Zehra Doğan’ın Türkiye’deki ilk kişisel sergisi Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi’nde

Zehra Doğan’ın Türkiye’deki ilk kişisel sergisi açıldı. Sergi, Doğan'ın 2016-2019 arası çeşitli cezaevlerinde geçirdiği zamanlarda yaptığı çalışmalardan oluşuyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Zehra Doğan’ın Türkiye’deki ilk kişisel sergisi ‘’Nehatîye Dîtin/Görülmemiştir’’ 9 Ekim-9 Kasım tarihleri arasında Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi’nde ziyaretçilerle buluşacak.

Sergi, Doğan'ın 2016-2019 arası çeşitli cezaevlerinde geçirdiği zamanlarda yaptığı çalışmalardan oluşuyor. Cezaevi koşullarında, eline geçen gündelik malzemeleri birer sanat nesnesine dönüştüren sanatçı, yaşama arzusunu malzemenin ve bedeninin potansiyellerine dayandırarak biçimlendiriyor. Sanatçı, annesinin kendisi için geleneksel el sanatları ile süslediği çeşitli bezlere, çarşaflara, elbiselere, havlulara, mendillere; meyve boyaları, çay, kahve, atık malzemeler ve adet kanıyla; saçından yapmış olduğu fırça ve çeşitli kalemlerle müdahalede bulunarak melez anlatılar kuruyor.

TARİHSEL ORTAK BİR BELLEĞİN VAROLUŞU

Zehra Doğan, feminist üretim koşullarından farklı bir motivasyonla eserlerini biçimlendiriyor. İlk bakışta; Miriam Schapiro, Andrea Dezso, Tracy Emin gibi önde gelen feminist sanatçıların eril sanat tarihine başkaldıran tavırlarının imlenebileceği bir plastikle çalışan Doğan, teknik olarak benzerlik kurulabilecek bu sanatçılardan temel bir insani pozisyonla ayrılıyor: Zehra tutsaktır ve malzemeyi seçme veya tercih etme konforundan yoksundur. Annesinden, koğuş arkadaşlarından, uzaktaki dostlarından, avukatlarından kendisine ulaştırılan her masum nesneye sert ve direngen bir tutumla başka bir ruh kazandırmak zorundadır. Böylece biriken nesnelerin, kolektif bir kimliğe büründüğü eserler, toplumsal, tarihsel ortak bir belleğin varoluşu güncel olarak göze gelir.

Resmi şiddetin bütün veçhelerinin hakim olduğu bir zaman ve mekanda, gazeteci olarak tanık olduğu dehşet sahnelerini cezaevi koşullarında yaşadıkları ile birleştiren Zehra Doğan, duygulanımını eli altındaki nesnelerin plastik imkanlarına naklediyor. 

Bez üzerine yazılmış günlükler, notlar, küçüklü büyüklü yazılar; aynı zamanda bir gazeteci olan Zehra Doğan'ın yazarlık faaliyetinin de görselleşmiş halini gösteriyor.