YAZARLAR

Salgın petrol üreticilerinde ekonomik çeşitlendirmeyi hızlandıracak mı?

Enerji uzmanlarına göre OPEC’in petrol fiyatları üzerindeki gücünde aşınma var. Ancak bu OPEC’in etkisiz olduğu anlamına gelmiyor. Bir gün etkisiz kalacaksa da o gün bugün değil. Dahası OPEC’in gücündeki aşınmayı dikkate alıp Rusya’yı yanına çekmesi, OPEC+ şemsiyesinin altına 20’den fazla ülkeyi toplanması OPEC’in fiyat üstündeki gücünü kolay kolay bırakmayacağını gösteriyor.

Korona salgınıyla talepte ciddi daralmanın görüldüğü petrol piyasasında ihracatçılar, kayıplarını telafi etmek için kafa yormaya devam ediyor. Bu anlamda akla gelen ilk önlem arzda kesintiye gitmek. Küresel petrol piyasasında talep cephesi denildiğinde gözlerin döndüğü oluşumların başında Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) geliyor.

OPEC salgının etkilerinin hissedildiği şubat ayından bu yana toplantı üstüne toplantıyla ekonomilerinin bel kemiği olan petrol ihracatı ve fiyatlar için “Yok mu bu derde bir çare?” diyerek bir araya geliyor. Rusya’nın salgının başlarında OPEC+ konusunda ikircikli bir tutum takınması ve kesinti konusuna sıcak bakmamasıyla Suudi Arabistan “ben yalnız batmam” diyerek talepteki azalmaya karşın arz vanası açmıştı. Buysa ABD’li üreticiler başta olmak üzere piyasada “ne oluyor yahu!” seslerinin yükselmesine neden olmuştu. Ne olduğunu bilen Moskova ve Washington nihayetinde Riyad’ın restini görmüş ve asık suratlarla toplantı için bilgisayar başına geçmişti.

Rusya ile Suudi Arabistan son OPEC+ toplantısında ne karar aldı? Kesinti kotalarına OPEC+ içinde kim ayak diriyor? OPEC’in fiyat belirleme gücü bitti mi? ABD’nin petrol üretimi OPEC+ için neden tehdit? Ekonomileri petrol gelirleriyle dönen üreticiler, ekonomik çeşitlendirmeye gidecek mi? Bu yazıda değinilen sorulara yanıt arayacağız.

FİYATLARDA ÜRETİCİLERİN DEDİĞİ OLUR: OPEC

Petrol tarihini bilenler için OPEC, 1961 üretici ülkelerin çok uluslu şirketlere karşı açtığı bayrağın sembolü. Ortadoğu’dan Latin Amerika’ya uzanan bu oluşum çokuluslu şirkteler (dönem için adlandırmasıyla) petrol devlerini temsil eden yedi kız kardeşe (seven sisters) rest çekmiş ve üretici lehine anlaşmalar için birlikten kuvvet doğar diyerek manifestosunu iletmişti. Ancak OPEC denildiğinde Yom Kippur Savaşı’nda ABD’nin İsrail yanlısı tutumu nedeniyle 1973’te ABD ve Avrupa’ya uyguladığı arz kesintisi akla geliyor.

1973 aynı zamanda petrol fiyatlarında belirleyiciliğin OPEC’ten yana dönmesine neden oldu. 1982’de petrol fiyatlarının finansallaşması fiyatlar için fiziki piyasa ile finansal piyasa arasında bir ayrışmayı beraberinde getirdi. Ancak OPEC’i etkileyen sadece bu değil.

1973’ten bugüne petrol piyasasına yeni üreticiler katıldı. Bunun yanı sıra Katar gibi bazı ülkeler OPEC şemsiyesinin altında olmaktan vazgeçip üyelikten çıktı. Günümüzde OPEC 13 petrol üreticisinden oluşuyor. 2019 verilerine göre OPEC küresel petrol rezervinin yüzde 79’unu ve küresel üretimin yüzde 42’sini elinde tutuyor. OPEC’in fiyat kontrolü için uyguladı temel strateji arz vanasının açılıp kapatılmasına, yani ihraç edilecek petrolün hacmine odaklı. Buysa yeni üreticiler ve fiyat belirlemedeki gelişmelerin OPEC’in belirleyiciliğine etki etmesin temel nedeni.

YENİ ÜRETİCİLER SIRADIŞI YOL ARKADAŞLIKLARI

OPEC’in gücü piyasada OPEC dışı üreticilerin varlığı ve finansal piyasaların etkisiyle aşınırken, 2016’da dünya politikasında bir araya gelmezler denebilecek iki büyük üretici Rusya ve Suudi Arabistan petrol fiyatlarının aşağı yönlü seyirle alt üstü olan ekonomileri için yeni bir adım attı. OPEC+ olarak bilinen bu atılımla yalnızca Rusya değil, Kazakistan’ın da katılımıyla piyasa dönük arz kabiliyeti yüzde 50’ye çıktı. Bunun yanında enerji piyasasında henüz petrole alternatif olabilecek enerji kaynaklarının istikrar kazanmaması, ekonomik olarak makul bir alternatifin enerji piyasasında olmayışı ve Suudi Arabistan’ın sahip olduğu düşük üretim maliyetine ulaşılmaması bu süreçte OPEC+ etkisini perçinliyor.

OPEC için güneşli günün bulutla kaplanmasına neden olan ABD. Öyle ki ABD’nin Ortadoğu’daki biricik müttefikleri art arda Moskova yollarına revan oldu. Rusya ile OPEC 2017 itibariyle petrol arzında kesintiye giderken ABD üretimi rekor düzeyde artış gösterdi. ABD Enerji Bilgi İdaresi’ne göre ABD, 2019’da günlük bazda 12 milyon varil petrol üreterek üretimde lider konumda yer aldı. ABD’nin üretimde lider olması petrol ihracatında bayrağı taşıması demek değil. 2019’da petrol ihracatı dikkate alındığında Suudi Arabistan, Rusya ve Irak ilk üçte yer aldı. Genel olaraksa OPEC+ ihracatın yüzde 40’ına yakınını elinde tuttu. Ancak OPEC+ kesintiye devam ederken ABD’nin sağıra yatıp üretimi artırması Rusya’nın tepkisine neden oldu. Nihayetinde ABD “tamam tamam çok abartmayacağız” minvalinde bir adım atarak tarafları yatıştırdı. Peki tehlike geçti mi?

Öncelikle Nisan sonunda Amerikan petrolü West Texas Intermediate’ta (WTI) yaşanan çalkantı, OPEC+ kesintisi nedeniyle değil, salgından kaynakladı. Dahası ABD’deki petrol üreticileri ve siyasi denge OPEC+ ülkelerinin çoğununkinden farklı. ABD’de Rusya ya da Suudi Arabistan’daki gibi devlet ya da büyük kısmı devlet kontrolünde olan şirketler yok. Buysa Beyaz Saray istese dahi emirle üretimi azaltamaması demek. Üreticiler bu süreçte kendi kâr ve zarar dinamiklerine göre davranmayı tercih ediyor. Dolayısıyla salgın koşullarının yarattığı yavaşlama hafiflediğinde OPEC+’ın fiyatları yukarı taşımak için kesinti kararına karşın ABD’nin üretimi artabilir. Dahası Arjantin, Kolombiya, Avustralya gibi ülkeler kaya petrolü aramalarına hız veriyor. Buysa bazı alıcıların ABD gibi ithalatlarında büyük düşüşe neden olabilir. Yani OPEC+ için tehlike geçmiş değil.

RİYAD’DAN REST: BAHNE BULMAYIN, KAPATIN O VANAYI!

6 Haziran’da Suudi Arabistan ve Rusya arasındaki görüşmeler neticesinde OPEC+ 30 Haziran-31 Temmuz arasındaki dönem için kesintiye devam edeceklerini duyurdu. OPEC’in fiili lideri Suudi Arabistan Enerji Bakanı Abdülaziz bin Salman (sakalsız olan hani), Rusya Enerji Bakanı Aleksandır Novak (gözlüklü ama Lavrov olmayan bakan) 8 Haziran’da ortak olarak yaptıkları toplantıda kesinti karında değişikliğe gittiklerini duyurdu. Şöyle ki, Nisan’da yapılan toplantıda 1 Temmuz’dan yıl sonuna kadar günlük 7.7 milyon varil kesinti kararı alınmıştı. Ancak yeni duyuruya göre Temmuz’da kesinti 9.6 milyon varil olacak. Anlaşılan o ki Mart’taki çalkantı ve korona vakalarındaki artışın sürmesi, temkinli olmaya neden olmuş.

Toplantıda dikkat çeken bir diğer konu Abdülaziz bin Salman’ın kotalara uymayan ülkelere “yakınmayı bırakın kotalara uyun, uyacaksınız” demesiydi. Suudi bakan, “bazı üyelere, (isim vermek gibi olmasın Irak, Nijerya, Angola ve Kazakistan) üretim kesintisi için üstünüze düşeni yapın dedi. Dahası, bu ülkelerin Ağustos ve Eylül’de kesintiye devam edeceklerini de sözlerine ekledi. Yani OPEC+ kesintiye gitmeyen tek bir yere bırakmayacaklarını dosta düşmana duyurdu bir nevi.

Enerji uzmanlarına göre OPEC’in petrol fiyatları üzerindeki gücünde aşınma var. Ancak bu OPEC’in etkisiz olduğu anlamına gelmiyor. Bir gün etkisiz kalacaksa da o gün bugün değil. Dahası OPEC’in gücündeki aşınmayı dikkate alıp Rusya’yı yanına çekmesi, OPEC+ şemsiyesinin altına 20’den fazla ülkeyi toplanması OPEC’in fiyat üstündeki gücünü kolay kolay bırakmayacağını gösteriyor. Son olarak bu durum, bazı ülkelerin ekonomilerinde petrolün hala en önemli gelir olarak ele alındığını ve etkisinin sürdüreceği anlamına geliyor. Bir başka anlatımla OPEC+’ın pek çok ülkesi için ekonomik çeşitlendirme başka bahara kalmışa benziyor.


Mühdan Sağlam Kimdir?

Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda doktorasını yapmıştır. Enerji politikaları, ekonomi-politik, devlet-enerji şirketleri ilişkileri, Rus dış politikası ve enerji politikaları, Avrasya enerji politiği temel ilgi alanlarıdır. Gazprom’un Rusyası (2014, Siyasal Kitabevi) isimli kitabın yazarı olup, enerji ve ekonomi-politik eksenli yazıları mevcuttur. Barış için Akademisyenler “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisini imzaladığı için 7 Şubat 2017'de çıkan 686 sayılı KHK ile üniversiteden ihraç edilmiştir. 8 Kasım 2023'te Ankara İdare Mahkemesi kararıyla Mardin Artuklu Üniversitesi'ndeki görevine iade edilmiş, ancak 27 Şubat 2024'te İstinaf Mahkemesi kararıyla yeniden ihraç edilmiştir. 2017-2023 yılları arasında aralarında Gazete Duvar, Almonitor, Kısa Dalga ve Artı Gerçek'in de bulunduğu medya kuruluşlarında çalışmıştır.