Ziraat Bankası Demirören’i unuttu İBB’ye dava açtı 

İstanbul Göktürk'te kredi ödemelerini yapamayan Demirören'in ipotekli arazilerini yine Demirören'e kiralayan Ziraat Bankası, bölgenin özel spor alanı olmasını öngören plan için İBB'yi dava etti.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Demirören Holding’e verdiği krediye karşılık aldığı araziler elinde kalan Ziraat Bankası, arazilerin “özel spor alanı” olarak kalmasına karar veren İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) dava açtı. Söz konusu alanın tekrar imara açılmasını isteyen banka, “mülkiyet hakkından yararlanmasının engellendiğini” öne sürdü.

Yılan hikayesine dönen kredi süreci şöyle gerçekleşmişti:

Demirören Holding, Ziraat Bankası'ndan 300 milyon dolar ve 1 milyar 118 milyon lira krediye karşılık Göktürk Mahallesi’ndeki Kemer Country’deki üzerinde golf sahalarının bulunduğu kendisine ait arazileri ipotek ettirdi. İpotekten kısa bir süre sonra 4 Eylül 2018’de araziler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı eliyle imara açıldı. Bakanlık tarafından hazırlanan imar planlarıyla alana ortalama 200 metrekare büyüklüğünde 306 konut yapılması sağlandı. Konut yapılması planlanan bölüm yaklaşık 26 futbol sahasına denk geliyordu.

BÖLGE SAKİNLERİNDEN DAVA

Bölgede yaşayanlar, bakanlığın kararına karşı çok sayıda dava açtı. 2019’da mahkeme, planın iptal edilmesine karar verdi. Bakanlık ise planda bazı düzenlemeler yaparak tekrar askıya çıkardı. Bölge halkı, bu plana karşı da dava açtı. Bu sırada Demirören kredi borcunu ödemediği için söz konusu ipotekli araziler, Ziraat Bankası’na devredildi.
Bakanlığın söz konusu arazileri imara açan planı hakkında yürütmeyi durdurma kararı verilmişken Ziraat Bankası, arazileri sitesinden 20 Şubat 2020’de satışa çıkardı. İlanların açıklamalarında arazilerin çoğunluğunun “konut” alanında kaldığı ifade edildi. Araziler için on milyonlarca lira istendi. Bölgede yaşayanlar, bankaya bir ihtarname çekerek satışı durdurdu.
Bunun üzerine banka, üzerinde golf sahalarının bulunduğu toplam sekiz parseli, 15 milyon liraya eski sahibi Demirören'e kiraladı. Tüm bu süreç Sayıştay Başkanlığı’nın 2020 denetim raporuna da yansıdı.

İBB ARAZİLERİ ESKİ FONKSİYONUNA DÖNDÜRDÜ

İBB ise bölge için alınan mahkeme kararı doğrultusunda bölge halkına hizmet edecek biçimde açık yeşil alan olarak değerlendirilmesi amacıyla Kemer Country yerleşkesi içindeki bu arazilere ilişkin yeni bir imar planı hazırladı ve 9 Haziran’da askıya çıkardı. İBB, yeni imar planıyla arazileri tekrar özel spor alanına aldı. Ancak Ziraat Bankası, İBB’nin hazırladığı yeni plana itiraz etti.

‘SADECE BÖLGE HALKINI GÖZETİYOR'

İtirazla yetinmeyen Ziraat Bankası, İBB’nin yeni imar planının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle dava açtı. Banka avukatı tarafından hazırlanan dilekçede “imar planının hukuka aykırı olduğu, mülkiyet hakkından yararlanmasının engellendiği ve eşitlik ilkesinin ihlal edildiği” iddia edildi. Dilekçede söz konusu arazilerin bankaya ait olduğu vurgulanarak yüz ölçümlerinin toplam 300 dönüm olduğu belirtildi. Dilekçede 1989 ve 2003 yılında onaylanan imar planlarının sadece bölge halkının menfaatini gözettiği ve kamu yararından yoksun olduğu savunularak söz konusu imar planlarına ilişkin “parsel sahiplerinin mülkiyet haklarını kısıtlayan ve kamu yararından yoksun bir imar planı” denildi.

HAVAALANI VE KORONA VİRÜSÜ GÖNDERMESİ

Dilekçede ayrıca İstanbul ve Göktürk’ün nüfusunda artış olduğu belirtilerek, “müvekkil bankaya ait taşınmazların yer aldığı bölgede yeni konut ihtiyacının bulunduğu sonucuna varılmaktadır” ifadeleri kullanıldı. Dilekçede özetle şu çarpıcı ifadeler de yer aldı:
“Ülkemizin en büyük yatırımlarından biri olan İstanbul Havaalanı inşaa edilerek 29 Ekim 2018 tarihinde faaliyete başlamıştır. İstanbul Havaalanı’nın inşaası ile birlikte Gayrettepe–İstanbul Havaalanı metro inşaa faaliyetleri de başlamış olup, inşası devam eden ve ilk etabı 2021 yıl sonunda açılması planlanan metronun bir durağı da Göktürk’te bulunmaktadır.
Diğer taraftan Covid-19 salgınının, insanlarda şehir merkezlerindeki dikey yapılaşmadan uzaklaşıp doğa ile iç içe, müstakil ve bahçeli evlerde yaşama istek ve arzularında ciddi derecede artışı beraberinde getirdiği ve toplum sağlığı için dikey yapılaşma yerine yatay yapılaşmanın önemi nazara alındığında; tüm bu ihtiyaçlara imkan sunma potansiyeli yüksek olduğu dava konusu bölgedeki konut ihtiyacının daha da arttığı ortadadır.”