AK Partili Turan ile 'dangalak' polemiği beraatle bitti

Eski AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan'ın seçim öncesi muhalefete yönelik kullandığı “dangalaklar” sözüne “Dangalak senin babandır” diyerek tepki gösteren Zeki Gürarslan beraat etti.

Fotoğraf: Ajans Bakırçay
Google Haberlere Abone ol

İZMİR - İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan 14 Mayıs seçimleri öncesi AK Parti Grup Başkanvekili'yken  “1915 Çanakkale Köprüsü” tartışmalarına ilişkin muhalefeti hedef alarak “2023, Çanakkale’de dünyanın en büyük köprüsünü yapanlarla köprüyü sadece polemik konusu yapıp, oradan bizi denize dökeceğini düşünen dangalakların seçimi olacak” ifadelerini kullandı.

Turan'ın “dangalak” ifadesi tepkilere neden olurken, İzmir’in Dikili ilçesindeki Çandarlı Mahallesi’nde yaşayan 66 yaşındaki Zeki Gürarslan, Turan'ın sözlerine sosyal medya hesabından “Dangalak senin babandır” diyerek tepki gösterdi. Gürarslan'ın bu sözü sonrası AK Partili Turan hakaret davası açtı.

MAHKEME BERAAT KARARI VERDİ: HAKARETİ KABUL ETMEM

Önce jandarmada savcı talimatıyla ifade veren Gürarslan, daha sonra Çanakkale Lapseki Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan dava nedeniyle Dikili Asliye Mahkemesi Hakimliği’ne giderek ifade verdi. Savunmasında Bülent Turan'ı şahsi olarak tanımadığını belirten Gürarslan, “Görevi ve sıfatı ne olursa olsun hiçbir devlet ve kamu görevlisinin halka hakaret etme yetkisi olamaz. Yurttaş olarak onurumuza şerefimize, haysiyetimize dokunan hakaretleri kabul etmem. Benim haysiyet, şeref ve onurum en az Bülent Turan'ınki kadar değerlidir” diye konuştu.

Davayı kısa bir süre önce karara bağlayan Çanakkale Lapseki Asliye Ceza Mahkemesi ise hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı verdi.

'MUHALİF OLABİLİRİZ ANCAK BU ÜLKENİN VATANDAŞIYIZ'

Yaşananları Gazete Duvar'a anlatan Gürarslan, muhalefete ve halka yönelik hakaretlerin kabul edilemez olduğunu yineledi: “Bülent Turan'ı şahsi olarak tanımam ve bu doğrultuda da ona hakaret edecek bir gerekçem yok. Ancak kendisi tüm muhalefete, halka 'dangalak' dediği için kendimce bir tepki gösterdim. Muhalif olabiliriz ancak sonuç olarak bu ülkenin vatandaşıyız. Her ne olursa, her kim olursa olsun böyle hakaretler kabul edilebilir değil. Sessiz kalamadım. Bir grup başkanvekili de olsa bir milletvekili de olsa ayan beyan bütün kamuoyunun önünde toplumun bir kesimine 'dangalak' demeye kimsenin hakkı olamaz. Mahkeme hakaret niteliği taşıyan gerekli deliller elde edilemediğinden beraat kararı verdi.”