Yunanistan'da 18 yaşındaki mülteci üniversite sınavından menedildi

Yunanistan'da 18 yaşındaki Sazeb, 'lise not ortalamasının' düşük olduğu ileri sürülerek üniversite sınavından menedildi. Sazeb, "Buraya çok uzaklardan daha iyi bir gelecek umuduyla geldim" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - “Buraya çok uzaklardan daha iyi bir gelecek umuduyla geldim. Bu nedenle çok zor şartlarda, çok çalıştım. Yunanca öğrendim. Yoğun çabalar neticesinde üç yıl içerisinde okulumdan mezun oldum. Tek istediğim bir üniversiteye girip, tarım işçiliğinden başka bir meslek sahibi olmak ve anneyle babamı gururlandırmaktı”.

Bu mesaj, daha güzel bir gelecek için Yunanistan’a yerleşen 18 yaşındaki Sazeb’e ait. Geçtiğimiz günlerde üniversiteye giriş sınavından menedilen genç mülteci, yukarıdaki satırların yer aldığı bir mektupla lisedeki hocasına sesleniyor. Sazeb not ortalamasının yükseltilmesi ve üniversite umudunun sürmesi için gerek hocasından gerekse de Yunanistanlı yetkililerden yardım talep ediyor.

Sazeb, geçtiğimiz günlerde Yunanistan üniversitelerine giriş sınavının ilk ayağında, ‘Modern Helence’ dersi sorularını sınav salonunda yanıtlarken yetkililer tarafından kritik sınavdan ‘lise not ortalaması düşük’ gerekçesiyle menedildi. Sazeb’in sınav salonundan çıkarıldığı süreçte, Almanya’daki yakınlarıyla bir araya gelmenin planlarını yapan bir grup mülteci Yunanistan makamlarının işgüzarlığına ve ataletsizliğine takıldı.

Yunanistan merkezli sivil toplum kuruluşları ve muhalefet partileri, Sazeb’in ve diğer mültecilerin başına gelenleri muhafazakâr Yeni Demokrasi iktidarının mülteci meselesindeki tutumunu katılaştırmasıyla ilişkilendiriyor.

'EŞİT EĞİTİM HAKKI ELİNDEN ALINIYOR'

Yunanistan’da insan hakları meselelerini yakından takip eden ender basın organlarından bir tanesi olan Efimerida ton Syntakton, Sazeb’in başına gelenleri geçtiğimiz günlerde okuyucularıyla paylaştı. Söz konusu habere göre, Sazeb iki yıl önce tek başına Yunanistan’a ulaştı ve iltica talebinde bulundu. İltica talebiyle beraber Sazeb, Selanik’te ‘Arsis’ isimli sivil toplum kuruluşunun himayesindeki bir mülteci kampına yerleşti ve bir meslek lisesinde eğitim görmeye başladı.

Liseden mezun olma aşamasına gelen Sazeb, geçtiğimiz günlerde üniversite giriş sınavına katıldı. Sazeb’in giriş sınavındaki ilk zorlu etabı ‘Modern Helence’ dersiydi. Sazeb diğer üniversite adayları gibi söz konusu dersle ilgili soruları yanıtlamaya başladıktan kısa bir süre sonra kötü bir sürprizle karşı karşıya kaldı. Efimerida ton Syntakton gazetesinin aktardığına göre, sınav salonundaki yetkililer Sazeb’in sınav kağıdına el koydu ve kendisine üniversiteye giriş sınavından menedildiği söyledi. Merkez Makedonya Eğitim Müdürü’nün onayıyla alınan soz konusu karara göre Sazeb, liseden mezun olmadan önce bir laboratuvar dersinde başarısız oldu ve bu nedenle üniversiteye giriş sınavına katılma hakkına sahip değil.

Sazeb’i Yunanistan’da eğitimini destekleyen Arsis ile beraber bir grup Yunanistanlı aktivist ve hukukçu, genç insanın başına gelenleri Yunanistan gündemine taşımak için kolları sıvadı. Arsis, konuyla ilgili olarak eşit eğitim hakkının çiğnendiğine işaret ediyor.

'TEK İSTEDİĞİM EŞİMİ GÖREBİLMEK'

 

Sazeb’in üniversite hayalinin yıkıldığı süreçte, Suriyeli 24 yaşındaki Büşra ile onlarca mültecinin Avrupa’daki yakınlarıyla bir araya gelme hayalleri suya düştü. Yunanistan makamlarını,  mültecileri zamanında Almanya’ya ulaştıramaması nedeniyle onlarca ailenin hasret giderme ve yeniden ortak bir gelecek kurma planları rafa kalktı.

“Mutlu sona ulaşmak için beş sene bekledim. Ne diyeyim? Eşim başıma gelenler nedeniyle kalp krizi geçirdi. Berlin’de bir hastaneye kaldırıldı. Tek istediğim onu görebilmek” diyen Büşra, 2015 yılında ülkesi Suriye’deki iç savaş nedeniyle Avrupa yoluna koyuldu. İç savaş koşullarında eşinden ayrı kalan Büşra, bir grup yakınıyla beraber 2020 yılında Türkiye üzerinden Yunanistan’a ulaştı. 2020 sonlarına doğruysa Almanya, Büşra’nın kocasıyla buluşmasına yeşil ışık yaktı.

Alman yetkililerin, Yunanistan’daki bir grup mültecinin aileleriyle buluşmasına izin vermesi üzerine mültecilerle beraber yakınlarının ve insan hakları savunucularının dikkati Atina’ya çevrildi. Ancak Yunanistan makamları, mültecilerin aile bireyleri ile tekrardan bir araya gelmesine olanak tanıyan Dublin Anlaşması’nın altı aylık zaman dilimi içerisinde gerekli adımları atmadı. 

Yunan yetkililer ise, buna gerekçe olarak korona virüsü krizini ileri sürdü. Konuyu yakından takip eden hak savunucularıysa bu iddiayı yetersiz buluyor, çünkü salgının yoğunluğunu kaybetmesinden sonra yetkililer zamanında mültecilerin Almanya’ya nakli için bir turizm acentesiyle anlaşmaya varmadı. Ayrıca, hali hazırda iltica başvuruları kabul edilen insanların evraklarının Yunanistan Postaları (Elta) yoluyla ilgililerle ulaştırılmasında büyük sorunlar yaşanmaya davam ediliyor. Bu gecikmeler mültecilerin sevk işlemlerini yavaşlatıyor.

MUHAFAZAKAR HÜKÜMETİN SORUMLULUĞU

Sazeb ve Büşra gibi birçok mültecinin Yunanistan’da başına gelenleri kabul edilemez olarak gören Yunanistan muhalefeti ve sivil toplum kuruluşları, muhafazakar iktidarın son dönemde göçmen ve mülteci konularında tavrını sertleştirmesi nedeniyle komşu ülkede yeni sorunların gündeme geldiği uyarısında bulunuyor.

Muhalif kesimler Kiryakos Miçotakis’in korona krizi döneminde oy oranını korumak için sağcı ve yabancı karşıtı kesimlere yakın adımlar attığını ve mülteci meselesinde katı bir tavır aldığı görüşünde.

Ayrıca, Atina gibi Berlin de başta olmak üzere diğer Avrupa merkezlerinin mülteci sorunlarını çözmek için adım atmadığı belirtiliyor.  Almanya’nın Büşra’nın içerisinde bulunduğu grubu altı aylık süre limitinin aşılmasını bahane ederek ülkeye kabul etmediği ve bu yüzden de birçok mültecinin Yunanistan’da kötü şartlar altında yaşama ya da Türkiye’ye geri dönme ikileminde kaldığına işaret ediliyor.