7 ayda 26 tersane işçisi öldü: Çalışma saatleri uzun, ücretler düşük

2022'nin ilk 7 ayında tersane sektöründe 26 işçi vefat etti. Limter-İş Genel Sekreteri Hakkı Demiral, tersane işçilerinin çalışma koşullarını ve iş güvenliği tedbirlerini anlattı.

Google Haberlere Abone ol

Nur Kaplan
ANKARA -
Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi’nde 19 yaşındaki Yasin Demirdağ'ın yüksekten düşerek vefat etmesi, bu sektördeki iş cinayetlerini yeniden gündeme getirdi. Montaj elemanı olarak çalışan Demirdağ’ın yerde yatan cansız bedenine iş güvenliği uzmanlarının emniyet kemeri takmaya çalışması hem tersane işçilerinde hem de sosyal medyada büyük tepkiye yol açmıştı.
Demirdağ’ın ölümüne ilişkin açıklama yapan şirket yetkilileri, işe girişte kişisel koruyucu ekipmanın işçiye eksiksiz verildiğini, Demirdağ’ın 2 saat önce de emniyet kemerinin kancasını takmadığı için uyarıldığını ileri sürmüştü.

7 AYDA 26 İŞ CİNAYETİ

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin yayımladığı raporlara göre, 2013 yılından 2021 yılına kadar tersane/gemi sektöründe 226 işçi, 2022 yılının ilk 7 ayında ise gemi, tersane, deniz, liman işkolunda 26 işçi iş cinayetlerinde vefat etti. DİSK’e bağlı Gemi Yapımı ve Deniz Taşımacılığı, Ardiyecilik ve Antrepoculuk İşçileri Sendikası (Limter-İş) Genel Sekreteri Hakkı Demiral ile tersane işçilerinin çalışma koşullarını ve iş güvenliği tedbirlerini konuştuk.

TERSANE İŞÇİLERİ HANGİ KOŞULLARDA ÇALIŞIYOR?

30 yılı aşkın süredir tersane işçisi olan Hakkı Demiral, tersanede çalışmanın ustalık gerektirmeyen bir iş olduğunu, dolayısıyla 'genç ve deneyimsiz' işçilerin tercih edildiğini söyledi. Demiral, tersane işçilerin çalışma koşullarının zorluğunu şu sözlerle anlattı:

“Yalova Sefine tersanesinde ortalama 3 bin 500 kişi çalışıyor. 30 derece sıcak varken demirin ve yapılan kaynağın sıcaklığıyla 50 dereceyi buluyor. Yasin’in yaşında olanlar 150-200 TL günlük yevmiye alıyor. Tersanede neredeyse bütün işçiler sabah 08.00 akşam 20.00 çalıştırılıyor. Bu da yorgunluğa ve dikkatsizliğe neden oluyor. Ağır ve tehlikeli iş kolu olmasına rağmen, fazla çalıştırma yasak olmasına rağmen, yasanın belirtmiş olduğu saati tersane işçileri 1 haftada tamamlıyor. Neredeyse çoğunun mesleği yok. Bu insanlar memleketten geldiğinde ikametgâhı yok. Bir tane de dükkân tutuyorlar. İşçi de köyden gelmiş hiçbir örgütlü deneyimi yok, başlıyorlar çalışmaya.”

‘UYARIYA UYMAMIŞSA ÇALIŞTIRMA’

Tersane patronlarının, tersane alanında güvenli çalışma ortamını sağlamak zorunda olduğunu söyleyen Demiral, Demirdağ’ın vefat ettiği iş cinayetinde işverenin “Biz uyarımızı yaptık” sözlerine karşılık, şirketin işçiyi tazminatsız atabilme hakkının olduğunu ifade ederek “’Biz işçiyi 3 kere uyardık ama uymadı’ diyorsunuz. Uymamışsa çalıştırma o zaman” dedi. Demiral, “Kişiye ilk müdahale, ilk yardım yapılması gerekirken, emniyet kemeri düzeltilmeye çalışılıyor. İnsani, vicdani, ahlaki değil” diye konuştu.

‘YAŞAM’ HATTI

Yaşanan iş cinayetinin ardından fotoğrafları incelediğini söyleyen Demiral, Demirdağ’da takılı olan emniyet kemerinin belden bağlanan kısmının olmadığını, bacaktan ve koldan takılan kemerin de koruyuculuğunun olmadığını ifade etti. İş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının bütün kişisel koruyucu önlemleri işçilere önceden anlatması gerektiğini söyleyen Demiral, şu bilgileri aktardı: “İskeleler korunaklı yapılmalı, merdivenler sağlamlaştırılmalı, ara kollar 45 santimi geçmemeli, darbeden zarar görmeyecek bir iskele malzemesi olmalı. İskeleye bağlı olmayan bir ‘yaşam hattı’ çekilmeli. Yani herhangi bir durumda malzeme yıkılınca işçinin o yaşam hattında asılı kalması lazım.”

‘İŞVEREN ‘KASTEN ADAM ÖLDÜRME’ SUÇUNDAN TUTUKLANMALI’

Yasin Demirdağ’ın vefatının “insanlığı utandıracak bir vaka” olduğunu söyleyen Demiral, savcılığın soruşturmayı bir an önce tamamlayıp işvereni “kasten adam öldürme” suçundan tutuklanması gerektiğini belirtti. Demiral, “19 yaşındaki bir insanın kanlar içinde yerde yattığını gördükten sonra bunun üzerine patron talimatıyla emniyet kemerini takmak ölümü unutmuş, ölmeyi unutmuş olmaktır. İşverenin korunmasına yönelik talimatı yerine getirmek, insanın vicdanını sızlatan bir durum” şeklinde konuştu.