YAZARLAR

Bari hamburger yapalım

Öncelikle iyi bir hamburger yapmak için en çok dikkat edilmesi gereken şey buna uygun bir kıyma kullanmak. Her kasapta bulabileceğiniz döş kıyması, daha yağlı yapısıyla sulu ve lezzetli bir burger köftesi yapmanızı sağlıyor.

Memlekette sanırım bugüne kadar en kısa süren seçim süreci öyle ya da böyle sona erdi. Bir yemek yazarı olarak sizi normal hayata döndürmeye çalışma misyonuma geri dönüyorum.

Hamburgeri sanırım herkes sever (vejetaryen ve vegan dostlarımızın da kendilerine uygun sebzeli çözümleri sevebileceği öngörüsüyle söylüyorum). Her gün dünyada en çok satılan yiyeceklerden de birisi olan hamburger, elbette bildiğiniz üzere, zincir restoranlar yoluyla dünyada büyük popülarite kazandı. Şimdilerde ise, birçok butik hamburgerci türedi. Aslında dikkatli okuyucularım belki hatırlar, bu senenin başında hamburgerci tarzı mekanların sayılarının çok artacağını öngörmüştüm, haklı da çıkıyorum sanırım, çünkü bu keyifli lezzeti sunabileceğiniz bir mekan yatırım olarak da çok büyük rakamlar istemiyor.

Hamburgerin tarihine gelirsek, bazılarınız onun Alman kökenli bir yemek olduğunu düşünmüştür ismi dolayısıyla... Aslında isim kökeni olarak evet, Almanca Hamburglu demek. Ama hamburgeri 1900 yılında New Haven Connecticut'ta Louis' Lunch restoranının sahibi Louis Lassen bulmuş. Ülke çapında tanınması ise dört yıl sonra, 1904'te St. Louis Dünya Fuarı sırasında olmuş ve New York Tribune gazetesi hamburgeri "zirvedeki bir yemek satıcısının keşfi" olarak tanıtmış. O zamandan sonra da yavaş yavaş yayılarak günümüze gelmiş.

Haydi, evde yapabileceğiniz nefis bir hamburger tarifi ile sizi baş başa bırakayım.

MALZEMELER

(her bir hamburger için):

-200 gram dana döş kıyma

-Yarım tatlı kaşığı Worcestershire sos

-Tuz, taze çekilmiş karabiber

Öncelikle iyi bir hamburger yapmak için en çok dikkat edilmesi gereken şey buna uygun bir kıyma kullanmak. Her kasapta bulabileceğiniz döş kıyması, daha yağlı yapısıyla sulu ve lezzetli bir burger köftesi yapmanızı sağlıyor. Hatta ben tüm köftelerimi bu şekilde yapıyorum uzun yıllardır. Hamburger köftesi için kıyma alırken, kasabınızdan kıymayı sadece tek sefer çekmesini istemelisiniz. Hele bazı konuya hakim kasaplarda olduğu gibi daha kalın kıyma çekme imkanı varsa bunu da mutlaka isteyin.

Worcestershire sosu İngiltere’nin yemek dünyasına kattığı nefis bir lezzet. Büyük süpermarketlerde kolaylıkla bulunuyor. Bulamazsanız da çok sorun değil ama köfteye hoş bir tat katıyor.

Kıymanın içine  Worcestershire sosunu ekleyip çok az tuz ve karabiber ekliyorum. Daha sonra çok aşırıya kaçmadan, sadece malzemelerin birbirine geçmesini sağlayacak kadar yoğurup köfteleri porsiyonlara ayırıyorum, sonra buzdolabında yarım saat kadar dinlenmeye bırakıyorum. Bir biftek pişirir gibi iki yüzünü tuz ve karabiberle tatlandırdıktan sonra, sıcak döküm tava veya mangalda iki yüzünü beğendiğim derecede pişiriyorum.

Benim tercihim orta pişmiş bir burger. Bunun için hazırladığınız köftenin kalınlığına göre her bir yüzü 4-5 dakika civarı pişirmek yeterli gelecektir. Eğer daha iyi pişmiş derseniz, gerekirse 200 dereceye ısıttığınız fırında 3-4 dakika daha pişirebilirsiniz, ama lütfen kurutmayın. Süsleme konusunu da sizlere bırakıyorum, çünkü onlarca farklı şekilde süslemek mümkün, herkesin zevki farklı olacaktır.

Hamburgerinizi hazırlarken kullanabileceğiniz bir iki de ipucu vererek yazıyı bitireyim. Öncelikle ekmek çok önemli, maalesef bizde bu konuda seçenekler genellikle sınırlı, marketlerdeN aldığımız ekmekler “eh işte”, büyük şehirlerdeki bazı fırınlarda bir nebze daha iyi burger ekmekleri bulunabiliyor. Ama hangi tip ekmek kullanırsanız kullanın, hamburger ekmeğinizin içini de mutlaka biraz kızartın. Lezzet ve doku farkı burgerinizi çok başka bir hale getiriyor. Onun haricinde eğer domates ve marul kullanıyorsanız çok miktarda kullanmayın ki ekmeğinizin ıslanıp bulamaç kıvamına gelmesine sebep olmasın.

Bugünlük benden bu kadar, herkese olabildiğince bol keyifle dolu bir hafta dilerim.


Evren Aybars Kimdir?

1978'de Ankara'da doğdu. Ankara Özel Tevfik Fikret Lisesi ve ODTÜ Makina Mühendisliği'nde okuduktan sonra iş hayatına atıldı. Çalışırken aynı zamanda çocukluk yıllarından beri merakı olan yemek yapma konusunda da kendini geliştirmeye başladı. Bir blog sayfası ile başlayan yemek tarifleri macerası, 2014'te Özge'yle evlendikten sonra evinde çekimlerini yaptığı 10 Numara Mutfak adlı Youtube kanalı ve Radikal gazetesinde gastronomi yazıları ile devam etti. 2015 yılında Uğur Deniz'in babası oldu. 2016 yılından bu yana da Gazete Duvar da gastronomi yazılarına ve bir yandan da makina mühendisi olarak kariyerine devam etmektedir.