YAZARLAR

2014'te konkordato, 2019’da iflas

Mecliste, seçim tarihi yaklaştıkça hareketlilik de artıyor. Partilerin ittifak arayışları, aday profilleri, seçim taktiklerine dair konuşmalara meclisin her noktasında rastlanıyor. Ama belki de en çok tartışılan Ankara'da CHP'nin Mansur Yavaş'ı yeniden aday göstermesi. Buna karşı olan bir PM üyesi, "2014 yılında Yavaş'ın adaylığı ile konkordato ilan edilmişti. Şimdi aynı şey yapılarak iflas bayrağı çekilmiş oldu" yorumunu yaptı.

Ankara’da 11 gündür kesintisiz devam eden bütçe görüşmeleri dolayısıyla Meclis en hareketli günlerini yaşıyor. Genel Kurul salonundaki hararetli tartışmalara kulislerde ittifaklar, adaylar ve olası seçim sonuçlarına dair tahminler üzerine yapılan sohbetler eşlik ediyor.

CHP 2014’TE KONKORDATO İLAN ETTİ, 2019’DA İFLAS VERECEK

İstanbul ve Ankara adaylarını ilan eden CHP’de tartışmalar bitecek görünmüyor. Kulislerde İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu ile ilgili umutlu cümleler kurulurken Ankara adayı Mansur Yavaş için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Yavaş’ın adaylığı her ne kadar Parti Meclisi’nden 45’e 12 gibi ciddi bir oy farkıyla kabul edilse de tepkiler sürüyor. Parti Meclisi’nde Yavaş’ın adaylığına “hayır” oyu veren bir üye oylama sonucunu şöyle yorumladı:

“Yavaş’ın aday ilan edilmesiyle denklem ne yazık ki yine AKP lehine kurulmuş oldu. Sağ siyasete teslimiyette, daha doğrusu siyasetsizlikte 2014 yılında Yavaş'ın adaylığı ile konkordato ilan edilmişti. Şimdi aynı şey yapılarak iflas bayrağı çekilmiş oldu.”

BAHÇELİ ERDOĞAN İLE NEDEN GÖRÜŞMEDİ?

Haftanın en sıcak gelişmelerinden biri AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un yerel seçimde iş birliği arayışı kapsamında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yeniden bir araya gelebileceğine dair açıklamasıydı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kurtulmuş’un sözlerine bir gün sonra, “Bize göre bir görüşme ihtiyacı yok. Sayın Cumhurbaşkanının uzlaşı zeminindeki her türlü tasarrufuna saygılıyız” diyerek yanıt verdi. Bahçeli’nin ret yanıtının gerekçesi merak konusu oldu. Bir MHP yöneticisinin ifadesiyle bu reddin nedeni şöyle:

“Üzerinde konuşulacak bir şey kalmadı. Tablo belli. Manisa, Mersin ve Adana bizde. Osmaniye de aynı şekilde görünüyor. Aydın ve Muğla’daki seçim sonuçlarına bakıldığında kazanma olasılığı çok görünmüyor. Böyle bir durumda bu illeri alıp ne yapalım. Kabul ettiğimizde adı “MHP'ye 5 büyükşehir verdik” olacak. Buna gerek yok. Ayrıca tekrar görüşerek pazarlık görüntüsü vermek de anlamlı değil."

MHP İŞ BİRLİĞİNDEN NE KAZANACAK?

MHP’li yetkilinin de söylediği gibi AK Parti’nin aday çıkarmayacağı 3’ü büyükşehir 4 il belli oldu. Peki MHP bu illerin tamamını kazanabilir mi? MHP kulislerde kazanmaya en yakın il olarak Manisa gösteriliyor. Ancak Adana ve Mersin için aynı iddia yok. MHP’liler muhalefetin de güçlü adaylarla gireceği bu iki ildeki yarışın çok zor geçeceği görüşünde.

HDP’YE SEÇİM TAKTİĞİ ÖNERİSİ

Hafta sonu yerel seçim gündemiyle toplanacak olan HDP’nin öne çıkan gündemlerinden biri parti yöneticilerine dönük bitmeyen operasyonlar. Partililer, gözaltı ve tutuklamaların ilan edecekleri belediye başkan adaylarına da yönelebileceği endişesi taşıyor. HDP kulislerinde bu duruma karşı yedek aday listesiyle seçime hazırlanmaktan, adayları YSK’ya son başvuru gününe kadar ilan etmemeye varana kadar birçok formül konuşuluyor. Son günlerde bir başka öneri daha gündeme geldi.

Mevcut yasalara göre yerel seçimler için adaylığını koyan milletvekilleri, belediye başkanı seçilmeleri halinde tercih hakkına sahip. 15 gün içinde bir karar vermesi gereken milletvekili belediye başkanlığını tercih etmediği takdirde milletvekili olarak görevine devam edebiliyor. Bu durum belediye başkanı seçildiği ilde seçimin yenilenmesine yol açmıyor. Belediye Meclis üyeleri kendi içinden bir başkan seçiyor. Bu hak doğrultusunda da dokunulmazlığı bulunan birçok HDP milletvekilinin belediye başkanlığını kazandıktan sonra Meclis’e geri dönebileceği, söz konusu belediyede de yeni başkanın belediye meclisine bırakılabileceği konuşuluyor.

Ancak bu formül daha önce böyle bir durum yaşanmadığı için riskler içeriyor. Hukukçular yasalarda boşluk olduğu görüşünde. Eğer böyle bir durumla karşılaşılırsa YSK’nın konuyu ele alıp yeni bir görüş oluşturabileceği ifade ediliyor. Diğer taraftan HDP’nin de bu öneriye çok sıcak bakmayacağı konuşuluyor.

SEÇİM ZARFLARI BÜYÜDÜ, SANDIKLAR DEĞİŞTİ

Siyasi partiler yerel seçim hazırlıklarını hızlandırırken seçim takvimini ilan eden Yüksek Seçim Kurulu’nda da hummalı bir çalışma var. Bir taraftan seçim takvimi doğrultusunda genelgeler yayınlanıyor, diğer taraftan seçim günü kullanılacak sandıklar, oy pusulaları ve zarflara dönük hazırlıklar yapılıyor. Son yasal düzenleme ile yerel seçimlerde büyükşehir belediye başkan adayı, ilçe belediye başkan adayı, belediye meclisi ve muhtar pusulasının ayrı zarflar yerine tüm oy pusulalarının tek zarfa konulmasına karar verildi. Bu doğrultuda zarflar 4 oy pusulası sığacak şekilde büyütüldü. Önceki seçimlere göre daha kalın olacak zarfların sandıklara kolay atılabilmesi için zarfların sandıklara atılacağı aralıklar da genişletildi. YSK’dan edinilen bilgiye göre on binlerce sandığın tamamı yeni zarflara göre yenilendi.