YAZARLAR

Guernica mı Belleğin Azmi mi? Peki ya ikisi birden olmaz mı?

Ne yapmalarını bekliyoruz ki! Messi, Maradonavari golleri attığında, geriye çekilip futbolu mu bıraksın Ronaldo? Düşünsenize Salvador Dali ile Pablo Picasso’nun böyle kıyaslandığını? Aynı dönemin dâhileri onlar. Birini severken diğerini yok sayabilir misiniz? Dali-Picasso dönemi için neyse Messi-Ronaldo da o.

Şöyle yazdı sosyal medya hesabına Caner (Eler): “Romantiklik değil. Neden her şeyi karşıtlıktan görüyoruz? Messi ve Ronaldo'yu arada karşılaştırmadan da takdir edemez miyiz? Yarın Messi röveşata ile iki gol atarsa Ronaldo'yu kıymetsiz mi kılacak? Ya da tam tersi. Sıkıntılar içinde onları izleme ayrıcalığının keyfine varmak lazım.”

Doğru söze ne denir? Biz kutuplaştıkça spor daha da kutuplaşıyor. Artık farklı renklerin aynı insanları bile aynı ortamın içine girip iki lafın belini kıramıyor. Yurt içindeki anlamsız rekabeti geçtim, bu işin yurt dışı ayağında da durum farklı değil. Bu topraklarda tutuğumuz takım üzerinden iki cepheye bölünmek yetmiyor, Edirne dışında gönlümüzün kaydığı renkler ve oyuncular için bile karşı cepheler kuruyoruz. Kabul ediyorum ki dünyanın her yerinde Ronaldo ile Messi karşılaştırılır. Hatta dünyanın birçok noktasında birini seven diğerini sevmez. Ama bizim topraklarımızda Ronaldo’yu seven Messi’yi sevmediği gibi, Messi’yi seveni de sevmiyor. Bu durum diğeri için de geçerli. Zaten garip olan durum da bu.

Ne yapmalarını bekliyoruz ki! Messi, Maradonavari golleri attığında, geriye çekilip futbolu mu bıraksın Ronaldo? Ya da Ronaldo’nun hafta içinde attığı ve efsanevi futbol karelerinden biri arasına şimdiden giren röveşatasından sonra Messi, bundan 45 yıl önce bugün hayata gözlerini kapatan Pablo Picasso’nun babasının oğlunun çizimlerini gördüğü andaki gibi elini eteğini çeksin mi işinden? Ayrı ayrı dokunuşları var iki futbolcunun da. İkisi de sanatçı nihayetinde. Düşünsenize Salvador Dali ile Pablo Picasso’nun böyle kıyaslandığını? Aynı dönemin dâhileri onlar. Birini severken diğerini yok sayabilir misiniz? Dali-Picasso dönemi için neyse Messi-Ronaldo da o.

KESİŞİM KÜMELERİ

Messi ve Ronaldo İspanyol olmayabilir ama yolları orada iyiden iyiye kesişti. Dali ve Picasso için ise hayata başlangıç noktasıydı İspanya. Picasso, babasının mesleği -ki o da ressamdı- üzerine doğmuştu, Dali ise kendisinden üç sene önce ölen abisi üzerine. Picasso’nun yeteneğini gördükten sonra babası resim yapmayı bırakmıştı ama Dali’nin doğumuna karşın ailesi ölen çocuklarını daha çok sevmeyi bırakamamıştı. En azından kendisine ölen abisinin adının verildiği Dali’nin hissettikleri buydu.

ORTAK NOKTA İSPANYA

İkisi için de İspanya İç Savaşı belirleyici oldu. Aynı Ronaldo ve Messi için İspanya Futbol Ligi’nin (La Liga) belirleyici olması gibi. Picasso, en ünlü tablolarından biri olan Guernica’yı çizdi. Halen en güçlü savaş karşıtı tablo olarak kabul edilen bu tabloyu Picasso, Paris’teki evinde çizmişti. Dali ise dünyayı gezmek zorunda kalmıştı İç Savaş nedeniyle. Çizimlerine de yansıdı dolayısıyla bu seyyahlık. Fakat bir gerçek hiç değişmedi. Her ikisi de dünyanın gördüğü en önemli iki ressamdı. Biri kübist diğeri sürrealist. Dünya sanatına çok önemli katkılar sunan, belki dünyayı değiştiren iki isim.

Ronaldo ve Messi de öyle. Dünya futbolunun gördüğü en iyi futbolculardan ikisi. Şansları ve şanssızlıkları aynı döneme denk gelmeleri. Şanslılar. Çünkü birinin yaptığı, diğerini daha iyisini yapmaya sevk ediyor. Şanssızlar. Çünkü sürekli kıyaslanıyorlar. Hep bir at başı durum var onlar için. Hep sadece en iyi futbolcuyu arayanlar için kötü durum. Hep daha iyi futbol izlemek isteyenler için ise biçilmiş kaftan.

Gerçekten romantiklikten değil. Nasıl olur da keyfini çıkarmak yerine bitmez, sonucu asla değişmez bir tartışmaya terk ederiz temaşa zevkimizi. Mesela hem Guernica hem de Belleğin Azmi’ni beğenemez mi insan? İkisinin de eşsiz olduğunu kabul edemez mi? Hem Messi hem de Ronaldo’nun ayaklarıyla hayat verdikleri sanatın tarifsizliğine bırakın kendinizi. Sadece tarafında olduğunuz için değil, gerçekten iyiye "iyi" dediğiniz için mutlu olun. Zaten onun bir kez tadını alırsanız bırakamazsınız.


Onur Salman Kimdir?

Basına 2006 yılında Cumhuriyet gazetesinde stajyer olarak adım attı. İki aylık staj ve Cumhuriyet’in spor ekindeki yazılarda sonra Eurosport Türkiye’de spiker ve editör olarak çalıştı. 2009 yılında Radikal gazetesine editör olarak geçerken, Eurosport’ta da yarı zamanlı spikerlik yapmaya devam etti. Medya macerasına 2012-2016 yılında Hürriyet’te devam etti. 2016 yazından beri Gazete Duvar’da çocukluk hayalini sürdürüyor. Köken Eurosport olunca tahmin etmesi kolay. Asıl ilgi alanı ‘başka sporlar.’