Yunanistan basını: Erdoğan NATO zirvesinde restleşme yerine uzlaşmayı seçti

Türkiye'nin NATO'yla İsveç ve Finlandiya krizinde mutabakata varması Yunanistan basınında değerlendirildi. "Erdoğan, diplomatik restleşme yerine uzlaşmayı seçti" yorumları yapıldı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Madrid’deki tarihî NATO Zirvesi komşu Yunanistan’ın gündeminde. Atina’daki siyasi ve diplomatik kaynaklar Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya ile sağladığı anlaşmayı Yunanistan’ın perspektifinden değerlendiriyor. Yunanistan basınında Türkiye ile ilgili kayda değer değerlendirmeler öne çıkıyor.

Yunanistan medyasına yansıyan son bilgilere göre, Atina NATO Zirvesi’nde Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın diplomatik restleşme yerine uzlaşmayı seçtiğine ve NATO’nun Avrupa kolunun genişlemesinin Atina açısından olumlu bir gelişme olduğuna dikkat çekiyor. 

'TUHAF MÜZAKERELER UZUN SÜRMEDİ'

Yunanistan’ın kamusal devlet radyo televizyon kurumu ‘Ert’ NATO Zirvesi’ndeki son gelişmelere Atina’nın yaklaşımıyla ilgili olarak “Hükümet kaynakları, Erdoğan'ın İsveç ve Finlandiya'nın katılımı konusundaki tuhaf müzakerelerinin uzun sürmediğine dikkat çekiyor” yorumu yaptı.

Haberin devamında şunlar vurgulanıyor: “Hükümet kaynakları, bu anlaşmanın Yunanistan’ın veya Avrupa Birliği'nin Türkiye ile ilişkilerini etkilemediğine dikkat çekiyor. Ayrıca Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya katılımı İttifak'ın Avrupa alanını ve Yunanistan'ın konumunu güçlendirmektedir.”

MİÇOTAKİS-BİDEN GÖRÜŞMESİ

‘Ert’ NATO Zirvesi’nde Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in yabancı devlet ve hükûmet başkanlarıyla ikili ilişkileri ele alma ve ileriye taşıma fırsatını da dikkat çekiyor. Türkiye NATO ile Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğini ele alırken, İspanya Kralı’nın NATO Zirvesi’ne katılan liderlerin onuruna verdiği yemeğe katılan ve yabancı liderlerle bir araya gelen Miçotakis ülkesine yakın duran ülkelerle fikir teatisinde bulundu. 

‘Ert’in ilgili haberinde şunlar yer aldı: “Başbakan Kiryakos Miçotakis, birçok liderle mükemmel bir ortamda görüştü. ABD Başkanı Joe Biden ile Yunanistan Başbakanı'nın Amerika ziyareti ele alındı ve iki lider son ziyaretin başarısını ve iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin mükemmel seviyesini ifade ettiler. Miçotakis, İngiliz mevkidaşı Boris Johnson ile ve aynı zamanda Avustralya ve Yeni Zelanda'daki mevkidaşlarıyla bu ülkelerdeki Yunan unsurunun çıkarlarını ilgilendiren konular hakkında görüştü. Avustralya Başbakanı ise Miçotakis'i ülkeyi ziyaret etmeye davet etti. Miçotakis, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile NATO gündemi değerlendirdi ve Japonya Başbakanı ile kısa bir görüşme yaptı. Bu görüşmede iki liderin iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin daha da geliştirilmesine olan ilgisinin dile getirildiği belirtildi.”

'ERDOĞAN ATİNA'YI ŞAŞIRTMADI'

Komşu ülke basını İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılımı meselesiyle beraber NATO Zirvesi özelinde Türk-Yunan ilişkilerindeki yeni gelişmelere de özel önem atfediyor. 

‘Cnn Yunanistan’ konuyla ilgili geçtiği yeni haberinde “Recep Tayyip Erdoğan'ın Madrid'e gitmeden hemen önce Miçotakis’e yönelik olumsuz tavrı Yunan misyonunda rehavete yer bırakmıyor. Türkiye Cumhurbaşkanı'nın yeni seçimi Atina’yı şaşırtmıyor. (Atina’ya göre yeni çıkış) Recep Tayyip Erdoğan'ın iki taraf arasındaki diyaloğu sona erdirme sorumluluğunu da ortaya koyduğunu düşünüyor.

Haberin devamında şunlar vurgulandı: “Yunan diplomasisinin edindiği son bilgi ve izlenimler Türkiye Cumhurbaşkanı'nın Zirve'de Yunan adalarının askerden arındırılması konusunu açmayacağı öngörüsünü daha da güçlendiriyor. Ancak hükûmet kaynakları, Tayyip Erdoğan'ın Madrid toplantısından önce Ankara tarafından koordine edilen tehdidi gerçekleştirmesi durumunda, müttefikler nezdinden açılmadan önce, Yunan misyonu tarafından hazırlanan ve "her noktaya" cevapları içeren ayrı bir dosyanın açılacağını yineliyor.”

'HANGİ TÜRKİYE İLE KONUŞACAĞIZ?'

NATO’nun genişleme sürecinin masaya yatırıldığı ve Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde olumsuz bir atmosferin hâkim olduğu bir süreçte komşu ülke basınında Ege’yi alâkadar eden önemli haber ve incelemeler dikkat çekiyor. 

NATO Zirvesi’nin devam ettiği bir süreçte ‘To Vima’ Ege Adaları’nın askerden arındırılmasıyla ilgili bir dizi tarihi belgeyi gündeme taşıyor. Gazete 1957’ten beri Ankara’nın askerden arındırılma konusunda attığı adımları bir dizi belgelerle desteklediği bir inceleme yazısında masaya yatırıyor. 

KATHİMERİNİ'DEN KILIÇDAROĞLU'NA ELEŞTİRİ

‘Kathimerini’ gazetesiyse Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin geleceğine ilişkin olarak karamsar bir değerlendirmede bulunuyor. Gazetede yayımlanan bir köşe yazısına göre Erdoğan hükûmeti gibi Türkiye muhalefeti de Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde olumsuz tavır takınıyor. 

Sakis Moumtiz imzalı köşe yazısında ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun dünkü CHP Grup toplantısında Türkiye-Yunanistan ilişkilerine açıklamasına dair “Ülkemizde bu sözleri seçim öncesi milliyetçiliğin yükselişine bağlayacak sesler olduğunu biliyorum: İç tüketim malzemesi olarak Yunanistan'a karşı provokasyon girişimi. Ancak, (bu yorumda bulunanlar) Türkiye'nin Balkan Savaşları ve Lozan Antlaşması'nın travmasını kolektif bilinçaltında nasıl taşıdığını anlayamıyorlar. (Türkler) Bu antlaşmanın dayattığı sınırlar içinde boğuluyor ve kendi çıkarları doğrultusunda revize etmeye çalışıyorlar. Türk siyasetçiler dürüsttür. Bunu açıkça söylüyorlar. Saklanmıyorlar.”

KKE: 'EGEMENLİK HAKLARI NATO'YA TESLİM EDİLEMEZ'

Yunanistan Solu ise muhafazakâr iktidarın aksine NATO özelindeki ve Ege’deki son gelişmeleri kendi perspektifinden değerlendirmeye devam ediyor. Yunanistan Komünist Partisi (KKE) Madrid’deki zirve devam ederken yayımladığı bir yazılı açıklamayla değişik bir perspektifi dillendirdi. 

Açıklamada, “Ülkenin egemenlik haklarının korunmasını NATO'ya teslim etmek –saldırgan nitelikteki, savaşçı gündeminin Ukrayna'daki savaş tarafından daha da körüklendiği bir zirveye – tarih dışı, nafile ve tehlikeli bir seçimdir. NATO'nun daha fazla genişleme ve uyum sağlama konusundaki ana hedeflerine -Rusya ve Çin ile rekabetin yoğunlaşması göz önüne alındığında- Ege ve Doğu Akdeniz'deki ortak yönetim planları eşlik edecek ve böylece Türk devletinin iddiaları körüklenecektir" ifadeleri yer aldı.