YAZARLAR

AKP'nin omurgası çatladı!

Seçimlerde rakamlar önemlidir. Lakin önemli rakamları sayamayıp, sayabildiğiniz rakamları önemli kılarsanız eğer, işte o vakit yanılgı da büyür. Recep Tayyip Erdoğan önemli rakamı görüyor mesela; seçim gecesi de dahil o günden beri partisinin omurgasındaki 'çatlağı' işaret edip duruyor çünkü. Peki nedir o çatlak?

Enflasyon zirveye çıktı. 'Oh olsun!'.. Zamlar peş peşe geliyor. 'Beter olun!'.. Özelleştirilen Kırşehir Şeker Fabrikası'nda işten çıkarma olduğu söyleniyor. 'Az bile, hepsini atın!'..

Fark etmişsinizdir mutlaka. 24 Haziran sonrası sosyal medyada bir kesimin derin 'hayal kırıklığı' ifadesini bu öfkeli sözlerde buluyor. Özellikle Anadolu kentlerindeki her soruna dair yorumlar, AKP'ye verilen oy oranı kıstas alınarak yapılıyor. Öyle ki; 41 yıl sonra Kütahya'dan, 40 yıl sonra Kırşehir'den vekil çıkarabilen CHP'nin, şeker fabrikası satıldığı için 'müstahak size' diyebilen yöneticisi, o ilin AKP'nin en fazla oy kaybettiği yerlerin başında geldiğinin ve partisinin vekil çıkardığının farkında bile değil. Haritaya bakıp sarıdan kamaşan gözler tabloyu hiddetle okuduğu vakit, yedi ay sonraki yerel seçim için nasıl bir iddia taşıyabilir ki?

Sıcağı sıcağına pek çok öğretici analiz yapıldı elbette ama, üzerinden bir hafta geçip sonuçlar soğumuşken, bazı detaylar kulağımıza farklı hikayeler fısıldayabilir...

PÜRİTENLİKTEN POPÜLİZME...

Seçimlerde rakamlar önemlidir. Lakin önemli rakamları sayamayıp, sayabildiğiniz rakamları önemli kılarsanız eğer, işte o vakit yanılgı da büyür. Recep Tayyip Erdoğan önemli rakamı görüyor mesela; seçim gecesi de dahil o günden beri partisinin omurgasındaki 'çatlağı' işaret edip duruyor çünkü.

Peki nedir o çatlak?

Fransa'nın elit gazetesi Le Monde 2006'da, İç Anadolu'da kümelenmiş sermayeyi AKP'nin ana omurgası olarak işaret ederken, iktisatta sonuna kadar neoliberal kaidelere bağlı, fikriyatta sofu olan bu kesimi bir çeşit 'Anadolu püritenliği' olarak nitelendirmişti. Sosyolog Max Weber'den ilham alan bu tez çok da yanlış değildi doğrusu. Zira, KOBİ'leri şemsiyesi altında toplayan Anadolu Kaplanları'nın siyasi elitler arasında da söz sahibi olma hırsı uzun yıllar Milli Görüş geleneğinin dinamiğiydi. AKP buna çok önemli bir aşı daha yaptı: Ekonomik popülizm. Kendi büyük burjuvazisini yaratmak adına kamu ihalelerini, tabanda göreli bir refah seviyesi tutturmak için de kamu bankalarını seferber etti. Anadolu'da 2007-2013 arası dikkat çekici bir 'kredili refah' dönemi yaşandı. Ev ve otomobil kredilerinin oranı Türkiye ortalamasının çok üzerinde gerçekleşti.

'Kredili refahın' uzun vadede getirisi elbette ağır borçlanmaydı. AKP'nin seçimde yüzde 50'nin üzerinde oy aldığı özellikle İç Anadolu kentlerinde toplam batık krediler 1 Kasım seçiminden bu yana yüzde 80'in üzerinde arttı. 82 ilin 80'indeki artış yüzde 50'den fazlaydı. İnşaat kredilerinde batık oranı sadece yedi ilde yüzde 30'un altındaydı. Yine ağırlığı İç Anadolu olan 34 ildeki yükseliş yüzde 100'ün üzerindeydi. Tekstil, turizm, ticaret ve bireysel kredilerde de tablo farklı değildi.

Vatandaş bu tablo karşısında ne mi yaptı? 1 Kasım seçiminden itibaren eline geçen her kuruşu altına ve dövize yatırmaya başladı. 1 Kasım 2015'te AKP'nin yüzde 50'nin üzerinde oy aldığı iller içinde Kırşehir ve Yozgat hariç 43 ilde altın mevduatı artışı yüzde 50'den fazla oldu. Bu iki ildeki oran ise yüzde 48 ve 43'tü. Oy oranı yüzde 70 ve üzeri olan Rize, Konya, Bayburt, Aksaray, Kahramanmaraş ve Düzce'deki mevduat artışı ise yüzde 60'ı aştı.

Şimdi gelelim AKP'nin omurgasını oluşturan bu illerin 24 Haziran'daki oy karnesine...

24 HAZİRAN'DA NE OLDU?

AKP, 7 Haziran'a kıyasla 1 Kasım seçiminde 4 milyon 611 bin 647 fazladan oy aldı. İki il hariç tüm illerde oyunu yükseltti. 24 Haziran'da ise seçmen sayısı da artmasına rağmen toplam oy kaybı 1 milyon 623 bin 813'ü buldu. Asıl ilginç olansa bu kayıpların bölgesel dağılımı.

Marmara Bölgesi'nde 462 bin, Ege'de 55 bin 795, Karadeniz'de 246 bin 248, Akdeniz'de 146 bin 393, Doğu Anadolu'da 66 bin 698, Güneydoğu Anadolu'da 86 bin 33 oy yitirdi. En çok kaybı nerede yaşadı biliyor musunuz? AKP'nin yıkılmaz kalesi görülen İç Anadolu'da. Kayıp 560 bin 632. Oy oranındaki erime 10.8 puan ile tüm Türkiye'deki kaybının iki puan üzerinde. CHP'nin etkili olduğu Ege'deki kaybın sadece 3.8 puan olduğu düşünülürse, Erdoğan'ı kaygılandıran çatlağın adresi daha net ortaya çıkıyor.

En çok oy yitirdiği illerin içinde kaleleri sayılan Konya 134 bin 155, Kayseri 85 bin 740, Malatya 43 bin 368 ile ilk sıralarda yer alıyor. CHP'li yöneticinin öfkeyle göremediği Kütahya'da kayıp 40 bine ulaşıyor. BBP ile ittifaka rağmen Sivas'ta 33 bin oy, Erdoğan'ın mitingde "Tütün zararlıdır" dediği Adıyaman'da 31 bin oy gitti. Binali Yıldırım'ın bir avuç insana konuştuğu, fındıkların yola döküldüğü Ordu'daki kayıp 40 bin 519. Elde silah sandık basılan ve AKP'nin sonsuza dek kaybetmeyeceği hissi uyandıran Şanlıurfa'da da 60 bin 872 oy başka partilere verildi. Her seçim rekor kıran Bayburt'ta oy oranı yüzde 73'ten yüzde 57'ye, Bartın'da ise yüzde 54'ten yüzde 47'ye indi. 'Hani hükümetin Suriyeliler politikasından şikayetçiydiniz' denilen Kilis'te 15 puan, Gaziantep'te 11 puanlık rekor kayıplar var. Özetle 17 ilde 30 binin üzerinde, sekiz ilde 20 binden, sekiz ilde 10 binden, 18 ilde 5 binden fazla oy kaybı söz konusu. Toplam 71 ilde AKP bir şekilde eridi.

ERKEN YEREL SEÇİM KAÇINILMAZ

Muhalefetin bu erimeden tatmin olup olmaması bir yana, AKP'yi AKP yapan dinamiklerdeki rahatsızlığın akacak kanal olarak şimdilik milliyetçi partileri görmesi, 'püritenliğin' kalelerinde ciddi bir hasarın alındığının işareti sayılabilir. Dolayısıyla İç Anadolu'da oy oranlarının yanına işsizliğin, enflasyonun, kredi borcunun en fazla olduğu illeri de yazarak seçim sonuçlarını okumak en doğrusu. Aksi halde şeker fabrikası satılan Kırşehir'de AKP'nin yaşadığı 10 puanlık kaybı neyle açıklayacağız?

Ha bu arada, 'yandaş ana akım' medyanın yüzde hesabını dahi bilmeyen, ısrarla AKP'nin yüzde 8 oy kaybettiğini gözümüze gözümüze sokan habercilerine ve yazarlarına da pek kulak asmayın. Türkiye genelinde yüzde 17, birçok ilde yüzde 20'leri bulan oy kaybıyla birlikte bu seçimin neden erkene çekildiğini unutmamak lazım. Zira, belediyelerin nasıl birer gayya kuyusuna dönüştüğüne dair ilginin başlamasıyla beraber, yerel seçimlerin de alelacele erkene çekilmesine tanık olacağız yakında.

AKP EN ÇOK NEREDE OY KAYBETTİ?