23 bin sağlık çalışanı ‘Beyaz Kod’ verdi: Tereddüt yaşıyorlar

Beyaz Kod’un hayata geçmesinden bu yana 23 bin sağlık çalışanı şiddete uğradığı için bildirim verdi. TTB’den Bulut’a göre fiziksel ve sözel şiddete maruz kalan sağlık çalışanlarının sayısı daha fazla.

Google Haberlere Abone ol

Ogün Akkaya

ANKARA - Sağlıkta şiddet Türkiye'nin kronikleşen sorunlarından biri haline geldi. Sağlıkçılar tarafından yürütülen kampanyalar, eylemler, grevler ya da iş bırakma eylemleri yeterli olmadı. Sağlık Bakanlığı’nın attığı adımlar ya da Meclis’ten çıkan yasalara karşın sağlık çalışanlarına yönelik şiddet devam ediyor.

CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, görevi sırasında şiddete maruz kalan sağlık çalışanlarının sayısını Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya sordu. Bayır’ın önergesine yanıt veren Koca, Beyaz Kod uygulamasına ilişkin yazılım sisteminin hayata geçirildiği 1 Aralık 2015- 30 Kasım 2022 tarihleri arasında 23 bin 86 sağlık personelinin şiddet nedeniyle Beyaz Kod bildirimi yaptığını söyledi. Bakan Koca ayrıca sağlık çalışanlarına hukuki yardım sağlandığını ve adli sürecin bakanlık avukatları tarafından takip edildiğini kaydetti.

‘ŞİDDET VAKALARI ACİL SERVİSLERDE VE YOĞUN BAKIMLARDA GERÇEKLEŞİYOR’

Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Vedat Bulut, Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı sağlıkta şiddet vakalarını değerlendirdi. Sağlık Bakanlığı’nın sağlıkta şiddet verilerini TTB ile iki yıldır paylaşmadığını, verilere mahkeme kararıyla ulaştıklarını belirten Bulut, 23 bin 86 Beyaz Kod verisinin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Bulut ayrıca sözel şiddet türünün sağlık çalışanları tarafından bildirilmediğine dikkat çekti.

Bulut’a göre sağlık çalışanlarının yoğun çalışma temposu karşısında sözel şiddet vakaları Beyaz Kod’a bildirilmiyor. Birinci basamak sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi sağlandığında şiddet vakalarının önemli bir kısmının çözüleceğini belirten Bulut şunları kaydetti:

“Şiddet vakaları özellikle mesai bitimine doğru oluyor. Acil servislerde ve yoğun bakımlarda gerçekleşiyor. İnsanlar randevu alamadıkları için acil servislere yığılıyorlar. Büyük bir gerginlik oluyor. İnsanlar hastalarını daha ağır olarak nitelendiriyor. Kendi hastalarını öncelemelerini istiyorlar. Acil servislerde önce ölümcül, acil hastalara bakılır. Hastanelerin yükünün azaltılması gerekiyor. Sağlıktaki işgücünün çok iyi planlanması gerekiyor. Dağılım bozukluğu var. Bazı alanlarda randevular aylardır alınamıyor. Hekim kaybetmemek lazım. Yılda 2 bin 500 hekimin yurtdışına gidişi bir sorun.”

‘TEHDİT DEVAM EDİNCE SAĞLIK PERSONELLERİ BEYAZ KOD’A BİLDİRMEKTE TEREDDÜT YAŞIYOR’

Sağlık çalışanlarına şiddet gösteren kişilerin tutuklanmadığına dair örnekler olduğunu söyleyen Bulut, “Tehdit devam edince sağlık personelleri şiddeti Beyaz Kod’a bildirmekte tereddüt ediyorlar” dedi. Beyaz Kod bildirimi sonrasında şiddet gösteren kişinin sağlık çalışanlarına yönelik ‘Beni savcılığa mı şikayet ettin’ diye geri dönüş yaptığını belirten Bulut şunları kaydetti:

“En temelinde şiddeti ortadan kaldıran bir eğitim modeline ihtiyaç var. Eğitim modelini değiştirmemiz lazım. Beş dakika zaten hastayla yeterli iletişim kurulamıyor. İşgücünün düzenlenmesi lazım. İnsanlar mesleğine aidiyet duygusunu kaybediyor. Yurt dışına göçün de en önemli nedeni sağlıkta şiddet. Odaların en büyük endişesi hekim kaybetmek. Çok genç yaşta hekimlerimiz mesleği bırakıyor. Yeni yılda sağlıkta şiddet vakalarının azalmayacağı belli.”

‘X-RAY CİHAZLARI SADECE BİRKAÇ ŞİRKETİ ZENGİN ETMEYE YARAR’

Bulut ayrıca pilot bölgelerde hastanelere X-ray cihazının konulmasının da şiddete çözüm olmayacağını ifade etti. Olumlu bir görüşlerinin olmadığını belirten Bulut, hastane giriş mimarilerinin X-ray cihazlarına uygun olmadığını söyledi:
“Tekerlekli sandalye ile bastonuyla gelen, üzerinde metal protezi olan hastalar var. Böyle bir ortam işlerliği yok. Kesici, delici aletler hastanenin her yerinde var. X-ray cihazları sadece birkaç şirketi zengin etmeye yarar."