıyan çocuğun beyanıyken esasa dair olmak kaydıyla sanıkları korumaya yönelik bu beyanlar hukuki bir nitelik taşımamaktadır. Muhtar Abdullah Şavlı köy halkını yalan tanıklığa teşvik etmekle hakkında baro adına bulunduğumuz sayfalarca bir suç duyurusu mevcut. Dün gece sanığın ağabeyi tarafından E.Y'nin babası Bazid Yücel çağrılarak 'sanıklardan biri tutuklanırsa sizden biri ölecek' tehdidi yapıldı" dedi.
Tanıkların dinlenmesi talebi, sanıklar ve sanık avukatları tarafından itiraz edilmesine rağmen reddedildi.

'BERAAT ÇIKMAYACAK BİR DOSYADA NEDEN TUTUKLAMA ÇIKMIYOR'

Duruşmada Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndan avukatlar da savunma yaptı. Avukatlar "Sanıkların kesinlikle tutuklu yargılanmasını talep ediyoruz" dedi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatlarından Kübra Peker, "Sanıklar hakkında şikayetimiz devam ediyor. Tüm deliller göz önüne alınarak sanıkların tutuklu yargılanmasına ve en yüksek ceza ile yargılanmasını talep ediyoruz" ifadesini kullandı.

Hakkari Baro Başkanı Ergün Canan ise, "Bir karar bekliyoruz. Van, Muş, Diyarbakır'dan meslektaşlarımız burada. 42 yıl ile yargılanan ve istinaf tarafından bozulan kararı ne değiştirdi? Maktulün beyanı esas alınmalıdır. Bu bile yeterlidir sanıkların yargılanması için" dedi.

Diyarbakır Barosu avukatlarından Gevriye Atlı ise, "Bu dosya da cezalandırmaya gidecek. Hepimiz eminiz. Bizim çocuğumuz olduğunda sonuç bu kadar vahimken sanıkların serbest olmasını anlayamıyoruz. Beraat çıkmayacak bir dosyada tutuklama çıkmamasının sebebini anlamıyoruz" diye konuştu.

Dosya avukatı Tevfik Gündüz, "Bu kadar avukatın burada ne işi var diye sorabilirsiniz. Ana sebebi yargıya olan güven. Hukuka aykırı tahliye var. E. burada kendini savunabilirdi ama bu hakkı elinden alındı" ifadesini kullandı.

'SANIKLAR BİLE 3 DEFA BEYANLARINI DEĞİŞTİRDİ'

"Böylesi insanların toplumda olması ne kadar sağlıklı?" diye soran Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi'nden avukat Ahmet Genç,
"Sanıklar serbest kaldığından beri aile tehdit edildi, tanıklar ifadelerini değiştirdi. Sanıklar bile 3 defa beyanlarını değiştirdi. Bu sanıklar 'kaçma şüpheleri yok' diye serbest ama hemen yanı başımızda Irak ve İran var" dedi.

Avukat Ramazan Kurt, "Kurumların katılımını mahkeme heyeti olarak sebepsizce reddettiniz. Çocuk istismarında suçun mağduru suçun tanığıdır. Mahkemeler bu suçları cezalandırmakta isteksizler" derken, avukat Ruken Güven ise şunları söyledi: "Delil açısından daha ne olsun dediğimiz bir dosya. Mağdurun beyanı var, beyanı destekleyen kuzeni Hasibe Yücel'in ifadesi var. Ve HTS kayıtları var. Bu dosyada ceza çıkacağı çok açıktır. Sanıklar kaçacaktır. Tutuklama talep ediyoruz."

'DELİLLERİ DE KARARTTILAR'

Avukat Yusuf Çobanoğlu ise şunları söyledi: "E'nin ölümü cinayettir. Biz bu kadar avukat adaletin tesiri için burada bulunuyoruz. 42 yıl alan sanıklar nasıl tahliye edilebiliyor? 3 kişi bir çocuğu istismar ediyor ama 8 ay sonra serbest kalabiliyor. Peki başka erkeklerin bu sonuçtan dolayı cesaret alabileceği nasıl gözden kaçırılıyor? Sanıkların tahliye olur olmaz mağdurun evine gitmesi ve mağdurun intihar etmesi sanıkların dosyaya müdahale ettiğine bariz bir kanıttır. Ve delilleri de kararttılar."

'AİLE TEHDİT EDİLİYOR'

Hakkari Barosu'ndan dosya avukatı Harika Günay Karataş, "İddia makamı bu trajedinin sorumlusudur. Gecenin bir yarısı bir erkek tarafından İstanbul Sözleşmesi kaldırıldı ama halen yürürlüktedir. Ve tüm bunlar azmettiricidir. Mahkemeler failin ve mağdurun kim olduğuna bakıyor. Hayatına kaybeden bir çocuk var. Cinsel istismara maruz kalmış ve intihara sürüklendi. Ama 3 sanık elini kolunu sallayarak geziyor. Tüm kadınlar ve kadın kurumlarını reddettiniz ama tüm kadın kurumları bu suçtan zarar görmüştür. Bu karardan geri dönmelisiniz. Erkek adalet değil gerçek adalet söylemine devam edeceğiz. Sizin de bugün erkek değil gerçek adalet uygulamanızı talep ediyoruz" ifadesini kullandı.
Avukat Çiğdem Çoru da "Aileden kimseyi buraya getirtemedik. Ailenin can güvenliği sorunu var. Ailenin baskı altında olduğunu göz önünde bulunarak sanıkların tutuklanmasını talep ediyoruz" diyerek ailenin tehdit edildiğine dikkat çekti.

SAVCI TUTUKLAMA İSTEDİ

Avukatların savunma yapmasının ardından mütalaa okundu. Duruşma savcısı "istismar" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan sanıklar için tutuklama istedi.

RÖPORTAJI ŞİKAYET ETTİ, HEDEF GÖSTERDİ

Sanık Nihat Yılmaz, "Suçlamaları kabul etmiyorum. Asılsızdır. Allah bunun en büyük şahididir. Tek bir delil istiyorum benim bu suçu işlediğime dair. Üçümüz aynı köydeyiz, aynı noktada bulunmamız gayet normaldir. 7 yıldır bu davaya kendi irademle katılıyorum. Ben kaçmam" ifadelerini kullandı. 

Sanık Yılmaz, davanın birçok hak savunucusu tarafından takip edilmesinden şikayet etti ve bunun nedeni olarak Gazete Duvar muhabiri Evrim Deniz'in davaya ilişkin avukat Nükeyf Onursal ile yaptığı röportajı gösterdi. Nihat Yılmaz hedef göstererek, "Bu kadar örgütün, avukatın tutuklanmamızın nedeni avukat Nükeyf Onursal'ın sosyal medyada Evrim Deniz isimli bir kadınla paylaşmasıdır" dedi.

Sanık Veysi Yılmaz ise savunmasında, "Bir başkasının cezasını çekerek 8 ay içeride kaldık. Kimseyi tehdit etmedik. Oradaki avukatların tamamı mahkemeyi baskı altında tutmak için bulunuyor. Onların orada ne işi var demek zorundayız. Şu ana kadar vermiş olduğum ifadeleri tekrarlıyorum. Bu suçu işlemedim" iddiasında bulundu.

Sanık Zahit Yılmaz, savunmasında şu ifadeleri kullandı: "Saygıdeğer yüce mahkeme heyetini selamlıyorum. İlk etapta savcılığa ifadeye çağrıldığımızda kendimiz geldik. Savcılık kendisi ilçe jandarma ve köy muhtarı aracılığıyla haber geldi, biz geldik. İlk sorgulamayı yapan sorgulama teröristlerle ilgili yapıldı. Biz neden 8 yıldır buradayız? Benim taleplerim hiç mi karşılanmayacak? Kesinlikle Yücel ailesi komple biliyor. Biz kimseye baskı kurmadık. Mahkemeyi baskı altına almaya çalışıyorlar. Neden korkuyorlar da tanıkların dinlenmesini istemiyorlar? Ben çocuk sahibiyim, evliyim. Suçtan kurtulmak için bunu söylemiyorum, bu kürsüde ifade veriyorsam iftiraya uğramama rağmen buraya geliyorum. Bizi hedef haline koydular. Diyeceğim şudur, suçsuzum, masumum. Allah'a biraz inancı olan bir insan buna böyle bakar. Allah şahittir, iftiraya uğradım. Allah herkese yeter. Ek süre talep ediyoruz."

SANIKLARIN AVUKATI EK SÜRE İSTEDİ

Sanık avukatı Ümran Kaya ise savunmasında şunları söyledi: "Süre talep ediyoruz. Önceki savunmaları talep ediyoruz. E.Y'nin istismara uğradığını reddetmiyoruz. Mağdur vekillerin ve avukatların iddialarını kabul etmiyoruz. HTS ve baz istasyonu kayıtları çıkmış olsa da köy küçük olduğu için bu çok normal. Mağdur ailesine herhangi bir baskı ve tehdit söz konusu değildir. Gerekli soruşturma yapılmamıştır. Abdullah Şavlı ve diğer tanıklar dinlenmedi. Tutuklama taleplerinin reddini talep etmekteyiz."

SANIKLAR TUTUKLANMADI

Duruşmaya yarım saat ara veren mahkeme heyeti, sanıkların tutuklu yargılanması talebini reddetti. Nihat, Zahit ve Veysi Yılmaz'ın adli kontrol önlemlerine devam edilmesine karar verdi. Duruşma 3 Kasım 2023 tarihine ertelendi.

'HEDEF HALİNE GETİRİLMESİNİ KABUL ETMİYORUZ'

Duruşmanın ardından adliyeye önünde açıklama yapıldı. Burada konuşan Hakkari Barosu Başkanı Ergün Canan, şunları söyledi: “Biz 42 yıl ile yargılanan, daha önce ceza alan 3 sanığın tutuksuz yargılanmasının hukuka aykırı olduğu konusunda ısrarlı olmamıza rağmen maalesef mahkeme aynı tavrı bugün yine sergiledi. Mütalaada sanıkların cezalandırılması yönünde karar çıkmasına rağmen ne biz avukatların beyanları ne mütalaaya uygun kararın hangi gerekçeyle karar verilmediğini anlamış değiliz. Korkarız ki bu mahkemede farklı durumlarla da karşılaşabiliriz. Çünkü dosyada istismara dair bu kadar ciddi bulgular varken sanıkların tutuklanmaları gerekirdi. Ayrıca Avukat Nükeyf Onursal, bu dosyanın başından itibaren Hakkari Barosu adına bu davayı takip ediyor. Sanıkların isim zikrederek meslektaşımızın hedef haline getirilmesini asla kabul etmiyoruz. Bu mesele sadece Onursal’ın meselesi değil tüm hukukçuların meselesidir. Tüm toplumun meselesidir. Nüfeyf Onursal yalnız değildir. Umudumuzu koruyacağız. Bu çocuk hepimizin çocuğuydu. Mücadelemize devam edeceğiz.”