AB liderlerine hazırlanan Türkiye raporu sızdırıldı: Teşvik ve yaptırım tehdidine dayalı ikili strateji geliyor

AB’nin Türkiye için yeni yol haritası, yapıcı tutum karşılığında teşvik, gerilimi artıracak adımlar karşılığında ağır sonuçlar doğurabilecek ekonomik yaptırımlar öngörüyor. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in AB liderlerine sunmaya hazırlandığı raporda, 'Türkiye'deki kötüye gidişat' nedeniyle AB'nin atmayı düşündüğü adımlar için de beklenmesi tavsiye ediliyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - AB üyesi ülkelerin liderlerinin 25-26 Mart tarihlerinde bir araya gelmesi öncesinde, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell Türkiye'yle ilişkiler konusunda hem teşvikler hem de olası yaptırımlar içeren yeni bir yol haritası hazırladı. Borrell raporunda, "Türkiye'deki kötüye gidişat" nedeniyle AB'nin atmayı düşündüğü adımlar konusunda beklemesini tavsiye etti.

Deustche Welle Türkçe'den Değer Akal'ın haberine göre, Borrell'in zirvede AB liderlerine sunacağı rapor "AB-Türkiye siyasi, ekonomik ve ticari ilişkilerindeki gidişat” başlığını taşıyor. İlişkileri tüm yönleriyle mercek altına alan raporda, bundan sonra izlenecek strateji için kritik tavsiyelerde bulunuluyor.

Borrell 16 sayfalık raporda, Ankara ile gerilimlere rağmen AB'nin Türkiye'ye, Mülteci Mukatabatı kapsamındaki mali yardımlarını sürdüreceğinin sinyalini verdi. Türkiye'deki göçmen ve sığınmacılara mali yardımların devam edebilmesi için AB Komisyonu'nun hızlı bir şekilde gerekli çalışmaları yapacağı bilgisine yer verilen raporda, "Türkiye'nin ciddi bir yük taşımaya devam ettiği" vurgulandı. AB'nin kendi çıkarının bir gereği olan bu yardımlarının, "Avrupa'nın istikrar ve dayanışmaya yaptığı bir yatırım" olduğu ifade edildi.

Borrell'in raporunda, AB-Türkiye ilişkilerinde "pozitif gündem" çerçevesinde muhtemel adımlar için ise beklenmesi tavsiyesinde bulunuldu. Aralık ayından bu yana Türkiye'nin bir çok konuda "daha sakin", "daha yapıcı" bir tutum takındığı belirtilen raporda gerilimi azaltma sürecinin halen "kırılgan olmaya devam ettiği" belirtildi.

'KÖTÜYE GİDİŞAT' VURGUSU

AB'nin, Türkiye'nin dış politikadaki son adımlarının güvenilir olup olmadığını, kalıcı sonuçlar doğurup doğurmayacağını değerlendirebilmek için "daha fazla zamana ihtiyaç duyduğuna" vurgu yapılan raporda ayrıca Türkiye'de iç politikada son dönemde yaşananlar, "kötüye gidişat" olarak nitelendirildi, bu gelişmeler ışığında da muhtemel adımlar için beklenmesi gerektiği vurgulandı.

HEM TEŞVİKLER, HEM YAPTIRIMLAR MASADA

Borrell, Türkiye ile ilişkiler için tavsiye ettiği yeni yol haritasında, ilişkilerdeki belirsizlik nedeniyle, hem Türkiye'ye yönelik teşvik edici adımların, hem de olası yaptırım seçeneklerinin masada tutulmasını öngörüyor. Türkiye'nin önümüzdeki aylarda yapıcı tutumunu muhafaza etmesi ve güçlendirmesi halinde, AB'nin de Ankara ile daha yakın bağ için, ortak çıkarların olduğu konularda, kademeli olarak işbirliğini güçlendirecek adımlar atması öngörülüyor. Ancak teşvik niteliğindeki bu adımların, "orantılı" ve "tersine çevirilebilir" nitelikte olması gerektiği belirtilerek, ihtiyatlı bir strateji izlenmesi öneriliyor.

BEŞ MADDELİK KADEMELİ TEŞVİK PAKETİ

AB'nin Türkiye ile işbirliği imkanlarını geliştirmek için masaya koyabileceği konular ise beş maddede sıralanıyor:

* Mülteci Mutabakatı kapsamındaki işbirliği ve bu bağlamda gerek AB'nin, gerekse Türkiye'nin yerine getirmesi gereken yükümlülükler, ilk iki maddede sıralanıyor.

* Üçüncü maddeyi Türkiye-AB ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi oluşturuyor. Borrell raporunda, ekonomide karşı karşıya kalınan zorluklar nedeniyle bu alanda yapılacak işbirliğinin her iki tarafın da menfaatine olacağının altını çiziyor. Bu bağlamda AB üye ülkelerinin Türkiye ile Gümrük Birliği'nin modernizasyonu ve kapsamının genişletilmesi için AB Komisyonu'na yetki verebileceğine işaret ediliyor.  Bunun Türkiye'deki ekonomik reformlar için de bir rehber olabileceği belirtiliyor.

* Dördüncü maddede, askıya alınan üst düzey siyasi diyalogun ekonomi, enerji, ulaşım, siyasi gelişmeler, güvenlik ve dış politika gibi alanlarda yeniden başlatılması öneriliyor. Siyasi diyaloğun iklim, iç güvenlik, dinler ve kültürler arası ilişkiler gibi alanlara da genişletilebileceği belirtiliyor.

* Borrell'in teşvik bağlamındaki beşinci ve son önerisini ise güven artırıcı önlem olarak nitelendirdiği, toplumlar arasında temasların artırılması oluşturuyor. AB Komisyonu'nun, Türkiye'nin Erasmus+, Ufuk Avrupa gibi programlara katılımını kolaylaştırmaya devam etmek istediği aktarılıyor.

HEDEFLİ VE GERİ ÇEVRİLEBİLİR YAPTIRIM ÖNERİSİ

Josep Borrell, Türkiye'nin AB ile "samimi bir partnerlikten" yana tutum takınmaması, başta Doğu Akdeniz'de olmak üzere, yeniden tek taraflı ve uluslararası hukuku ihlal eden eylemlere girişmesi halinde ise Türkiye'ye "kısıtlayıcı tedbirler" olarak nitelendirdiği yaptırımların uygulanmasını öneriyor. Borrell, Türk hükümetine, karşı karşıya kalacağı siyasi ve ekonomik sonuçların çok açık bir şekilde gösterilmesi gerektiğini aktarıyor. 

Raporda, yaptırımların yaşanabilecek gelişmelere en uygun şekilde karşılık verecek şekilde "hedefli, orantılı ve geri çevirebilir" olması gerektiği belirtiliyor. Olası yaptırım adımlarının, gerilimi daha da tırmandırmayı önleme, yeniden işbirliği yörüngesine dönülmesini sağlama hedefli olmalarının önemi vurgulanıyor.

Anlaşmazlıkların yaptırım aşamasına gelmesi durumunda, AB-Türkiye ilişkilerini canlandırmak için hayata geçirilen teşvik adımlarının askıya alınması öngörülüyor.  Ayrıca "akıllı, ölçeklenebilir, geri çevrilebilir" ilave kısıtlayıcı tedbirlerin belirlenmesi gerektiği vurgulanıyor,  bu yaptırım niteliğindeki tedbirler de yine 5 madde halinde sıralanıyor.

EKONOMİYE AĞIR BASKI KURACAK YAPTIRIMLAR

Bu kapsamda Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki sondaj faaliyetleri nedeniyle yaptırım uygulanan kişiler listesine yeni isimlerin dahil edilmesi, yaptırımların tüzel kişilere genişletilmesi ilk iki maddede önerilen kısıtlayıcı tedbirler arasında bulunuyor. Bunları Türkiye ekonomisi üzerinde baskıyı artırabilecek diğer yaptırım önerileri izliyor.

Üçüncü maddede Avrupa Yatırım Bankası ve diğer mali kurumların desteklerinin kısıtlanabileceği, bu yolla AB-Türkiye ekonomik ilişkilerinin daha da sınırlandırılabileceği belirtilirken, dördüncü maddede, Türkiye ekonomisi için önem taşıyan turizm sektörüne de, turizm tedarik hizmetlerine getirilecek yasaklar ya da seyahat kısıtlamaları ile yaptırım uygulanabileceği belirtiliyor.

Beşinci maddede ise Türkiye'deki enerji ve ilgili sektörlere ilave tedbirler getirilmesi, belirli ürün ve teknolojilere ihracat ve ithalat yasaklarının uygulanması öneriliyor.

KARARI LİDERLER VERECEK

Türkiye ile ilişkilerde yeni bir yol haritası önerisi içeren bu raporun, önümüzdeki günlerde yapılacak AB liderler zirvesinde değerlendirilmesi bekleniyor. Liderlerin, raporda da yer verilen "zamana ihtiyaç var” önerisi doğrultusunda, Türkiye'de yaşanan gelişmeleri izlemeye öncelik vermeyi tercih edebileceği belirtiliyor.

AB liderleri, aralık ayındaki zirvede, Türkiye'ye özellikle Doğu Akdeniz'de gerilim politikalarına son vermek ve yapıcı bir tutum takınmak için mart ayına kadar süre tanımış, aksi takdirde kapsamlı yaptırımlara yönelebilineceği uyarısında bulunmuştu. Liderler aynı zamandan Borrell'den, Ankara'yı gerilim politikalarından vazgeçirmek için ne tür yaptırımların öngörülebileceği, ilişkilerde nasıl bir strateji izlenmesi gerektiği konusunda, bir rapor hazırlamakla görevlendirmişti. (DW Türkçe)