6 yıl sürdü: Polisin ayağını kırdığı avukata tazminat ödenecek

Cumhuriyet gazetesinin tutuklu avukatlarına destek için İstanbul Adliyesi’nde yapılan oturma eyleminde polis müdahalesinde bacağı kırılan avukata tazminat ödenmesine karar verildi.

Fotoğraf: Evrensel
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Cumhuriyet gazetesinin tutuklu avukatlarına destek için İstanbul Adliyesi’nde yapılan oturma eylemindeki polis müdahalesinde bacağı kırılan avukat Erkan Sabri Ünüvar’ın İçişleri Bakanlığı'na açtığı tazminat davasında karar çıktı. Müdahale ve eylem görüntülerine atıf yapılan kararda, idarenin kusurlu davrandığına vurgu yapıldı, tazminata hükmedildi. Mahkemenin atıf yaptığı görüntülerdeki polisler hakkında yapılan suç duyurusunda ise henüz bir sonuç yok. Çünkü savcılık, 6 yıldır ‘kimliklerini tespit edemedi’.

POLİS, ADALET NÖBETİ TUTAN AVUKATIN BACAĞINI KIRDI

Cumhuriyet gazetesine yönelik 2017 yılında yapılan operasyonda tutuklanan meslektaşları Akın Atalay, Mustafa Kemal Güngör ve Bülent Utku için Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde nöbete başlayan avukatlara polis sert biçimde müdahale etti, darp edilen avukatlar sürüklenerek adliyeden çıkarıldı. 8 avukatın gözaltına alındığı müdahalede polis gözaltına aldığı Avukat Erkan Sabri Ünüvar’ın ayak bileğini kırdı. Bu halde kendisine kelepçe takılan Ünüvar, yaklaşık 3 saat boyunca önce polis merkezinde, ardından gözaltı aracında bekletildi. Nihayet hastane götürülen ve bacağı alçıya alınan Avukat Ünüvar, devam eden süreçte ameliyat oldu.

Nöbete katılan 9 avukat hakkında bir de “Kanuna Aykırı Toplantı ve Yürüyüşlere Silahsız Katılarak İhtara Rağmen Kendiliğinden Dağılmama” suçlamasıyla dava açıldı. İstanbul 50. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılamada 9 avukat beraat etti.

6 YIL SONRA GELEN KARAR

Evrensel'in haberine göre tüm bu yaşananları mahkemeye taşıyan Ünüvar'ın Avukatı Gülşah Kaya, polisler hakkında suç duyurusunda bulundu, İçişleri Bakanlığı'na aleyhine de İstanbul 6. İdare Mahkemesi'nde tazminat davası açtı. İstanbul 6. İdare Mahkemesi davayı 6 yıl sonra karara bağladı. Yapılan eylemin anayasal toplantı ve gösteri hakkı kapsamında kullandığının İstanbul 50. Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararıyla sabit olduğuna vurgu yapılan kararda “kamera kayıtlarından davacının herhangi bir kamusal faaliyeti engellemediği, davacının polisin müdahalesini gerektiren bir duruma sebep olmamasına rağmen kolluk kuvvetlerince zor kullanılarak davacının ayak bileğinin kırılmasına yol açıldığı anlaşıldığından kolluk kuvvetleri tarafından davacıya yönelik yapılan eylemde idarenin kusurlu davrandığı sonucuna varılmıştır” denildi. Oy birliği ile alınan kararda mahkeme, İçişleri Bakanlığı'nı, maddi ve manevi, tazminat ödemeye mahkum etti.

GÖRÜNTÜLER NET AMA POLİSLERİN KİMLİĞİ HALA TESPİT EDİLEMEDİ

Polisler hakkında yapılan suç duyurusunda ise aradan geçen 6 yıla rağmen bir ilerleme sağlanmadı. Başvurulara verilen yanıtlarda, polislerin kimliğinin tespit edilmediği iddia edildi. Oysa polislerin, İstanbul 6. İdare Mahkemesi kararında da atıf yapılan, görüntüleri mevcuttu. Avukatlar tarafından suç duyurusu dosyasında da eklenen görüntülere rağmen polislerin kimliği henüz tespit edilemedi. (HABER MERKEZİ)