YAZARLAR

Bak şimdi, bu haberi şöyle verelim...

Y: Şimdi müdürüm, bir CHP belediyesi bir iki haftalık bir okul açmış, halka açık bedava dersler olacakmış. M: Eee ne var bunda? Y: Dur müdürüm daha söylemedim! Okulda derse gidenler arasında KHK’li hocalar da var. M: Ne diyorsun? Ulan kral haber bak bu. Y: Sağol müdürüm, sayenizde inşallah. Şimdi bu haberi iri harflerle verelim, bir iki de fotoğraf kullanalım diyorum...

Gazetede, M (haber müdürü) ve Y (yamağı), bir gün öğlene doğru...

Y: Selamün aleyküm müdürüm.

M: Aleyküm selam, geldin mi?

Y: Geldim müdürüm.

M: İyi yaptın. Geç otur şöyle, çay iç.

Y: İçerim müdürüm.

Telefonda, P (patron) ile...

M: Efendim tamam inşallah, bakacağım o işe... Anladım efendim... Seçim öncesi diyorsunuz, iyi olur tabii böyle bir iki haber üzerine gitmek, haklısınız... Evet, CHP diyorsunuz... HDP’yle ilgili... Tamam baş başa bir fotoğraf filan... Fotoğraf buluruz, olmadı Adalet Yürüyüşü'nde yan yana geldilerdi bir ara, onu kullanırız... Tabii tabii HDPKK ile CHP kol kola filan gibi bir tema, anladım... Neyi katalım?... Camileri ahır yaptı bunlar mı? Olur inşallah bakarız ama aynı haberde biraz zor olmaz mı efendim?... Haklısınız efendim, zorlukları aşarız Allah’ın izniyle, neleri aşmadık biz... Bir yolunu bulur aynı habere yediririz... Evet efendim... Viyadük kazası... O konuda yayın yasağı koydu zaten bağımsız yargı, sıkıntı yok Allah’ın izniyle... Haklısınız efendim, kötüye kullanır laikçi kafa bunları... Biz yine de haberi vereceğiz evvela Allah’ın sonra sizin izninizle... Yok efendim merak etmeyin olur mu öyle şey... Evet, tren kazası haberi tadında olsun... Tabii tabii, kasırga esnasında viyadükte beton koptu, oradan geçmemesi gerekirken geçen işçilerin üzerine düştü gibi bir şey olsun... İşçi ihmaline dikkat çekelim... Arkadaşlar bakıyor efendim, Batı’da filan bir yerlerde olduysa böyle bir şey onu da vereceğiz haberde... Mutlaka efendim, fıtrat olayının anlaşılması çok önemli; nihayetinde kaderden kaçış yok ne yazık ki... Kurtulan bir kişi varmış, vurgu ona olsun... “Mucize kurtuluş ile devlet bekası” arasında bir şeyler hazırlarız biz, tabii efendim... İnşallah efendim... Hamdolsun. Aleynâ ve aleyküm selam efendim...

Y: Patron mu aradı müdürüm?

M: Ne akıllı adamsın, nereden anladın ya?

Y: Müdürüm nasıl buluyorsunuz bu latifeleri, vallahi âlemsiniz.

M: Kolay mı oğlum bu mesleği yapmak, biraz da espri olacak işin içinde.

Y: Tabii müdürüm, Reis’in ABD’ye posta koyduğu zamanda nasıl attıydık o ‘Turp’lu manşetleri!

M: Tabii, sıkıcı yaparsan haberi kimseye okutamazsın, manşet dikkat çekecek. Merkel’e misal, “Senden şansölye değil, sandalye olmaz bayan Merkel...” Şu Sorospu benzetmesi de güzel bak. Bunlar hep zekâ işte!

Y: Müdürüm, Soros denilen herifle beyefendinin yıllar öncesinde sohbet ederken çekilmiş bir fotoğrafı var, laikçi vatan haini terörist mecralarda dolaştırıyorlar o fotoğrafı. Bir şey yapsak.

M: Şöyle yapalım... Beyefendi yıllar önce Soros’u doğru yola sevk etmek için karşısına oturtup konuştu, iyi niyetle çaba harcadı ama herif hain çıktı, nevi bir şeyler olsun. Fotoğraf da o günden... Anladın mı?

Y: Hay aklınızla bin yaşayın müdürüm, olmuş bilin o işi. Müdürüm, şimdi viyadük haberini halledeyim inşallah. Dediğiniz gibi, yüzyılın kasırgasında beton parçası düştü, bir-iki can kaybı oldu filan yazılsın abartmadan.

M: Neyini abartacaksın, beton bu, düşer. Dikkat edeceksin yürürken.

Y: Haklısınız müdürüm, sağına soluna bakmadan yürümemek lazım. Müdürüm ne oldu sizin umre işi?

M: Yahu gideceğiz Allah’ın izniyle de, müteahhitlerden bir türlü düzgün cevap gelmiyor kardeşim.

Y: Hayırdır müdürüm?

M: Oğlum hep birlikte gideceğiz ya, aileler filan. Adamlar önemsiyor böyle şeyleri, bir iki fotoğraf koyuyoruz, karılarının başörtülü toplu fotoğrafı, Zemzem Tower’dan iki selfi, anladın mı?

Y: Anladım müdürüm.

M: Daha haber gelmedi hepsinden, organize noktasında sorun var, şu aralar biraz durumlar sıkışık tabii. Konkordato filan...

Y: Haklılar tabii müdürüm.

M: Şimdi bunlar rezidansları satamıyor şu ara, işte devlet alacak, daha ucuza satacak... Geçen yazdı ya bizim köşecilerden biri, rezidans satışıyla devlet bekası arasındaki münasebete dair bir şeyler.

Y: Şu aynı gemideyizli yazı mı müdürüm?

M: Ha o işte. Şimdi bu gemideyize filan itiraz edenler oluyor; o yüzden devletin bekasıyla birlikte şeyapıyoruz ki, anladın mı?

Y: Vatan haini bunlar müdürüm, bunların hepsini var ya...

M: Herhalde yani, vatanını seven insan müteahhitlere şey yapar mı ya. Ne olmuş yani adam biraz sıkışmış, beka sorunu bu kardeşim.

Y: Müdürüm itiraz edenler zaten CHP’lilerle HDPKK’li lavuklar. Pardon müdürüm, ağzımdan kaçtı. Allah affetsin.

M: Yok oğlum ne pardonu, affeder merak etme. Bunlar hep eski Türkiye kalıntıları işte, istiyorlar ki ülke batsın. Lavuğu az dedin, terörist bunlar, hain.

Y: Hay çok yaşayın müdürüm.

Telefonda, GYY (genel yayın yönetmeni) ile...

M: Evet abi... Tabii şu Ergenekon meselesini diyorsunuz... O konuda sıkıntı yok, endişelenmeyin... Evet evet, kumpasa vurgu yapıyoruz zaten... Ne yazık ki, 2013’teki haber başlıklarını silmeyi biz de düşündük ama olmuyor maalesef, ayrıca silsek de zaten hain laikçi kesimden birileri paylaşımları filan kaydetmiş oluyor... Haklısınız abi, hain bunlar... Haberin sağına soluna dikkat dağıtacak bir şeyler yerleştiriyoruz... Haklısınız, zaten beş yıl önceyi bir iki hain dışında kim hatırlayacak ki... CHP’ye de bir eleştiri yazısı çıkacak zaten... Tabii ki abi, patron da söyledi, diğer gazetelerle de irtibat halindeyiz, aynı manşetler olacak... Haklısınız geçenlerde bizim manşetin puntosu diğerlerinden daha ince olmuş, hoş durmadı... Doğru, birlik zamanı... Evet abi... Meclis başkanının gezisi... Tabii ki en güzel şekilde aksettiriyoruz inşallah... Reis’in gezi fotoğrafları mı? O konuya hakimiz inşallah, endişeniz olmasın... Trump’ı ezik göstereceğiz yanında, merak etmeyin... Allah’a emanet abi...

M: Meclis başkanının yurt dışı gezisinden fotoğraflar tamam mı?

Y: Tamam, gülerken çekilenleri seçtik emrettiğiniz gibi.

M: Aferin. “Çok yürüdü, herkes yoruldu ama o yorulmadı” gibi şeyler yazın altına. ‘Z’ Bey’e de rica edelim, gezi izlenimlerinde bu konuya özen göstersin biraz.

Y: Tamam müdürüm.

M: Belediye seçimi öncesi CHP ile HDP yakınlaştı şeyini koyultacağız, gözünüz açık olsun, her gün bir haber istiyorum ona göre.

Y: Merak etmeyin müdürüm. Güzel bir haber var zaten o konuda Allah’ın izniyle.

M: Hadi inşallah, ne buldunuz?

Y: Şimdi müdürüm, bir CHP belediyesi bir iki haftalık bir okul açmış, halka açık bedava dersler olacakmış.

M: Eee ne var bunda?

Y: Dur müdürüm daha söylemedim! Okulda derse gidenler arasında KHK’li hocalar da var.

M: Ne diyorsun? Ulan kral haber bak bu.

Y: Sağol müdürüm, sayenizde inşallah. Şimdi bu haberi iri harflerle verelim, bir iki de fotoğraf kullanalım diyorum.

M: Güzel olur. Orada olmayanlardan da ekleyin bir-iki fotoğraf. Bir de hain hocaların sağda solda konuşması varsa ona da bakın. Hatta üstleri çıplak deri pantolonlu fotoğrafları filan?

Y: Baktık müdürüm, birinin konuşmasını bulduk, bir iki cümleyi birbirine ekledik, güzel oldu. Buzdolabında çocuğunu bekleten anneyle ilgili laflar etmiş hain herif.

M: Bunlar böyle işte, üzüldüğü şeye bak. Laikçi kafa, hain zihniyet bu işte.

Y: Çok doğru bir noktaya temas ettiniz müdürüm.

M: Oğlum bunlar ilk köprüye de karşı çıkmıştı zaten, nerede bir gelişme var, laikçi kafa karşıdır ama geçti o günler Allah’ın izniyle.

Y: Geçti müdürüm, haklısınız.

M: Tamam şimdi o sözleri alın ama yetmez. Kürt mürt bir şeyler daha ekleyin yanına. Afrin harekatını da koyun peşine.

Y: Yalnız müdürüm, hain adamın konuşması Afrin’den bir yıl kadar önce!

M: Eee? Sen koy ya, sana ne tarihinden, tarihçi misin ya, kim bakacak tarihine!

Y: Haklısınız müdürüm, tarih dediğiniz ayrıntı zaten.

M: Tabii oğlum, biz davamızın peşindeyiz, elini korkak alıştırmayacaksın. Haberi, CHP belediyesi teröre kucak açtı, şeklinde verelim. Kılıçdaroğlu da olsun mutlaka, fotoğrafını koyun. Diğer kardeşleri de ara, haberdar et, onlar da aynı başlığı girsin. Birlik zamanı.

Y: Tamam müdürüm, Allah’ın izniyle ses getirir bu haber.

M: İnşallah. Her gün böyle bir şeyler bulun marta kadar.

Y: Buluruz müdürüm, merak etmeyin.

M: Çıkıyor musun?

Y: Çıkıyorum, Cuma saati geldi müdürüm.

M: Tamam ben de geliyorum inşallah, hadi hayırlı Cuma’lar, Allah kabul etsin.

Y: Cümlemizin müdürüm.


Murat Sevinç Kimdir?

İstanbul'da doğdu. 1988'de Mülkiye'ye girdi. 1995 yılında aynı kurumda Siyaset Bilimi yüksek lisansına başladı ve 1995 Aralık ayında Anayasa Kürsüsü asistanı oldu. Anayasa hukuku ve tarihi konusunda makaleler ve bir iki kitap yayınladı. Radikal İki ve Diken'de çok sayıda yazı kaleme aldı. 7 Şubat 2017 gecesi yüzlerce meslektaşıyla birlikte OHAL KHK'si ile Anayasa ve hukukun bilinen ilkelerine aykırı bir biçimde kamu görevinden atıldı.