AK Parti'nin kentsel dönüşüm yasa teklifi Meclis'te: 50+1 yeterli olacak

AK Parti, kentsel dönüşüme ilişkin yargı ve karar alma süreçlerinin hızlandırılmasını amaçlayan 21 maddelik kanun teklifini Meclis'e sundu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - AK Parti, 'Kentsel Dönüşüm Yasası Teklifi'ni TBMM Başkanlığı'na sundu.

AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, kamuoyunda 'Kentsel Dönüşüm Yasası' olarak bilinen 'Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne ilişkin TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Güler, Türkiye'nin, depremsellik açısından 10 üzerinden 9.3'lük bir riske sahip olduğunu söyledi. Güler, özellikle olası İstanbul depreminin görmezden gelinemeyecek bir gerçek olduğunu, dolayısıyla bu konunun şansa bırakılamayacağına dikkat çekti. Türkiye’nin deprem başta olmak üzere afetlere dirençli hale getirilebilmesi için tek çarenin kentsel dönüşüm olduğunu bildiren Güler, "Ülke genelinde yaklaşık 31 milyon konut ve 5 milyon ticari alandan oluşan toplam 36 milyon bağımsız bölüm bulunmakta olup, bunlardan yaklaşık 6 milyonu risk altındadır ve 2 milyon bağımsız bölümün acil dönüştürülmesi gerekmektedir. Bugüne kadar da ülke genelinde yaklaşık 2 milyon 200 bin bağımsız bölümün dönüşümü tamamlandı ve yaklaşık 400 bin bağımsız bölümün de dönüşüm süreci devam etmektedir" dedi.

'SÜRELERİ KISALTMAYA GAYRET ETTİK’

Güler, kanun teklifi ile Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkilendiği 11 ilde yargısal süreçlerle ilgili düzenlemeyi hayata geçireceklerini aktararak, "Bu düzenlemede, ilk inceleme ve savunma verme süreleri, genel usulden daha kısa belirlenmeye gayret edilmektedir. 2577 Sayılı Yargılama Usulü Kanunu'ndaki düzenlemelerde bir yenilik getiriyoruz. Dosyanın daha çabuk tekemmül etmesi için, savunmaya cevap ve cevaba cevap aşamaları kaldırılmaktadır. Yürütmenin durdurulması talebine ilişkin olarak verilen kararlara itiraz edilemeyeceği düzenlenmektedir. Yine keşif yapılması ve bilirkişi raporlarının teslim edilmesi bakımından da süreleri kısaltmaya gayret ettik. Tarafların hak ve menfaatlerinin korunması bakımından, zorunluluk bulunması halinde, mahkemece ilk incelemeye müteakip savunma beklenmeksizin derhal keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına imkan tanınmaktadır. İstinaf yoluna başvurma ve istinaf dilekçelerine ilişkin ilk inceleme süreleriyle, istinaf dilekçesine cevap verme süresi de kısaltılmaktadır. İstinaf aşamasında kararların 2 ay içinde verilmesine yönelik de düzenleme getiriyoruz. İki farklı yargılama usulüne tabii davaların birlikte görülmemesi için tam yargı davaları ile bu madde kapsamı içerisindeki iptal davalarının birlikte görülemeyeceği de hüküm altına alınmaktadır" diye konuştu.

'RİSKLİ YAPILAR ÇİLİNGİR VASITASIYLA AÇILACAK'

Kanun teklifinde, riskli yapıların tespiti ve bunlara uygulanacak işlemler hakkında bilgi veren Güler, "Riskli yapıların tespitinin, maliklerce veya kiracılarca engellenmesi durumunda, mülki idare amirinden alınacak yazılı izinle, riskli yapıların çilingir vasıtasıyla açılarak söz konusu tespit işlemlerinin de daha hızlı yapılmasına imkan sağlamaktadır. Yine riskli yapıların ivedilikle tespit edilip yıktırılmasını amacıyla riskli yapı tespitini ve tahliyesine ilişkin tebliğ usulü de kolaylaştırılmaktadır. Bu kapsamda riskli yapılara ilişkin tebliğin, söz konusu yapıların kapısına asılması, maliklere e-Devlet kapısı üzerinden bildirilmesi ve ilgili muhtarlıkta ilan edilmek suretiyle tebliğin yapılmış sayılacağı da hüküm altına alınmaktadır" dedi.

Güler, teklifte anlaşma ile tahliyesi gerçekleştirilen riskli yapıların hak sahiplerine mali yardım yapılmasına imkan sağlandığını belirtti. Güler, riskli yapı olarak tespit edilen yapıların yıktırılması için yapı maliklerine tek seferlik 90 güne kadar ek süre verilmesinin de kanun teklifinde yer aldığını söyledi. Güler, riskli yapılara ilişkin daha önce bina sakinlerinin 3’te 2 çoğunluğuyla alınan kararların artık salt çoğunluk, yüzde 50+1 ile alınmasının hüküm altına alındığını bildirdi.

Yasa teklifi ile getirilen bazı önemli düzenlemeler şöyle:

KOLLUK GÜCÜYLE TAHLİYE EDİLEBİLECEK

- Riskli yapıların tespitinin maliklerce veya kiracılarca engellenmesi durumunda mülki idare amirinden alınacak yazılı izin ile riskli yapılar çilingir vasıtasıyla açılarak daha hızlı tespit yapılması sağlanacak. Tahliyelerin engellenmesi durumunda; mülki idare amiri tarafından verilecek yazılı izinle kolluk güçleri tarafından tahliye yapılacak.

- Riskli yapıların ivedilikle tespit edilip yıkılmasını sağlamak amacıyla tebligatlar söz konusu yapıların kapısına asılacak, ayrıca e-devlet üzerinden maliklere bildirilecek, muhtarlıklarda da ilan edilecek.

- Yıkılacak derecede riskli olan ve doğal afetlerin meydana geldiği alanlarda uygulama projesi aranmaksızın ihaleye çıkılabilecek.

- Deprem bölgesinde tespitlerdeki bilirkişi ihtiyacının karşılanabilmesi amacıyla Bilirkişilik Yasası’nda yapılacak değişiklikle, çevre illerden de bilirkişi görevlendirilebilecek.

SALT ÇOĞUNLUK İLE KARAR ALINACAK

- Kentsel dönüşümlerde, yapı ruhsatı alınması da dahil olmak üzere tüm iş ve işlemler, hisseleri oranında maliklerin salt çoğunluğu ile aldığı kararla yapılabilecek. Mevcut yasada bu işlemler için maliklerin üçte ikisinin çoğunluğu aranıyor. Karara katılmayan malikler, noter kanalıyla veya ilgili muhtarlıkta 15 gün süre ile ilan edilecek.

- Hak sahipliğine ilişkin işlemler hariç olmak üzere hasar tespit raporlarına dayalı olarak tesis edilen idari işlemlere karşı açılan iptal davalarında, ilk inceleme ve savunma verme süreleri, genel usulden daha kısa olacak. Dosyanın daha çabuk sonuçlanması için “savunmaya cevap” ve “cevaba cevap” aşamaları kaldırılıyor. Yürütmenin durdurulması talebine ilişkin verilen kararlara itiraz edilemeyecek.

- Tarafların istemi olsa dahi duruşma yapılması mahkemenin takdirine bırakılacak. Elektronik tebligat adresi bulunmayan taraflara, keşif ve duruşma gününün bildirilmesine ilişkin tebligatların seri ve özel yollarla yapılmasına olanak tanınacak. İstinaf aşamasında karar 2 ay içinde verilecek.

- Kentsel Dönüşüm Başkanlığı, özel bütçeli idare olarak teşkilatlandırılıyor. Dünya Bankası tarafından finanse edilen kredinin Kentsel Dönüşüm Başkanlığa tahsisli olarak kullandırılmaya devam edilmesine yönelik düzenleme yapılıyor.

REZERV YAPI ALANLARI YENİDEN TANIMLANIYOR

- Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'daki "rezerv yapı alanı" tanımında değişikliğe gidiliyor. Rezerv yapı alanı tanımında yer alan "yeni yerleşim alanı olarak" ifadesi yasa metninden çıkarılıyor. Maddenin gerekçesinde, uygulamada açılan davalarda, herhangi bir taşınmazın rezerv yapı alanı olarak belirlenebilmesi için meskun alanlar dışında olması gerektiği yönünde değerlendirme yapılarak hüküm kurulduğu, yerleşim yerlerinde yer alan parsellerin de rezerv yapı alanı olarak belirlenmesinin mümkün olmasının amaçlandığı belirtildi.

- Gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerince mülkiyetlerindeki taşınmazların rezerv yapı alanı olarak belirlenmesi talebinde bulunulabilmesi için; bu taşınmazların yapılaşmaya esas arsa metrekaresinin yüzde 30'unun mülkiyetinin devrine muvafakat edilmesi veya aynı miktarın değerinin dönüşüm projeleri özel hesabına gelir olarak kaydedilmek üzere Kentsel Dönüşüm Başkanlığına verilmesi gerekecek.

- Riskli alanlarda uygulama süresince imar ve yapılaşma haklarının kısıtlanması ve alandaki yapılara verilen elektrik, su ve doğal gaz gibi hizmetlerin durdurulması konularında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na verilen görev ve yetkiler Kentsel Dönüşüm Başkanlığınca kullanılacak.

- İstanbul'da dönüşümü hızlandırmak için başlatılan “yarısı bizden” kampanyasının uygulanabilmesi için hak sahiplerine yapım için mali yardım yapılabilmesinin yolu açılacak.

- Yoksul veya dar gelirli olarak kabul edilenlere verilecek bağımsız bölümler için de yeni düzenlemeye gidiliyor. Buna göre borçlanması gereken ancak maddi durumu yeterli olmayan hak sahibi adına isabet eden bağımsız birimin tapuda hak sahibi ile Başkanlık adına paylı mülkiyet esaslarına göre tescil edilebilecek. Öyle bir durumda hak sahibinin üzerine kayıtlı ikamet edebileceği konut nitelikli başka bir gayrimenkulü yok ise bu bağımsız bölümler üzerinde hak sahibine ve hak sahibi evli ise işlem yapıldığı tarihteki eşine oturma hakkı tanınacak.

TAHLİYE VE YIKIM MASRAFI MALİKLERE AİT OLACAK

- Başkanlık veya idare tarafından yapılan veya yaptırılan riskli yapı tespit, tahliye ve yıktırma masrafları, hisseleri oranında maliklerden tahsil edilecek.

- Kentsel Dönüşüm Başkanlığının ön alım hakkı, başkanlığın veya Hazinenin kanun kapsamındaki taşınmazlarda paydaş olup olmadığı ile bu taşınmazlarda paylı veya müstakil mülkiyet olup olmadığına bakılmaksızın, bu taşınmazların tamamen veya kısmen alanda veya parselde malik olanlar dışındaki üçüncü kişilere satışı durumunda kullanılacak.

- Yapıların yıktırılmasından sonra arsa haline gelen taşınmazda ortaklığın giderilmesi için Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre dava açılabilecek. Ancak, ortaklığın giderilmesi için dava açılmış olması, bu düzenleme kapsamında hisseleri oranında paydaşların salt çoğunluğu ile karar alınmasına ve bu karara göre işlem yapılmasına engel oluşturmayacak. (HABER MERKEZİ)