YAZARLAR

Akşener: Erdoğan'ın oyun planı 'Power Game' çöktü!

İYİ Parti Cumhurbaşkanı Adayı Meral Akşener, AK Parti’den başkan yardımcılığı önerilmesi durumunda alacağı tavırla ilgili, “Benim açımdan mümkün değil. Ama partimin görüşünü almadan buna böyle diyoruz, diyemem” dedi. Akşener'e göre Erdoğan'ın 'oyun planı' da çökmüş durumda.

İYİ Parti Cumhurbaşkanı Adayı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oyun planı, stratejisinin çöktüğünü belirterek, “16 yıldan sonra kaybedeceklerine dair endişeleri var. Erdoğan’ın oyun planı, Power Game ilk defa çöktü. Burada mütevazı olamayacağım, sayemde çöktü” dedi.

DYP’den MHP’ye, milletvekilliğinden bakanlık ve Meclis Başkanvekilliğine uzanan uzun bir siyasi geçmişi bulunan Meral Akşener, 7 Haziran 2015 seçimleri sonrası MHP’de değişim için yola çıkmıştı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin karşısına rakip olarak çıkan Akşener, “İlk seçimlerde Başbakan olacağım” iddiasıyla olağanüstü kurultay çağrısı yaptı. Aylarca süren siyaset-yargı eksenli kurultay mücadelesi Akşener’in ihracı ve yapılan olağanüstü kurultayın yargı tarafından iptali ile sonuçsuz kaldı. Bu tabloda yeni parti kuruluşu dışında çaresi kalmayan Akşener, bu arada 16 Nisan’daki anayasa değişikliği referandumu ile sistem değişikliğine gidilince bu kez hedefi de başbakanlıktan cumhurbaşkanlığına doğru yenilemek durumunda kaldı. MHP’de değişim için yola çıktığında Türkiye’nin geldiği bu noktayı hiç tahmin etti mi bilinmez ama Akşener, geçen 3 yılda siyaset sahnesinin konuşulan figürlerinden birine dönüştü. Anayasa değişikliği gündeme gelince il il “Hayır” çağrısı yapan, İYİ Parti'yi kurduktan sonra teşkilatlanmak için Türkiye'yi dolaşan Akşener, bu kez kurduğu partinin genel başkanı ve cumhurbaşkanı adayı olarak meydanlarda.

'CUMHUR İTTİFAKI ÇIKAN VEKİL SAYISINA GÖRE DEĞİŞEBİLİR'

Akşener, 24 Haziran seçimleri kapsamında seçim mitingi için gittiği Trabzon’da bizim de aralarında bulunduğumuz bir grup gazetecinin sorularını yanıtladı. Akşener, Bahçeli’nin AK Parti Milletvekili adaylarına dönük “Fitne” uyarısı sonrası gündeme gelen “Cumhur İttifakı çatırdıyor mu” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Sayın Bahçeli başkan yardımcılığı talep etmedi, Bakanlar Kurulu’na üye vermeyi reddetti. Zoraki bir evlilik gibi görünüyor. Sayın Bahçeli ile Sayın Erdoğan’ın odaklandığı alanlar farklı. Erdoğan MHP’ye oy verecek seçmenin cumhurbaşkanlığında oyunu almaya çalışıyor. Sayın Bahçeli ise Meclis’te yer almayı hedefliyor. Anladığım kadarıyla bu tam gerçekleşmedi. Sahada biz de AK Parti milletvekillerinin çalışmalarında gözlemliyoruz. 'MHP’ye oy vermeye lüzum yok, Erdoğan ve AK Parti’ye oy verin' deniliyor. Bundan bir şikayet olduğu anlaşılıyor. Diğer taraftan Tayyip Bey bir kısım seçmeni 'münafık' ilan etmişti. Cumhurbaşkanlığında Tayyip Bey’e oy verip diğer tarafta MHP’ye oy verecek olanları... Bunun, Sayın Bahçeli tarafından su yüzüne çıkmış hali diye düşünüyorum. Kopar mı? 8 Temmuz’dan sonra herkes her şeyi gözden geçirir diye düşünüyorum.”

İkinci turda Cumhur İttifakı’nda çıkarılacak milletvekili sayısıyla bağlantılı bir değişiklik olabileceğini söyleyen Akşener, “Sayın Bahçeli devam etmeyi ister. Dikkat ederseniz ilk defa Sayın Erdoğan, 'Cumhur İttifakı’nı fitneyle bozmayın' gibi bir cümle kurdu. Sürekli 'Cumhur İttifakı' diyen Sayın Bahçeli. MHP’ye ait seçim bürolarında görüyoruz, 'Cumhur İttifakı Millet Aklı' diyorlar. MHP’den ziyade Cumhur İttifakı var” dedi.

BAŞKAN YARDIMCILIĞI TEKLİF EDİLİRSE NE YAPACAK?

Akşener’e “Cumhur İttifakı bozulur AK Parti yeni bir arayışa girer ve İYİ Parti’nin kapısına gelip size başkan yardımcılığı önerirse tavrınız ne olur?” diye soruldu. Akşener, şöyle konuştu:

“Meral Akşener olarak fikrimi söylüyorum, biz her şeyi ortak karar alıyoruz zira, hakikaten bayıltacak istişareler ediyoruz. Çünkü bunu yerleştirmemiz lazım Türkiye’de. Ama kişisel fikrim olarak şunu net olarak söylüyorum. Parlamenter demokrasinin 150-160 yıllık bir birikimi var. Bu birikim kenara atılamaz. 16 Nisan’da ne Başkanlık sistemi ne de başka bir şey, Afrika'daki, Güney Amerika’daki diktatörlüklerin bile kötüsü bir sistem geçti. Bununla Türkiye’nin yönetilemeyeceğini bağıra bağıra 37 ilde anlattım. Tutarlığa çok önem veren bir şahsım, onun için şahsi fikrim böyle bir şey olamayacağı şeklindedir.”

'YARIN BİR KATAKULLİ OLUR MU' KOMİSYONU!

Akşener, Millet İttifakı’nı oluşturan partilere dönük “parlamenter sisteme dönüş için yol haritası” çağrısının da bu sorunun cevabı olduğunu söyledi. Akşener, “İYİ Parti, CHP, DP ve Saadet Partisi’nden isimler şu anda çalışıyor. Bir tarih çıkacak. Aslında şu sorunun cevabı açısından gittim, görüştüm ben. Hem de sahada, seçmen çok rahatsız. Yani 'birinden biri yarın bir katakulliye sebep olur mu' diyor. Şimdi tekrardan söyleyeyim şahsi fikrim böyle bir şeyin yanında durmayacağımdır” dedi.

'METİN KÜLÜNK EVİME GELDİ'

“2. tura Meral Akşener kalırsa Tayyip Bey ile anlaşır’ iddiasının ilk olarak HDP’li Sırrı Süreyya Önder tarafından dile getirildiğini söyleyen Akşener, şöyle devam etti:

“Sırrı Süreyya Önder Bey bu konularda uzman olmuş. Oradan başladı. Tezvirat olarak işleniyor. Şimdi iktidar partisi çok eğlenceli, 7 Haziran’dan sonra bana bakanlık, güçlü Başbakan Yardımcılığı teklif ettiler. Ben o zaman harika bir insanmışım, reddettim. Sonra Metin Külünk (AK Parti milletvekili) evime geldi. Kendisinin Tayyip Bey tarafından gönderildiğini söyledi, bilemem onun gönderip göndermediğini. Bu ne demektir teklif demektir. Her şeye 'hayır' demiş bir şahıs oturuyor karşınızda. Dolayısıyla benim açımdan tekraren söylüyorum, mümkün değil! Ama partimin görüşünü almadan 'biz böyle diyoruz' da diyemeyiz, diyemem. Çünkü biz gerçekten iyi tartışıyoruz.”

SAHADA EN ÇOK ALKIŞ ADALET, OHAL VE ASKERİ LİSELERE

Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk kez seçim sonrasında OHAL’in kaldırılabileceği yönünde açıklama yaptı. Akşener bu açıklamanın anketlerle bağlantılı olduğunu belirterek, “Sayın Erdoğan’ın en önemli özelliği seçmenin davranışlarını habire ölçtürmesidir. Bu ölçümlerde OHAL’den herkesin son derece rahatsız olduğu ortaya çıktı. Tüm muhalefet partileri de OHAL’i kaldıracağını söylüyor. Bu vatandaşta karşılık buldu. Ben mitinglerde görüyorum. Adalet, OHAL’in kaldırılması, Kuleli, Işıklar Askeri Liseleri ve GATA’nın açılması müthiş alkış alıyor. Seçmen burada hassas. Erdoğan da ölçtürmüştür” dedi.

'KISA SÜRELİ ASKERLİK YAPILMALI'

Akşener, bedelli askerliğe OHAL’in kaldırılması konusunda olduğu gibi, “hele bizi bir seçin ondan sonra bakalım” şeklinde yaklaşıldığını söyledi. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un başlattığı ordudaki profesyonelleşme çalışmasını hatırlatan Akşener, “İnsanlar askerlik yapmalı, işinden olmayacak şekilde daha kısa süreli yapmalı. Ondan sonra da ağırlığı bu işi profesyonelce yapan, askerliği meslek olarak seçenlerin olduğu bir alana doğru götürülmeli” dedi.

'16 YIL SONRA İLK KEZ KAYBETME ENDİŞELERİ VAR'

Kandil’e operasyon konusunu da seçim süreciyle ilişkilendiren Akşener, “16 yıldan sonra kaybedeceklerine dair bir endişeleri var. İlk defa Sayın Erdoğan’ın oyun planı, Power Game stratejisi çöktü. Burada mütevazı olmayacağım, sayemde çöktü. Yoksa ikili bir sistem kurardı, ondan sonra da yürür giderdi. İnsicamı 16 Nisan’da bozuldu. Bugüne geldiğimizde ekonomi çökmüş, işsizlik yüzde 11. Dolar almış başını gitmiş, dışarıdan para bulunamıyor. 'Faiz lobisi' dedikleri grupların karşısında herkes hazır olda. Böyle bir pozisyonda vadettiklerine de bakarsanız hepsi çöp. Endişeli” dedi.

'DAVUL ZURNAYLA KANDİL HAREKATI YAPILMAZ'

Hiçbir iktidar döneminde terörle mücadele konusunun iç politikanın, seçimin malzemesi yapılmadığını söyleyen Akşener, “Her milli konunun etinden, sütünden, yağından, tüyünden yararlanıldığı bir süreci bu iktidar döneminde gördük” dedi.

Dış politikada da benzer bir sürecin işlediğine dikkat çeken Akşener, “Eski İçişleri Bakanı olarak Afrin operasyonunda, 'davulla zurnayla harekat yapılmaz' diye uyardım. Ama ölçüldü Afrin’den fayda yok. Menbiç’i duyuyor musunuz, hayır. Fırat’ın doğusunu duyuyor musunuz, hayır. Böyle bir pozisyonda Kandil konuşuluyor. Kandil’de ister terörist olsun, ister olmasın. Kandil harekatının bir moral durumu var. Teknik kısmını tartışmam ama yine davulla, zurnayla terör mücadelesi söz konusu. Bunun iç politikanın öznesi olduğu aşikar. Onun için fayda sağlamayacak” diye konuştu.

'İSMAİL KAHRAMAN’IN DAMADI HÜCRE BAŞI'

Akşener, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yeni bir darbe, suikast girişimi olabileceği, FETÖ hücreleri bulunduğuna dair açıklamasına da, “Olabilir. Onun görevi bunları bulmak” yanıtını verdi. Akşener, şöyle devam etti:

“Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın damadı kaçak, hücre başı. Diğer damat kayyım atandı. İçişleri Bakanı'nın işi zor. Kendi konuşmaları geçiyor sosyal medyada. Ömrümde böyle bir övgü duymadım ben. FETÖ bir terör örgütüdür ve onunla mücadele etmek ciddiyet ister. Konuyu yayan, sürekli ağlayan ses tonuyla bu mücadele yapılamaz. Senin FETÖ’cün, benim FETÖ’cüm diyerek yapılamaz. Başbakanlık makamında oturanların, şahıslara FETÖ’cü isnadında bulunması skandaldır. Çünkü gereği ve görevini yapması gerekir. Benim gördüğüm iktidar kanadı darmadağın. İnsicamı bozuldu ve her şey Cumhurbaşkanlığı seçimi için... Cumhurbaşkanlığı seçiminde de ikinci tura kalınacağını net şekilde gördüler. Bunlar bir çare bulabilir miyiz cümleleri. Kandil de dahil. Her şeyin suyunu çıkardılar, asıl mevzu bu.”

'DİYARBAKIR’A EN ÇOK GİTMİŞ SİYASETÇİYİM'

Her siyasetçinin seçim dönemlerinde bir Diyarbakır ziyareti ve orada verdiği mesajlara aşinayız. Akşener’e, “Sizin seçim sürecinde bir Diyarbakır planınız var mı? Giderseniz vereceğiniz mesajlar ne olacak” diye soruldu. DYP’de politika yaptığı günden bu yana Batı’da doğmuş büyümüş, Batı’dan seçilmiş bir kişi olarak Diyarbakır’a en çok giden politikacı olduğunu belirten Akşener, şunları söyledi:

“Diyarbakır’ı bu ülkenin sınırları içinde değilmiş gibi tanımlayan bir konuşma biçimini doğru bulmuyorum. İkincisi, Diyarbakır seçmenini, Güneydoğu’da her şehrin seçmenini bir grup olarak tutup, cepteymiş gibi görmek! Bu da çok ayıp. 'Kürtler şuna oy verir, şuna oy vermez' önermeleri her şeyden önce o seçmen açısından son derece rencide edici. Bir taraftan demokrasi diye bağıracaksınız diğer taraftan da paket olarak 'Kürtlerin oyu benim cebimde' diyeceksiniz bu büyük bir çelişki.”

'ÖNCE TÜRKİYE’NİN NORMALLEŞMESİ LAZIM'

Yaptığı ziyaretlerde Şırnak’taki, Bitlis’teki problemle Edirne’deki problemlerin ortak olduğunu gördüğünü anlatan Akşener; bu problemleri, “İşsizlik, bireyselleşme ve uyuşturucu olarak sıraladı. Akşener, şöyle devam etti:

“Şimdi bunlar hiç konuşulmuyor. Çünkü vatandaş dinlenmiyor. Ne dediğinizi anlıyorum, konuşmak için önce Türkiye’nin normalleşmesi lazım. Yani vatandaş nefes almalı. Ne Batı’da ne Doğu’da ne Güneydoğu’da ne Karadeniz’de insanlar gerçek fikirlerini söyleyemiyor. Böyle bir korku var. Yani Güneydoğu ile diğer iller arasında da bir fark yok. Git bakalım şimdi Kütahya’da vatandaş konuşabiliyor mu? Dolayısıyla önce normalleştirilecek. Sonra vatandaşın ne istediğini anlamaya çalışacağız. Hep önermeler var yani ve ne isteniyor? Federasyon mu isteniyor, ne isteniyor, bunun cevabı yok, ayrılmak mı isteniyor, ya da bir bütün olarak yaşanmak mı isteniyor, hiç bunun üzerinde bugüne kadar konuşanı duymadım ben siyasi cenahta. Onun için Edirne ile Şırnak’ı dinlemek zorundayız. Bizim önermelerimiz vatandaşın bir bütün olarak yaşamayı istediği şeklinde, böyle öngörüyoruz.”

'SUR’DA ELİM HAVADA KALMADI'

“Nüfus cüzdanı ağadır, paşadır, reistir” sözlerini tekrarlayan Akşener, AK Parti’den kağıt getirmeden kimsenin işe giremediğini söyledi, devletin yeniden akıl ve ciddiyetle yönetilmesinin önemine işaret etti. Akşener, “Ben referandumda (Diyarbakır) Sur'da gezdim, elimi havada bırakan olmadı” dedi.

'SELÇUKLU COĞRAFYASININ HER İLİNDE VEKİL ÇIKACAK'

24 Haziran öncesi Mardin’e, ikinci tur öncesi de Diyarbakır’a gitme planları olduğunu anlatan Akşener, Diyarbakır, Muş ve Bingöl’den birer milletvekili çıkaracaklarını söyledi. Akşener önlerine gelen anketlere göre Urfa’dan da bir milletvekili çıkaracaklarını ekledi.

Kararları istişare ile aldıklarını, milletvekili adaylarını da anketler, teamül yoklamaları ve il teşkilatlarının görüşleri ile belirlediklerini anlatan Akşener, “Çok iyi adaylar çıktı. Güneydoğu’da diğer siyasi partilerin adaylarıyla ilgili sorun var, bizimle ilgili yok. İç Anadolu’da sorun var, bizimle ilgili yok. Selçuklu coğrafyasının her ilinde biz milletvekili çıkartıyoruz. Bu konuda her türlü iddiaya girerim. Yani geniş bir alanda milletvekili çıkartacağız biz” dedi.