YAZARLAR

Margarita Peña: Şili'de hükümet zayıf düştü, muhalefet uyuyor

Şili’deki isyanı, çok uzun yıllardır toplumsal muhalefetin ve işçi hareketinin örgütleyecilerinden Margarita Peña ile konuştuk. Peña: En çok tartışılan şey neoliberalizm. Çünkü her şey özelleştirilmiş durumda ve her şey çok pahalı. Bütün insanlar borçlu. Herkes borçlar içinde yaşıyor. Bu yüzden çok çalışıyoruz ve hayat hissi durdu. Sadece çalışıyoruz.

Güney Amerika yine dünyanın gündemine oturdu. İsyanlar, askeri cuntalar, direnişler, dünyanın politik geleceğinin bütün çatışmalarını birlikte sergiliyor. Neoliberalizmin dünyada ilk uygulandığı bu topraklar, post neoliberal dönemde de bu yıkımın her türlü siyasal dönüşümünü yine ilk yaşayanlardan. Bir yandan peş peşe, bir biçimde iktidarlara taşınan faşist sağ, yeni dinsel bir otokrasi olarak parlayan Evangelist iktidar hali öte yandan, bu yıkımın içinden, bu sefer popülist halk hükümetleri ve kurumsal muhalefet yerine başka yollar arayan sokak muhalefetleri ya da çoktandır hak ettiği yeri alamayan, otonom yerli hareketleriyle yine bir toplumsal laboratuvar işlevi görüyor Latin Amerika sokakları.

İşte bugün, günlerdir durdurulamayan Şili’deki isyanı, çok uzun yıllardır toplumsal muhalefetin ve işçi hareketinin örgütleyecilerinden Margarita Peña ile konuştuk…

Margarita Peña (solda)

Şili’de çok önemli şeyler oluyor, özellikle sokaklarda. Nasıl bir hareket, isyan bu? Neler oluyor Şili’de?

Şili’de durum çok sarsıcı. Bir toplumsal salgın ortaya çıktı. Muazzam… Çok derin. Belirsiz bir çıkışla, patladı adeta her şey.

Biz buna neoliberalizmin artık sonu geldi diyebilir miyiz?

(Bu soruyu, henüz ‘neoliberalizmin adı dahi konulmadan, -Pinochet askeri cuntasının gelmesiyle beraber, bu modelin uygulayan dünyada ilk ülke Şili olduğu için, bu durumun çok önemli olduğunu düşünerek soruyorum.)

Bu günlerde en çok konuşmayı sevdiğimiz şey bu. En çok tartışılan şey neoliberalizm. Çünkü her şey özelleştirilmiş durumda ve her şey çok pahalı. Bütün insanlar borçlu. Herkes borçlar içinde yaşıyor. Bu yüzden çok çalışıyoruz ve hayat hissi durdu. Sadece çalışıyoruz.

Hükümetse eylemlerle çok zayıf düştü, çöktü ama muhalefet de uzanmış uyuyor ki buna Komünist Parti de dahil.

Fakat sokaklar çok önemli değil mi? Sokaklar ne diyor? Kimler sokaklarda direnişi sürdürüyor? Öğrenciler? Gençler? İşçiler…

Sokakta direniş çok fazla. Çok dirençliler. Gençler, öğrenciler, kadınlar, örgütsüz işçiler, herkes sokakta…

İnsanlar nasıl eyleme nasıl geliyorlar peki? Eylemler nasıl örgütleniyor? İnterneti mi kullanıyor insanlar?

Ah… insanlar kendi kendilerini davet ediyorlar. Kimse onları aramaz. Birbirlerini ‘online’ çağırıyorlar.

Bizse şimdi halk komiteleri kuruyoruz. Bölgesel meclisler örgütlüyoruz.

Şili için madenciler, maden işçileri çok önemli değil mi? Onlar ne yapıyor?

Madenciler çok önemli ama onlar bu mücadeleye devam etmek istemeyen, sarı ve bürokratik sendika liderliğine sahip, ayrıcalıklı bir işçi sektörüdür Şili’de. Bu yüzden onlar mücadeleye devam etmiyorlar, kurumsal olarak.

Peki hükümet değişebilir mi ? Sistem değişebilir mi ?

Bunu görmeye devam edeceğiz. Bugün, sokaklardaki genel seferberlik soğudu biraz ve muhalefet Piñera’yı (!) destekliyor. Yani iktidar düşmek üzereydi ve “sol kurtardı” onu…

Bolivya’daki durumun hiç etkisi oldu mu? Bolivya’da ki darbenin?

Yok. Bolivya ve Şili çok farklı durumlar…

Ancak, yıllarca sonra Şili sokaklarına da askerler çıktı değil mi?

Askerler sekiz gün önce sokaktaydılar ama yerlerine geri döndüler. Sokakta değiller artık.

Peki silahlı mücadeleyi savunan gruplar var mı? Mesela eski MİR ya da FRMP gibi benzer gruplar?

Yok silahlı mücadeleyi savunan büyük gruplar yok.

Sence ne olacak bu durum? Devam edecek mi isyan, direniş?

Durum hâlâ gelişiyor aslında. Bugün kilit bir gün oldu. Hükümet düşme noktasına geleli iki gün olmuştu ve muhalefet, hükümeti düşüşten kurtardı. Halk gösterilerine devam edecek fakat o kadar da yoğun olarak değil. Yeniden, güçlü bir örgütlenme süreç alacak…

Böyle diyor, Şili’den Margarita Peña ve biz Latin Amerika sokaklarını, dünyanın sokaklarını anlatmaya devam edeceğiz…


Metin Yeğin Kimdir?

Yazar, belgeselci, sinemacı, gazeteci, avukat, seyyah... CNN-Türk, NTV, Kanal Türk, Al Jazeera, Telesur televizyonlarına 200'e yakın belgesel ve kurmaca filmler yaptı. Türkiye'de Cumhuriyet, Radikal, Birgün, Gündem; dünyada Il manifesto, Rebellion gazetelerine köşe yazıları yazdı. Dünyanın sokaklarını anlattığı 10'dan fazla kitaba sahip. Dünyanın farklı yerlerinde yoksullarla birlikte evler inşa etti, bir sürü farklı işte çalışarak yazılar yazdı, filmler çekti. Birçok ülkede kolektif çalışmalara katıldı, kooperatif örgütlenmelerine öncü oldu. Ekolojik direnişlere katıldı, isyanlara tanıklık etti. Türkiye ve birçok ülkede öğretim üyeliği yaptı... Ve dünyayı değiştirmeye çalışmaya devam ediyor hâlâ...