YAZARLAR

Kayyum zararlısına karşı nasıl korunulur?

İktidar dediğimiz şey zaten polislerin, askerlerin değil, ideolojik hegemonyanın terkisindedir. Bu yüzden, cüret feleğin tekerine çomak sokar. İhtiyaçlar üzerinden cüretli pratik, belediye başkanlarının başının üstünde bir hâle yaratır. Dokunulmaz kılar ya da daha zordur o meleği alt edebilmek.

Film yeniden başlıyor. Kayyumlar sepetlerini toplayıp evlerine dönerken, koltuklarına son kez hüzünlü hüzünlü bir bakış atıp evlerinin yolunu tutuyorlar. İktidara bir telefon kadar yakın bir yerde beklemeye geçeceklerdir. Bu yer, hatta çalacak olan telefon da mutlaka iktidar tarafından verilmiştir. Bu yüzden o telefon etrafında sürekli dönüp duracaklar özellikle ilk günler. Bir sevgili telefonu bekler gibi, telefonun en ufak işareti, sarsıntısı, zil sesi filan ne olsa, mesela bir banka ‘kredi kartı istiyor musunuz’ diye arasa bile üstüne atlanacaktır.

Ne de olsa bir aşk ilişkisidir bu.

Bu yüzden belediye başkanlarına faideli bir bilgi vermek istedim; geri dönüş sevdalısı kayyumlara karşı nasıl korunabilirsiniz?

Birincisi, eğer iktidarı üzmemeye çalışırsanız, sizi temin etmeyelim ki hiç işe yaramaz. Çünkü hiçbir belediye başkanı iktidara bir kayyum kadar yakın olamaz. Her şeyi bir yana bırakın, aynı iktidar partisinden istifa ettirilen belediye başkanları bu söylediğimi size zaten kanıtlamış olmalıdır. Kayyumun varlığı iktidara doğrudan, koşulsuz bağlı olduğundan, bundan daha doğal olan bir şey yoktur zaten. Yani iktidara kayyum terbiyesi ve uysallığı ile davranmanız yerinizin garanti olduğu anlamına gelmez.

İkincisi, eğer iktidara alışılmış belediye görünümü verirseniz, yani mesela asfalt ve yol yapım ihalelerini ya da parka fidan dikelim, kurursa yine dikeriz, ülke ekonomisi kazanır ihalelerini, kendi partinize yakın birilerine ya da mesela şaşırtıcı olarak en düşük teklif verene verirseniz, yine kayyuma yakalanabilirsiniz. İktidar, müteahhit ve kayyum, üçü bir yerde gibidir. Kahveden arkadaştırlar, önümüze gelene bir tekme olarak dolaşırlar.

Kayyuma karşı tek çare, ihtiyaçlar üzerinden halkın sorunlarını çözmek için cüretli pratikleridir. Bu yüzden, mesela trafik sorununu çözmek için toplu taşımacılığı bedava yapan bir belediye başkanının yerine kayyum atamak çok zor olur.

İktidar dediğimiz şey zaten polislerin, askerlerin değil, ideolojik hegemonyanın terkisindedir. Bu yüzden, cüret feleğin tekerine çomak sokar.

İhtiyaçlar üzerinden cüretli pratik, belediye başkanlarının başının üstünde bir hâle yaratır. Dokunulmaz kılar ya da daha zordur o meleği alt edebilmek.

Her şeye rağmen kayyum gelse bile gidişi tez olur.

Vız gelir tırıs gider….


Metin Yeğin Kimdir?

Yazar, belgeselci, sinemacı, gazeteci, avukat, seyyah... CNN-Türk, NTV, Kanal Türk, Al Jazeera, Telesur televizyonlarına 200'e yakın belgesel ve kurmaca filmler yaptı. Türkiye'de Cumhuriyet, Radikal, Birgün, Gündem; dünyada Il manifesto, Rebellion gazetelerine köşe yazıları yazdı. Dünyanın sokaklarını anlattığı 10'dan fazla kitaba sahip. Dünyanın farklı yerlerinde yoksullarla birlikte evler inşa etti, bir sürü farklı işte çalışarak yazılar yazdı, filmler çekti. Birçok ülkede kolektif çalışmalara katıldı, kooperatif örgütlenmelerine öncü oldu. Ekolojik direnişlere katıldı, isyanlara tanıklık etti. Türkiye ve birçok ülkede öğretim üyeliği yaptı... Ve dünyayı değiştirmeye çalışmaya devam ediyor hâlâ...