YAZARLAR

Miş miş miş de muş muş muş

Sosyal medyada taraftarların da futbolcunun transferinin bir an evvel bitirilmesine dair ısrarlı bir talebi var. Yaklaşımlarına göre bu transfer için 6-7 milyon Euro hiçbir şeymiş. Hatta Falcao klasındaki, kariyerindeki bir oyuncuya bu paranın verilmesi normalmiş. Şampiyonlar Ligi'nden gelen parayla bu transfer çok kolayca halledilebilirmiş.

Kısa bir süredir İstanbul'dayım. Varacağım yere daha hızlı ulaşmak için taksiye bindim. Üzerimdeki vişne çürüğü ve akşam güneşi sarısı renkli tişörtü gören taksici gideceğimiz yeri sorduktan sonra görevi gereği (!) “Alıyor musunuz Falcao'yu?” diyerek sohbete başladı. Üstüme baktım klasik Türkiye Milli Takımı tasarımında olan tişörtümün orta yerinden geçen akşam güneşi sarısı şeritte yazan AS ROMA'yı görmemiş olacak ki Galatasaraylı olduğumu düşünüp yönelttiği soruyu normal bir taraftar gibi, “Abi gelmesin daha iyi. Babalarının parasıymış gibi kullanıyorlar kulübün parasını. Bonservissiz geliyor da 6-7 Milyon Euro'yu da kendileri ödemiyor, sonra kulübü batırıyorlar, kampanya yapmak zorunda kalıyorlar. 33 yaşındaki adama bu para verilmez...” cevabını verdim.

Taksici şok! İlk defa böyle düşünen bir taraftarla karşılaşmış ve ilk defa böyle bir cevap almış. Sonra gerçeği, yalnızca gerçeği, spor muhabiri olduğumu söyledim taksiciye: “Sen o yüzden farklı düşünüyorsun kardeşim. Ama olsun yine de helal olsun be. Böyle düşünenler de varmış” dedi ve sonra muhabbet detaylandı: “Bütün yöneticiler şov peşinde abi, kendi ceplerinden ödeyeceklermiş gibi rahatça bu paraları zikrediyorlar. Hepsi şov kendilerine itibar kazandırmak için atıp tutuyorlar...” Taksici durur mu yaşanmışlıklara girdi. Bir dönem bir kulübün yöneticisinin şoförlüğünü de yapmış. Yöneticinin adını vermeyeyim durduk yere ortalık karışmasın fakat birebir çalışmış bir kişi durduk yere en büyük kulüplerden birinin, çok iyi bilinmeyen ve sık duyulmayan bir yöneticisinin adını ve soyadını tek seferde söyleyemez değil mi? “İnanır mısın aynen söylediğin gibiler kardeşim. Kendilerine itibar yaratacaklar diye neler neler diyorlar. Birinin de bir gün elini cebine attığını görmedim.”

Galatasaray'da uzun süredir devam eden bir Falcao transferi operasyonu var. Söylenene göre yıllık 6-7 Milyon Euro'ya oyuncuyla anlaşılacakmış. Sosyal medyada taraftarların da futbolcunun transferinin bir an evvel bitirilmesine dair ısrarlı bir talebi var. Yaklaşımlarına göre bu transfer için 6-7 milyon Euro hiçbir şeymiş. Hatta Falcao klasındaki, kariyerindeki bir oyuncuya bu paranın verilmesi normalmiş. Şampiyonlar Ligi'nden gelen parayla bu transfer çok kolayca halledilebilirmiş. Miş miş miş de muş muş muş...

Hayatlarında, 6-7 Milyon Euro'yu geçtim, 60-70 bin lirayı yan yana görmemiş taraftarların hem ülkenin hem de kulüplerin içinde bulunduğu ekonomik krizi göz ardı ederek, bu transferlerin ilerleyen yıllarda kulüplerin başlarına açtığı problemleri daha öncekilerin yaşadıklarından yola çıkıp ön göremeden bu transferler hakkında kulüplerine baskı yapmalarına hiçbir zaman anlam veremeyeceğim. Seneye 34 yaşına girecek olan ve artık satış yaparak para kazandırmayacak oyuncuların kulüplere verdiği zararları görmemek ise körlükten başka bir şey değil. Bu ve benzeri transfer girişimlerine detaylı ve akılcı yaklaşıp transferin kulübe vereceği zararları öngörüp oyuncunun gelmemesini isteyene ise, “Sus be X takımlı sana ne oluyor” denilerek cevap verilmesi ise düşüncesizce bir refleksten başka bir şey değil.

Geçen haftaki yazımda belirttiğim gibi bu ligin yayıncısının ücrette indirime gitmesini istemesi ligin değerinin reel olarak düştüğünün bir kanıtı. Henüz bu konuda resmileşmiş bir şey olmasa bile yayıncı bu ligden zarar ettiğini söyledi. Yani bu ve benzeri meblağlar karşılığında transfer edilecek futbolcuların paraları yayıncıdan elde edilecek gelirlerle ödenecek durumda da değil. Şampiyonlar Ligi'nden elde edilen gelirlerin de yüksek ücretli futbolcuların paralarına yetmediğinin en büyük kanıtı da Beşiktaş'ın içinde düştüğü durum. Falcao Galatasaray'a gelir mi? Gelir ancak yanında da ilk fırsatta avukatıyla UEFA'ya göndereceği ihtar dilekçesini de hazır getirir. Zaten oyuncu almakta zorlanan kulüplerinizin daha da zorlanmasını ve seneye transfer yapamamasını istiyorsanız buyursun gelsin Falcao Bey. Ama gelmesi hiç de hayırlara vesile olacak gibi değil.


Volkan Ağır Kimdir?

1987 İstanbul doğumlu. 2006 yılından bu yana blog yazıyor. 2008 yılında Cumhuriyet gazetesi Spor Servisi'nde muhabirliğe başladı. O günden bu yana yoğunlukla spor muhabirliği yapıyor. Serbest muhabir olarak 2014 yılında Dünya Kupası'nı Brezilya'da, 2015 yılında Copa America'yı Şili'de takip etti. 2011 yılından bu yana Açık Radyo'da her pazartesi günü 19.30'da Efektifpas isimli spor programını sunuyor. Gazete Duvar'da haftalık, zaman zaman da çeşitli yayınlara özel konularda haberler hazırlıyor. Zaman zaman da kendisine dokunan sosyal ve toplumsal olaylar hakkında da yazıları ve haberleri çeşitli medyalarda yayınlanıyor. 2016 Ekim ayından bu yana Almanya'da Köln'de yaşıyor.