75 bin dolardan fazla gelirle saadet olur mu?

Bilimsel çalışmalardan elde edilen sonuçlara göre ‘zenginler ama çok mutsuzlar’ klişesi de artık tarihe karışacak gibi gözüküyor.

Google Haberlere Abone ol

Hatime Kamilçelebi*

Doktora sonrası araştırması için bir süredir Hollanda’da bulunuyorum. Çalışma yaptığım konu genel bir ifadeyle gelir artışının mutluluğu artırıp artırmayacağı üzerine. Bazı iktisatçılar gelirin belli bir miktardan sonra pek de mutluluğu artırmadığı hatta gelirin mutlulukla ilişkili olmadığını savunuyorlar. Karşıt görüşte olanlar da var tabii. Epey tartışmalı bir konu ‘gelirimiz artarsa mutluluğumuz artar mı’ sorusu.

Bizde de çok söylenir; ‘Parayla saadet olmaz! Zenginler ne acılar yaşıyor biliyor musun? ‘Sakıp Sabancı bile ne acılar çekti? Sen zenginlerin mutlu olduğunu mu sanıyorsun?’

Elbette acı çekme, üzülme, mutsuzluk vb. duygular belli bir kesime ait değil. Fakat biliyoruz ki bu duyguları da daha fazla yoksullar yaşıyor. Zengin birinin deneyimlediği üzüntüyü elbette yoksul insan da benzer şekilde yaşıyor. Fakat o üzüntülerle birlikte yaşam kalitesini kıyasladığımızda o üzüntünün katbekat artması bir nebze önlenebilir mi? Örneğin yoksul biri o üzüntüyle bir hastanede onlarca kişi arasında sıra beklerken zengin biri benzer bir üzüntüyle daha lüks içinde tedavi olmuyor mu? Sağlık her şeyden önemli ve yaşamdan aldığımız memnuniyeti etkileyen en önemli etken. Zengin birinin sağlık hizmetlerine ulaşımı mutluluğunu artırmıyor mudur da ‘zenginlerin ne acılar yaşadığını biliyor musunuz’ diye yoksul insanlar bir avuntu içine giriyor? Birbirimizin duygularını ne kadar anlayabiliyoruz? ‘Her zengin acı içinde yaşıyor’ fantezisi nereden geliyor? ‘Zenginler ama mutsuzlar’ gibi bir klişe hasetten dolayı mıdır? Çünkü kıyaslama mutluluk getirmiyor. Bununla birlikte gelirle ilgili mutsuzluk yaratan etkenlerden biri kıyaslama. Eğer aynı işi yapan birisi daha çok kazanıyorsa o kişinin geliriyle kendi gelirimizi kıyaslamak mutluluk getirmiyor, fakat bu durum zengin için de aynı yoksul için de. Mutlu olmak için akranlarımızla kıyaslama yapmamak gerekiyor.

2010 yılına ait ve o zamandan beri çok popüler bir makale var. Bu makale sonucuna göre yıllık 75 bin doların üzerinde geliri olan Amerikalılar bu miktardan fazla geliri olanlarla aynı seviyede mutlular. Yani belli bir gelirin üzerindeki her bir artış mutluluğu artık artırmıyor. Bir yanlış anlaşılma olmasın, mutluluğu azaltmıyor da. Hemen hemen aynı seviyede bir mutluluk yaşıyorlar bu gelirleri ile ilgili.

Peki neden artan gelir mutluluğu artırmaya devam etmiyor olsun? Gelir arttıkça insanların daha farklı istekleri oluyor. Evi, arabası, yaşadığı muhit, tatile gittiği yerler, çocuklarını okuttuğu okullar ve sosyal çevresi değişiyor, yaşam standardı artıyor ve daha iyi bir yaşamın tadını çıkarmak için daha fazla gelire ihtiyaç duyuyor. Gelir arttıkça da mutlu oluyorlar. Hastane randevusu için günlerce ve bazen aylarca sıra beklemiyor da özel sigortasıyla daha kaliteli hizmet alıyor veya özel doktoru oluyor. Ama işte iyi gelirli insanlar da hasta oluyor elbette her insan gibi takdir ederseniz! ‘Vah! Onlar da acı çekiyor!’ diye dramatize etmemek gerekiyor. Çoğu insanın hastayken benzer duygular yaşadığı şüphesiz.

Efendim bilimsel çalışmalardan elde edilen sonuçlara göre ‘zenginler ama çok mutsuzlar’ klişesi de artık tarihe karışacak gibi gözüküyor.

İki yıl önce yapılan daha kapsamlı bir araştırmada yukardakinin tam tersi yönde bir sonuç çıktı. Araştırmaya göre yıllık 75 bin doların üzerinde geliri olan Amerikalıların da gelirleri arttıkça mutlulukları hâlâ artmaya devam ediyor. Yani çoğu bilimsel çalışmada iddia edilen ‘belli bir gelir seviyesinin üstündeki gelir artık insanları etmiyor’ sonucu biraz daha araştırılması gereken bir konu haline geldi. Sanmayın ki parayla saadet olmaz!

Elbette gelişmiş bir ülkenin sonuçları gelişmekte olan ülkelerle kıyaslanması doğru olmaz. Amerikalıların kişi başına düşen gelirlerinin biraz üstüne tekabül ediyor yılda 75 bin dolar. Bizim ise kişi başına düşen gelirimiz 9 bin doların üstünde. Bu rakam arttıkça mutluluğumuz artar mı sorusuna cevap aradığımızda, satın alma gücümüzdeki düşüşü de göz önünde bulundurursak, mutluluğumuzu artıracağına kesin gözüyle bakıyorum. ‘Yol, su, elektriğe ne kadar ödeyeceğiz, ‘mutfak giderleri ne kadar tutacak, kirayı ödeyebilecek miyiz’ soruları insanların kafasını kurcalamayı bırakacak en azından.

‘Gelir arttıkça bundan mutluluk duymayan olur mu’ üzerine de bilimsel çalışma yapılmış. Ve evet, bazı insanlar gelirleri artınca mutsuz oluyormuş. Kişilik özellikleri yönüyle yapılan araştırmada gelir arttıkça mutsuz olanların duygusal dengesizlik yaşadıklarını biliyoruz. Dolayısıyla Türkiye’de de benzer bir sonuç çıkması muhtemel.

Biraz genelleme yapacak olursak yoksullar zenginlerin parayla elde ettikleriyle ilgili duygularını anlayamıyor, gelirleri arttıkça mutsuz olduklarını düşünüyorlar veya böyle düşünmek onlar için bir avuntu. Ben bu yazıyı yazıp hazırladıktan sonra Sakıp Sabancı'nın kızı Dilek Sabancı'nın "Bir insan için ne kadar para gerekli?" sorusuna verdiği yanıt gündem oldu: "Milyar dolarlar değil 1-2 milyon dolar da yetebilir." açıklaması gündemi epey meşgul etti. Hatta bu açıklaması için kendisi bir özür mesajı da yayımlattı. Kendilerinin halkın durumunun farkında olduklarını da ekledi. Aslında Sabancı’nın bu ilk açıklaması talihsiz olduğu kadar zenginlerin de zenginlikleri arttıkça yoksul insanlarla empati yapmakta zorlandıklarını tekrar gözler önüne serdi.

İyi geliri olan insanlar daha mutlular ve gelirleri arttıkça mutlulukları artıyor, parayla saadet bal gibi de oluyor! 

*Doç. Dr., Open University of The Netherlands