YAZARLAR

Ankara’nın en iyi pizzası

Mozz yazının başlığındaki gibi Ankara’da yiyebileceğiniz en iyi pizza mı? Benim şu anda bildiklerim içerisinde öyle, hatta Türkiye’de bile en iyiler arasında rahatlıkla yer alacak seviyede bir yer. Pizza seviyorsanız denemeniz gerektiğini söyleyebilirim.

Yazılarımı ve sosyal medyada beni takip edenler bilirler, işim dolayısı ile oldukça sık denebilecek bir şekilde İtalya’ya yolum düşüyor. Yılda belki iki aya yakın zamanımı orada geçirmem gerekiyor, bu sürenin tamamında da dışarıda ağırlıklı olarak İtalyan mutfağının çeşitli örneklerini denemeye çalışıyorum. Bu da bana İtalyan yemekleri konusunda bir parça da olsa ukalalık yapma hakkını verir bence.

Ankara’da eksikliğini hissettiğimiz mutfaklardan birisi İtalyan mutfağı. Yıllar önce Radikal’de çalışırken yazdığım L’Antico Castello kapandıktan sonra, bu konuda ciddi bir eksiklik ortaya çıktı. Mezzaluna belki bir derece, ama orası da pizza konusunda benim takıntılı olduğum Napoli pizzaları ile kıyaslanabilecek durumda değil. Diğer zincirleşen pizzacıları ise bu klasmanda değerlendirmeyi doğru bulmuyorum, çünkü örneğin gerçek bir İtalyan pizzasının kenarları kalın ve dişe gelir olmalı, üzerinde çok yoğun miktarda malzeme kullanılmaz, mesela yapay cheddar peyniri asla göremezsiniz, öyle bir dünya yok. Ayrıca mutlaka ama mutlaka iyi bir pizza odun ateşinde pişmelidir, aksi taktirde o kenarlardaki Dalmaçyalı desenini de göremezsiniz.

Bu durumdayken, son aylarda merakla beklediğim yeni bir yer nihayet açıldı. Açılış sürecini Instagram üzerinden (@mozz.ankara) neredeyse tuğla tuğla, detay detay izlediğim, seramik tabaklarının yapılışını takip ettiğim Mozz geçtiğimiz hafta kapılarını açtı.

Mozz

Mozz, ismini belli ki mozzarella peynirinden alıyor. Sahibi Güneş Öztürk’ün hikayesi biraz benimkine benziyor, ODTÜ İnşaat Mühendisliği mezunu, yemek yapmaya merak sarmış, özellikle de pizza konusunda kendini geliştirmiş. Son 7-8 senede bu konuda çok yol kat edince, biraz da yakın çevrenin gazlaması sonucunda Mozz’u açmaya karar vermiş. Sanırım da çok doğru yapmış.

Baştan söyleyeyim, Mozz daha geçen hafta servise başlayan bir mekan, eksiklikler elbette vardır, bir kere restoran işletmeciliği geçmişi olmayan bir kişi tarafından açıldığı unutulmamalı. Ama bence lezzetler bu eksiklerin çok önünde. En büyük eksik ne derseniz, bu pizzaların yanında bir kadeh bira ya da şarap içmek hoş olabilirdi, bunu da Güneş ile konuştuk, ruhsat açılışa yetişemediği için şimdilik varolan bir eksiklik olduğunu bana söyledi.

Dışarıdan baktığınızda Mozz Ankara’da görmeye alıştığımız restoranlardan çok farklı, büyük oranda camekan, son derece temiz, sade ve şık tasarlanmış, az sayıda masa, tamamen müşterilere açık bir mutfak. Güneş pizzaları elde kendisi açıyor. Zaten ekip gördüğüm kadarıyla 5-6 kişi kadar. Mekan bende İskandinav restoran örnekleri hissi yarattı, sanıyorum yanlış bir hissiyat değil.

Pizzalar öncesi ikram edilen muhammara ve focaccia ekmeği çok iyiydi. Focaccia pizza hamuru ile yapılmış, hafif dişe geliyor, muhammara ise en iyi meyhanelerinkiyle rahatça kapışır.

.

Pizza olarak ben burrata istedim, bu konuda kıyaslamayı Torino’da çok defa gittiğim Cammafa ile yapacağım, ki orada yediğim burrata pizza hayatımda yediğim en güzel şeylerden birisidir. Lezzeti gerçekten çok yakın. Arada iki fark var, oradaki pizzada bir miktar pişmemiş ve iri doğranmış San Marzano domatesi ile burrata peyniri pizzanın ortasında bütün halde servis ediliyor, burada domates sosu püre halinde ve pişirilmiş, peynir de pizzanın üzerinde parçalanmış, ama pizza piştikten sonra, ki burrata için doğrusu da bu. Bir diğer fark ise Mozz’da biberiye kullanılırken, Cammafa’da fesleğen var. Bu haliyle Mozz’un burrata pizzası benim uzunca zamandır Türkiye sınırları içerisinde yediğim en iyi pizzalardan birisi, galiba da en iyisi, zaten en çok tercih edilen de oymuş. Onun haricinde sucuklu pizzanın da tadına baktım, o da gayet lezzetli, kullanılan sucuk gayet iyi, sosunda kullanılan iki malzeme var, sosu hafifçe tatlı hale getirmiş ve lezzeti farklılaştırmış.

.

Pizzalar oldukça iri, bir iki giriş ile tek bir pizza iki kişiyi rahatlıkla doyurabilir. Mönüde oldukça ilginç pizzalar var, www.mozzankara.com adresinden bakabilirsiniz, levrek, soğan ve roka, humus ve pastırma, sucuk acı ve bal gibi pizzaları da mutlaka önümüzdeki günlerde gidip denemeyi planlıyorum.

Mozz’un en önemli zorluğu, Ankaralıların büyük bölümü için çok bilinmeyen ve pek alışılmamış bir yerde olması. Arabasız ulaşmak pek mümkün değil. Bilkent yolu üzerinde ODTÜ kavşağından Beytepe yönünde devam edip, Beytepe’nin yukarı bölümünde, Hacettepe Üniversitesi’nin arka kapısından İncek tarafına doğru giden Ertuğrul Gazi Bulvarı’nda 46 numarada yer alıyor, ters istikamette gelirseniz de, İncek’ten Ümitköy’e doğru inerken Beytepe okunu görünce sağa dönmeniz gerek.

Mozz pazartesi günleri kapalı, hafta içi akşamları şu anda saat 20.00’ye kadar, cuma ve cumartesi akşamları 23.00’e kadar servis veriyor. Mekan çok büyük olmadığı için mutlaka rezervasyon yaptırarak gidilmesini öneririm. Rezervasyon için telefon numarası 0536 933 90 55. Mönü detaylarını da yine yukarıda verdiğim web sitesinden görebilirsiniz. Fiyatların kullanılan malzemelerin kalitesiyle birlikte değerlendirildiğinde normal olduğunu düşünüyorum.

Son değerlendirme olarak, Mozz yazının başlığındaki gibi Ankara’da yiyebileceğiniz en iyi pizza mı? Benim şu anda bildiklerim içerisinde öyle, hatta Türkiye’de bile en iyiler arasında rahatlıkla yer alacak seviyede bir yer. Pizza seviyorsanız denemeniz gerektiğini söyleyebilirim.

Keyifli bir hafta sonu dilerim.


Evren Aybars Kimdir?

1978'de Ankara'da doğdu. Ankara Özel Tevfik Fikret Lisesi ve ODTÜ Makina Mühendisliği'nde okuduktan sonra iş hayatına atıldı. Çalışırken aynı zamanda çocukluk yıllarından beri merakı olan yemek yapma konusunda da kendini geliştirmeye başladı. Bir blog sayfası ile başlayan yemek tarifleri macerası, 2014'te Özge'yle evlendikten sonra evinde çekimlerini yaptığı 10 Numara Mutfak adlı Youtube kanalı ve Radikal gazetesinde gastronomi yazıları ile devam etti. 2015 yılında Uğur Deniz'in babası oldu. 2016 yılından bu yana da Gazete Duvar da gastronomi yazılarına ve bir yandan da makina mühendisi olarak kariyerine devam etmektedir.