YAZARLAR

Yine hangi yandaşın önü açılıyor?

AKP’nin 17 yıldır değişmeyen, geri adım atmadığı, taviz vermediği; ekonomik kriz de çıksa trenler kaza da yapsa istikrarla sürdürdüğü bir politikası var: Nerede bir kamu kaynağı varsa, oraya bir ‘yandaş sebili’ kurmak. İşte seçime bir kala 17 yıldır değişmeyen bu kural yine tıkır tıkır işledi.

Soğan, patlıcan, faiz, dolar, işsizlik, enflasyon … Spekülatör, dış güç, iç düşman, zillet ittifakı, adiler!

Bir yanda katlanarak artan sorunlar, diğer yanda memlekete ‘aşkla’ hizmet ettiğini söyleyen AKP’nin çözümlerinin özeti bu. Sevdikçe şiddeti artıyor, bağlandıkça öfkesi büyüyor. Mesele nedir?

17 yılda AKP’nin taviz vermediği, değiştirmediği; ekonomik kriz de çıksa trenler kaza da yapsa istikrarla sürdürdüğü bir politikası var: Nerede bir kamu kaynağı varsa, oraya bir ‘yandaş sebili’ kurmak. İşte seçime bir kala 17 yıldır değişmeyen bu kural yine başarıyla işledi. Gündemin patırtısı arasında sessiz sedasız iki yönetmelikte yapılan üst üste değişiklikler akıllarda soru işareti bıraktı. Nasıl mı? Hikayeyi başından alalım…

20 Mart günü bu köşede Kılavuzluk ve Römorkörlük Yönetmeliği’nde yapılan apar topar değişikliğe yer verildi. Meraklısı için yazı şurada.

31 Aralık 2018 günü yayımlanan yönetmelik aslında uzun süredir devam eden kılavuzluk ve römorkörlük hizmetlerinin özelleştirilmesi sürecini tamamlamaya dönüktü. Ancak her işte olduğu gibi AKP bu hizmetin de belli adreslere gidebilmesi için küçük dokunuşlar yaptı. 14 Mart günü iki madde değiştirildi. Mesela; ‘birinci derece yakınlar’la ilgili kısıtlamalar kaldırıldı. Teknik ve hukuki pek çok detay var ama özeti böyle.

27 Mart günü yine dikkat çekmeyen bir başka yönetmelikte daha değişikliğe gidildi. Gemi Acenteleri Yönetmeliği’nin 12. Maddesinin ‘c’ bendi yürürlükten kaldırıldı. Düzenleme şöyle: “Temsil ettikleri gemilere yönelik doğrudan veya dolaylı olarak; her ne surette olursa olsun kılavuzluk, römorkörcülük ve palamar hizmetlerini ve ayrıca acentelik sözleşmesinde belirtilmedikçe yükleme ve boşaltma hizmetlerini, kendi nam ve hesaplarına veremezler.”

Gelin bu yönetmelikler değişirken sektörde neler olup bittiğine de bir bakalım…

***

Türkiye’nin en büyük özel kılavuzluk şirketi Deniz Kılavuzluk A.Ş’dir. Bu şirket, yeni yönetmelik yayımlandıktan bir ay sonra, 5 milyon lira sermayeli Anadolu Kılavuzluk A.Ş. adıyla kurulan yeni bir şirkete ortak oldu. Şirketin diğer ortakları ise ilginç isimlerden oluşuyor: Hamdi Safi, Selahattin Aydın ve Musa Şeneloğlu.

Bu isimleri hatırlayan çıkacaktır mutlaka. Fakat önce şirket ortaklığındaki tuhaf durumu inceleyelim. 3 milyon TL sermayeye denk gelen Şirketin A Grubu hissesi Deniz Kılavuzluk A.Ş.'nin üzerine kaydedilirken, 2 milyon TL sermayeye denk gelen B Grubu hisselerden 1 milyon 20 bin TL Hamdi Safi, 580 bin TL Musa Şeneloğlu, 400 bin TL de Selahattin Aydın üzerine kaydedildi.

Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'nin 8 Şubat 2019 tarih ve 9763 Sayılı Nüshasında yayınlanan şirket tüzüğünde imtiyaz hakkı tanınan B Grubu hisse sahiplerinin şirket karının yüzde 75'ini, A Grubu hisse sahiplerinin ise karın yüzde 25'ini alacağı belirtildi.

Bu teknik açıklamanın anlamı şu: Türkiye’nin alanındaki en büyük şirketi Deniz Kılavuzluk, yeni kurulan Anadolu Kılavuzluk’ta A Grubu hisselerin yüzde 60'ına sahip olmasına rağmen, karın sadece yüzde 25'ini alacak. B Grubu hisselerin yüzde 40'ına sahip Hamdi Safi, Selahattin Aydın ve Musa Şeneloğlu'nun ise karın yüzde 75'ini.

Gelelim bu ballı anlaşmayı yapanların kimler olduğuna…

1973 yılında Rize’de küçük bir atölye olarak kurulan Safi Yapı, 1990’da İstanbul’a taşındı. Denizcilik ile herhangi bir ilgisi bulunmayan ve bugüne kadar bu sektörde faaliyet yürütmemiş Safi Yapı, sadece bina giydirme işiyle meşguldü. Son ortaklıkla beraber de kılavuzculuk işine girmiş oldu.

Üçüncü ortak Selahattin Aydın’a gelince. Erdoğan’ın İstanbul Belediye Başkanlığı döneminden mesai arkadaşı. Belediye şirketi Beltur’un eski genel müdürü.

***

Dönelim esas sorumuza…

Tersaneler ve limanlar hariç sadece İstanbul ve Çanakkale boğazlarındaki kılavuzluk gelirinin yıllık 330 milyon lirayı bulduğu düşünülürse, denizcilik sektörünün bu önemli hizmetini düzenleyen değişiklikler hangi ihtiyacın ürünü olarak yapıldı? Aynı dönemde sektördeki dengeleri değiştirecek yeni bir şirketin kurulması tesadüf mü?

Ulaştırma Bakanlığı elbette bu sorulara yanıt vermeyecektir. Öyleyse devam:

“Bizimkisi bir aşk hikaaayesiii…”


DÜZELTME:

Yazının ilk halinde Safi Yapı Hizmetleri’nin Safi Holding kuruluşu olduğu yazılmıştır. Safi Holding ile Safi Yapı Hizmetleri’nin ilgisi yoktur.