YAZARLAR

Futbolun açmazı

Başta Almanya olmak üzere futbol sezonunu açmak isteyen her ülke, vatandaşlarına şu alt mesajı ister istemez yolluyor: Hayat normalleşiyor. Ama aynı ülkenin yöneticilerinin dilleri ise şunu söylüyor: ‘Evlerde kalmaya, çocuklarınızı dışarı çıkarmamaya, yaşlıysanız da kendinize hakim olmaya devam etmelisiniz.’ Peki, hangisine inanalım?

Futbol amansız bir açmaz içinde. Aslında bu süreçte devam kararı verecek her temaslı spor için geçerli bu açma. Sosyal mesafe. Malum Almanya Bundesliga, korona virüs karşısında ilk isyanı başlatan lig oldu. Bu isyan, seyircisiz maçların bayraktarlığında, ve futbol özlemi duyan milyonların şakşakçılığında başladı. Ki benim düşüncem daha önce bu satırlarda yazdığım gibi. Seyirci yoksa futbol yok. Ama benimle aynı fikirde olan yönetici sayısı az olsa gerek ki, herkes ligleri açmanın planını yapıyor.

Seyirci tartışmasını bir yana bırakırsak gördüğümüzü çalmaya devam edelim ovakit. O ya da bu şekilde Almanya’da futbol sezonu yeniden başladı. Türkiye ise Bundesliga’nın tam takibini yapmakta. Zira oradan elde edilecek edinimler Süpperler süperi ligimiz için kritik. 12 Haziran ısrarının ardında da bu var. Pozitifleri ayırırız, yolumuza devam ederiz fikrinin altında.

Açılan Bundesliga’da tabii ki aradığımız her şey var. Testler, sosyal mesafeler, maskeler… Gol sevinci yaşayamamalar, birbirlerine sarılamamalar… Ne arasanız. Mamafih futbol kitapta durduğu gibi durmuyor. Yani kaleciler, eldivenlerine tükürüp topu tutmaya devam ediyor/edecek. Savunma oyuncusu forvetle, orta sahalar birbirleriyle sosyal mesafeyi sıfırlamayı sürdürüyor/sürdürecek. Biz de bunca çelişki içinde ‘oh be futbol başladı’ mı diyeceğiz? Yani bizden beklenen buysa kulaklarımdan Müslüm Gürses’in sesi gitmez: ‘İtirazım var bu yalan dolana.’

HAYAT NORMALLEŞTİ Mİ, NORMALLEŞMEDİ Mİ?

Malum futbol sadece futbol değil. Futbol modern toplumun en önemli rol modellerinden biri. Bunun nedenleri ve gerekçeleri ayrı bir tartışmanın unsuru. Ama veri, veridir. İnsanlar futbolun yön göstericiliğine inanıyor. Yöneticiler de futbolun mesaj panosu görevini iyi kullanıyor. Ve başta Almanya olmak üzere futbol sezonunu açmak isteyen her ülke, vatandaşlarına şu alt mesajı ister istemez yolluyor: Hayat normalleşiyor.

Ama aynı ülkenin yöneticilerinin dilleri ise şunu söylüyor: ‘Evlerde kalmaya, çocuklarınızı dışarı çıkarmamaya, yaşlıysanız da kendinize hakim olmaya devam etmelisiniz.’ Peki, hangisine inanalım? Maç öncesindeki tedbirlere mi, yoksa maçın içindeki yakın temasa mı? Hayatın normalleştiği mesajına mı, tehlike halen devam ediyor safları sıklaştırın sözlerine mi?

ELLERİNDE PARA KEPÇESİ

Yani açmaz aslında futbolun değil de bizim. Bir yanımız korkuyor, bir yanımız sıkılıyor. Bir yanımız kalk gidelim diyor, diğer yanımız ise otur oturduğun yerde diye bağırıyor. Yöneticiler ise almışlar ellerine para kepçesini, karıştırıyor da karıştırıyor aklımızı. Para yine insan hayatından daha değerli olduğunu gösteriyor. Ve anladık ki bunun milleti yok.


Onur Salman Kimdir?

Basına 2006 yılında Cumhuriyet gazetesinde stajyer olarak adım attı. İki aylık staj ve Cumhuriyet’in spor ekindeki yazılarda sonra Eurosport Türkiye’de spiker ve editör olarak çalıştı. 2009 yılında Radikal gazetesine editör olarak geçerken, Eurosport’ta da yarı zamanlı spikerlik yapmaya devam etti. Medya macerasına 2012-2016 yılında Hürriyet’te devam etti. 2016 yazından beri Gazete Duvar’da çocukluk hayalini sürdürüyor. Köken Eurosport olunca tahmin etmesi kolay. Asıl ilgi alanı ‘başka sporlar.’