YAZARLAR

Bu sene 8 Mart’ta hangi reklam filmini çekeceğiz?

Eurosport Türkiye’nin çok ilginç bir paylaşımı vardı. Dünyanın en çok kazanan sporcuları listesinin ilk 100 basamağı göz önüne alındığında, bir tane bile yanlış okumadığınız bir tane bile kadın sporcu yok. Mesela Serena Williams yok bu listede. Sporu bıraksa da Lindsey Vonn da bu listeye hiç giremedi. Belki adını bile duymadığınız bir erkek sporcu onlardan daha fazla kazanıyor demek bu.

Başıma bir şey gelmeyecekse özel günlere inanmam. Bunun siyasal bir bakış açısı değil duygusal bir bakış açısıyla söylüyorum. Yani "Bu günler kapitalizmin oyunları"ndan biraz daha farklı bir durum. Kadınlar Günü de onlardan biri. İki kızım, şahane bir eşim var. Onlardan çok şey öğreniyorum. Onların yanı sıra kocaman bir ailem var. Şanslıyım ki kadınların çok değerli olduğu iki kocaman ailenin birleşmesinden oluşan bir evde büyüdüm. Hep kadınların ve erkeklerin birbirine saygı duyduğu ortamları gördüm. Bir güne sığmaması gereken duygu ve düşüncelerin ne olduğunu yaşayarak öğrendim kısacası.

Lakin öğrendiğim başka gerçekler de oldu bu hayatta. Kadınların aslında hep benim gördüğüm gibi olmadığını öğrendim evden çıkınca. Onların onlarca sorunu olduğunu ki bunca sorunu değil bir gün bir yıl anlatsalar da yeterli olmayacağını gördüm. Ama aynı zamanda çokça kadın gördüm. Mücadele eden. Yapamazsın diyenlere inat yapan, bıkmayan, usanmayan, dışarıdan nasıl göründüğüyle değil de aslında ne yaptığıyla ilgilenen. Bazılarını kitaplardan tanıdım. Bazılarını bizzat gördüm.

Bunların bir kısmı da sporculardı. Gerçekten çok önemli bir iş yapıyorlar. Daha önce bu köşede bireysel spor yapanların ve ailelerinin ne kadar ciddi sıkıntılar yaşadığını yazmıştım. Beti arttırıyorum ve bireysel bir spor dalında kadın sporcu olmak daha zor diyorum. İnanın tarifi de zor. Çünkü maalesef bu ülkede herkes kadınlar hakkında aynı şeyi düşünmüyor. Engeller hem çoğalıyor hem de büyüyor. Şansına çıkıyor birçok kadın sporcu. O zaman da dünyadaki engellerle karşılaşıyorlar.

Eurosport Türkiye’nin çok ilginç bir paylaşımı vardı. Dünyanın en çok kazanan sporcuları listesinin ilk 100 basamağı göz önüne alındığında, bir tane bile yanlış okumadığınız bir tane bile kadın sporcu yok. Mesela Serena Williams yok bu listede. Sporu bıraksa da Lindsey Vonn da bu listeye hiç giremedi. Belki adını bile duymadığınız bir erkek sporcu onlardan daha fazla kazanıyor demek bu.

Sadece bu bile ortada çok büyük bir eşitsizlik olduğunun kanıtı. Tabii ki bazı sporlarda erkekler daha popülerler. Endüstriyel spor bunu gerektiriyor. Ama bazı sporlarda da kadınlar çok daha ön plandalar. Buna rağmen hem mali hem de manevi adaletsizlik uzaydan bile gözüküyor. O zaman başta federasyonlar olmak üzere tüm paydaşlar aksiyona geçmek zorunda.

Ama öyle tek günlük afili reklamlar, kutlamalar ya da her seçim öncesinde kaldırım taşlarının değiştirilmesi gibi geçici çözümler olmayacak bu. Gerçekten çözüm bulmak zorundayız. Önce sporda dengeyi sağlamamız gerekiyor. Ki spor da her zaman olduğu gibi tüm toplumları şekillendirsin. Lokomotif olsun spor.

İlk hedef de tam eşitlik olarak belirlensin. Her şey eşit olsun mesela. Ödüller, yayın süreleri, sponsorluk içerikleri ve ücretleri. Bakın bakalım o zaman tüm sene boyunca tek gün yayınlanmak üzere kafa patlatılan reklam filmlerine gerek kalacak mı? Tek günlük şaşalı ama içi boş kutlamalar nasıl sakil kalacak. Ama tabii önce istemek gerekiyor. Önce hepimizin örnek sporculara hak ettikleri değer vermemiz gerekiyor. Tabii acaba bunu ne kadar istiyoruz?


Onur Salman Kimdir?

Basına 2006 yılında Cumhuriyet gazetesinde stajyer olarak adım attı. İki aylık staj ve Cumhuriyet’in spor ekindeki yazılarda sonra Eurosport Türkiye’de spiker ve editör olarak çalıştı. 2009 yılında Radikal gazetesine editör olarak geçerken, Eurosport’ta da yarı zamanlı spikerlik yapmaya devam etti. Medya macerasına 2012-2016 yılında Hürriyet’te devam etti. 2016 yazından beri Gazete Duvar’da çocukluk hayalini sürdürüyor. Köken Eurosport olunca tahmin etmesi kolay. Asıl ilgi alanı ‘başka sporlar.’