Bergama'da 'sanayi bölgesi' tartışması: Çevreciler tepkili, belediye 'güvende' diyor

Bergama'da zeytin ağaçlarının da bulunduğu alan 2013'te sanayi bölgesi ilan edildi. Çevreciler 'ağaçlar tehlikede' diyerek dava açtı, belediye 'bölgenin doğal yapısı güvence altında" dedi.

Google Haberlere Abone ol

İZMİR -  İzmir Büyükşehir Belediyesi ağustos ayı meclis toplantısında, İzmir İl Özel İdaresi tarafından 2013 yılında Bergama ilçesindeki Çalıbahçe köyü mevkiinde 'sanayi bölgesi' ilan edilen alana ilişkin planı bazı değişikliklerle onayladı. Çevreciler, yaklaşık 15 köyü etkilediğini belirttikleri imar planı değişikliğine karşı dava açtıklarını duyururken, İzmir Büyükşehir Belediyesi zeytinlik alanların 'sanayi bölgesi' ilan edildiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını açıkladı.

Bergama Çevre Platformu'na göre bölgede 'bir milyon zeytin ağacı' bulunuyor. Belediye ise havadan çekilen görüntülerin söz konusu alanda ağaç varlığı açısından bir yoğunluk bulunmadığını gösterdiğini kaydetti. Açıklamada "Değil bir milyon, bir tek ağacımızı bile rant uğruna feda etmeyeceğimizi bir kez daha önemle hatırlatırız" ifadeleri kullanıldı. Bu arada Bergama Belediyesi'nin DEVA Partili Meclis üyesi Nezih Özuyar'ın bölgede incelemede bulunduğu öğrenildi. 

'TOPLAMDA 1 MİLYON ZEYTİN AĞACINI İLGİLENDİREN BİR DURUM'

Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel, bölgenin konumuna dikkat çekerek, "Bergama'ya yaklaşık 16-17 kilometre mesafede, Bergama-İzmir yolu üzerinde ve konumu itibariyle anayoldan yüksekte yer alan bir köyden bahsediyoruz. Rakımı diğer köylere göre biraz daha yüksek. Sanayi bölgesi yapılmak istenen alandaki Bozköy, Eğriköy, Cevaplı, Tekkedere, Sarpdere gibi köylerde en az 500 bin zeytin ağacı var. Çalıbahçe köyünden sonra Zeytindağ'a doğru giderken ise Yeniköy, Bozyerler, Çandarlı'nın bir kısmı olmak üzere buralarda da en az 500 bin zeytin ağacı mevcut. Toplamda 1 milyon zeytin ağacını ilgilendiren bir durum” dedi.

'ÇED TOPLANTISINDA KARŞI ÇIKTIK' 

Alanın "yoğun zeytin tarımının yapıldığı ve yörenin en iyi zeytinlerinin yetiştiği bölge olduğunu" söyleyen Engel, aynı bölgede daha önce de kalker ocağı yapılmak istendiğini ve karşı çıktıklarını söyledi. Engel şunları kaydetti:

"Sayılan köyler geçimini tamamen küçük aile tarımı ile sağlıyor. Zeytincilikle hayatlarını idame ettiriyorlar. Buraya ilişkin 2014 yılında da farklı bir karar çıktı. O karar da burada kalker ocağı, kireç tesisi kurulabileceğine dair yanlış bir karardı. Beş yıl önce de orada bir firma kalker ocağı yapmak için başvuruda bulundu. ÇED toplantısına köylülerle karşı çıktık. İDK kurul toplantısından lehimize karar çıktı. O yerin sahibi firma araziyi başka birine satmış. 233 dönüm alan söz konusu. Yeni alan firma da imar değişikliği talebinde bulunmuş. Buranın sanayi bölgesi ilan edilmesini istedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi de 17 Eylül'de İmar Komisyonu'ndan oy birliği ile gelen bu kararı genel kurulda kabul etmiş.” 

'HAKLILIĞIMIZI TEYİT EDECEĞİMİZE İNANIYORUM'

Eylül ayında İzmir Büyükşehir Belediyesi‘nin imar değişikliği ile bölgenin 'sanayi bölgesi' ilan edildiğini savunan Engel, bu kararın yanlış olduğunu yetkililere defalarca ilettiklerini belirtti. Engel, değişikliğe karşı köylülerle birlikte dava açtıklarını söyledi. Davacılar arasında platform ve köylülerin yanı sıra eski Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç'in de bulunduğunu söyleyen Engel, "Belediye ile karşı karşıya gelmeyi istemedik. Meclis üyeleri ile haber gönderdik. Tunç Soyer'in özel kalem müdürüne ilettik. Ancak bu konuda bir geri adım atılmadı. Ancak dava yoluyla haklılığımızı teyit edeceğimize inanıyorum” dedi.

Engel sözlerini şöyle sürdürdü: "Zeytin yasası çok açık. Üç kilometre mesafede zeytin yağı işleme üzerine kurulacak işletme dahi izne tabidir. Kaldı ki sanayi bölgesi ilan edilmesinin orada yarın bir çimento fabrikası kurulmayacağı garantisini kimse veremez. Bir bölgenin yok olması anlamına gelecek bir faaliyet olacaktır. Geri adım atılmazsa davanın her duruşmasında köylülerle birlikte yapacağımız basın açıklamaları ve eylemlerle kamuoyuna belediyenin almış olduğu bu yanlış kararı duyuracağız. Dileriz ki bu yanlışı bir an önce düzeltirler. Yoksa bölgede ciddi bir kıyım anlamına gelecek."

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ: BİR TEK AĞACI RANTA FEDA ETMEYİZ

İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ise "Bir tek ağacı bile ranta feda etmeyiz" başlıklı açıklamalarında Bergama’daki zeytinlik bir alanın belediye tarafından 'sanayi bölgesi' ilan edildiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını öne sürdü.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Bergama Çalıbahçe Mahallesi'ndeki alan, bundan 10 yıl önce 01.03.2013 tarih ve 51 sayılı karar ile İzmir İl Özel İdaresi tarafından onaylanarak ‘sanayi bölgesi’ olarak belirlenmiş bir alan niteliğindedir. Yapılan son plan değişikliği kapsamında ise bölgenin doğal yapısının güvence altına alınmasını sağlayan bazı ifadeler plan notlarına eklenmiştir. 

İzmir İl Özel İdaresi tarafından 2013 yılında onaylanan yürürlükteki imar planı 183.263,27 metrekare (yaklaşık 183 dekar) Sanayi Alanı, 23.936,35 metrekare (yaklaşık 24 dekar) kireç fabrikası alanı ve yol alanlarını içermektedir. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından onaylanan imar plan değişikliği 2013 yılında onaylanan planda Sanayi Alanı olan 183 dekarlık alanda değişiklik yapılmaması, kireç fabrikası olarak belirlenen yaklaşık 24 dekarlık alanın ‘kireç madeni ve fabrikası’ şeklindeki kullanımının ‘sanayi tesis alanı’ olarak değiştirilmesi ve plan notlarına ‘Bu alanlarda yanıcı, parlayıcı, patlayıcı etkisi olan depolamalar, çevre sağlığı açısından tehlike oluşturan, görüntü, gürültü ve hava kirliliği oluşturan imalathaneler yer alamaz’ ifadesinin eklenmesinden oluşmaktadır. Plan değişikliği ile plan alanında herhangi bir büyüme veya emsal artışı yapılmamaktadır. Planlama alanı ve çevresindeki zeytinliklere ilişkin hassasiyet hepimizin hemfikir olduğu bir konudur ve planlama mevzuatı ve disiplini açısından tesis kurulmak istenmesi halinde ÇED süreçleri üzerinden takip edilmesi gereken bir konu olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca Sanayi Bölgesi olarak planlanan bölgenin havadan çekilen görüntüleri bu alanda ağaç varlığı açısından bir yoğunluk bulunmadığını da göstermektedir. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin doğaya ve yeşile bakışı son derece nettir. Doğa ve rant arasında bir tercih söz konusu olduğunda hangi tarafta duracağı da tüm kamuoyu tarafından bilinmektedir. Değil bir milyon, bir tek ağacımızı bile rant uğruna feda etmeyeceğimizi bir kez daha önemle hatırlatırız…"