YAZARLAR

Rus basınında bu hafta (25-31 Ağustos): ABD Iraklı Kürtleri İran'a karşı kullanacak!

Regnum ajansı yazarlarından Sergey Şakaryantz Kürtlerin içinde bulunduğu durumu değerlendirdi. Şakaryantz Ortadoğu’da ABD-İran gerginliğinin "Kürt meselesi"ni bir kenara itmesine rağmen ABD ve İsrail'in Iraklı Kürtleri İran’a karşı kullanmak niyetinde olduğunu belirtti.

Nezavisimaya gazetesinin yayımladığı yazıda siyaset bilimci Denis Korkodinov, Türkiye’nin beş sene içinde atom bombasına sahip olacağını iddia etti.

ABD ile ilişkilerde “negatif dinamik” devam ettiği halde Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “ciddi olarak” nükleer silah üretimini düşündüğünü öne süren yazar, NATO’nun B61 atom bombalarını barındıran Türkiye’nin bu projeyi gerçekleştirme imkanına sahip olduğunu vurguladı.

Yorumcuya göre bu proje ortaya yeni çıkmış değil. 1998’de Ankara ile yapılan müzakerelerin ardından Pakistan dönem başbakanı Navaz Şarif, İran, Libya ve Kuzey Kore için üretilen santrifüj üretimini Türkiye’ye taşımayı planladığını açıklamıştı. 2015’te THK’ye ait 117 adet F-16 jeti, nükleer başlıklı füze kullanmak üzere modernize edildiğine göre Türkiye atom silahı kullanmaya hazır.

1979 yılında Ankara’nın imzaladığı Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması uyarınca Türkiye askeri amaçlı proje gerçekleştiremez ama "Erdoğan anlaşmayı feshetmek isterse ona kim engel koyabilir ki" veya "İran gibi gizlice nükleer programı geliştirmeye karar verirse bunu kim bilecek ki" sorularını soran Korkodinov Türkiye'nin nükleer silah üretimine 2023’te başlayabileceğini iddia etti.

Regnum ajansı yazarlarından Sergey Şakaryantz Kürtlerin içinde bulunduğu durumu değerlendirdi.

Şakaryantz'a göre Ortadoğu’da ABD-İran gerginliği "Kürt meselesi"ni bir kenara itmesine rağmen hem ABD hem İsrail, Iraklı Kürtleri İran’a karşı kullanmak niyetindeler. Bununla beraber yazarın deyişiyle Iraklı Kürtlerin kaderi Irak devletine bağlıdır.

Suriye’ye gelince Afrin ve Menbiç’in kaybına rağmen PYD hâlâ Suriyeli Kürtlerin lideri durumunda. Öte yandan Amerika yanlısı SDG çatısı altında kalan YPG’nin itibarı, büyük ölçüde zedelendi.  Genel olarak Suriye Kürtleri Esad rejimine yaklaşmaya devam ederken İran ve Rusya ile doğrudan ilişki geliştirerek en azından eskiden sahip oldukları hakları Şam’a karşı korumaya çalışıyor.

Ankara’nın PKK ile “barışma” ihtimalini mümkün görmeyen Şakaryantz, “7 Ağustos’tan bu yana Kuzey Irak’ta TSK ile PKK militanları arasında şiddetli çatışmaların devam ettiğine” dikkat çekti. Yazarın deyişiyle bu durum Türkiyeli ve Iraklı Kürtlerin “bölünmez bir bütünlük içinde” olduğunu ispatlıyor.

Tsargrad TV sitesinde yayımlanan yazıda Yuriy Pronko, Sberbank’ın Türkiye’de “bir milyar dolar kaybettiğini” iddia etti.

Pronko'ya göre yaptığı yanlış hareketlerden dolayı Sberbank yönetimi, yıllar önce satın aldığı Denizbank’ı yıl sonuna kadar satmak zorunda görünüyor. Tsargrad TV ise kendi kaynaklarına dayanarak Denizbank’ın 2.35 milyar dolara Emirates NBD Bank’a satılacağını öne sürdü. Bu rakam Türkiye basınında çıkan haberlerde 3.2 milyar dolar olarak geçmişti. Hatta ilgili sözleşme imzalandı bile. Halbuki 2012’de Sberbank, Denizbank’ı 3.5 milyar dolara satın almıştı.

Yazara göre satışın ana sebebi, jeostratejik gerginlik ve Türk Lirası'ndaki ani ve derin düşüş görünüyor.

Amerika’nın yaptırımı altında kalan Sberbank, Türkiye pazarında rakiplerine yenik düşen Denizbank’ı “kurtarmaya” çalıştı ama başarısız oldu. Neticede Sberbank, ne Türkiye’deki bankasının kazandığı kârı alıyor ne de ona finansman sağlayabiliyor.

Voyenno-promışlennıy kuryer sitesinde çıkan “Abbas sonrası hayat” başlıklı yazıda Ortadoğu Enstitüsü Başkanı Yevgeniy Satanovskiy Filistin’deki durumu yorumladı.

Satanovskiy'e göre Mahmud Abbas’ın ilerleyen yaşı ve ekonomik alanda başarısızlığı, siyasi mirasçıları arasında mücadeleyi kızıştırdı. Filistin Yönetimi (FY) içindeki önde gelenler, mali rezerv ve silah stokluyor, ne olur ne olmaz diye El Fetih'in silahlı gençlik kolu olan “Tanzim” militanlarından güvenlik grupları oluşturuyor.

Bu arada İsrailli uzmanlar Abbas sonrası için iki ana senaryoyu tartışıyor. Birincisi, tek lidere bağlı olmayan El Fetih'in parçası olan örgütlerden oluşan bir koalisyonun meydana çıkışı. İkincisi, FY liderleri arasındaki mücadele, ikinci intifadaya benzeyen kaosa yol açacak. Öyleyse Hamas, Batı Şeria’da iktidara gelecek.

Gazze sınırları içinde Hamas’ı kapatmak isteyen İsrail buna karşı koyacak. Sonucu meçhul.

PolitRossiya haber portalına konuşan Siyaset Bilimci Nikolay Starikov, Mevlüt Çavuşoğlu’nun “Rusya ile ilişkilerimiz AB ile ilişkilere ya da ABD’ye alternatif değil” sözünü yorumladı. Starikov Ankara’nın yeni bir darbe girişiminden korktuğu için ABD ile iyi geçinmek istediğini iddia etti.

Moskova’nın Ankara ile ilişkilerinin “müttefikler arası” ilişki olmayıp sadece “ortak birkaç çıkara dayandığını” vurgulayan Starikov, Çavuşoğlu’nun tek cümle ile herkese mesaj gönderdiğini tahmin etti. Türk bakanın fazla hayal kurmamamız için bize, Türkiye’den fazla çekinmemesi için Avrupa’ya hitap ettiğini ve aynı zamanda Amerika’ya “ilişkilerimizi onaralım” mesajını verdiğini iddia etti.

ABD’nin 2015 darbesi girişiminin arkasında durduğunu ve gerekirse bir darbe daha planlayabileceğini anlatan uzman "Washington, Erdoğan ile artık muhatap olmak istemiyor ve Türkiye’yi baskı altında tutmaya devam edecek" ifadesini kullandı.


Andrey İsaev Kimdir?

Moskova Devlet Üniversitesi Türkoloji Bölümü'nden mezun. Rusya Bilim Akademisi Şarkiyat Enstitüsü ile Kazan Devlet Üniversitesi'nde çalıştı. Toplam 17 yıl çeşitli görevlerde Türkiye’de bulundu, Çin ve Hindistan’da çalıştı. Gazetecilik, araştırmacılık ve çevirmenlik yapıyor. RS FM radyosu kurucularından ve ilk genel müdürü.“Eski Çağ Türkiye tarihi” ve “Hint-Avrupa Mitolojisi: bir inceleme denemesi” adlı kitapları var.