
Obradovic'in 'küfür' hadisesi
Aslında çok yazıldı, çizildi ve konuşuldu. Bir haftaya yakındır da medyayı meşgul ediyor. Sosyal medya da sağolsun basketbolla ilgilenen ilgilenmeyen herkesin haberi oldu. Gözleriyle izledi, kulaklarıyla duydu. Evet, konumuz Fenerbahçe Beko basketbol takımının koçu Zeljko Obradovic ve şu küfür meselesi.
Medyaya bakıyorum kaç gündür, bu işi normalleştirmeye çalışan, hatta ‘küfür etmeyi’ gayet meşrulaştırmaya çalışan büyük bir çoğunluk görüyorum. Onlara da ayrıca soruyorum; ağzınızdan çıkanları kulaklarınız duyuyor mu? Duymuyorsa doktora görünülür. Duyuyorsa şayet, sıkıntı işte o zaman daha vahim.
Ben hiç uzatmadan meselenin tam ortasından gireceğim ve son söyleyeceğimi yine en baştan diyeceğim; Obradovic’in yaptığı son derece terbiyesizliktir, başka bir şey değil. Sen kimsenin şahsına milyonların önünde küfür edemezsin.
“Takım sporlarında bu işler normaldir” ya da “O adrenalinle olur böyle şeyler” diye işi normalleştirmeye çalışan basın mensuplarının da mali ve organik bağlarının kimlerle olduğuna iyice bakıp araştırsınlar.
Bakın arkadaşlar; takım sporlarında özellikle soyunma odalarında bu tür olaylar yaşanabilir. Eski Beşiktaş futbolcusu ve menajeri, şimdiki spor yorumcusu Sinan Engin bile ekranlarda defalarca anlatmıştır, yıllar evvel Ahmet Dursun ve bir iki futbolcunun soyunma odasında Mircea Lucescu’yu dövmeye kalktığını ve zor ayırdıklarını. Keza iki yıl önce Caner Erkin ile Anderson Talisca da soyunma odasında kavga etmişlerdi. Soyunma odalarında birçok şey yaşanabilir. Küfür, sevinç, tuhaf kavgalar… O odada sadece teknik taktik konuşulmuyor herhalde. Ama orası takımın soyunma odası neticede, yani takımın mahremiyetinde olan bir yer. Amerikan basketbol veya futbol filmlerinde de görmüşüzdür koçun sinirlenip ortalığı dağıttığını ve ağır küfürler ettiğini. Kabul etmek gerekir ki bunların hepsi gerçektir, yaşanıyor yani. Ama belirttiğim gibi bunlar ancak ve ancak soyunma odasında yaşanabilir.
Sen saha kenarında yayın kuruluşunun çekim yaptığı, 15-20 bin kişinin gözleriyle şahit olduğu yerde şahsına küfür ettiğin 30-35 yaşındaki oyuncu muhtemelen çocuk çoluk sahibi biri. Ve muhtemelen eşi veya dostu hemen 1-2 sıra arkasında oturuyordur. “Ben sizin oynayacağınız basketbolun…” diye bir şey demiş olsan onu da anlayabilirim. Olabilir yani. Ama bizzat isim vererek adamın şahsına küfür ediyor olması başlı başına bir rezalettir ve bir terbiyesizliktir. Adam orada “sen ne diyorsun…” diye ayağa kalksa ve bir olay yaşansa o oyuncuyu kim haksız bulabilir? İnsanların unuttuğu bir detay var, her şeyden önce küfür etmek TCK’ye göre aynı zamanda bir suçtur.
Obradovic, Avrupa basketbol tarihinin belki de en büyük koçudur. Obradovic’in koçluğunu sorgulayacak halimiz yok. Zaten bunu sorgulamak da kimsenin haddine kalmamıştır. Ama size şunu söylemem gerekir ki Obradovic’in bugüne kadar neden NBA’de koçluk yapmamış olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. NBA’de sen saha kenarında böyle bir şey yap alenen, en başta TNT firması yani Turner Company, NBA’in yayıncı kuruluşu sana bir tazminat davası açar. Yüklü bir tazminat ödersin. Devlet sana ciddi bir kamu davası açar ki bir de kamu cezası verir. Los Angeles’ta veya New York’ta fark etmez sana iki ay boyunca çöp toplatırlar. Takımın patronu veya yöneticileri sen daha maçı tamamlamadan valizini eline verir, “Derhal bu arenayı terk edin” derler ve güvenlik güçlerinin kontrolünde arenanın minimum üç mil uzağına gönderilirsin. Unutmadan; o oyuncuların menajerleri bizdeki taklacı menajerlere benzemez, tüm güçlerini kullanırlar ve bir de onlar sana dava açarlar. Sonuçta o oyuncuların imajı ile ilgili çok büyük bir hassasiyetleri vardır. O imajları ve saygınlıkları sayesinde milyon dolarlık sponsorluk sözleşmelere imza atıyorlar.
Obradovic’e dönecek olursak… Akşam eve döndüğünde, görüntüleri gördüğünde muhtemelen “Ne yaptım ben?” diye kendi kendine bir özeleştiride bulunmuştur diye düşünüyorum. Sonuçta Obradovic’in yaşında ve seviyesindeki birinin görüntüleri görmesi üzerine “Oh ne iyi yaptım” diyecek hali yok herhalde. Ama bu saha kenarında yaptığı hatayı yok sayamaz elbette. Benim asıl takıldığım konu Obradovic değil esasında. Yahu olabilir, herkes hata yapabilir. Bu terbiyesizliktir ama insanlar hata yapabilir. Benim kabul edemediğim bunu meşrulaştırmaya çalışan ve kamuoyununu yanlış yönlendiren yorumcular, basın mensupları, vesaire.
Her ne koşulda olursa olsun ‘küfür etmek’ normalleştirilemez, meşrulaştırılamaz. Grigory Petrov’un bir sözüyle kapatalım konuyu artık; “Kaba küfürlerle konuşmak, köpek ulumasından daha kötüdür. Küfür etmek medeniyetsizliğin belirtisidir. Eğer yiğitliğinizi göstermek istiyorsanız, bunun için daha asil çözümler bulunuz.”
Yayın hayatına 2005'te üniversite radyosu CIU FM'de başlayan Ara Gözbek aralıksız üç sene İngilizce ve Türkçe yayınlarla canlı radyo programı hazırladı ve sundu. 2005'te CNN Türk'te Frekans programında yapım asistanı ve muhabir olarak görev aldı. Gazeteciliğe ilk olarak 2006'da BirGün gazetesinde adım attı. BirGün'de Pazar eki ve spor bölümlerinde 400'den fazla makale yayınladı, ardından Türkiye'nin en çok takip edilen spor haber sitesi sporx.com yazarlığa devam etti. 2007 yazında staj yaptığı TRT'de “NBA Europe Live” adı altında NBA'in uluslararası projesinde TRT'yi NBA muhabiri olarak temsil etti. SporX TV'de “NBA ARA'SI” programını yaptı. Bunların dışında Taraf gazetesi, tempo24.com.tr ve birçok sitede makaleleri ve haberleri yayınlandı. Döneminde çok popüler bir radyo olan Metro FM'de pek çok programa konuk ve yorumcu olarak katıldı. sokaksesi.com sitesinin ve Android ile Apple'larda uygulaması da olan Sokak Sesi Radyosu'nu kurup burada uzun bir süre “underground” radyo yayınları yaptı. Halen Gazete Duvar'da yazmaktadır.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Önce tribünleri kazanacaksın: Abdullah Avcı
Beşiktaş, bu noktadan sonra nereye doğru yol alır bilemeyiz. Şampiyon olabilir mi, olamaz mı? Ama şunu çok net görebiliyoruz: Beşiktaş halen gelişim aşamasında... Bu süreçte geç de olsa puan toplayabilmiş olması ve rakiplerinden kopmamış olması hem çok büyük bir avantajdır hemde rakipleri açısından çok ürkütücüdür.
Önce hayal edebilmelisin: LeBron James
LeBron James gerçek bir sporcu. 35 yaşında, fiziğine baktığınızda kolayca görebiliyorsunuz ki gerçekten bu seviyede olmak, bu seviyede kalabilmek için çok çabalıyor ve emek veriyor. Halbuki 2003 yılında 18 yaşında NBA'e ilk geldiği günü hatırlıyorum. Genç bir delikanlı iken kimin aklına gelirdi bugün bunları konuşacağımız?
Biz çoktan yola çıktık: EURO 2020
Şenol Güneş'e ve bütün futbolculara, malzemecisinden masörüne kadar bu işte emeği geçen herkese teşekkür borçluyuz. Ama 20 puan kazandıkları için değil, kalplerimizi yeniden kazandıkları için.
Los Angeles'ta iç savaş: Lakers vs Clippers
Bu sezonun NBA şampiyonu Batı Konferansı'ndan çıkacaktır. Her şey bütün planlara göre giderse eğer kokuyu şimdiden alabiliyoruz. NBA şampiyonu Los Angeles'taki 'iç savaş'tan çıkacaktır. Kemerlerinizi şimdiden bağlayın. Enteresan bir hikaye bizi bekliyor.
Galatasaray'ın hata merkezi: Fatih Terim
Galatasaray'da temel sorun Fatih Terim'in eleştirilemiyor olması. Bence Galatasaray camiası içinde de sorun bu, taraftar açısından da. Ama Fatih Terim'e göre yönetim hatalı, futbolcular hatalı, hakemler hatalı, seyirci hatalı...
NBA'de değişenler ve öngörüler
İleride “Ben demiştim” diyebilmek adına şimdilik size şunu söyleyebilirim: Doğru sıralamalarda girdikleri takdirde Batı Konferansı'nı iki Los Angeles takımı oynayacaktır ve çok büyük ihtimalle şampiyon Batı Konferansı'ndan çıkacaktır.
Beşiktaş başkanını seçti: Ahmet Nur Çebi
Beşiktaş'ın anormal bir borç yükü mevcut ve ekim ayı ödemelerinin yapılması gerekiyor hemen bugünlerde. Hafta içi Braga maçı ve hafta sonu Galatasaray derbisi var. Beşiktaş'ın önümüzdeki yedi gününün nasıl geçeceğinin Ahmet Nur Çebi'nin başkanlık sürecini çok etkileyeceğini düşünüyorum.
Beşiktaş, 'Başkan'ını arıyor
Beşiktaş'ın anormal bir borç yükü var. Aday olacak kişinin parasıyla gelmesi gerekiyordu. Sırf ekim ayı içinde yapılması gereken ödemeler bile çok büyük rakamlar. Abdullah Avcı'nın sezon başından bu yana henüz tek kuruş bile almadığı konuşulmaya başlandı. Şenol Güneş'in son iki yılda kaçan şampiyonluk süreçlerinde hep yakındığı konu neydi peki?
TBT 106: 2004'teki 'Shaq takası'
Shaq, Lakers'ta kalsaydı Kobe ile beraber belki de rekor şampiyonluk sayılarına ulaşacaklardı. Ama o zaman bugünkü Miami efsanesi olamayacaktı ve Kobe Bryant asla Michael Jordan ile aynı cümle içinde yer alamayacaktı. 2004'teki 'Shaq takası' işte bu kadar önemliydi.
Beşiktaş'ta 'Orman yangını'
İnsanların anlayamadığı, dünyanın düzeni ile ilgili bir gerçek vardır. Bir insan, bir dükkan sahibi, esnaf veya iş adamı değilse, kaba tabirle 'malın sahibi' değilse; bir yeri yönetmek ve görev yapmak için o pozisyondaysa, 8-10 yıldan fazla kalması zaten sağlıklı değildir. Bu futbolda da böyledir, siyasette de böyledir, ilkokul müdürlüğünde de böyledir, İETT hareket amirliğinde de böyledir.
Geçersiz fizik kuralları: Vince Carter
Vince Carter, insanların boş potada, boş sahada yapmadıklarını maç içinde yapabilen bir oyuncuydu. Sırf onun yüzünden basketbol izleyicileri koltuklarında tetikte izlediler maçları. Çünkü her an her şey olabilirdi Vince Carter'ın olduğu maçlarda.
'Edepsiz' açıklamalar ve 'sicili bozuk'lar
Sayın Ali Koç'un Fatih Terim üzerinde açıklamalar yapmasını eleştirebiliriz. Peki ya söyledikleri? Bazıları fazla büyütüyor mevzuyu. Ali Koç'un Fatih Terim hakkındaki açıklamalarında yanlış olan ne var? “Onların fıtratında var” sözü gerçekten ağır olabilir ama 'sicili bozuk' kavramında yanlış olan ne var?
Huylu huyundan vazgeçmez: Fatih Terim
İlerleyen haftalarda spor alanında, futbolun içindeki başka aktörlerin Terim'inki gibi açıklamalar yapması durumunda ceza verilecek mi? Vermedin, geçtin diyelim bu sefer de Galatasaray yönetiminin haklılığı tescilleniyor. O andan itibaren Fatih Terim'e bir daha nasıl ceza verebileceksin?
Kürkçü dükkanına dönen tilki: Dwight Howard
NBA'de şu anda tamamen ofansif, hücum üstüne bir oyun kültürü var. Çok yüksek skorlar bulamadığınızda yarışta kalmanız gerçekten mümkün değil. Dwight Howard'ın ofansif gücü nedir? Geçtim. Potansiyeli nedir? Maç başına kaç sayı katkı sağlayacaktır? Hücumda ne oynayabiliyor? Gerçekten akıllara zarar bir durum yaşanıyor Lakers'ta.
'Foto-finish'te kazanan ABD
Sorumluluğu kimse üzerine yıkmıyoruz, asla yanlış anlaşılmasın. Ama bu kritik serbest atışlar yüzünden sayısız kere şampiyonluklar el değiştirmiştir. Bir de siz ABD gibi süper güçlü bir takıma karşı bu kadar, tabir-i caizse, kafa kafaya oynuyorsanız bu serbest atışları sokacaksınız. Yoksa yine rakibinizin 'foto-finish'te galibiyetini izlemek zorunda kalacaksınız.
Sevenleri kimse ayıramaz ki: Ricardo Quaresma
Beşiktaş'ta bir devir sona erdi. Quaresma artık Beşiktaş forması giymeyecek. Ama çok uzaklarda değil. İki yan mahallede, Kasımpaşa'da. Uzaktan bakıp sevecek artık Beşiktaş taraftarı. Muhtemelen gözünü ondan bir an bile ayırmayacak. İlk Kasımpaşa-Beşiktaş maçında yaşanacakları gerçekten merak ediyor insan
TBT105: Magic Johnson ile 'HIV Hareketi'
Dünyanın en büyük basketbol yıldızı HIV virüsüne yakalandığını açıklamıştı. Dünyayı ve gazete manşetlerini daha fazla ne sallayabilirdi ki? Magic Johnson'ın yaptığı basın toplantısı dünyada çok büyük bir “hareket”in başlamasına neden oldu. HIV virüsü taşıyan ve AIDS olan herkes için bir rol modele dönüşmüştü...
TBT104: Hido'nun kaçan yüzükleri
Bugün basketbolla ilgilenen kime sorsanız “Hido'nun şampiyonluğa en fazla ne zaman yaklaşmıştı?” diye alacağınız cevap hep aynı olur. Orlando Magic ile 2009 NBA Finalleri'nde. Aslında bu cevabı verenler yanlışmış oluyorlar. Hido, 2009 NBA Finalleri'nde şampiyonluğa gerçekten çok yaklaşmıştı ama daha yakın olduğu an da vardı daha öncesinde.
Tarih mi tekerrür edecek, hatalar mı?
Süper Toto Süper Lig'de 2019-2020 sezonu başlıyor. Yine olacakları söylüyorum: yine hakem tartışmaları, VAR skandalları, yöneticilerin yaptığı rezalet açıklamalar, komplo teorileri... Ülke futbolunun seviye atlamasını istiyor herkes, güya o yönde çaba sarf ediyor. Bir ülkenin futbol kalitesinin ve seviyesinin gelişmesi için öncelikle o ülkenin futbol ikliminin düzelmesi gerekiyor. Hatta temizlenmesi gerekiyor.
TBT103: ABA ve NBA nasıl birleşti?
ABA ile NBA'in birleşmesinden aslında herkes kazandı. Daha çok takım, daha çok maç demekti. Daha çok maç, daha fazla yayın geliri anlamına geliyordu. Bu ise oyuncuların daha fazla para kazanabilmesini sağlıyordu. Lig daha rekabetçi oluyor ve seyirci de gerçekten bu işten daha fazla keyif almaya başlıyordu.
Galatasaray'da borç yapılandırması ve uzantıları
Beşiktaş, borç yapılandırmasına gittiğinde Galatasaray yönetimi Galatasaray'da henüz böyle bir şeyin yaşanmayacağını bildirmişti. Neden? Çünkü Falcao'nun transfer gündemi daha yeni yeni filizleniyordu. Transferde yol alınmamıştı. İlk bakışta çok akıllıca görünebilir.
TBT102: Pacers-Pistons kavgası
Saha bir anda karıştı. Ben Wallace de Ron Artest de sertliği seven, sertliğe gelebilen agresif oyunculardı. Bütün oyuncular neredeyse birbirine girdi. Hadisenin başrolü Ron Artest bir anda hakem masasına yöneldi ve hakem masasının üzerine yattı. Ron Artest, hem olayların daha çok büyümesine engel olabilmek hem de öfkesinin dinmesi için olay yerinden uzaklaşmıştı esasında.
TBT101: NBA'de 80'li yıllar
Bazen "Larry Bird mü, Magic Johnson mı, Michael Jordan mı?" diye tartışılırdı. Aslında yanıt çok basit. Michael Jordan, ligdeki oyuncular dahil herkesin izlemek istediği bir oyuncuydu. Magic Johnson ve Larry Bird ise herkesin beraber oynamak istediği oyunculardı.
Şerif kasabaya döndü: Tim Duncan
Tim Duncan 2016'da basketbolu bıraktığından beri ortalarda çok görünmüyordu. Yeniden Spurs camiasında yer alabileceği düşünülüyordu ama bir anda hayal gerçek oldu. Duncan, 19 yıl öğrenciliğini yaptığı, her başarıyı beraber kazandığı hocası koç Gregg Popvich'in yardımcısı oldu. Yani kısaca şerif kasabaya döndü.
Allen Iverson: Olması gerektiği gibi değil, olmak istediği gibi
NBA kariyeri boyunca Allen Iverson hakkında binlerce şey yazıldı çizildi. Aslında bunların hiçbiri onun pek umurunda değil. O istediği gibi yaşamayı seviyor, istediği gibi davranmayı... Onu son derece aykırı, yanlış ve garip bulanlar var. Aslında o birçok insanın olmak isteyip de olmadığı kişi diyebiliriz. Kimseyi yargılamayan, kimseyi umursamayan...
Türk futbolunda kaçınılmaz son: 'Sahiplik'
Pepe'ye verilen kemiksiz 5 milyon Euro sayın Fikret Orman'ın olsaydı biz Pepe'yi Beşiktaş formasıyla elleriyle kartal işareti yaparken görebilecek miydik?
Kaza 'geliyorum' dedi: Russell Westbrook
Russell Westbrook kimdir? Russell Westbrook, Oklahoma City Thunder'ın “süper atlet” oyun kurucusudur. Oklahoma City için ne yapmıştır? Hiçbir başarısı olmadığı gibi bir çok yıldızın da kaçıp gitmesine neden olmuş bir oyuncudur. Topu domine eden, topla çok oynayan, hiçbir oyun sistemine adapte olamayan, süper atlet olmasının dışında hiçbir özelliği olmayan bir NBA oyuncusudur Russell Westbrook.
'Öteki takım'lar ve yolunu değiştiren yıldızlar
Clippers, Los Angeles şehrinin sadece “öteki takımı” değil, aynı zamanda “üvey evlat” muamelesi gören takımıydı. Clippers tarihindeki 49 sezonda sadece 14 kez playoff'lara kalabilmiştir. Düşünsenize; Lakers ile aynı arenada maçını yapıyorsun. Bir gün önce Lakers maçı bırakın kapalı gişe oynanmasını, Jack Nicholson, Leonardo DiCaprio, Denzel Washington, Sylvester Stallone gibi çok büyük Holllywood yıldızları koltukları süslüyor. Bir gün sonra Clippers maçı ise sanki Türkiye'de amatör ligden bir maç havasında geçiyor.
Fırtınalar koparsa kopsun: Trabzonspor
Trabzon, doğru yolda. İstanbul'un üç büyük kulübüyle kıyasladığımızda belki de en doğru yolda olan takım Trabzonspor olabilir. Ahmet Ağaoğlu ve Ünal Karaman'ın baş koyduğu bu kavga herkesçe takdir edilecektir muhakkak.
Yıldızlar artık 'öteki yaka'da: Brooklyn Nets
Kevin Durant'ın bu yaz bir yere gidebileceği düşünülüyordu. Hatta Kyrie Irving ile beraber New York Kincks'te birleşeceği öngörülüyordu ama sağ gösterilip sol vurdular ve bu iki yıldız köprünün öteki yakasında buluştular.
NBA'in Oscar'ları ve tartışmaları
NBA'de MVP ödülü vererek ne yapmış oluyorlar? "Bu sezonun en önemli adamı budur" demiş oluyorlar. NBA yönetimi son 30 yıldır bu işlerde eyyam yapıyor ama son 10-15 yıldır işin iyice suyu çıktı diyebiliriz.
Kurda kuzu, Rob Pelinka'ya Lakers emanet edilmez
Lakers şampiyon bile olsa bu, Lakers'taki çarpık düzeni yok etmeyecek. Açık konuşuyorum; Lakers'ı uzun vadede çok daha kara günler bekliyor tabii Rob Pelinka'yı kovup basketbolun başına doğru düzgün birini getirmezlerse. Kurda kuzu nasıl emanet edilmezse LA Lakers da Rob Pelinka'ya emanet edilmez, edilmemeli.
Gün oldu, devran döndü: Şampiyon Toronto Raptors
Toronto Raptors artık yıldızların terk ettiği şehir olarak kalmayacak hafızalarda. Golden State Warriors Hanedanı'nı yıkmış küçük bir “devrim” olarak nitelendirilecek. Şimdi bütün taşlar yerinden oynayacak. Son iki yıldır rezil edilerek finalde elenen LeBron James'li Cleveland Cavaliers'ın aşamadığı tepe bu sene Kawhi Leonard'a kısmet oldu diyelim. Artık bekleyip göreceğiz...
Ergin Ataman 'gergin'liği ve bileşenleri
Ergin Ataman'ı tribünlerle fazla muhatap olduğu için açıkça eleştiriyorum ve yaptıklarını doğru bulmuyorum. Manasız çünkü. Ataman, müthiş zeki, entelektüel ve kaliteli bir spor adamı. Sadece basketbol ile ilgilendiğinde kusursuz bir “winner”dır. Ama dikkatini saha dışına vermeye devam ederse ne Fenerbahçe taraftarının tepkisi sona erecek ne de Ergin Ataman'ın 'gergin'liği.
İzlanda'da skandal: Bu kaçıncı?
Fransa rehavetiyle muhtemelen İzlanda'dan bir tokat yiyecektik. Bu olay bence bizi silkeleyip uyandırdı ve belki de bu ciddiyetle İzlanda'da gülen taraf bu sefer biz olacağız. Derdimiz bağcıyı dövmek yerine üzüm yemek olsun. Çok normal bir ruh haliyle sahaya çıkalım ve Euro 2020 yolunda hedefe bir adım daha yaklaşalım.
NBA maçını trollemek ondan sorulur: Drake
Trolleme, provokasyon yapma, rakip takımın oyuncularına bulaşma, temas kurma... Drake bildiğiniz Toronto Raptors'un amigoluğuna soyunmuş vaziyettedir. Türkiye'de olsa ve bu işleri Türkiye'de yapsa hastası olur millet. Çünkü biz bayılıyoruz bu işlere. Ama Amerikan spor kültüründe böyle bir beklenti yoktur. NBA'de bu işlere kimse alışık değildir.
Ya av olacaksın ya da avcı: Abdullah Avcı Beşiktaş'ta
Zaman bizi nereye götürecek bekleyip göreceğiz. Her şeyi konuşmak için fazlasıyla erken. Beşiktaş'da dendiği gibi “Av mevsimi başladı.” Ama av mı olunacak avcı mı? İşte ona Abdullah Avcı karar verecek.
Fenerbahçe aynı: Eski tas, eski hamam
Fenerbahçe'de vaat edilen değişim, zihniyet değişimi 38 yaşındaki Volkan Demirel'le bir yıl sözleşme uzatıp 39 yaşındaki Emre Belözoğlu'nu Başakşehir'den geri transfer etmek midir? İyi o zaman Fenerbahçe yönetimi Emenike'yi de geri getirsin, Moussa Sow'u da, Mamadou Niang'ı, hatta Jay Jay Okocha'yı da transfer etsin...
Sadece güçlüler hayatta kalır: 2019 NBA finali
Kevin Durant, dönerse ve daha önemlisi sağlıklı dönerse bu NBA tarihinin en az izlenen, reytingi en düşük NBA finallerine dönüşür. Ama ya Kevin Durant dönemezse?
Hesaba katılmayan adam: Kawhi Leonard
Kawhi Leonard, Raptors'u 2-0 geriye düştüğü bir seride 4-2'ye getirip takımını NBA finaline taşırsa onu sadece “iyi oyuncu” olarak sınıflandıracağız. Ligin zaten şu anda en iyi çift-yönlü oyuncusu. Bu zaten tartışmasız bir gerçek. Ama Raptors adını NBA finaline yazdırırsa Kawhi Leonard, hiç hesapta yokken bir tarih yazma fırsatı yakalayacak.
'Mayıs' diye yazılır, 'Galatasaray' diye okunur
Galatasaray taraftarı boşuna “Mayıs'lar bizim” demiyormuş. Mayıs ayında Galatasaray şampiyonluk virajındaysa eğer herkes kupayı, şampiyonluğu unutsun. Galatasaray muhtemelen bu mayısta da Türk futbol tarihinin en “winner” takımı olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.
Şampiyonluğun teslimat adresi: Golden State
Bu takımın Steph Curry'nin takımı olduğu zaten açıktı. Takımın en büyük yıldızı Kevin Durant ama unutmayalım ki Steph Curry, Durant henüz Golden State'e uçakla inmeden bu takımı iki NBA finali ve bir NBA şampiyonluğuna ulaştırmıştı. Tarihin en büyük normal sezon galibiyet rekorunu kırdılar: 73-9.
Organize işler 'hakem sarmalı'
Çaykur Rizespor – Galatasaray maçı hakkında ne konuşacağız? İşte “Marcao ne güzel hücumu kesti” veya “Onyekuru ne güzel pas attı” mı diyeceğiz. Bu maçı hakem dışında neresinden okuyacağız? Maçta hakeme dair her şey var. Hakem hatası, yanlış penaltı, yanlış kırmızı kart ve yetmedi kural hatası.
Boşanmadan biten evlilik: Kyrie Irving ve Boston Celtics
Kyrie Irving ve Boston Celtics'in evliliği boşanmadan çok önce sona ermiştir. Kyrie Irving, önümüzdeki sezon hangi takımın formasını giyerse giysin Boston'da TD Garden'a geldiğinde hiç hoş olmayan tepkiyle karşılaşacak.
Bülent Yıldırım, pazar gecesi sinemasını sunar
Bir derbiyi geride bıraktık. Eskiden şahısları suçluyorduk ama şahıslar değişse de hiçbir şey değişmiyor. Çözüm artık düzeni değiştirmekte. Bu düzen, bu ortam, bu iklim değişmediği sürece ne hakem tartışmaları biter, ne de diğer meseleler.
Tarihi kazananlar yazar: Kevin Durant
Normal sezona damga vuran James Harden ve playoff'lara adını yazdıran bir Kevin Durant. Golden State Warriors – Houston Rockets serisi sadece iki takımın kaderini etkilemeyecek. Bence bu iki oyuncunun da kaderini değiştirecek bir bakıma. Bu erken final gibi bir şey.
Futbolda değişen iklim, eski aktörler ve Volkan Demirel
Bu yazıyı “Volkan Demirel linç yazısı” olarak yazmadık. Sadece Volkan Demirel'in vesilesiyle bu olaydan yola çıkarak Türk futbolundaki genel durumun resmini çizmek istedik. Yıllardır süren Fenerbahçe-Trabzonspor çatışması ve gerginliği kime fayda sağlamış, neye katkıda bulunmuştur? Hiçbir şeye.
NBA'de Damian Lillard hadisesi ve uzantıları
Lillard, taksimetreyle 20 TL yazacak mesafeden attığı şutla benim yıllardır savunduğum bir yargıyı kanıtlamıştır. “Delilik ile dahilik yakın şeylerdir”. Lillard, deli midir dahi midir orasını size bırakıyorum. Ama kesin olan bir şey vardır ve bunu gördük. Portland şampiyon olmayabilir ama Lillard'ın bir şampiyon yüreği var.
NBA'de fişi erken çekenler ve tökezleyenler
Hakikaten playoff'lar başka bir yer, başka bir platform. Çok acımasız tecrübeler yaşatır takımlara ve oyunculara. Ama tabii “şampiyon” böyle olunuyor neticede. Üzülüyorsun üzülüyorsun, tokat üstüne tokat, hayal kırıklıkları ve ardından “kazanma”yı öğreniyorsun.
Kaçınılmaz çözüm: Yabancı hakem
“Aman! Zaten bir adamlarını maçtan attık bir de golünü vermezsek ortalık yıkılır” kaygısıyla yürüyemez bu işler. Yanlış anlaşılmasın, bu Kadıköy'de Ülker Stadı'nda yaşandığı gibi, Vodafone Arena'da ve TT Arena'da da böyle yaşanıyor. Yani hakemlerin yaptığı maç yönetmek değil. Bunun adı bir bakıma “idare-i maslahat”tır.
Gerçek sezon: NBA Playoff'ları
Playoff'lar başladı ve ilk maçlar oynandı. Ufak tefek sürprizler de oldu, beklenenler de... Şimdi playoff haritamıza bir göz atalım.
Çok bilinmeyenli denklemler ve değişen senaryolar
Önümüzdeki hafta başında Başakşehir “Şampi...” de olabilir, lig bambaşka bir senaryoya da başlayabilir. Ben uzun yıllardır böylesine kırılma haftası olarak niteleyebileceğim bir haftaya tanıklık etmedim. 2006'da Galatasaray'ın şampiyonluğu buna örnek olabilir veya 2010'daki Bursaspor'un şampiyonluğu. Ama bu sürpriz vakalar son hafta yaşanmıştı. Bu sefer ise 28'inci hafta tuhaf matematik hesaplarına gireceğiz.
Paul Pierce'ın Dwyane Wade iddiası
Paul Pierce, bayram değil seyran değil iken durduk yere neden Dwyane Wade'e tabiri caizse salladı? Asıl ilginç olan mesele bu. Wade'in Veda Turu'nda Celtics maçında Celtics genel menajeri Danny Ainge'in Wade'e salonun parke taşından bir parça hediye etmesini kıskanmış olabilir mi?
Galatasaray'da 'idari ibrasızlık'
Galatasaray'da bugünler geride kalacaktır muhakkak. Şampiyon olunca bir de azıcık daha ertelenecek. Ama işin sonuna bakacak olursak, hani şu “end game” dediğimiz şeye; bu kulüpler er ya da geç sahiplik düzenine geçecek. Başka yolu yok gibi görünüyor.
Emekliye ayrılan formalar: Chris Bosh ve Manu Ginobili
Bir NBA takımında uzun yıllar oynamak, hatta bütün kariyeri boyunca oynamak, o takımda formanın emekliye ayrılmasına yeterli mi? Bu çok kilit bir soru.
Eski sevgiliyle yeniden barışmak: A Milli Futbol Takımı
İkide iki ile güzel bir başlangıç yaptık. Öyle ya da böyle Şenol Güneş'in takımı Euro 2020'ye taşıyacağını düşünüyorum. Ama bunun gerçekten bir başarı sayılacağını düşünmüyorum. Yine de Şenol Güneş, bize bir Dünya Kupası daha yaşatırsa bence Türk futbol tarihine kolay kolay “bypass” edilmeyecek, yadsınamayacak bir başarı yazacaktır.
NBA'de 'Mart Çılgınlığı'
NBA programlarının izlenme oranları, internet üzerinden paylaşılanların tıklanma oranları, forma veya tişört satışları, bahis oranları... Yani bu “Mart Çılgınlığı” gerçekten hepimizin kafasını sarıyor.
Beşiktaş'ta izdivaç çalışmaları
Beşiktaş'ta izdivaç çalışmaları start verdi. Televizyonlarda ve gazetelerde neredeyse her gazetecinin ve yorumcunun muhakkak bu konuda fikri var. Doğru, yalan ve sırf yakıştırmadan dolayı oluşturulan haberler ve bilgiler... “Kısmetse olur” misali bekleyip göreceğiz. Bakalım Ümraniye Tesisleri'nde imza töreninde kim masaya oturup “evet!” diyecek?
Ve Titanik batıyor: Los Angeles Lakers
Bu hikayede Lakers, Titanik pozisyonunda. Hani gemi batarken müziklerini çalmaya devam eden kemancılar vardı? LeBron James'in bulunduğu durum bizzat böyle diyebiliriz. Lakers, şu an itibariyle batıyor. Kemancılar ise çalmaya devam ediyor.
Hani vermiştik Lefter'e, yazmıştık deftere?
1959'dan önceki şampiyonlukların sayılması gerektiği görüşündeyim. Hangi takımın kaç şampiyonluğu olduğu inanın çok önemli bir mesele değil bu konuda. 1959'dan önce yazılmış bir tarih var, yazılmamış gibi davranılamaz. Sevinilmiş goller, sokakları bayrama çevirmiş şampiyonluk kutlamaları hiç olmamış gibi hayatımıza devam edemeyiz.
Gidenin dostu olmaz: Şenol Güneş
Bakalım Milli Takım için yaratılan beklentinin rasyonel ve gerçek bir karşılığı olacak mı? Türkiye Milli Takımı'nı dünya üçüncüsü yapan Şenol Güneş, bu kez yeni bir jenerasyon yakalayıp tarih yazan bir takım yaratabilecek mi?
NBA yıldızları: Daha büyük mü, daha ünlü olmak mı?
Michael Jordan, kariyeri boyunca her ne kadar anormal istatistikler yakalasa da istatistik kovalayan bir oyuncu modeli değildi. Ben tüm kariyerine şahit oldum diyebilirim. 90'lı yıllarda ise 1991-92-93 ve 1996-97-98 olmak üzere iki kez üst üst üç şampiyonluk yaşadı.
LA Lakers: Kaynayan kazanlar ve tartışılanlar
Dördü Miami Heat'le, diğer dördü Cleveland Cavaliers'la beraber LeBron James son sekiz yıldır NBA finallerinde boy gösteriyor. Yani diğer deyişle oynadığı takımları son sekiz yıldır NBA finaline taşıyor. Bu durum LeBron James'in bulunduğu pozisyonda takıma “gerçek dışı” hedefler koymasına neden oluyor.
NBA All-Star 2019: Yıldızlar bu kez Charlotte'ta parladı
Yunan süper star Giannis Antetokounmpo maça müthiş başladı. İlk çeyreğe resmen tek başına damga vurdu. Team Giannis, maçın başında hemen öne geçti ve maçı önde götürdü. Giannis de böylelikle maçın MVP'si olma konusunda bir göz kırptı. Maçın ikinci yarısında ise işler tam tersine döndü.
Bu haftasonu kaçmaz! NBA All-Star 2019
Bu sene en çok oy alan iki oyuncu Los Angeles Lakers'ın yıldızı LeBron James ve Milwukee Bucks'ın ele avuca sığmaz Yunan yıldızı Giannis Antetokounmpo oldu. Yani 68'inci NBA All-Star maçında LeBron'un ve Giannis'in takımı olacak. İkisi de oyuncularını canlı yayında milyonların önünde seçtiler. Tıpkı her sene düzenlenen NBA Draft'i gibi bu iki süper yıldız All-Star Draft'i gerçekleştirdiler.
Tepki de büyük beklenti de: Tolgay Arslan
Tolgay Arslan, Beşiktaş kariyerinde “olmak”la “olmamak” arasındaki çizgiyi bir türlü geçemedi. Çok müthiş bir oyuncu olabileceğini herkes inanıyordu ama olmadı. Şimdi onu yeni bir macera bekliyor. Ben Fenerbahçe'de beklenen patlamayı yapacağına inanıyorum. İnanmak da istiyorum.
Varlığı dert, yokluğu yara: Ricardo Quaresma
Hırsı, asiliği, saçma sapan hataları ve yanan bir binaya girip bütün takımı kurtardığı anları... Hepsi artık geride kalacak. Bir gün torunlarımıza Quaresma'yı anlatacağız. Türkiye'den bir Quaresma gelip geçti.
NBA tarihinin en trajik ölümleri
Dünyada çok traijk ölüm hikayeleri var. Ünlüler arasında, sanat dünyasında, spor dünyasında, tabii ki NBA'de de... Bu hafta size NBA tarihinin en trajik ölüm hikayelerini anlatmak istedim.
NBA'in 'en değerli oyuncusu' kriteri
Bu sezon istatistiklere bakılırsa James Harden bu ödülü hak etti gibi görünüyor. Ama kazın ayağı hiç de öyle değil! Bence kimsenin hiç saymadığı LeBron James bu ödülü James Harden'dan daha fazla hak ediyor.
Bir futbol bukalemunu: Burak Yılmaz
Galatasaraylılar, Fenerbahçeliler, Trabzonsporlular... Ama en önemlisi Beşiktaş taraftarı, resmen ikiye bölündü. Burak Yılmaz ne yapmış Beşiktaş kulübüne tam olarak bilmiyorum. Aslında söylenecek çok şey var. Şimdilik fazla kaşımayalım. Burak Yılmaz hikayesi artık gerçekten bir reyting ürünü haline geldi. Satılabiliyor yani.
Skandal, bu kez anti-dopingcileri vurdu
World Anti-Doping Agency (WADA) yani Dünya Anti-Doping Ajansı, Rusya tarafından oyuna getirildi diye suçlanıyor. Vay! Yani 2019'un ilk skandalı patladı! Mesele şu: Rusya'nın anti-doping ajansı, Moskova laboratuvarlarındaki doping verilerini, zorunlu teslimat tarihi 31 Aralık'a kadar WADA'ya teslim etmemiş.
Rocky'nin şehri: Philadelphia
Philadelphia 76ers'ın bu akşamki konuğu Toronto Raptors. Kanada ekibi Raptors şu anda Doğu Konferansı'nda lider pozisyonunda. Ama bu maçta Kawhi Leonard olmadığı için Raptors ekibi en önemli oyuncusundan yoksun. Normal şartlarda da Sixers, Raptors'a ters gelebilecek takım ama Raptors da favori olarak görülebilirdi.
Asla uyumayan şehir: New York
Madison Square Garden'a gittim hemen ve biletlerimi aldım. New York Knicks, evinde Phoenix Suns'ı konuk ediyor. Maçın başlaması için daha koca bir gün vardı o yüzden ben de elimde kahvemle şehrin sokaklarında dolanmaya başladım. Time Square, Boradway, Central Park... Empire State binasının 86'ncı katına bile çıktım, şehri şöyle bir tepeden izledim.
Kaliforniya'nın asıl starı: Los Angeles
Çarşamba gecesi Los Angeles Lakers evinde San Antonio Spurs'ü ağırlarken ben de Staples Center'da kalabalıklar arasında maçı ve daha önemlisi LeBron James'i izleme fırsatı buldum. Tabii maç akşamdı ve biz de boş durmadık, Los Angeles'ın sokaklarında gezinip şehrin basketbol havasını, biraz da LeBron James nabzını hissetmeye çalıştık.
Güle güle mavi fil: Didier Drogba
Mavi fil futbolu bıraktı, sahada gözlerimiz onu arayacak. İleride çocuklarıma onu izlediğimi anlatacağım. Çok uzatmadan Drogba hakkında bir şey söyleyecek olursak Jose Mourinhoder ki: “Bir gün olur da savaşa gidersem, yanıma sadece Drogba'yı alırım.”
O eski Jordan'dan eser yok şimdi
Michael Jordan kuşağının taraftarı olarak bu yazıyı yazmak hakikaten çok yaralayıcı esasen. Ama yapacak bir şey yok. O oynarken sahada kırdığı rekorları, vurduğu smaçları nasıl hayranlıkla yazdıysak bugün de eleştirilerimizi en sert şekilde yapmamız gerekiyor.
Kalplerin şampiyonu: Alkışlar Ampute Milli Takımımıza!
Doğru düzgün bir derbi oynamanın bile unutulduğu günlerde siz muazzam bir şey hatırlattınız herkese. Başarınız için, yaşattığınız heyecan için ve milli takım kavramına yeni bir anlam kazandırdığınız için size teşekkür ediyoruz. Yol devam ediyor elbette. Nice başarılara, nice yeni heyecanlara...
Fenerbahçe'de cadı avı
Maç bitsin, düdük çalsın, sen adama git de ki “Kovuldun. Aman ha basın toplantısına çıkmıyorsun!” Sizce neden? Sizce Cocu'nun söyleyecekleri yok muydu? Yabancı basına vereceği ilk röportajın Türkiye'de şimdiden olay yaratacağının sözünü verebilirim.
Rockets-Lakers kavgası: Sayılar, smaçlar ve yumruklar
Görüntülerden gördüğümüz kadarıyla Rajon Rondo ile Chris Paul tartışıyor, Rondo Paul'e tükürüyor, Paul ise yüzündeki tükürüğü göstererek parmağını Rondo'nun suratına sallıyor ve “bam!” yumruklar konuşuyor.
Yıldızlar da kayar: Arda Turan
Arda Turan, 30'lu yaşlarına girdi ve artık kariyeri yukarı doğru değil, aşağıya doğru devam edecek gibi. Bu da onun futbol oynayarak imajını temizlemesi için yeteri kadar bir süresi olmadığını ifade ediyor. Şimdiden “futbolun Arda'yı bıraktığı” konuşmaları başladı. “Yıldızlar da kayar, durmaz yerinde” şarkısının sözleri bir insanın durumunu hiç bu kadar iyi anlatamazdı herhalde.
NBA'de 'üçgen hücum'un bir kenarı eksildi: Tex Winter
Phil Jackson, Michael Jordan, Shaquille O'Neal, Kobe Bryant, Scottie Pippen... Sadece NBA'in birkaç efsane oyuncusu ve koçlarının kaderini değiştirmedi o. Bir basketbol kültürü de yarattı. Yarattığı o kültürle bir şehrin kaderini değiştirdi. Chicago Bulls'u, NBA'in en sıradan takımıyken dünyanın en popüler ve efsanevi temsillerinden biri haline getirdi.
Akıllarda soru işareti VAR!
Türkiye Süper Ligi'nde bu hafta 24 saat arayla oynanan maçlarda öyle ilginç durumlar yaşandı ki birçok spor muhabirine ve yorumcularına fazladan mesai çıkardı. Cumartesi akşamı oynanan Antalyaspor-Galatasaray maçında ilk felaket yaşandı. Pazar ise Fenerbahçe-Başakşehir'in 0-0 giden maçında 70'li dakikaların sonlarında ekranlarımızın sol üst köşesinde kırmızı bir uyarı noktası belirdi. VAR sisteminin arızalandığını ve o an VAR'ın devre dışı kaldığını gösteriyordu işaret.
Sporda ne VAR ne yok?
VAR sisteminin büyük takımların dışındaki diğer takımlara daha çok yarar sağlayacağı kanısındayım. Çünkü futbolda şöyle bir gerçek var ki büyük takımlar kendi sahalarında, kendinden küçük takımları seyircisiyle hakemi baskı altına alarak boğuyorlar. Şimdi VAR sistemi VARsa, boğsalar bile “bu penaltıyı seyirci aldı” denilemeyecek. Çünkü verilen penaltı görüntü yardımıyla iptal edilebilecek.
NBA'de kuraldan çok 'kuralcı' olmak
Çok bilindik bir mit vardır spor dünyasında, “tavuk-yumurta” döngüsü gibi bu aslında. Kurallar mı oyunu değiştirir, oyun mu kuralları? Bu hep tartışılmıştır ve tartışılacaktır da. Oyun veya oyuncunun kuralların değişiminde ne denli etkili olduğunu NBA bize gayet açık öğretiyor.