YAZARLAR

Senin için gazinoyu kapattım

Amerikan Sağlık Bakanı Alex Azar’ın “Başkan Trump, Amerikalıların Covid-19’a karşı ilk izinli ilaca erişimini garanti altına almak adına harika bir anlaşma yaptı” diye yaptığı açıklama, size de bir gazino kapatmak kadar manasız gelmiyor mu? Tam Trump’a yakışan bir iş bu.

Sahnede dekolte elbisesiyle, alt solist şarkısını söylerken, boş olan masalara bakan sevgilisine "Senin için gazinoyu kapattım" der adam. Garsonlar masaya pervane, kül düşer düşmez tablasına, yenisi ile değiştirilir ve köpüklü şarap, şampanya diye hesaba geçirilir. Bütün gazinoyu kapatmış adam, kendisi için gazino kapatılmış kadın, -muhtemel indirim yaptırmış ve pazartesi zaten kapalı değil midir burası?- biri cüzdanıyla o komik saçlarını unutturduğu kanaatinde diğeri zaten bunu hak etmiş olduğu ve hatta geç kalındığı ruh vahametinde…

Senin için bütün ‘Remdesivir’leri aldım halkım, korona olursanız benim salaklığımdan, iyice ateş de bacayı sardığından, atarsınız iki tablet, yaşarsınız. Belki. Halkım deyince de yanlış anlamayın. Beyaz Protestan ve tedaviden sonra 1.1 milyon doları ödeyebilecek kadar şişkin sigortası ya da parası, ırkçılığı protesto eden yıkıcı teröristlere yeni biçilmiş çimlerinin üstünde, otomatik silah doğrultabilecek kadar mermisi ve 3 Kasım'da hâlâ Trump’a oy verebilecek kadar zekası olanlardan söz ediyorum. Yoksa 500 bin kadar paket ilaç, korona için şu ana kadar faidesi onanmış tek ilaç ‘Remdesivir’ kime yetecek?

Bu ABD ‘halkına’ bile yetecek bir şey değil çünkü ülkede, günlük vaka sayısının ‘yüz bin’e çıkması beklenirken, fabrikanın üç ayda üreteceği bu miktar neye yarar ? Siyah ve Hispanik olmasanız bile ve tabii ki yoksul da, yine de hasta olmamaya baksın Amerikalılar…

-Yani dünyayı hiç saymıyorum. Bizim için ise hiç fark etmez eminim ki şu anda Tahtakale’de ‘Remdesivir’ satılıyordur bile. Sahte mahte zaten ulaşma şansınız olmadığında, çakma bir umut da olsa deneseniz ne olur, ezilmiş sarımsak kurusudur, minare gölgesinde havanda dövülmüş-

Bu yüzden Amerikan Sağlık Bakanı Alex Azar’ın “Başkan Trump, Amerikalıların Covid-19’a karşı ilk izinli ilaca erişimini garanti altına almak adına harika bir anlaşma yaptı” diye yaptığı açıklama, size de bir gazino kapatmak kadar manasız gelmiyor mu? Tam Trump’a yakışan bir iş bu. Çek yazıyorsun, saçlarını borsaya savura savura gidiyorsun. Uyarına gelirse bir de tweet atarsın, tamam…

Başka çaresi mi? Tabii ki var…

Madem ‘Remdesivir Covid-19'a iyi geliyordur. Fabrika üç ay filan beklemeden formülünü herkesle paylaşacak ve dünyanın her yerinde ‘patentsiz’ olarak üretilecektir. Paylaşmasa da zaten çok kolay olarak bilinir ve hemen hiç durmadan, patentsiz olarak üretilmesi gerekir. Ne saçma değil mi sadece bir mülkiyet yasası yüzünden, binlerce insanın hayatını kaybetmesi?

Zaten bu durum, ilaç dünyasında karşımıza ilk olarak çıkan bir şey değil. Mesela iktidarların, tebessüm ve ‘işte gördünüz mü’ suratıyla ağzına aldıkları, AIDS hastalığı-HIV virüsü için, bir paketi ilaç, şirket tarafından 40-50 dolara üretilirken, patensiz olarak 1.5 dolara mal oluyordu.  HIV virüsü taşıyan milyonlarca hastanın, hayatları boyunca kullanmak zorunda kaldığı bu ilaca, zengin olmayanların ulaşabilmesini sağlayabilmek için, Güney Afrika Cumhuriyeti'nde, Zeki Ahmat, isimli bir hastanın öncülüğünde verilen mücadele, patentsiz ilaç üretebilme hakkını kazanmıştı. Yine Brezilya’da Lula hükümeti, ülkede yaygın HIV virüsünü engellemek için, patentsiz üretimi, sadece 1.5 dolara gerçekleştirdi ve patent sahibi şirketler özel anlaşmalar yapmak zorunda kaldı.

Şili’nin devrimci lideri Doktor Allende, sadece bakır madenlerini kamulaştırdığı için değil, yoksul halkı için patentsiz ilaç ürettiğinden, faşist cunta tarafından öldürüldü.

Kutulardan kestiği barkodlarıyla kalakalmış, bir Trump hayal edin ve her şeyin içinden kapitalizmi sıyırın, geriye mutlaka iyi bir şey kalacaktır…


Metin Yeğin Kimdir?

Yazar, belgeselci, sinemacı, gazeteci, avukat, seyyah... CNN-Türk, NTV, Kanal Türk, Al Jazeera, Telesur televizyonlarına 200'e yakın belgesel ve kurmaca filmler yaptı. Türkiye'de Cumhuriyet, Radikal, Birgün, Gündem; dünyada Il manifesto, Rebellion gazetelerine köşe yazıları yazdı. Dünyanın sokaklarını anlattığı 10'dan fazla kitaba sahip. Dünyanın farklı yerlerinde yoksullarla birlikte evler inşa etti, bir sürü farklı işte çalışarak yazılar yazdı, filmler çekti. Birçok ülkede kolektif çalışmalara katıldı, kooperatif örgütlenmelerine öncü oldu. Ekolojik direnişlere katıldı, isyanlara tanıklık etti. Türkiye ve birçok ülkede öğretim üyeliği yaptı... Ve dünyayı değiştirmeye çalışmaya devam ediyor hâlâ...