YAZARLAR

Rıza Çalımbay ve Sivasspor gerçeği

Fenerbahçe, maçta topla oynama süresinin yüzde 66,4'üne sahip oldu. Ama şu an maçı gözünün önüne getiren herkes Sivasspor'un dalga dalga, akarak gelen gol pozisyonlarını hatırlayacaktır. Fenerbahçe, hakeme veya herhangi bir şeye değil, sadece Rıza Çalımbay ve takımına mağlup olmuştur.

Bu yazıyı aslında çok daha önce yazmam gerekiyordu. Yazacaktım bunu biliyordum ama doğru zamanı kolluyordum da. Sivasspor'un başarısını sezon başında hiç kimse ciddiye almıyordu esasında ama şimdi Fenerbahçe'yi de müthiş bir futbolla yenince herkes ligin lideri hakkında hemfikir oldu: “Tesadüf değil”.

Sivasspor Başkanı Mecnun Otyakmaz zaten ligin en tecrübeli başkanı denilebilir. Hocası desen yılların Rıza Çalımbay'ı. Rıza Çalımbay'ı özellikle tebrik etmek gerekiyor. Bence bu başarı tamamen onun. Bu sezon ligde Sivasspor'un tüm maçlarını izledim ve şunu diyebiliriz ki kötü oynadığı, hatta büyük takımların oynadıkları futbolla kıyaslanırsa 'sıkıcı' oynadığı bir tane maç yok diyebiliriz. Rıza Çalımbay, Türkiye'nin neredeyse tüm illerinde çalıştı. Gittiği hiçbir şehirde de kötü oynayan bir takım yarattığını hatırlamıyorum.

Rıza Çalımbay'ın Sivasspor'a oynattığı futbolu incelemek gerek. Bugünkü Fenerbahçe maçının dizilişine bakılacak olursa Sivasspor '4-3-3' oynuyor. Ligin başında beri maç içinde değişkenlik gösterseler de takım '4-3-3' oynuyor. Türkiye liglerinde '4-3-3' oynatan hocalar olmuştu daha önce ama Rıza Hoca, 'Orijinal 4-3-3' oynatıyor diyebiliriz. Çünkü ileri üçlünün sağ ve solu, bek menşeli çakma kanat oyuncularından kurulu değil. Rıza Hoca, ileri üçlünün sağ ve solunu direkt gole dönük forvet oyuncularıyla oynatıyor. Orta sahasını ise yine ileride hücuma dönük, hücumda oynamayı bilen orta saha oyuncularından kurmuş durumda. Yani Rıza Hoca'nın Sivas'taki orta sahasında “sadece kesici” dediğimiz bir oyuncu modeli mevcut değil.

Sivasspor-Fenerbahçe maçı gerçekten çok enteresan bir maç oldu. Normal şartlarda Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş gibi takımlar Anadolu takımları ile oynarken kendilerini oynatmamaya yönelik takımlar ve oyunlarla karşılaşırlar. Fenerbahçe, Sivasspor maçını o kadar kötü oynamadı esasında. Tamam çok üretken değildi ama buradaki asıl detay şu: Sivasspor, Fenerbahçe'den daha iyi oynadı ve daha üretken bir hücuma sahip oldu maç içinde. Fenerbahçe, maçta topla oynama süresinin yüzde 66,4'üne sahip oldu. Ama şu an maçı gözünün önüne getiren herkes Sivasspor'un dalga dalga, akarak gelen gol pozisyonlarını hatırlayacaktır. Fenerbahçe, hakeme veya herhangi bir şeye değil, sadece Rıza Çalımbay ve takımına mağlup olmuştur.

Size çok açık soruyorum. Sezon başından beri Ersun Yanal'ın Fenerbahçe'ye vaat ettiği ofansif, dikey futbol bu ise Rıza Çalımbay'ın Sivasspor'a oynattığı nedir?

Eskide kaldı. Rakip yarı alanda pas yap, topu çevir, topa sahip ol, baskılı oyna ve hiç olmadı topu içeriye şişir ve araya bir tane sıkıştır. Artık yok böyle bir dünya. Oyun yaratmanız gerekiyor, bir oyun bulmanız. Sezon sonunda Sivasspor ligi nerede bitirir onu bilemem ama şu bir gerçek ki Rıza Çalımbay'la Sivasspor bir oyun bulmuş durumda. Anadolu takımları için “Kapanalım, hızlı çıkalım” işleri artık son bulmalı. Ligin kalitesi artacaksa bence bu yol Türkiye'nin büyük takımlarından geçmeyecek. Anadolu takımlarının zihniyet değişimiyle bu düzelecek. Bence Sivasspor bu işin, bu sürecin ilk örneği olarak kabul edilmeli. İstanbul takımları da “şunu alalım, bunu alalım ve şampiyon olalım” kafalarından da çıkacak böylelikle. Bir oyun bulmanız gerekiyor arkadaş.

Son dönemde Şenol Güneş'le Milli Takımımızın başarısında da bu detay çok önemli. Çok büyük bir mücadeleyle bir gruptan bir maç kala Avrupa Şampiyonası'na katılmadık. O oyuncu grubu bu eleme gruplarında bir arada oynamamıştı daha önce. Ama işte bir oyun buldunuz ve bunu sürdürdünüz mü başarı bir şekilde geliyor.

Şu anda Sergen Yalçınlı Yeni Malatyaspor da aynı şekilde. Bir gün muhakkak bir Sergen Yalçın ve Yeni Malatyaspor yazısını da kaleme alacağım. Yeni Malatyaspor, Sivasspor'a göre biraz daha farklı bir yol izliyor. Maç maç gidiyor ve rakibe göre bir oyun anlayışı oluşturuyor. Ama en nihayetinde bir oyun arayışında. Erol Bulutlu Alanyaspor da keza aynı şekilde. Okan Buruk'un Akhisarspor'da, Ç. Rizespor'da ve son olarak da Başakşehir'de yaptıkları ortada.

Rıza Çalımbay'a Türk futbol dünyası asla hakkını vermemiştir. Esasında çalıştığı her takımda o takımı muhakkak belirli bir seviyeden başka bir seviyeye taşımıştır. Rıza Çalımbay, gerek futbolculuğunda gerek teknik direktörlük kariyerinde her türlü hokkabazlığın döndüğü bu futbol aleminde, çok özel insanlardandır. Spor dünyasında bunun aksini iddia eden herhangi birine rastlamadım. Bence Türkiye futbolunda artık Rıza Çalımbay gerçeğini görmemiz gerekiyor. Ve tabii Sivasspor...


Ara Gözbek Kimdir?

Yayın hayatına 2005'te üniversite radyosu CIU FM'de başlayan Ara Gözbek aralıksız üç sene İngilizce ve Türkçe yayınlarla canlı radyo programı hazırladı ve sundu. 2005'te CNN Türk'te Frekans programında yapım asistanı ve muhabir olarak görev aldı. Gazeteciliğe ilk olarak 2006'da BirGün gazetesinde adım attı. BirGün'de Pazar eki ve spor bölümlerinde 400'den fazla makale yayınladı, ardından Türkiye'nin en çok takip edilen spor haber sitesi sporx.com yazarlığa devam etti. 2007 yazında staj yaptığı TRT'de “NBA Europe Live” adı altında NBA'in uluslararası projesinde TRT'yi NBA muhabiri olarak temsil etti. SporX TV'de “NBA ARA'SI” programını yaptı. Bunların dışında Taraf gazetesi, tempo24.com.tr ve birçok sitede makaleleri ve haberleri yayınlandı. Döneminde çok popüler bir radyo olan Metro FM'de pek çok programa konuk ve yorumcu olarak katıldı. sokaksesi.com sitesinin ve Android ile Apple'larda uygulaması da olan Sokak Sesi Radyosu'nu kurup burada uzun bir süre “underground” radyo yayınları yaptı. Halen Gazete Duvar'da yazmaktadır.