Amasra davası üçüncü gün: 'Tecrübe ve liyakat sıkıntısı var'

43 madencinin yaşamını yitirdiği Amasra davasının üçüncü gününde tutuklu sanıklardan Salih Atmaca "Sistemde sıkıntı vardır. Tecrübe ve liyakat sıkıntısı vardır" ifadesini kullandı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Bartın'ın Amasra ilçesindeki maden faciasına ilişkin 8'i tutuklu, 23 sanığın yargılandığı dava, 3'üncü günde devam etti.  Dün akşam saatlerinde ara verilen duruşma, bugün 3’üncü günde yeniden başladı. Duruşma için, sabah saatlerinde Bartın Adliyesi önünde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Adliye çevresinde bomba arama köpekleriyle tarama yapıldı, adliye girişinde polis ekipleri kimlik kontrolü yaptı. Madenci yakınları, sanık ve müşteki avukatlarının katıldığı duruşmada tutuklu sanık eski Üretim Başmühendisi Mehmet Tural ifade verdi.

DHA'nın haberine göre Mehmet Tural, olay günü kendisinin de gazdan etkilenerek hastanelik olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Olay günü ocağa erken inmeyi düşünüyordum. O gün Enerji Bakanlığı’ndan gelen 2 mühendisle metan drenajı konusunda yapılacak çalışmalarla ilgilendim. Ocakta herhangi bir olumsuzluk görmedim. Diğer arkadaşlara sorduğumda herhangi bir olumsuz durum olmadığını söylediler. Sadece eksi 350 kotunda pervanelerinin bileziklerinde sorun olduğunu ve bu sorunu çözeceklerini söylediler. Görevimi tamamlayıp, mesaimi bitirip eve gittim. Patlama olayını evimde öğrendim. Hemen geldim, ilk ocağa inenlerden biri de benim. Sonrasında gazdan etkilenmem nedeniyle hastaneye kaldırıldım. Tedavimden sonra iş yerime geri geldim. Bilirkişinin üzerime atılı suçlamalarından hiçbirini kabul etmiyorum. Kimse ikinci patlamanın olduğunu duymadığını söylüyor. İlk patlamadan sonra kömür tozu patlaması olduğunu düşünmüyorum. Vantüpler (havalandırma), patlamadan sonra alevleri taşımış olabilir. İşçi kıyafetleri inceleme için TÜBİTAK'a gönderilmiş ama bence vantüplerin de gönderilmesi gerekiyordu." 

'HİÇBİR KUSUR BULUNMADI'

Sanık Tural, savunmasının sonunda 2022 yılında özel bir denetim firması ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın patlamadan 10 gün önceki denetimlerinde, havalandırma, tozla mücadele, iş güvenliği eğitimleri konusunda hiçbir kusur bulunmadığını söyledi. Tural ayrıca, "Olay günü vardiya mühendisi beni aradı, 'iki yerde elektrik arızası var' dedi. İkinci bir patlamanın olduğunu gösteren bir emare yok. Bu yer altındaki araştırmalardan sonra belli olur" ifadelerini kullandı.

Sanık Mehmet Tural'a taş tozu uygulamasıyla ilgili soruya, "Taş tozu uygulamasının planlaması olmaz. Yönetmelik gereği üretilen kömüre göre taş tozu serilir. Taş tozunun hangi bölümde, ne kadar uygulanacağını iş güvenliği belirler" cevabını verdi.

Müşteki avukatlardan birinin “Üretim baskısı var mıydı, hafta sonu çalışma oluyor muydu?” sorusuna Tural, "Üretim baskısı yoktu. Hafta sonu emniyet nezaretçileri çalışırdı, taş tozu uygulaması yapılırdı. Hafta sonu üretim olmazdı" dedi.

SALİH ATMACA: YANLIŞ ATAMALAR VARDIR 

Daha sonra tutuklu sanıklardan eski müessese müdür yardımcısı Salih Atmaca hakim karşısına çıktı. Atmaca, 6 aydır haksız yere tutuklu olduğunu belirterek, "2018 yılında Amasra'da başladım. Pandemide tansiyon rahatsızlığım nedeniyle resmi izne ayrıldım. 2020 yılından sonra bana bağlı birimler direkt Müessese Müdürlüğü'ne bağlandığı için benden sorumlukları alındı. Sonrasında fiili olarak hiç görev verilmedi" dedi.

Atmaca, savunmasına şöyle devam etti:

"Müessese Müdürlüğü tarafından bilirkişiye sunulan yönetim şeması gerçeğe aykırıdır. İddianame kapsamında olay anında görevde değildim. O anda görev olarak hiyerarşi içinde olmadım. Odamda oturdum. Hatta bana 'Odandan çıkma' dendi. Emekli olmak istedim. 'Bekle' dediler. Müessese müdürü, beni hiçbir yere davet etmemiştir."

Mahkeme başkanının "Sana göre, bu olay nasıl oldu?" sorusuna ise Atmaca, "Benim hiçbir bilgim yok. Bilirkişi raporunu okudum. İşçi arkadaşlarımızın hiçbir kabahati yoktur, bunu yüreklilikle söylüyorum. Mühendis arkadaşlarımızın var diyemeyiz, herkes hata yapabilir. Sistemde sıkıntı var. Tecrübe ve liyakat sıkıntısı vardır. Yanlış atamalar vardır" cevabını verdi.

Kendisinden bütün imza yetkilerinin alındıktan sonra hiçbir çalışmanın içinde olmadığını anlatan Atmaca, "Benden sonraki çalışmalar, müessese müdürünün takdiriydi. Ona soracaksınız. Kömür tozu patlamasına ben de inanmıyorum. Patlama olabilir, grizu yangını olabilir. İşçilerimizi hayattan koparan bir durum var; bu, kesin. İşçilerimizin ihmallerinden dolayı bir patlama yok" dedi. 

NE OLMUŞTU?

Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessese Müdürlüğü'nde geçen yıl 14 Ekim'de, 43 işçinin hayatını kaybettiği, 10 işçinin de yaralandığı patlama sonrası yürütülen soruşturma kapsamında, aralarında Amasra Müessese müdürü Cihat Özdemir, müdür yardımcısı Salih Atmaca, işletme müdürü Selçuk Ekmekci, İş Güvenliği ve Eğitim başmühendisi Volkan Soylu, başmühendis Mehmet Tural, maden mühendisleri Levent Aydın ve İbrahim Hakan Mengeş tutuklandı, 15 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Faciaya ilişkin savcılığın hazırladığı 195 sayfalık iddianame, Bartın 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

116 müştekinin yer aldığı iddianamede, tutuklu Amasra Müessese müdürü Cihat Özdemir, işletme müdürü Selçuk Ekmekci, İş Güvenliği ve Eğitim başmühendisi Volkan Soylu ve başmühendis Mehmet Tural hakkında, yaşamını yitiren her madenci için 'Olası kast ile öldürme' suçundan 25 yıla kadar hapis istendi. Yöneticiler hakkında ayrıca, 'Olası kast ile kişinin yaşamını tehlikeye sokacak şekilde kasten yaralama' suçundan da ağır yaralanan 4 kişiden her biri için 4 yıla kadar hapis talep edildi. Diğer 4'ü tutuklu, 19 kişi için de 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapsi talep edildi. (HABER MERKEZİ)