YAZARLAR

Ezhel’i rahat bırakın

Ezhel hip hop yapıyor. Bu hip hop denilen şeyin yapısı itibarıyla makrome örgülerden yahut reçel yapımından bahsettiği görülmemiştir. Hip hopun esrardan yahut başka yeraltına dair şeylerden bahsetmesi değil, bahsetmemesi şaşırtıcı olur. Bu, normalidir. Hele “bir kısım” hip hop serttir, politiktir, karşıdır ve bu yapanı ve dinleyeni bağlar. Dileyen Yavuz Bingöl veya Ajdar, dileyen ise Ezhel dinleyebilir.

-Oğlum herifin çok manyağı var. Komik de çocuk.

-Evet lan yazık.

-Şarkısını dinledin mi?

-Yok.

-Ben bir tane dinledim. Kafam ta.ak gibi diyor a.ına koyayım.

-Yapma ya. Dedirtmezler tabii.

Yukarıdaki sohbet İstanbul metrosunda iki güvenlik görevlisinin arasında geçti. Ezhel’den bahsediyorlar. Vaktinde Keişan ile birlikte aynı uzvun 4 şarkılık senfonisini yapmışlığını bilseler şapkaları uçacak belli.

Hapse girmesi vesilesiyle haberdar olmuşlar Ezhel’den. Ve üzülmüşler “bebe” için. Üzülmüşler ama sinirlenmemişler. Çünkü tutuklanmasını normal görüyorlar. Kendileri küfürlerin en zırvası ve seksisti olan a.ına koyayım’ı belli ki virgül gibi kullanırken, yüksek bir olasılıkla o inanılmaz terbiyesiz AMK gazetesini okurken, muhtemelen bugüne kadar öğretmenleri, yöneticileri ve babaları tarafından galiz küfürler yiyegelmiş, okulda “dövsün, sövsün yeter ki disipline vermesin” diyegelmişlerken, bunların hiçbirine şaşırmamışlar şaşırmıyolar. Lakin Ezhel “kafam ta.ak gibi” dedi diye şaşırıyorlar.

Üstelik Ezhel bunu o kadar tatlı diyor ki, benim on “naaber?”in beşine onun gibi cevap veresim geliyor.

****

Derin bilgi: Ezhel hip hop yapıyor. Bu hip hop denilen şeyin yapısı itibarıyla makrome örgülerden yahut reçel yapımından bahsettiği görülmemiştir. Hip hopun esrardan yahut başka yeraltına dair şeylerden bahsetmesi değil, bahsetmemesi şaşırtıcı olur. Bu, normalidir. Hele “bir kısım” hip hop serttir, politiktir, karşıdır ve bu yapanı ve dinleyeni bağlar. Dileyen Yavuz Bingöl veya Ajdar, dileyen ise Ezhel dinleyebilir.

****

Vaktinde Afrikalıları ülkelerinden koparıp, zincire vurup taneyle alıp satanlar bir gün dünya popüler kültür terminolojisini onların oluşturacağını hesaplamış olsalardı biraz daha zarif olurlar mıydı acaba? Nitekim bu Afrikalı Amerikalılar 19'uncu yüzyılın sonunda mobil hale geçer geçmez önce ABD’yi sonra bütün dünyayı dokuz kollu ahtapot gibi sarmışlar. Hip hop, blues, rhythm and blues, rock’n’roll, caz, reggae hepsi bunlardan çıkmış.

Rock orta sınıflarda hip hop da orta alt sınıflarda kendisine yer bulmuş. Hatta geçen sene ilk olarak ABD’de hip hop satışları toplamı rock müzik satışları toplamını geçmiş.

Tutuklama yoluyla rock müziği bile kontrol edemediler, hip hop’u asla.

****

Uzun uzun tinerin de solventin de uyuşturucu olduğunu ve serbestçe bulunabildiğini anlatan bir insan hakları aktivisti lafını şöyle bağlamış: “Yani, demem o ki, madem solventi yasaklamıyorsunuz, o zaman keneviri niye yasaklıyorsunuz? Bıçağın da kötü kullanımı tehlikelidir. Ama bıçağı yasaklamıyoruz. Hint kenevirini niye yasaklıyoruz o zaman?”

Bu kadar da değil. İlişkin aktivist, esrarın masumiyetinden de dem vurmuş: “Bu arada; esrarın biyolojik bağımlılıktan daha çok psikolojik bir bağımlılık yaptığını, bağımlılıktan kurtulmak konusunda, diğer eroin ve sentetik uyuşturuculara göre daha kolay olduğunu da hatırlatalım. Esrar kullanıcılarının çevresine karşı kriminal riski daha düşük olup, bütün zararı, daha çok kendisinedir.”

Tıbbi marihuana kısmını unutmamış: “Peki, bu Hint keneviri nedir? Bakın Hint keneviri, şeker hastalığının tedavisi için ilaçtır aynı zamanda. Göz tansiyonu, artrit, romatizma, kalp, epilepsi, astım, mide, uyku bozukluğu, psikolojik rahatsızlıklar, omurga rahatsızlıkları, şeker, kanser gibi 250 kadar hastalıkta Hint kenevirinin etken maddesi THC kullanılıyor. Kemoterapinin yan etkilerinden kurtulmak için de kenevir bir imkân sunuyor.”

Peki ya çevre? Aktivistimiz bunu da düşünmüş: “1 dönümlük kenevir tarlası, 25 dönümlük orman kadar oksijen üretir. Bir dönüm kenevirden, dört dönüm ağaca eş kâğıt çıkar. Düşünün, bir ağaç 20-50 yılda yetişirken kenevir dört ayda yetişir. Yılda 3 mahsul alabilirsiniz. Ağaç 3 kez kâğda dönüştürülebilirken, kenevir 8 kez dönüştürülebiliyor.”

Yazıyı tamamen alıntıya havale etmemek için duruyorum. Yoksa yazı daha neler neler diyor.

Peki, bu insan hakları aktivisti yalan mı yazmış? Hayır. Yazmasın mı böyle şeyler? Yazsın tabii. Dünyanın en yaygın hak hareketlerinden birisi “legalize marihuana”. Herkes esrar güzelleyebilir. Dileyen Guguk Kuşu’ndaki hemşireyi bile güzelleyebilir. Bu alıntıları ilginç kılan şey sahibi. Alıntıları yaptığım insan hakları aktivistinin adı Abdurrahman Dilipak. Makalesini yazdığı yer de Yeni Akit.

Bir yazıda Abdurrahman Dilipak ile Ezhel’i karşılaştıracağım hiç aklıma gelmezdi. Lakin esrar artık Yeni Akit’te bile güzellenebiliyorsa Ezhel dışarı çıkmalı.

Affetsin beni ona çocuk dedim diye ama Ezhel çok tatlı ve yetenekli bir çocuk. Yarın Türkiye’de popüler müzik şuradan oraya atladı derken Ezhel’in adı muhakkak geçecek. Sempatik. Cesur. Akıllı. Neşeli. Çalışkan. Has Ankaralı. Hatta Gençlerbirlikli. Bağlama da çalıyor. Hem buralı, hem oralı. Hem yersiz yurtsuz. Orijinal. Ezhel’i rahat bırakın.

(Ezhel için imza atmak isterseniz buyurun.)


Metin Solmaz Kimdir?

1969′da doğdu, Ankara’da büyüdü. İstanbul, Fethiye, Lapta, Lefkoşa ve Bodrum’da yaşadı. 1990 yılından bu yana yazılı basında ve muhtelif internet sitelerine yazıyor. siberalem.com, idefix.com, Overteam ltd ve Ağaçkakan Yayınları kurucularındandır. Kitapları: Kenardaki Milyonerler (1992, Korsan), Rock Sözlüğü (1994, Pan) Türkiye’de Pop Müzik (1996, Pan), Türkiye’ye Ait 100 Büyük Yanılgı (2015, Ağaçkakan), Erken Adam Hikayeleri (2016, Pan), 100 Ne Olacak Bu Memleketin Hali (Hazırlayan, 2016, Ağaçkakan) Facebook: MetSolmaz | Twitter: @metinsolmaz