YAZARLAR

Yeni teknoloji eski hikaye: 5G

ABD’de 2 Mart tarihli kongre kararı öncesinde yaşanan tartışmalar 5G ağını hız, pazar büyüklüğü ve teknik özellikleri dışında başka bir açıdan önemli hale getirdi. Ocak'ta ortaya çıkan bir belge Trump’ın ulusal güvenlik ekibinin Çin’in siber tehditlerini önlemek ve rekabet edebilmek için 5G ağının devlet kontrolünde ulusal bir ağ olması planını ortaya attıklarını gösterdi.

Türkiye’nin 4G’ye geçiş hikâyesini hatırlayanlar olacaktır. Dünyada ilk ticari 4G ağlarının kuruluşundan yedi yıl sonra, 2015 yılının Mayıs ayında bir 4G ihalesi yapılmıştı. Aynı günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan “4G’ye gerek yok 5G olsun” demişti ve ihale iptal edilmişti. Daha sonra düşünülüp, taşınılıp, henüz 5G teknolojisi olmadığına göre, Cumhurbaşkanının 4,5G demek istemiş olabileceği konusunda anlaşmaya varılmış ve 26 Ağustos 2015’te gerçekleştirilen ihale ile Türkiye dünyada 4,5G ağına sahip tek ülke olmuştu. Ama bugünlerde işte o öngörü gerçekleşti ve geçtiğimiz hafta ABD kongresi yeni nesil 5G kablosuz ağına geçişi hızlandırmak için frekans ihalelerinin yapılmasına, Cumhuriyetçi Parti ve Demokrat Parti milletvekillerinin oy birliği ile karar verdi.

5'İNCİ NESİL MOBİL İLETİŞİM

5G, halen kullanmakta olduğumuz 4G ya da LTE standardına göre daha geniş bir bant genişliği ve daha düşük gecikme süreleri sağlıyor. Yani 5G ile akıllı telefon kullanıcıları video yükleme ve izleme işlerini çok daha hızlı yapabilecekler. Ayrıca sanal gerçeklik gibi uygulamalar, sürücüsüz arabalar, drone göndermek ve internet of things-şeylerin interneti yani akla gelebilecek tüm cihazları internet ağına bağlamak anlamına gelen uygulamalar çok daha rahat bir şekilde bu olağanüstü hızlı mobil ağ üzerinde gerçekleşebilecek. Tıpkı 3G’den 4G’ye geçişte olduğu gibi bu kez de 5G uyumlu yeni telefonlar gerekecek. Kısacası mobil telefon ve ağ araçları pazarı bir kez daha kendisini yenileyerek büyüyecek. Tahminler küresel 5G pazarının önümüzdeki 5 yıl içerisinde yüzde 97 büyüyerek, 251 milyar dolara ulaşmasını bekliyor.

Ancak ABD’de 2 Mart tarihli kongre kararı öncesinde yaşanan tartışmalar 5G ağını hız, pazar büyüklüğü ve teknik özellikleri dışında başka bir açıdan önemli hale getirdi. Ocak ayının sonlarında ortaya çıkan bir belge Trump’ın ulusal güvenlik ekibinin Çin’in siber tehditlerini önlemek ve rekabet edebilmek için 5G ağının devlet kontrolünde ulusal bir ağ olması planını ortaya attıklarını gösterdi.

ABD’DE ULUSAL İLETİŞİM AĞI MI?

ABD’de telgraftan başlayarak tüm telekomünikasyon ağlarının özel sektör girişimi olarak yapıldığı, tüm dünyada telekomünikasyon ağlarının devletin sahipliği ve işletmesinde olduğu İkinci Dünya Savaşı sonrası Keynesyen dönemde bile ABD’nin bundan vazgeçmediği, 1990’larla başlayan süreçte ise neo-liberal gündem çerçevesinde tüm ülkelerin telekomünikasyon ağları serbestleştirilirken ve özelleştirilirken ABD’nin telekomünikasyon ağında özel sermaye işletmeciliği modelinin zemin oluşturduğu düşünüldüğünde, bu planın gündeme gelmesinin bile dünya çapında telekomünikasyon politikaları açısından bir kırılmanın semptomu olduğu düşünülebilir.

Bu plan 2 Mart’taki kongre kararı ile şimdilik gündemden düşmüş olsa da vurguladığı konular önümüzdeki dönemde dünya ekonomisi ve siyasetini söyleminin nereye evrilebileceğini tahmin edebilmek açısından önem taşıyor.

YİNE EISENHOWER'IN "ULUSAL OTOYOL SİSTEMİ"

Belgenin adı “Güvenli 5G – Bilgi Çağı için Eisenhower’ın “Ulusal Otoyol Sistemi”. 1956 yılında ABD’nin 34'üncü Başkanı olan Eisenhower’ın talimatı ile başlayan bu otoyol sistemi projesi, sadece ulaşım ile ilgili değil, aynı zamanda da ulusal savunma amaçlıydı. Başkanın bu projeyi önermesinin temelinde ise asker geçmişinin ve İkinci Dünya Savaşı’nda Hitler yönetiminin yaptığı otoyollardan etkilenmesinin bulunduğu iddia edilir. Aynı zamanda da bu proje, Eisenhower’ın en önemli hizmetlerinden birisi olarak 1957 yılında yeniden başkan seçilmesini sağlamıştır.

Eisenhower’ın “ulusal otoyol sistemi” Clinton döneminde de “enformasyon otoyollarına” ilham kaynağı oldu. Al Gore, Eisenhower’ın başkan yardımcısı olan babası Albert Gore’u izleyerek 1988’den itibaren politika gündemine aldığı “enformasyon otoyolları” ile, akademik ve bilimsel bir iletişim ağı olan interneti günümüzdeki küresel ticari internete dönüştüren önemli adımlardan birisini attı.

Ancak Trump yönetiminin 5G ağı için yaptığı Eisenhower göndermesi, Al Gore’un “enformasyon otoyolları” göndermesinin “küresel” boyutunu tamamen es geçtiği gibi 1956’da “ulusal otoyol sisteminin” sadece ulaşım değil, askeri amaçlı olarak projelendirilmesine benzer biçimde, 5G ağını da bir ulusal güvenlik meselesi olarak sunuyor. Elbette ulusallaştırılmış mobil iletişim ağı konusunun, bir ulusal güvenlik meselesi olarak sunulması da internet erişiminin büyük ölçüde mobil iletişim ağlarına kaydığı içinde bulunduğumuz dönemde küresel ağın parçalanması, küresel internet mimarisinin değişmesi, ulusal “intranet” adalarından oluşan bir internet ağının kurulması eğilimlerine ABD yönetiminin fikren de olsa katılması anlamına geliyor.

ÇİN'E KARŞI 5G AĞI

Trump’ın ulusal güvenlik ekibinin hazırladığı bu belge, ABD’nin üç yıl içerisinde merkezi ve ulusal çapta bir 5G ağına ihtiyacı olduğu argümanı üzerinden hareket ediyor ve altı ay içerisinde bu ağın inşa edilebilmesi için iki seçeneğin söz konusu olduğunu söylüyor. Bunlardan ilki bahse konu olan devletin finanse ettiği ve inşa ettiği, daha önce ABD tarihinde benzeri görülmemiş olan ulusallaştırılmış iletişim ağı anlamına geliyor. Bunun alternatifi ise mobil hizmet sağlayıcıların kendi 5G ağlarını inşa etmeleri olarak tanımlanıyor. İkinci seçeneğin alternatif ağın tamamlanmasını çok uzun zamana yayacağı ve çok daha maliyetli olacağı özellikle vurgulanıyor. Bu vurgudan da anlaşılacağı üzere, aslında bu plana göre ikinci seçenek gerçek bir seçenek değil: zira ABD’yi Çin’den ve diğer “kötü” aktörlerden korumak için tek bir merkezi ağ gerekiyor.

Belgeye göre:

• Büyük mobil iletişim ağlarının mülkiyetinin ve işletmesinin doğrudan devlete ait olduğu Çin, korumacılık yoluyla finanse ettiği Huawei ve ZTE gibi donanım üreticisi firmaları sayesinde küresel mobil iletişim altyapısı pazarının da yüzde 70’e yakınını kontrol ediyor.

• ABD’li firmalar ise bu alanda resmin dışında kalıyorlar. 5G ağı tam da bu nedenle zorunlu bir ihtiyaç. Ulusal altyapının üç yıl içerisinde hızla inşası, ABD’yi iletişim ağı donanımları için yeniden bir üretim üssüne dönüştürecek, ulusal standartların ortaya çıkmasını sağlayacak.

• 5G ağının donanımlarının, küresel mobil iletişim altyapısı pazarının kalan yüzde 30’u için rekabet eden Cisco gibi ABD firmaları ve Nokia, Ericsson gibi Batılı firmalardan alınması, onları küresel 5G pazarında güçlendirecek.

• Çin’in siber tehditlerine karşı yeni güvenlik standartlarına da ihtiyaç var. Örneğin, 5G ağını daha iyi bir savunma aracı kılabilmek için anonimliğe izin verilmemeli.

• ABD’nin kuracağı merkezi ve güvenli bir 5G ağı, ABD’nin müttefiki olan ülkelere de ihraç edilmeli, böylelikle Çin’in “yumuşak gücüne” bir “demokratik karşıtlık” oluşturulabilir ve gelişmekte olan ülkeler Çin’in sömürgeci emellerinden korunabilir.

• Ağın geliştirilmesi gizlilik standartlarının tamamen ortadan kaldırıldığı ve insanların verilerinin çalındığı Çin’e karşı ABD’nin “yapay zeka silahlanma yarışını” kaybetmemesini sağlayacak.

• Planın bir diğer amacı ise verimlilik ve ekonomiye katılmalarını sağlamak için kırsal alanlarda geniş bant erişimini arttırmak. Proje bütçesinin yaklaşık yüzde 25’ini kırsal alanlarda kurulacak mobil iletişim altyapısının maliyeti oluşturacak.

SOĞUK SAVAŞ TEMSİLLERİ

İlk bakışta görüldüğü üzere, Trump’ın ulusal güvenlik ekibinin hazırladığı belge, Eisenhower’ın ulaşım ve askeri amaçlı “ulusal otoyol projesi” başta olmak üzere, silahlanma yarışı, demokratik müttefiklerin, gelişmekte olan ülkelerin Çin’in sömürgeci emellerinden korunması, iletişim ağlarında kamu işletmeciliği, ulusal firmaların korunması ve özellikle kırsal gelişmenin iletişim ağları aracılığı güçlendirilmesi gibi göndermelerle Soğuk Savaş döneminin tüm hayaletlerini yeniden çağıran bir söylemi temsil ediyor.

Ekonomik, politik ve askeri olarak ciddi tepkiler alan bu belgenin açıkladığı plan bugün için rafa kalkmış olsa da, ABD’de Trump yönetiminin dünya tasarımını açığa çıkartıyor. Diğer dikkat çekici bir nokta ise, Trump yönetiminin bu planı Eisenhower döneminin “ulusal otoyol sisteminin” 21’inci yüzyıldaki karşılığı olarak görmesi yanında, tartışmalarda Trump’ın bu planı uygularsa kendi döneminde mobil iletişim endüstrisi açısından “yeni bir paradigma” yaratacağının vurgulanıyor olması. Sanırım kabul etmek gerekiyor, Trumpvari yönetimler geçmişe ve eski liderlere göndermeler, “yol” yapma metaforu ve “yeni paradigma” yaratma arzuları ile diğerlerinden farklılaşıyor.


Funda Başaran Kimdir?

1990 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği bölümünü bitirdi. 1995 yılının Eylül ayında Yüksek Lisans öğrencisi olarak başladığı Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde 1996 yılının Ocak ayında araştırma görevlisi oldu. 7 Şubat 2017 tarihinde 686 nolu KHK ile ihraç edilene dek, 21 yıl boyunca aynı fakültede sırasıyla araştırma görevlisi, yardımcı doçent, doçent ve profesör ünvanlarıyla çalıştı. Akademik çalışmaları yanında TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Ankara Şubesi'nde Yönetim Kurulu üyeliği, yine TMMOB’ye bağlı Bilgisayar Mühendisleri Odası’nın kurucu yönetim kurulu başkanlığı yaptı. Hala TMMOB Bilgisayar Mühendisleri Odası’nın Onur Kurulu üyesidir. Ayrıca Alternatif Medya Derneği ve Halkevleri Vakfı’nın Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerini yürütmektedir. İşçi Filmleri Festivali’nin başlangıcından bu yana değişik süreçlerinde gönüllü olarak yer almıştır.