50 yıldır şarkılar söylüyor: Nilgün Onatkut

Nilgün Onatkut, uzun bir aranın ardından üç şarkılık 'Aşkın Yolu' albümüyle dinleyicilerinin karşısına çıktı. Elli yıllık kariyerine birçok başarı sığdıran Onatkut'la yeni şarkılarını konuştuk.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Türkçe sözlü hafif müzik günleri... Batı enstrümanlarının ve dönemin kayıt tekniklerinin yeni yeni Türkiye'ye geldiği yıllar... Eurovision Şarkı Yarışması'nın heyecanla ve coşkuyla karşılandığı dönem... Nilgün Onatkut işte o günlerden bu yana şarkılar söylüyor. 

50 yılı aşkın sanat kariyerine birçok başarı sığdıran Onatkut sahneye ilk adımı, 1967 yılında Hafta Sonu gazetesinin düzenlediği Altın Ses Yarışması'nda birinci olarak attı. 

Sanatçı, takip eden yıllarda Beş Yıl Önce On Yıl Sonra grubuyla adından oldukça sık söz ettirdi. 1982 yılında Eurovision Şarkı Yarışması'nda Türkiye'yi temsil eden isimlerden olan sanatçı, müzik hayatında kişisel çalışmalar da yaptı. Yine kendisi gibi bir müzik insanı olan Doruk Onatkut'la birçok şarkı kaydetti ve her geçen gün dinleyici sayısını artırdı. İkilinin sanat yolculuğu bir süre sonra aşka dönüştü ve aralarında 'Mahçup Delikanlı / Aşkı Sende Tanıdım', 'Mutluyum Yanında / Öteki Kadın' ile 'Gelin Dostlar / Aşk Oyunu'nun da olduğu 45’likler sanatseverlerle buluştu.

Kendine has dinleyici kitlesiyle tanınan Nilgün Onatkut, geçtiğimiz aylarda üç şarkılık yeni albümü 'Aşkın Yolu'nu yayımladı. 29 yıllık bir aranın ardından tekrar müzikseverlerin karşısına çıkan Onatkut'la yeni şarkılarını ve günümüzün müziğini konuştuk.

Uzun bir aradan sonra üç yeni şarkıyla dinleyici karşısına çıktınız. Şarkıların hikâyesini ve kayıt sürecini anlatır mısınız? 

Dijital platformlarda dinlediğiniz üç yeni şarkım, eşim Doruk Onatkut’un başlattığı bir projeydi. On sekiz yıl önce ilk demolarını kaydetmiştik. Yıllar içinde hayatın getirdikleriyle bir türlü tamamlayamamıştık. Geçen yıl pandemi başladığında oğlum Uğur, şarkıların aranjman ve kayıtlarını yeniden yaparak bana gönderdi. Benim için çok büyük bir sürpriz oldu. Evlere kapandığımız dönemde, şarkıları çalışıp stüdyoya girmek çok heyecan vericiydi.  

Türkiye pop müzik tarihinde önemli bir isimsiniz ve birçok albümde sizi dinleme fırsatı bulduk. Bu denli uzun bir ara vermenizin sebebi neydi?

Haklısınız uzun bir süre albüm çıkaramadık, sahne çalışmaları daha çok zamanımızı aldı. On yıl kadar eşimin sağlık problemleri sebebiyle kısıtlı çalışmalar yapabildik.

Sound olarak 70'lere, 80'lere yakın olan şarkılarınızı bugünün imkanlarıyla kaydettiniz. İki dönem arasındaki farkın pozitif ve negatif yönleri hakkında neler söylersiniz?

Bizim kayıt yaptığımız yıllarda (‘70'ler, 80’ler...) stüdyolarda kayıt olanakları çok kısıtlıydı. Beş Yıl Önce On Yıl Sonra grubunun ilk plağı 8 kanal stüdyoda kaydedilmişti. Örneğin 4 ses yaptığımız vokaller tek bir mikrofonun etrafında kaydedilmiştir. Yani hata yapma lüksümüz yoktu. Kayıt öncesi günlerce prova yapardık. Şimdi neredeyse sonsuz imkânlar var, bütün vokalleri tek tek ayrı kanala kayıt edip detone olan bölümleri düzeltebiliyorsunuz. O yıllarda analog kayıtlar yapılırdı. Şimdilerde bütün enstrümanlar programlar aracılığıyla çalınabiliyor. Örneğin sahnede söyleyeceğimiz yabancı şarkıların sözlerini dinleyip bizler çıkarırdık. Dinlediğimiz yabancı plaklar Türkiye’ye gelenlerle sınırlıydı. Artık dijital platformlarda sınırsız kaynak var.

'VOKALLERDE KIZIM VE OĞLUMUN SESLERİ VAR'

Oğlunuz Uğur Onatkut, önemli bir müzik insanı ve bu albümde birlikte çalıştınız. Anne-oğul olarak birlikte sanat üretmek nasıl bir duygu?

Oğlum Uğur’la çalışmak çok keyifliydi. Prodüktörüm olarak kayıtlar yapılırken beni çok güzel yönlendirdi ve sonunda dinlediğiniz şarkılar ortaya çıktı. Oğlumla özellikle müzisyen kimliğiyle gurur duyuyorum. Ayrıca şarkılarda arka plandaki 4 ses vokallerde kızım Nazlı ve oğlum Uğur’un sesleri var. Bu da ayrıca çok hoş bir anı olarak kaydedilmiş oldu.

'AŞK BENİM İÇİN YAŞAMAK DEMEK...'

Selim Öztunç imzası taşıyan şarkılarınız 'aşk' teması üzerinde yoğunlaşıyor. Aşk sizin için ne ifade ediyor?

Aşk benim için eşim, çocuklarım, mesleğim, sevdiklerim ve nefes almak, yani yaşamak demek.

Şarkılarınızda aynı zamanda bugünün dertleriyle de hemhal oluyorsunuz. Yer yer sitem duygusunu hissediyoruz. Elli yılı aşkın müzik kariyerinizde müziğin geldiği noktayı nasıl görüyorsunuz ve bugünün sanatsal üretimlerine dair ne söylemek istersiniz? 

Elli yılı aşkın müzik kariyerinin ardından baktığımda bugün gelinen nokta çok da iç açıcı değil bana göre. Birçok yeni isim, çok farklı tarzlarda şarkı yayınlamasına rağmen kaliteli yeni besteler ve sanatçılar oldukça az. Eski şarkılar yeniden aranje ediliyor, söyleniyor. Hatta saygı albümleriyle Türk müzik tarihinin beğenilen besteci ve şarkıcılarının şarkıları yeni isimler tarafından yeniden yorumlanıyor. Ama buna karşın müzik üretenler CD veya plak basılmasını beklemeden dijital platformlardan dinleyicilere ulaşabiliyor. Bu arada plakların tekrar gündeme gelmesi, yaygınlaşması sevindirici.

'SAHNEDE OLMAYI VE ŞARKI SÖYLEMEYİ ÇOK ÖZLEDİM'

Pandemi süreci birçok sanatçı için sosyo-ekonomik zorlukları da beraberinde getirdi. Böyle bir süreci üretime çevirmenizin sırrı nedir? Genç sanatçılara ne tavsiye edersiniz? 

Dinlediğiniz üç şarkının beste ve sözleri torunumun babası Selim Öztunç’a ait. Kayıtlar, aranjmanlar prodüktörüm Uğur’a ait. Burçin Gülbahar’a (Yüksek Sadakat grubunun menajeri ) çok teşekkür ediyorum, 'Aşkın Yolu' projesine inandı ve sizlere ulaştırdı.

Pandemi sırasında eve kapandığımız dönemleri çalışarak geçirdik. Dikkatimizi işimize vererek zorlu bir süreci üretken bir sürece çevirmiş olduk.                    

Genç sanatçılara birinci tavsiyem öncelikle çok çalışmaları. Hangi branşta olursa olsun mutlaka kendini kanıtlamış sanatçıları izlemelerini ve kendi tarzlarını oluşturmalarını öneririm. Ancak pandemi dönemi birçok sektör gibi müzik sektörüne de darbe vurdu. Birçok insan gibi sanatçıların, müzisyenlerin, tüm emekçilerin kaynakları kesildi. Birçok kişi sosyal medya ve yine dijital platformlardan dinleyicilere, sevenlerine ulaşmaya çalışıyor. Üretmeye devam ediyorlar. Umarım yaz ayları konserler ve sahne sanatları açısından verimli geçer.     

Önümüzdeki günlerde dinleyicilerinizi neler bekliyor?

Önümüzdeki günlerde öncelikle pandeminin etkilerinin azalmasını hatta sona ermesini bekliyorum. Sahnede olmayı ve şarkı söylemeyi çok özledim. İlerleyen günlerde tekrar yeni projelerde yer almayı planlıyorum.