YAZARLAR

Kızıl geyikler, keçiler, karacalar candır!

AK Parti müthiş bir iş başardı. Hem ihale ile öldürülen hayvan çeşidini arttırdı, hem sayısını arttırdı, hem de gelirleri patlattı. AK Parti sayesinde ihale ile sadece yaban keçisi ve yaban domuzu avlanmıyor. Artık bolca çengel boynuzlu dağ keçisi, karaca, kızıl geyik, Anadolu yaban koyunu, ayı ve ceylan öldürebiliyorsunuz.

Önce geyik ve keçileri avlama ihalesi üzüntüsü, ardından gelen ihalelerin durdurulması mutluluğu. Yürütmenin durdurulması iyi bir şey. Toplumun yaban hayatı öldüren böylesi bir olaya tepki vermesi çok güzel. Ancak iki açmaz var ki çok önemli. Birincisi sadece veryansın eden bir kitle görmemiz. Veryansın kültürü öyle bir kanıksandı ki, vekiller bile bu listeye katılıyor. Meselenin sorumlusuna dokunan o kadar az bir kitle var ki. Ama işte onlar farkı ortaya koyuyor. İkincisi ise resmi bilmememiz, propagandayı sorgulamamamız. Eskişehir’de ihale birimini aradığımızda karşımıza çıkan “ama yaşlı geyikler gençlerin üremesini engel oluyor” lafını bir kamu kuruluşundan duymak bazılarınıza ilk başta mantıklı gelebilir. Ama bu söylemi biraz araştırdığınızda avcıların ağzından çıkan bir laf olduğunu (1) göreceksiniz. Yani koca Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü yöneticileri bir avcı söylemi ile ihale yapıyor.

Ama tabii ki propaganda çok bilimsel. Mesela Karadeniz Teknik Üniversitesi “Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi” Bölümü öğretim üyesi profesörümüz Türkiye’den her yıl dünyanın farklı ülkelerine av yapmak için gidenlerin olduğunu belirterek, ülkemizde avcılara gereken şartların sağlanmadığını söyleyebiliyor (2).

Düşünsenize, propaganda ve akademi el ele..

Ama işte mesele buzdağının görünmeyen kısmı. Bunu görmek için politikayı belirleyen bakanı, onun kartvizitini, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün nasıl doğayı ve parkları kapitalizme kazandırma teşkilatı olduğunu bilmemiz, şimdiye kadar avcıların vurduğu 31 binden fazla dostumuzu anmamız gerekiyor.

BİR BAKAN BİR KARTVİZİT

Av ihalesine çıkan birim Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye bağlı.

Kendisi bir dizi şirketin yönetim kurulu üyeliği yapmış. Bunlardan biri BİM, anlatmaya gerek yok. Asıl önemlisi dünya gıda şirketlerinden biri olan McCain Foods geçmişi. 2013 ile 2018 yılları arasında McCain Foods'ta üst düzey yönetici ve iş geliştirme danışmanı olarak görev almış. McCain Food’un dondurulmuş patates işinde iyi bir şirket. Pakdemirli gelir gelmez Türkiye’de patates üreticilerine saldırmasını, patates fiyatlarının yükselmesini ve de ithalata izin verilmesini hepimiz hatırlıyoruz.

HER ŞEYİ PİYASALAŞTIRAN BAKAN!

Pakdemirli her şeyi piyasalaştırmak konusunda müthiş bir isim. Örneğin yangın uçakları meselesini hatırlayın. THK’nin uçakları uçmuyor diyerek geçen yaz günlerce orman yangınlarına müdahale ettirmemiş, o uçakları hurda olmakla suçlamıştı. THK’nin uçakları ile gösteri yapması hepimizin hatırındadır. Sonra THK’ye atanan kayyım ile uçakları hurda fiyatına sattı ve tanesi 25 milyon dolar olan uçaklardan iki tane ve birkaç helikopteri tam 175 milyon dolara kiraladılar.

Yani Pakdemirli varı yok etme, olanı devşirme konusunda müthiş bir iş geliştirme dehası. Şimdi bu kartvizit ve başarının hayvanları piyasalaştırmakta kullanıldığını düşününün. Bunu yapmadan önce AK Parti’nin canlı yaşamını nasıl satılabilir hale getirdiğini hatırlayalım. AK Parti’den önce yılda 400 civarı domuz ve keçi ihale ile katlediliyordu. 2000-2001 döneminde 446, 2001-2002 döneminde 364 canlı para ile öldürüldü. Bu sayının büyük bir kısmı yaban domuzu idi. 25 kadar yaban keçisi, bir yıl iki kurt, diğer yıl ise bir tane çengel boynuzlu yaban keçisi ihale ile öldürüldü.

BİR TAŞLA 30 BİN 777 HAYVANI ÖLDÜRMEK!

AK Parti müthiş bir iş başardı. Hem ihale ile öldürülen hayvan çeşidini arttırdı, hem sayısını arttırdı, hem de gelirleri patlattı. AK Parti sayesinde ihale ile sadece yaban keçisi ve yaban domuzu avlanmıyor. Artık bolca çengel boynuzlu dağ keçisi, karaca, kızıl geyik, Anadolu yaban koyunu, ayı ve ceylan öldürebiliyorsunuz. Doğal Yaşamı ve Milli Parkları Kapitalizme Kazandırma Genel Müdürlüğü verilerine göre AK Parti döneminde, yani 2002-2019 arasında ihale ile öldürülen dostlarımızın tam sayısını dikkatinize sunuyorum:

Tabii buradaki sayıları bir can olarak düşündüğümüzü tekrar belirtelim.

DOĞAL YAŞAMI VE MİLLİ PARKLARI KAPİTALİZME KAZANDIRMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü için kapitalizme kazandırma ifadesi kullanmam biraz aşırı bir ifade gibi gelebilir. Ama kurumu incelerseniz bu ifadenin çok naif olduğunu siz de düşüneceksiniz.

DKMP 2017-2021 yılları için bir stratejik plan (3) hazırlamış. Planda “Sürdürülebilir Avcılık Stratejisi ve Eylem Planlarını hazırlamak, iş ve işlemlerini yürütmek” gibi bir ifade var. Hayvanları avlanmayı sürekli kılmak gibi bir misyon, korkunç. Daha korkuncu ise devamında “envanter çıkartıp avlanma planı yapmak” diye geliyor. Yani DKMP her yıl oturuyor ve “bu yıl öldürtebileceğimiz hangi hayvanlar var” diye bir çalışma yapıyor. Müthiş değil mi? Ama bu pek çoğumuzu rahatsız etse de devamı bundan daha kötü.

Ancak bu yaklaşımı hafife almayın. AK Parti öncesinde hayvanların vurdurulmasından yılda yüz binlerce lira gelir elde edilirken, AKP en iyi yaptığı şeyi yaptı ve burayı da iyice piyasalaştırdı. İlk yıllarında gelir 3 milyon TL’ye kadar çıktı. 2017-2018 yılında 2 bin 546 hayvanın öldürülmesi işini ihale ederek tam 7,8 milyon TL para kazandırdı.

Ancak bu sayı ve gelir yetmemiş olmalı ki, bakan gelir gelmez ihaleye çıkartılan can sayısını çok arttırdı. AKP öncesi yılda 400 civarı hayvan para karşılığı öldürülürken, AK Parti ile bu sayı 1500’lere çıkmıştı. Bakanın gelmesiyle 2017-2018 sezonunda rekor kırıldı. 2018-2019 döneminde para karşılığı öldürülen hayvan sayısı 4255 oldu!

KAZANANLAR KİMLER

2019 yılı ihalesini kazanan firmalar yıl boyunca kazandıkları avlara müşteri buldular ve 2020 yılı içindeki av sezonu ile bunları öldürecekler. Ama ortada öyle büyük bir resim var ki, inanılmaz. Tezgahı baştan sona yazalım.

1- Bakanlık ihaleye çıkıyor. Muhammen bedeli arttıran alıyor. Bu bedel ne peki? Hazine öldürülen canın KDV’sini alıyor susuyor. Köylüye bir pay veriliyor, o da susuyor. Sonra bakanlık da para alıyor. 2002-2019 arası ihalelerde köy tüzel kişiliğine 9,5 milyon TL verilmiş. Toplam 54 milyon TL gelir elde edilmiş.

2- İhaleye avcılık acenteleri giriyor. Türkiye’de an itibariyle hayvanları öldürmek için “turizm izin belgesi” alan 191 acente var. Bu acenteler aldıkları öldürme iznini hemen ülke dışına pazarlıyorlar ve yabancı acenteler ile avcı arıyorlar.

3- Yabancı avcı şirketleri yerli ortaklarına müşteri arıyorlar. Mesela Adana’da bir yaban keçisini vuracağınız 6 günlük bir turu size 9 bin 995 euroya satabiliyorlar. Ama paranız az ise bir kaç bin dolara bir domuz öldürme avını satın alabiliyorsunuz. İnanılmaz değil mi? Böylesi bir organizasyon olamaz sanki.

4- Öyle bir örgütlülük ve iş hacmi var ki, devletin ihale ettiği bu canları öldürmek için açılan siteler bile var. Size paraylahayvanöldür.com kıvamında bir site önereyim, siz kendiniz karar verin.

5- Sonra satılan bu turlar uçak ile önce İstanbul’a geliyor, oradan avlanacağı yere yakın bir otele yerleştiriliyor. Gerekirse silah, kılavuz vs. filan da sağlanıyor. Böylece avcıya silahının tetiğini çekmek ve çek defterini yazmak kalıyor.

Böylece bir canlının yaşamı “özelleştirilerek” buradan (i) Orman Bakanlığı, (ii)Köy Tüzel kişiliği, (iii) Hazine, (iv) yerel acente, (v) uluslararası acente, (vi) THY, (vii) silah şirketi, (viii) otel şirketi para kazanıyor.

Müthiş değil mi? Tam bir sürek avı.

Grafik: DKMP’nin ihaleleri ile her yıl avlanılarak öldürülen can sayısı (sol sütün) ve bundan elde edilen gelir (milyon TL olarak, sağ sütün)

ÇÖZÜM

Covid-19 salgını kapitalizmin doğaya burnunu aşırı sokması yüzünden çıktı. Salgının ortasında bile hâlâ böyle bir işi düşünen bir devletimizin olması çok üzücü. Ama daha üzücü olanı Anadolu’nun gerçek sahiplerinin yaşama hakkının özelleştirilmesi, onların yaşamının paraya çevrilip Bakanlık, köylüler, Hazine, yerli ve milli acenteler, yabancı tur şirketleri, silah şirketleri, oteller ve havayolu şirketleri ile bir kazanca dönüştürülmesi. Tabii burada avcıya hiç laf etmiyoruz, üslubumuzu bozmuyoruz.

Çözüm basit, (i) bütün ihaleler iptal edilmeli, (ii) geçmiş ihaleler sonucunda önümüzdeki günlerde yapılacak bütün avlar iptal edilmeli ve (iii) DKMP hızla kamulaştırılmalı. Hatta DKMP’nin komisyonlarında avcılar değil, geyiklere en güzel türküleri söyleyenler, onları halılara işleyen, kazaklara ören insanlar yer almalı.

Şimdi üç ihale durduruldu. Kalan ihaleleri ve kalan avları durdurmak için gerekli ekleri hepimiz için hazırladım. Buyurun ekler:

Av Turizmi Talimatı. Bir başka deyişle geçen yıl ihalesi yapılan ve bu sene avlanılacak ama avlanmanın iptal edilmesi gerekenler listesi hayvanların olduğu talimat

2020’da yapılacak ve iptal edilmesi gereken ihalelerin tam listesi


Önder Algedik Kimdir?

Proje yöneticisi, enerji ve iklim uzmanı. Çeşitli sektörlerde proje yöneticiliği yaptıktan sonra son yıllarda iklim değişikliği ve enerji alanında uzman olarak çalışmaktadır. İklim, Enerji, Çevre Sorunları Araştırma Derneği başkanı olup 350ankara.org iklim aktivist grubunun kurucularındandır. Raporlarına ve arşivine http://www.onderalgedik.com/ adresinden ulaşılabilir.