Aysel Tekerek: Ne yazık biz devrimciler, komünistler, sosyalistler yan yana gelemedik

TKH lideri Aysel Tekerek "Ne yazık biz devrimciler, komünistler, sosyalistler yan yana gelemedik, ortak adaylar çıkaramadık. Ancak bu durum düzen partilerinin desteklemenin gerekçesi olamaz" dedi.

Abone ol

DUVAR - 31 Mart Pazar günü yapılacak seçimlere kısa bir süre kala Türkiye Komünist Hareketi Genel Başkanı Aysel Tekerek bir açıklama yaptı. Geçen seçimlerde ortaya çıkan tabloyu değerlendiren Aysel Tekerek, Türkiye’de siyasetin sağa kaydığını ve Türkiye’de solun buna karşı toplumsal bir güce dönüşmek dışında bir seçeneği olmadığını ifade etti.

Yerel seçimler öncesinde de genel anlamda tüm toplumun, özelde ise solcuların, devrimcilerin ve sosyalistlerin “sağa karşı sağ” siyasetine mahkum edilmek istendiğini söyleyen Tekerek, aklı ve vicdanı soldan yana olan tüm yurttaşları, sosyalistleri ve devrimcileri seçimlerde TKH’ye oy vermeye, ülkenin yeni komünist partisini güçlendirmeye çağırdı.

Aysel Tekerek’in yaptığı açıklama şöyle:

"Şimdi yeni bir seçim daha karşımızda, Bu sefer yerel seçim. Ancak yine bize aynı nakarat anlatılıyor, aynı şekilde ezberler dayatılıyor: AKP’den kurtulmak için son viraj, son çıkış, son umut. Eğer kurtulamazsak yandık, bittik kül olduk deniliyor. Ama bu sözleri söyleyenler bile bu sözlere inanmıyorlar.

CHP’den bahsediyorum. CHP’den aday olamadılar diye kendi partilerinden istifa edenler var. Hatta başka partilere geçebiliyorlar. Örneğin Muğla’da olduğu gibi AKP saflarına geçen sözüm ona muhalifleri görüyoruz.

Yani demem o ki, kendi söylediklerine kendileri bile inanmıyorlar. Çünkü bugün bütün partiler birbirine benziyor, birbirinin kopyası şekilde siyaset yapıyorlar. Her seçim koltuk seçimi, her seçim makam seçimi. Ama kimin için?  Onlar için, bizim için değil.

Bugün düzen siyasetinde kayıkçı dövüşü son hızla devam ediyor. NATO’culuk, sermaye yandaşlığı, piyasacılık, özelleştirmecilik ve uluslararası finans kurumlarından para istemek konularında aynılar. Avrupa Birliği’ne bakış desen aynı… Neredeyse hepsinin birbirinin aynı olduğu bir tablo bulunuyor.

Ancak bunları söylemem AKP ve MHP’nin iktidarda olduğu rejimin ülkemiz için büyük bir tehdit ve tehlike olmadığı anlamına gelmiyor. Bugün AKP’nin iktidarına devam etmesi, ülkemizin bir şeriat devleti olma yolunda ilerlemesi anlamına geliyor. Onun için sinsi bir plan yapıyorlar. Anayasayı değiştirmek istiyorlar.

‘SAĞA KARŞI MÜCADELE SAĞ İLE OLMAZ’

Bu gidişe dur demenin yolunu ise sağa karşı sağcılık yapmakta bulanlar var. Sağa karşı mücadele sağ ile olmaz. Kemal Kılıçdaroğlu bunu yapmıştı, sağ partilerle ittifak kurdu, onları Meclis’e taşıdı. Sonuç ülkenin topyekün sağcılaşması! MHP’nin ve Nizam-ı Alemcilerin yanına İYİ Parti, Zafer Partisi eklendi. AKP geriletilecek diye faşist sağ yükselişe geçti. Milli Görüş ve AKP’nin yanına DEVA ve Gelecek Partileri eklendi. Yetmedi, bir de üzerine Yeniden Refah Partisi ve şeriatçı Hizbullah’ın HÜDA-PAR’ı türedi, İslamcı siyaset daha da büyüdü. Hatta DSP gibi partiler ile solcu bilinen isimler soluğu AKP milletvekilliğinde aldılar.

Ne yazık ki Kılıçdaroğlu’nun kurduğu bu sağ zemine ülkemizin sosyalistleri de çanak tuttular. Kılıçdaroğlu’nun kurduğu sağ cephe siyasetine eklemlendiler. Ülkenin sağcılaşmasına karşı durması gereken sol “Bir oy bana bir oy da Kılıçdaroğlu’na” diyerek bu sürece prim vermiş oldu.

‘ÜLKENİN SOLU GÜÇLENMEDİKÇE BU TABLO DEĞİŞMEZ’

Bu ülkenin solu güçlenmedikçe, devrimcileri ve sosyalistleri toplumsal bir güç dönüşmedikçe bu tablo değişmez.  1977’yi hatırlayalım. Mahallerlerde, sokaklarda, fabrikalarda, üniversitelerde devrimcilerin ve sosyalistlerin gücünü hatırlayalım. Dönemin Ecevit’ine solculuk yaptıran bizlerdik. Bugün ise sağcılarla birlikte sağcılık yarıştıran, sağcılarla birlikte hareket eden CHP ile birlikte hareket etmemiz isteniyor. Ders almadık mı, tarihten ders çıkarmadık mı?

Bir özeleştiri yapmamız gerekiyor. Ne yazık biz devrimciler, komünistler, sosyalistler yan yana gelemedik, ortak adaylar çıkaramadık. Ancak bu durum düzen partilerinin desteklemenin gerekçesi olamaz. Gelin bu ülkenin solcu, devrimci damarını güçlendirelim. Gelin ezberleri bozalım! Gelin bu ülkenin yeni komünist partisinin yükselişinde sizin de bir katkınız olsun, sizin de bir harcınız bulunsun! Bu nedenle, bu seçimlerde de sizin oylarınızı istiyoruz."