Yerel seçimlerde aday adaylarının rekabeti

Yerel seçimlerde belediye başkan adayları partili olmanın yanında kişisel özellikleri ile de ön plandayken belediye meclis üyelerinin seçiminde daha çok siyasi partilerin adı ve ideolojisi önemlidir.

Google Haberlere Abone ol

Hasan Aydın*

31 Mart 2024 günü gerçekleştirilecek yerel seçim takvimi, 1 Ocak 2024 tarihi itibarıyla işlemeye başladı. Yüksek Seçim Kurulu'nun açıklamasına göre seçimlere 36 parti girecek.

Bazı partiler, bir kaç büyük şehirde ve ülke genelinde farklı ilçelerde kendi belediye başkan adaylarını önceden belirledikleri kriterlere ya da Genel Merkez kararı ile açıkladılar. Önümüzdeki günlerde de kesinleşen belediye başkanı ve meclis üyelerinin açıklanmasına devam edilecek.

Partilerin bazıları, Anadolu' nun belediye başkanlığı ve meclis üyeliği kazanma şansı olmayan küçük bazı illerinde ön seçimle aday belirlerken, bazıları da belediye başkanlıkları için aday bulamıyor. Genel merkezden henüz aday belirlenmemiş illere giden siyasi parti yetkilileri, kendi üyeleri ve sıradan vatandaşlarla konuşup notlar almakta, diğer yandan aday adayları ile  'mülakat' yaparak onlar hakkında fikir edinmektedirler.

Demokratik yaşamın temel taşlarından olan yerel yönetimler, bireylerin günlük yaşamlarını şekillendiren önemli unsurlardan biridir. Yereldeki belediye seçimleri, şehirlerin ve ilçelerin sürdürülebilir kalkınması için büyük bir fırsattır.

Yerel yönetim seçimlerinde seçmen, özellikle son yıllarda ulusal siyasetten ve gündemden farklı olarak yerel koşulları göz önüne alıp oyunu kullanmaktadır. Bu seçimlerde yönetim organlarının gerçek anlamda yereldeki vatandaşı temsil etmesi, onların taleplerine, sorularına yanıt vermesi ve yönetime katılım kanallarını da açık tutması gerekir.

Belediye başkanlığı seçimlerinde seçmene ulaşmanın en etkili yöntemlerinden biri, yüz yüze yapılan çalışmalardır. Belediye başkan adayının fiziksel ve kişisel özellikleri; eğitimi- dolayısıyla mesleği, güvenilirliği, duygusal ve ahlaki yapısı, mücadeleciligi, vatandaşla iletişimi, ses tonu, konuşma üslubu, belediye hizmetleri konusundaki bilgi ve becerisi, geleceğe dair uygulanabilir proje ve önerileri, siyasi deneyimi ve parti ideolojisini benimseme seviyesi ile hemşericiliği seçmenin oy verme davranışını etkilemektedir.

Yerel seçimlerde belediye başkan adayları partili olmanın yanında kişisel özellikleri ile de ön plandayken belediye meclis üyelerinin seçiminde ise daha çok siyasi partilerin adı ve ideolojisi önem arz etmektedir.

Siyasi partiler, belediye meclis üyelerini yerel seçimlerde, bir il veya ilçede liste halinde aday gösterebilmektedirler. Sandık başına giden vatandaş, çoğu kez belediye meclis üye adaylarının kimler olduğunu araştırıp, sormadan partiye oy vermektedir. Bu demokratik bir uygulama değildir. Bu durumda belediye meclisine seçilen üyelerin o kentteki vatandaşları gerçek anlamda temsil ettiği söylenebilir mi?

Büyük şehirlerde, özellikle ülkemizin batı bölgelerindeki birçok il ve büyük ilçelerde, belediye başkan adaylığı ve belediye meclis üyeliği aday adaylığına başvuru sayısı çok fazla. Çünkü aday adayları, yüzde yüz kazanabilecekleri kentleri tercih ediyorlar. Örneğin büyük bir şehrin en büyük ilçesinde belediye başkan aday adayı sayısı 25, aynı ilçenin 45 kişilik meclis üyeliği aday adaylığı için başvuru yapanların sayısı ise 153.

Belediye başkanlığı ve meclis aday adaylığı için başvuranlar arasında, kesin adaylık için, farklı propaganda yöntemlerinin uygulandığı kıyasıya bir rekabet hala devam etmekte. Birçok il ve ilçede aday adaylarına ait fotoğraflar, tanıtım bilgileri, billboardların dışında tanıtım afişleri ve bez pankartlarla ağaçlara ve elektrik direklerine asılarak propaganda sürdürülmektedir. Sosyal medya ve internet aracılığıyla projelerini, vaatlerini çarpıcı vaatlerle öne çıkartanların yanında pek çok aday adayı da; esnaf, ev ve STK ziyaretleri yaparak halkla bire bir görüşme yolunu seçmekte. Yine aday adaylarının bir kısmı il, ilçe yöneticileri ile ilişkileri sıcak tutarken, bazıları da Ankara' ya gidip Parti Genel Merkezi'n de adaylıklarının tescili için kulis yapmakta, partinin ileri gelenleri ile görüşüp fotoğraf çektirmekte ve bu fotoğrafları kendi kamuoyunu etkilemek için sosyal medyada paylaşabilmektedir.

Pek çok aday adayının propaganda faaliyetleri ne yazık ki adaylığı kesinleşinceye kadardır. Ercan Kesal'in "Nasipse Adayız" adlı romanından aynı başlıkla sinemaya uyarlanan traji komik hikayesindeki benzer hemşericilik faaliyetleri de özellikle metropol kentlerde büyük ilçelerde öne çıkartılmaktadır.

Peki, tüm bu gelişmeler esnasında parti yöneticileri ne yapmakta? Kimi partiler, 'temayül' yoklamaları, anket, mülakat, tanışıklık, arkadaşlık ve akrabalık ilişkileri ile aday adayının maddi gücünü dikkate alarak yanlış adayda ısrarcı olabilmektedir. Geçmişi temiz, başarılı, birikimli haktan ve hukuktan yana vizyon sahibi kişiler, ne yazık ki parti kurmayları tarafından dikkate alınmamaktadır.

Belediye meclisi, belediyenin bütçesini, plan ve programlarını kabul edip, belediye başkanının yürütme yetkisini denetlediği için yetkin ve liyakatli kişilerden oluşmalıdır. Maaşları belediye nüfusuna göre belirlenen meclis üyelerine, katıldıkları toplantı durumuna göre huzur hakkı olarak ifade edilen bir miktar para ödenir. Bu para miktarları bugünkü enflasyon artışlarına göre düşük seviyededir. Ülke genelindeki belediyelerin çoğunluğunda meclis üyeliği ile siyasi güç elde edilmesi amaçlanırken, diğer yandan bu ünvanla farklı alanlarda etkili olunabilmektedir.

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis'inde çoğunluğu elinde bulunduran iktidar partisi, gerçekleştirilen birçok meclis oylamasında olumsuz kararların çıkmasında etkili olmuştur. Bugün birçok belediyede o yörenin özelliğine göre; İmar ve Bayındırlık, Çevre ve Sağlık, Plan ve Bütçe, Esnaf, Hukuk, Tarım, Doğal Afetler ve İklim Değişikliği, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği başlıkları altında kurulan' belediye meclis komisyonları' vardır. İlginçtir belediye meclis üyesi olma şartlarından biri de üyelerinin en az ilkokul mezunu olması.

Yerel yönetimlerin olmazsa olmaz hizmetleri olan kentsel alt yapı, çevrenin korunması ve düzenlenmesi, kentsel mimari, deprem riskine karşı alınan tedbirler ve kentsel dönüşüm, kültür, sanat, spor ve turizm faaliyetleri ile sosyal yardım konusunda seçilecek olan belediye başkanı ve meclis üyelerinin belli bir bilgi alt yapısına ve çok yönlü kriterlere sahip olması gerekir.

Çevreyi koruyan ve kentin esas dokusunu bozmadan projeleri uygulayabilen inşaat mühendisleri, mimarlar, harita mühendisleri, şehir plancıları, dürüst hukukçular ve iktisatçılar,  belediye meclis üyeliklerine mutlaka seçilip görev almalı, haktan ve hukuktan yana faaliyet yürütmelidirler.

Yıllardır başarılı olamayan bir belediyecilik serüveninde, başkan yardımcılığı yapanlar ve meclis üyeliğinde yeterli performans göstermeyenler, adaylıkta ısrarcı olmamalıdırlar. Adayın düşük profili, şaibeli geçmişi ve güven vermeyen insani ilişkileri seçimlerin kaybedilmesinde etkili olabilir.

Kamuoyu, aday adaylarının tespitinde yoksullaşan halkın çıkarlarını gözeten olumlu kriterlerin esas alınmasını ve adil bir sonuca ulaşılmasını beklemektedir. 

*Eğitimci Yazar