YAZARLAR

Rus basınında geçen hafta: Afrin... Üç saat mi, üç gün mü, üç ay mı?

Kommersant'tan Belenkaya ve Krivoşeev, Ankara’dan gelen Afrin konulu açıklamaların çelişkili olduğuna dikkat çekti. İki yazara göre önce TSK “üç saat içinde” Afrin’e gelecekti, sonra bu süre “üç güne” uzadı. Arada iki ay geçti ve Erdoğan, Afrin'in “akşama doğru” düşeceğini söyledi. Ne var ki aynı gün Erdoğan’ın ekibi “düşecek değil, kuşatılacak” şeklinde düzeltme yaptılar.

REGNUM ajansı sitesinde yazısı çıkan Stanislav Tarasov Türkiye’nin dış politikasını ele aldı.

Tarasov'a göre AB ile ilişkileri gittikçe kötüleşen Türkiye, dış ticaretinin yarısından fazlası Avrupa’yla olduğu için Batı ile bağları koparmak niyetinde değil. Yakın zaman önce Batı’da Ankara’nın en çok güvendiği ülke olan ABD de Kürt meselesi yüzünden “problemli bir partner” haline geldi. Aynı zamanda bölgede gittikçe izole edilen Türkiye İsrail’e küstü, Ankara Mısır ve Libya’da çeşitli cihatçı grupları destekliyor diye Mısır’da Türk malları boykot ile karşılaşıyor, Suudi Arabistan’ı fiilen yöneten Muhammed ben Salman İran’a, “aşırı İslamcı örgütlere” ve Türkiye’ye “kötülük üçgeni” dedi. Ermenistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti ile ilişkiler de iyiye gitmiyor. Ne var ki ne Türkiye ne de partnerleri, “çok sayıda bölgesel belirsizliklerden dolayı” bağları tamamen koparmak için somut adım atamaya cesaret edemiyor.

Bu arada Menbic uğruna Türk-Amerikan çatışmasına ihtimal veren Tarasov, Mevlüt Çavuşoğlu’nun dediği gibi S-400 yüzünden olası yaptırımlara Türkiye’nin “farklı” cevabının ne olacağını tahmin etmeye çalıştı. Yazara göre ABD Türkiye bankacılık sektörüne baskı yapabilir ve Rus savunma sanayine ambargo koyarak Rusya’dan silah ithalatını frenleyebilir.

İsmet İnönü’nün “Rusya ile ilişkileri asla bozmayın ve Batı ile birlik anlaşmasını imzalamayın” formülünü anımsatan yazar, Erdoğan’ın buna hazır olup olmadığı konusunda spekülasyon yaparak "1980’de Ankara, İncirlik üssünü kapatmaya karar verince Kenan Evren’in başkanlığında bir darbe gerçekleşti, 2016’da da darbe girişiminde bulundu. Bunu unutmayalım" dedi.

Nezavisimaya gazetesi yazarı Vladimir Muhin’e göre Rusya ile müttefiklerinin harcadığı gayretlere rağmen Suriye bu sene içinde parçalanabilir. Sivil savaşın yeni döneminde bir taraftan Rusya, Şam, İran ve “kısmen” Türkiye, diğer taraftan muhalif Arap ve Kürt grupları ile ABD karşı karşıya gelebilir.

Yazarın öne sürdüğü gibi hem Rusya hem ABD Suriye’de ekonomik çıkarları peşindeler. Üstelik Suriye’yi kontrol eden güç, Dicle ve Fırat bölgesini, Arabistan Yarımadası'nı ve “petrol zengini başka toprakları” nüfuzu altına alabilecek.

Gazeteye konuşan Rusya Harp Akademisi muhabir üyesi Eduard Rodyukov “Esad’a sadık kalan Rusya, Doğu Guta gibi birçok bölgeyi teröristlerden arındırabilir. Ne olacak ki? Suriye şimdiden fiilen parçalanmış durumda. ABD de bu durumu netleştirmek için faaliyet gösteriyor” dedi. Kendisine göre Moskova ve müttefikleri diplomatik yoldan Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumaya çalışsa da çabaları boşa çıkacak.

Aynı gazetenin yorumcularından İgor Subbotin, Rusya ile Türkiye’nin Doğu Guta’nın kaderini belirlediğini iddia etti. Moskova’yı ziyaret eden Mevlüt Çavuşoğlu’nun gündemindeyse yine Suriye vardı. Gazetenin mikrofon uzattığı uzmanlar, Türk misafirin esas amacının, Türkiye yanlısı militanların Doğu Guta’dan tahliyesi ve Afrin harekatı olduğunu tahmin etti.

Kendi kaynaklarına dayanan gazete, Doğu Guta’da “aşırı İslamcı” ve “ılımlı” muhalif gruplara karşı yürütülen operasyon devam ederken kimi militanların İdlib’e tahliye edildiğini öne sürdü. Afrin’e gelince Subbotin, nisan ayında Putin-Erdoğan görüşmesinde “adı geçen Kürt bölgesinin kaderinin” belirlenmiş olacağını iddia etti.

Kommersant gazetesi yazarları Marianna Belenkaya ve Kirill Krivoşeev, Ankara’dan gelen Afrin konulu açıklamaların çelişkili olduğuna dikkat çekti. İki yazarın yorumuna göre ilk önce TSK “üç saat içinde” Afrin’e gelecekti, sonra bu süre “üç güne” uzadı. Arada hemen hemen iki ay geçti ve geçen çarşamba Recep Tayyip Erdoğan, Afrin'in “akşama doğru” düşeceğini söyledi. Ne var ki aynı gün Erdoğan’ın ekip arkadaşları “düşecek değil, kuşatılacak” şeklinde düzeltme yaptılar.

Yazarlar, Kürtlere gelince onların “sonuna kadar” savaşacaklarını bildirdiklerini belirttiler.

Gazeteye konuşan Rusya Dışişleri Konseyi uzmanlarından Kirill Semenov’a göre Afrin’in düşmesi kaçınılmaz hale geldi. "Ankara’nın Moskova’ya yaklaştığını gören ABD, “Zeytin Dalını” durdurmayacak, ancak kısa zamanda bitmesini isteyecek" diyen Semenov, hem Ankara hem Washington'ın birbiriyle anlaşmaktan yana olduğunu vurguladı. Uzman, Rusya ile yakın ilişki kuran Erdoğan’ın amacına ulaştığını, bundan sonra ABD’nin, Türkiye’yi yeniden kazanmak için çok şeye “evet” demeye hazır olduğunu öne sürdü.

Rusya Devlet Başkanı adayı Vladimir Jirinovskiy, RBC sitesinde yayımlanan bir yazıda ulusçuluk ve devletçilik konusunda fikirlerini paylaştı.

Ana tezinin “Rusya’da Ruslar memnun oldukça herkes memnun olacak” olduğunu açıklayan siyasetçi, Anayasada “Biz, Rusya Federasyonu çok uluslu halkı” yerine “biz, Ruslar ve Rusya’nın diğer halkları” tabiri yazılmasını istedi. Okullarda sadece Rusçanın zorunlu dil olması gerektiğini savunan Jirinovskiy, ülkede konuşulan diğer dillerin seçmeli olacağını belirtti.

Devlet Başkanı adayına göre özerk bölgeler kalkacak, ülkede birkaç büyük “valilik” kurulacak. Rusya ise “üç kademeli” bir devlet olacak. Bugünkü Rusya üniter devlete dönecek, herhangi bir bölgesi bağımsızlık ilan edemeyecek. Eski Sovyet cumhuriyetleri gönüllü olarak birleşip “Rusya Federasyonu”nu oluşturacak. Ve nihayet Türkiye, İran, Moğolistan ve Afganistan, kendi dilleri ve para birimlerine dokunmadan Rusya ile konfederatif bir birlik içinde birleşecek. Söz konusu konfederasyonun adı ise mutlaka “Rusya” kelimesini içerecek.

Rus dilbilimcisi Yuri Knorozov’un anıtının Meksika’da açıldığını bildiren Argumentı i Faktı gazetesi, ünlü bilim insanını anlattı. 50’li yıllarda Maya yazısını çözen Knorozov, uzun bir süre Leningrad SSCB Halkları Etnografya Müzesi'nde çalışırken müzenin arka odalarından birinde kalmıştı. Bir ara ise ünlü tarihçi Lev Gumilev ile komşuydu.

Mayaların hece yazısını kullandığını anlayan Knorozov, 355 farklı hiyeroglif tespit edip İspanyolca ama Maya karakterleri ile yazılan bir yazıtı baz alarak adım adım Maya dilini deşifre etmeyi başardı.

Değişik bir insan olan Knorozov insanları eliyle tedavi eder, tanıdıklarına hipnoz uygular ve vesikalık resimleri kucağında sevdiği kedi ile çektirirdi, memurlar daha sonra kediyi fotoğraftan makasla çıkarırdı.

30 Mart 1999’da vefat eden bilim insanının cenazesi Meksika Büyükelçiliği'nce bağışlanan 500 dolar ile kaldırıldı.


Andrey İsaev Kimdir?

Moskova Devlet Üniversitesi Türkoloji Bölümü'nden mezun. Rusya Bilim Akademisi Şarkiyat Enstitüsü ile Kazan Devlet Üniversitesi'nde çalıştı. Toplam 17 yıl çeşitli görevlerde Türkiye’de bulundu, Çin ve Hindistan’da çalıştı. Gazetecilik, araştırmacılık ve çevirmenlik yapıyor. RS FM radyosu kurucularından ve ilk genel müdürü.“Eski Çağ Türkiye tarihi” ve “Hint-Avrupa Mitolojisi: bir inceleme denemesi” adlı kitapları var.