YAZARLAR

2022’de vizyon: Eski günleri aratıyor

Pandemi sonrasındaki ilk normal gösterim yılı olan 2022’de 372 film vizyonda kendine yer buldu. İzleyici sayıları salgın öncesinden oldukça uzak bir seyir izledi. 2019’da 60 milyona dayanan bilet sayısı, 2022’de 36 milyonu bulamadı.

2016’dan beri her yıl sonunda vizyona giren filmleri hem sayı hem de ülkeler bazında inceliyorum. 2020 ve 2021’de sinema salonları Covid-19 salgını nedeniyle sağlıklı çalışamayınca son genel değerlendirmeyi 2019’da yapmış oldum. 2016’de 360 film vizyona girmişti. 2017’de 375, 2018’de 426 film vizyona girdi. 2018’de vizyona giren filmlerin 176’sı yerli, 250’si yabancı filmdi. Yabancı filmlerin yaklaşık 140’ı ABD yapımı, kalan 112’si ise dünyanın kalan ülkelerinin filmlerdi. 2019’da 394 film vizyona girdi Bu filmlerin 141’i yerli film, 253’ü ise yabancı filmdi. Yabancı filmlerin 160 civarı ABD filmi, geriye kalan 90 civarı film de dünya sineması örneği oldu.

Pandemi sonrasındaki ilk normal gösterim yılı olan 2022’de 372 film vizyonda kendine yer buldu. İzleyici sayıları salgın öncesinden oldukça uzak bir seyir izledi. 2019’da 60 milyona dayanan bilet sayısı, 2022’de 36 milyonu bulamadı. Yaklaşık 2 yıl süren salgın sürecinde sinema salonlarının kapalı olması ve herkesin evlerinde kalması gerekliliğinin yarattığı hızlı dönüşümle birlikte, artık sinema salonları açık olsalar bile eski izleyici oranlarını bulamıyorlar. Genel çerçeve bu şekildeyken bu yılın vizyonda yükselen ve düşen trendlerine daha yakından bakalım.

BİYOGRAFİLER YILI

2022’nin en çok izlenen filmi "Bergen", beş buçuk milyona yaklaşan seyirci sayısıyla en yakın rakibinin iki katından daha çok izlendi. "Bergen" biyografisinin dışında da çok sayıda biyografi filmi bu yıl vizyonda şansını denedi. "Dilberay", "Barış Akarsu", engelli milletvekili Serkan Bayram’ın biyografisini anlatan "Buğday Tanesi", Maraşlı Alevi halk önderini anlatan "Elif Ana" filmleri bu yılın biyografi örneklerinden. "Bergen" dışında hiçbiri bir milyon sınırına yaklaşamasa da son yılların yegâne yükselen sinema trendi olan biyografi filmlerinin bu yılki örneklerini oluşturdular. Şu dönem hazırlık aşamasında olan Huysuz Virjin ve Cem Karaca biyografilerinden çekilecek film örnekleri de önümüzdeki dönem karşımıza çıkacak.

Bergen

YERLİ ANİMASYONLAR ATAKTA

Çocuklar için çekilen animasyon filmler, sinema sektörünün geniş bir pazarını oluşturuyor. Uzun süre bu pazar ABD merkezli animasyon şirketlerinin elindeydi. Ancak son yıllarda teknolojinin gelişmesi ve çoğulculaşmayla birlikte farklı ülke merkezli animasyonlar pazar paylarını artırmaya başladılar. 2022, Türkiye’de de yerli animasyonların pazar paylarını bariz olarak yükselttikleri bir yıl oldu. Özellikle TRT destekli yapımlar, yüksek izleyici sayılarıyla ilk onda yer alabilen filmler ürettiler. "Aslan Hürkuş" serisi, "Kaptan Pengu ve Arkadaşları", "Doru", "Mutlu Oyuncak Dükkânı", "Tay" ve "Nasreddin Hoca Zaman Yolcusu" animasyonları yüksek izlenme oranlarını tutturan yerli yapımlar oldular.

Nasreddin Hoca Zaman Yolcusu

YERLİ KORKU FİLMLERİ ISRARINI SÜRDÜRÜYOR

50’ye yakın yerli korku filminin vizyona girdiği bu yıl, her hafta yeni bir korku filmi şansını denedi. Ancak sadece "Zebun" filmi 90 bini gördü. 4-5 yerli korku filminin de ortalama 50 civarında bir izleyici sayısına ulaştıklarını söyleyebiliriz. Bunların dışında çok sayıda yerli korku filmi, 5 binin altında bir izleyici sayısında kalmış durumda. Ancak yapımcıların korku filmi merakı hız kesmeden devam ediyor. Bu filmler nitelik olarak ısrarla geriye doğru giderken nicel olarak mitoz bölünme yöntemini hatırlatırcasına birbirilerinin benzeri onlarca film olarak çoğalmaya devam ediyorlar.

YERLİ KOMEDİLER DÜŞÜŞTE

Vizyonda her yıl yüksek izleyici oranları yakalayan yerli komedi filmleri bu yıl düşüşe geçti. En İyi örneğini "Çakallarla Dans" serisinin altıncısının oluşturduğu komedi filmlerinde; "Hep Yek 5: Bizim Şeyimiz mi Altan", "Tam Kafadan Karavana", "Erzurumlu Mümessil", "Sivaslıyıh Gardaş", "Cumali Ceber 666" gibi çok niteliksiz örneklere uzanan bir çizgide seçenekler kendine vizyonda yer bulurken Çakallarla Dans serisi de dahil hiçbiri beklenen izleyici grafiğini sağlayamadı. "Çakallarla Dans" serisinin son üç filmi, 1 milyon izleyici sayısının üstünde bir seyir izlemişken, serinin altıncı filmi 700 bin izleyiciyi göremedi.

Çakallarla Dans 6
YILIN SÜRPRİZİ 'KURAK GÜNLER'

Aralık ayında vizyona girip 200 bin izleyiciye yaklaşan "Kurak Günler", kuşkusuz yılın en sürpriz filmi oldu. Film, ilk gösterimini Cannes Film Festivali’nde yaptıktan sonra çok sayıda festivalde gösterilip ödüller aldı. Senaryo değişikliği iddiasıyla bakanlık tarafından verilen desteğin geri istenmesiyle yaşanan tartışma, filme izleyici olarak yansıdı. Böylece son yıllarda ticari sinema örneği olmayan hiçbir filmin ulaşamadığı bir izleyici sayısına "Kurak Günler" ulaşmış oldu.

Kurak Günler
FESTİVAL FİLMLERİNİN YÜZÜ VİZYONDA GÜLMÜYOR

"Kurak Günler"in bu başarısına karşın festivallerde ilk gösterimini yapan ticari olmayan filmlerin son yıllarda giderek düşen vizyondaki grafikleri bu yıl da devam etti. Vizyonda adeta hiç izlenemeyen, festivallerde gösterilip ödüller alan filmlerin toplumun beğeni düzeyiyle arasında oluşan uçurum üstüne kafa yormak gerekiyor. Bu problemin salon sahipleri ve dağıtımcıların festival filmlerine karşı önyargılı bir tavır takınmalarının da etkisi olduğunu söyleyebiliriz.

"Okul Tıraşı", "Pota", "Sabırsızlık Zamanı", "Beni Sevenler Listesi", "Kerr", "Zuhal", "Flaşbellek", "Yaramaz Çocuklar", "Dirlik Düzenlik" ve "Hara" filmleri ilk gösterimlerini saygın festivallerde yapan ulusal sinemamızın örneklerini oluşturuyorlar. Ortalama izleyici sayılarıysa 2 bin 500 bile değil. Hiçbiri de tek başına 6 bin izleyiciyi bulamadı.

YILIN KAYBEDENİ: KİM BU AİLE?

Bu yıl büyük beklentilerle, yüksek bir bütçeyle çekilip de gişede umduğunu bulamayan filminse Kore uyarlaması "Kim Bu Aile?" filmi olduğunu söyleyebiliriz. Kore’nin son yıllardaki kült filmi "Extreme Job" filminden uyarlanan "Kim Bu Aile?", orijinalinin 14 milyon 500 binin üzerinden bir izlenmeyle Kore sinema tarihinin en çok izlenen ikinci filmi olmasından sonra yerli uyarlamanın 215 bini bulamayan izleyici sayısıyla yapımcıları için şok etkisi yapmış olmalı.

Kim Bu Aile?
KOMŞUDA PİŞER BİZE DÜŞMEZ

Bu yıl komşu ülkelerden vizyonda film görmekte yine zorlandığımız bir yıl oldu. Kuzey ve Güney komşumuzun oldukça gelişmiş sinemaları var. Rusya’da oldukça büyük bütçeli filmler çekiliyorken, İran’da da kültürel olarak bize çok yakın ve oldukça estetik bir sinema anlayışı varlığını koruyor. Bu yıl Rusya’dan film göremedik. İran sinemasından sadece Asghar Farhadi'nin "Kahraman" filmini vizyonda izleyebildik.

SÜPER KAHRAMANLARDAN RESMİ GEÇİT TÖRENİ

Komşulardan film göremezken her zamanki gibi ABD tahakkümünde bir vizyon bu yıl da varlığını korudu. Özellikle süper kahraman filmleri bu yıl hiç olmadığı kadar çok filmle adeta resmi geçit yaptı. "Batman", "Örümcek Adam" ve Marvel filmlerinin kahramanları vizyonca geniş bir hattı oluşturdu.

The Batman

Yazımda kullandığım film izlenme rakamlarını aldığım Box Office Türkiye'nin yıllardır tutuğu datalar sayesinde ortaya çıkan tablo bize gösteriyor ki film izlenme mecraları özellikle bu yıl itibariyle bariz olarak yön değiştirmiş durumda. Salgın öncesine kıyasla izleyici sayıları neredeyse yarı yarıya düştü. Dijital platform sayısıysa 2016’da bir taneyken artık bir elin parmaklarını geçecek kadar çok. Filmler sinema salonlarının karanlığında değil, evlerdeki küçük ekranlarda izleniyor. Telefondan tablete, bilgisayar ekranında televizyona kadar alternatif izleme mecraları olanca hızıyla beyazperdenin kocaman perdesini artık görünür şekilde al aşağı etmeye başladı.


Rıza Oylum Kimdir?

1984 İstanbul doğumlu. İstanbul Kültür Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde lisans, Trakya Üniversitesi’nde aynı alanda yüksek lisans eğitimi aldı. Varlık, Virgül, Agora, RadikalGenç, Birgün, Cumhuriyet Kitap, Film Arası, Kitapçı, Sendika.org, ve Edebiyathaber.net gibi farklı mecralarda sinema ve edebiyat merkezli metinler yayımladı. Uzakdoğu Sineması, Rus Sineması, Alman Sineması, Ortadoğu Sineması, Dünya Yönetmenlerinden Sinema Dersleri, Doksanlar, Dünya Yazarlarından Yazarlık Dersleri ve İran Sineması kitaplarını yazdı. Ulusal ve uluslararası festivallerde jüri, küratör ve yayın editörü görevlerinde bulundu. Türkiye’de ve yurtdışında ülke sinemaları üstüne konferanslar verip workshoplar yaptı. Halihâzırda bir vakıf üniversitesinde sinema tarihi dersleri veriyor. Seyyah Kitap’ın genel yayın yönetmenliğini sürdürüyor.