YAZARLAR

2018 bitmeden önce yapmanız gereken 5 şey

Yeni yıla girmeden önce başka insanların yaşadığı haksızlık, ayrımcılık, yoksulluğa karşı üzülmekten başka bir şey yapmaya ne dersiniz? Bunun için hâlâ birkaç saatiniz var.

Madem ki yılın son yazısı 2018’in son gününe rast geldi, yeni yıla çok az bir süre kalmışken -eğer hâlâ yapmadıysanız- yapmanız gereken beş şeyden söz edeyim dedim. Elbette ben de hemen şimdi evden çıkın ve şu filmi görün, şu sergiye gidin, şu yeni yıl pazarından sevdiklerinize şöyle şöyle armağanlar alın, ne bileyim kendinize bir iyilik yapın, şu pastanede içinizi ısıtan bir salep içip dostlarınızla bu yıl son bir kez buluşmak için şuradaki kafeye gidin gibi tavsiyeler vereyim isterdim. Ama bu işleri erbabına bırakıp alternatif bir yapılacaklar listesi hazırlayayım dedim. Hem de birçoğu şu soğuk kış gününde evinizden fazla uzaklaşmadan yapabileceğiniz şeyler…

Birincisi, yeni yıla girmeden önce başka insanların yaşadığı haksızlık, ayrımcılık, yoksulluğa karşı üzülmekten başka bir şey yapmaya ne dersiniz? Bunun için hâlâ birkaç saatiniz var. Mesela başkalarının çıkardığı savaş nedeniyle ülkelerini, yaşadıkları toprakları terk edip dilini, yolunu bilmedikleri bir ülkeye sığınmak, çocuklarını burada büyütmek, eğer bulurlarsa karın tokluğuna, yok pahasına çalıştırıldıkları işlerden kazandıkları üç beş kuruşla, sırf “buralı” olmadıkları için kendilerine fahiş fiyata kiralanan evlerde yaşamak zorunda kalan Suriyeli mülteciler için bir şeyler yapabilirsiniz. Hemen, şimdi… Belki sizlerin oturduğu mahallelerde yaşamıyorlar, sokaklarda görünmüyorlar. Ama onları bulmak çok zor değil. Biraz aşağı inin, biraz ötede, belki parkın köşesindeki kavşakta, ya da aşağı mahalledeki okulun arkasında… Bir mülteci aileye yardım edin; bir battaniye, kalın giysiler, biraz yiyecek, yakacak odun... Vicdanınız rahatladı mı? Bununla yetinmeyin. Mültecilerle çalışan, onların ihtiyaçlarına, sorunlarına çare bulmak için çabalayan onlarca sivil toplum kuruluşundan biriyle temasa geçin. Gönüllü olun.

Sokakta, derme çatma barakalarda yaşayan, doğru düzgün bir eğitim olanağına kavuşamayan, yoksullukla, soğukla mücadele eden binlerce çocuğumuz varken, neden sadece mültecilerle ilgilenelim diyecekseniz, ona da gelelim. Yeni yıla girmeden önce, bir köy okuluna kitap, kırtasiye, giysi yardımında bulunmaya ne dersiniz? Nereye, nasıl yardımda bulunacağınızı bilemiyorsanız şu siteyi ziyaret edebilirsiniz.

İkincisi, yeni yıla girmeden önce kar, kış ve soğuktan etkilenen sokak hayvanlarına yardım edin. Bayat ekmekleri ufalayıp bahçenin bir köşesine bırakın. Okul bahçesindeki ağaçların dallarını elmalarla süsleyen Şanlıurfalı öğrenciler gibi, siz de ağaçların dallarına kuşlar için elmalar asın. Kediler ve köpekler için kapınızın önüne bir tas ılık su, biraz yiyecek bırakın; soğukta kısa sürede donacağı için suyu her fırsatta yenisiyle değiştirin. Salonunuzdaki çiçekleri sulamayı unutmayın. Apartmanınızın merdiven boşluğuna bırakılan çiçekleri de... Genelde herkes bir başkasının suladığını düşündüğü için çok az sulanır bu çiçekler.

Üçüncüsü, yeni yıla girmeden önce, kadınları hedef alan erkek şiddetine karşı ses çıkarın. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre her gün en az bir kadın eş, sevgili, eski eş, eski sevgili, baba, ağabey, erkek kardeş tarafından öldürülüyor. Onlarcası şiddete maruz kalıyor. Erkek şiddetine karşı mücadele eden kadınların yanında durun. Seslerine, çağrılarına ses verin.

Dördüncüsü, lösemi ile mücadele eden Öykü Arin’e umut olun. En yakın Kızılay Merkezi'ne giderek kemik iliği bağışı için kan verin. Belki Öykü’nün hayatını kurtaracak bağışçı siz olacaksınız.

Beşincisi, yeni yılda yeni bir başlangıç yapmaya karar verin. Yeterince görünmez olup sesinizi hiç çıkarmazsanız sıranın size gelmeyeceğini düşünüyor olabilirsiniz; oysa siz böyle sustukça sıra er geç size de gelecektir. Bunu değiştirmek sizin elinizde. Kötü yönetilmek kaderiniz değil; kaderimiz değil. Daha iyisini isteyin, daha iyisi için çabalayın. Sesinize ses verecekler mutlaka çıkacaktır.

Bonus: Bu akşam mutlaka yeni yılı kutlayın. Yeni yıl bizim adetlerimizde yoktur, kutlanmasın diyenler, “yeni”ye, yeni bir şeylerin olabileceğine, hayatımızın ve içinde yaşadığımız dünyanın değişebileceğine olan ümidimizi elimizden almak isteyenlerle aynı. Yeni yıl, yenilikler getirsin. Barış, demokrasi, adalet getirsin. Kutlu olsun.


Ülkü Doğanay Kimdir?

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu. ODTÜ’te siyaset bilimi alanında yüksek lisans ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde yine aynı alanda doktora yaptı. Doktora çalışmaları sırasında bir yıl süreyle Paris II Üniversitesi Fransız Basın Enstitüsü’nde bulundu. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler Bölümü'nde öğretim üyesi iken kamuoyunda “barış bildirisi” olarak bilinen “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı bildiriyi imzalaması nedeniyle 686 sayılı KHK ile ihraç edildi. 'Demokratik Usuller Üzerine Yeniden Düşünmek' isimli kitabının yanı sıra Eser Köker’le birlikte kaleme aldığı 'Irkçı Değilim Ama…Yazılı Basında Irkçı-Ayrımcı Söylemler' ve Halise Karaaslan Şanlı ve İnan Özdemir Taştan’la birlikte kaleme aldığı 'Seçimlik Demokrasi' isimli kitapları yayınlandı. Ayrıca siyasal iletişim, demokrasi kuramları, ırkçı ve ayrımcı söylemler konularında uluslararası ve ulusal dergi ve kitaplarda çok sayıda makalesi basıldı. İmge Kitabevi Yayınları’nda editörlük yaptığı beş yıl boyunca çok sayıda kitabın editörlüğünü üstlendi ve Türkçeye kazandırılmasına katkıda bulundu. Ülkü Çadırcı adıyla yayınladığı çocuk kitapları ve Gökhan Tok’la birlikte kaleme aldığı 'Teneke Kaplı İvan' isimli bir çocuk romanı da bulunmakta.