YAZARLAR

Bunlar hep kumpas!

Şimdi dört gözle izlememiz gereken, bu adaletsizlik nereye varacak? Türkiye’deki mevcut hukuk başta Fikret Orman ve yönetim kurulu üyeleri olmak üzere tüm Beşiktaş camiasına nasıl uygulanacak?

Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğuna inanalım mı şimdi? Ne siyasetinde var ne normal hayatında ne sporunda… Futbol ya bu futbol. En nihayetinde bir oyun. Kabul ediyorum milyon dolarların/euroların döndüğü bir oyun. Rantı bol, etkisi büyük. Ama futbolu yöneten kurumun baştan aşağıya siyasete batmasını nasıl açıklayacağız? Referandumda "evet"li günlere uyanmayı dileyen bir federasyonunun, gelen direkt ya da endirekt siyasi mesajları es geçmesini nasıl bekleyeceğiz? Aslen özerk bir kurumun özerk değilmiş gibi davranmasına ne kadar kapayacağız gözümüzü?

Gelin sadece bir hafta içinde alınmış TFF ve PFDK kararlarından ikisine şöyle bir bakalım.

Yer: Fenerbahçe Ülker Stadyumu

Maçın mahiyeti: Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final Rövanş maçı

Durum: Maç içinde sahaya yabancı maddelerle müdahale, 57'inci dakikada yedek kulübesi ve stadın en pahalı biletlerine sahip taraftarlar arasında sözlü atışma başlar. Ve bu durum maçın tatil edilmesine kadar gider.

Olay: Tribünden atılan yabancı maddelerden birine hedef olan Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, yere düşer. Soyunma odasına doğru giderken kafasına isabet eden ikinci bir yabancı madde sonrasında bir kez daha yere düşer.

Hakem soyunma odasına girdikten sonra Beşiktaş kaptanları Quaresma ve Oğuzhan takımı içeriye sokar.

Açıklamalar: Fenerbahçe Yönetimi, düzenlenen basın toplantısıyla olayın bir kumpas olduğunu iddia eder. Ayrıca Beşiktaş takımının hakemden önce soyunma odasına gittiğini belirtir.

Şenol Güneş’in herhangi bir yaralanması olmamasına karşın kafasına beş dikiş attırdığını, Tolga Zengin Mustafa Pektemek ve Şenol Güneş’in provokasyon yaptığını dile getirir.

Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman ısrarla kan olmadığını, dolayısıyla da her statta olabilecek olayların maçın tatil edilmesine bir gerekçe olmadığını belirtir.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, toplumsal huzur ve dayanışma ruhunu bozmaya azmetmiş düşman emellerin her yerde sorun çıkarmak için uğraştığını belirtip maçın kaldığı yerden devam etmesi gerektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tribünlerdeki terörü birilerinin organize ettiğini belirtip "Bu kendiliğinden olan bir şey değil, kumpas var” dedi.

Sonuç: TFF, ne şiş yansın ne de kebap mantığıyla maçın kaldığı yerden devamına, aslında hiçbir olay olmadığı varsayımı üzerinden verilen bu karara karşın Fenerbahçe’nin stadının üç kupa maçına kapatılmasına karar verir.

PFDK durur mu? Beşiktaş tarafının da gönlünün alınması ve olası tepkilerini ortadan kaldırmak için maçta kırmızı kart gören Pepe’nin en az iki maç olması gereken cezasını bir maça indirdi. Yani hem şiş yanar hem de kebap. Hukuk zaten ölmüştü. Cesedinin üstünde tepinmeye devam edilir.

Tepki: Beşiktaş camiası yönetimleri üzerinde baskı kurar, Şenol Güneş direnir. Yönetim Kurulu maça çıkmama kararı alır. Bununla alkış da alır.

Ama arada bir de Pepe için bir iki cümle kurmuş olsalardı, işte o zaman bambaşka bir konuma erişirlerdi. Zira maçın kaldığı yerden devam etmesi ne kadar büyük bir skandalsa, Pepe’nin kırmızı kartının tek maçla cezalandırılması ve şampiyonluk yolundaki kritik Galatasaray derbisine yetiştirilmesi (!) de o kadar büyük bir saçmalıktır.

Sonra garabetin bir diğer siyasi ayağı girer devreye. Konu farklı, insanda bıraktığı hissiyat aynıdır. Yine bir siyasi müdahale gelir, işler ve ibre değişir.

Nasıl mı? Aynı suç yine farklı cezayla olur bu. Beş ay önce stada biletsiz seyirci sokmanın cezası varken beş ay sonra tabii ki bir cezaya mahal olmamıştır. Zira mevzubahis Osmanlıspor değil Başakşehir’dir.

Bu sebeple disiplin kuruluna sevk edilmesi bile Başakşehir’e kurulan bir komplodur neticede. Stadı boş kaldığı için Cumhurbaşkanından bizzat fırça yiyen tribünlere yapılan bir kumpas. Neyse ki PFDK hızlı davranıp büyük resmi görmüştür. Olayı kendilerine kadar taşıyıp Başakşehir ile Kayserispor arasında oynanan maça dair yapılan sevki harika bir return’le püskürtür PFDK. Zira isnat edilen suça dair bir delil bulunamamıştır.

Varsın adalet ve hukuk kan ağlasındır. Ne olacaktır ki? Neticede bu topraklarda çok gördük bunu. Hukuksuzluk geçer akçedir. Şimdi dört gözle izlememiz gereken bu adaletsizlik nereye varacak? Türkiye’deki mevcut hukuk başta Fikret Orman ve yönetim kurulu üyeleri olmak üzere tüm Beşiktaş camiasına nasıl uygulanacak? İzleyip göreceğiz.


Onur Salman Kimdir?

Basına 2006 yılında Cumhuriyet gazetesinde stajyer olarak adım attı. İki aylık staj ve Cumhuriyet’in spor ekindeki yazılarda sonra Eurosport Türkiye’de spiker ve editör olarak çalıştı. 2009 yılında Radikal gazetesine editör olarak geçerken, Eurosport’ta da yarı zamanlı spikerlik yapmaya devam etti. Medya macerasına 2012-2016 yılında Hürriyet’te devam etti. 2016 yazından beri Gazete Duvar’da çocukluk hayalini sürdürüyor. Köken Eurosport olunca tahmin etmesi kolay. Asıl ilgi alanı ‘başka sporlar.’