YAZARLAR

Sporcu mu anne mi?

Doğum, bir insana hayat vermek ne kadar inanılmaz bir şeyse, Serena’nın sadece 5 ay sonra yeniden kortlara dönmesi de o kadar inanılmaz. Bize düşen ise Paula ve Serena’dan yola çıkıp tüm sporcu annelere bir kez daha şapka çıkarmak, büyük saygı duymak.

Bir kadın sporcu için hayat hep daha çetrefilli. Önce ayrımcılıkla, sonra cinsiyetçilikle uğraş, buna karşın yolundan dönme. Tüm dünyaya kadınların da spor yapabileceğini kanıtla. Sporda eşitlik için mücadele et. Ama aklının bir yanında da hep anne olma dürtüsü dursun. Onca zor aşamalardan geçip, belki de dünya çapında üne kavuştuğunuz spor mu yoksa başka bir dünyanın kapısını açacak olan çocuk mu? Uzaktan bile cevaplaması zor değil mi?

Ama unutmayın. Daha zoru da var. Kendilerine duyduğumuz saygıyı daha da arttırarak yollarına devam edenler. Yani zirvedeyken anne olan sonra yeniden spordaki mücadelesine devam eden. Takvimi 2007’ye geri sararsak Paula Radcliffe gibi. Doğum yaptıktan sonra Radcliffe, 2007’nin Kasım ayında dünyanın en önemli maratonlarından birinde yarışmayı da kafasına koymuştu. New York sokaklarında sadece gezmeyecek, sonuna kadar kendisini zorlayacaktı. Kariyeri, kendisini ispatlamasına gerek olmayacak kadar parlaktı aslında. 2002, 2003 ve 2005’teki Londra Maratonları, 2004’teki New York Maratonu ve 2002’deki Chicago Maratonu. Maraton, yarı maraton ve cross country dünya şampiyonluklarını ve dünya rekorlarını saymıyorum bile.

Ama o hem bir anne hem de bir sporcuydu artık. Ne evden elini çekmişti ne de yollardan. Dolayısıyla da doğumdan sadece 10 ay sonra Brooklyn Köprüsü’nden geçerken de Queens’ten yukarı tırmanırken de 5. Cadde’den Bronx’a çıkıp Central Park’ta finişe gelirken de başarabileceğinden bir an bile şüphe etmemişti. Ve başardı. Aynı bir sene sonra başaracağı gibi.

Belki de bu ilham kaynağı performansın bir yenisini 2018’de göreceğiz. Kadın tenisinin gelmiş geçmiş en önemli isimlerinden biri olan Serena Williams, benzer bir hikaye yazmak istiyor. 2017’de final için Rod Laver Arena’ya çıkarken Serana’nın karnında bebeği, karşısında kız kardeşi vardı. Ve Amerikalı oyuncu, mutlu sona ulaşmıştı. Tabii karnındaki bebeği biz sonradan öğrenmiştik. İşte o bebek 1 Eylül 2017’de Alexis Olympia Ohanian Jr. adıyla dünyaya gözlerini açtı. 36 yaşındaki oyuncu doğum için kortlara veda etmişti.

Aslında herkesin kafasında Serena’nın sporcu-annelerden biri olabileceği geliyordu. Zaten Serena’da 2018 yılında spora geri dönmek istediğini açıklamıştı. Ama yine de bu kadar çabuk olmasını sanırım kimse beklemiyordu. Müjdeyi ise Avustralya Açık Direktörü Craig Tiley verdi. Henüz konfirme edilmese de Serena Williams’ın kortlara Avustralya Açık 2018’le döneceğini belirtti Tiley.

Kariyerinde 319 hafta dünyanın 1 numarası koltuğunda oturan, 23 Grand Slam kazanarak, bu alanda sadece 24 Grand Slam kazanan Margaret Court’un gerisinde kalan Serena, yeni bir tarih yazmak istiyor. 7 kez kupayı kaldırdığı Avustralya Açık’ta eğer 2018 yılında korta çıkar ve bir kez daha şampiyonluk sevinci yaşarsa, tüm kadın sporcular için de olağanüstü bir yol açmış olacak Serena Williams. Yapabilir mi? Eğer bir kadın doğumdan sonra spora bu kadar hızlı dönüp şampiyonluk sevincini yaşayacaksa, buna adaylardan biri hatta birincisi kesinlikle Serena Williams’tır. Diyelim ki şampiyon olamadı. Ne fark eder ki? Doğum, bir insana hayat vermek ne kadar inanılmaz bir şeyse, Serena’nın sadece 5 ay sonra yeniden kortlara dönmesi de o kadar inanılmaz. Bize düşen ise Paula ve Serena’dan yola çıkıp tüm sporcu annelere bir kez daha şapka çıkarmak, büyük saygı duymak.


Onur Salman Kimdir?

Basına 2006 yılında Cumhuriyet gazetesinde stajyer olarak adım attı. İki aylık staj ve Cumhuriyet’in spor ekindeki yazılarda sonra Eurosport Türkiye’de spiker ve editör olarak çalıştı. 2009 yılında Radikal gazetesine editör olarak geçerken, Eurosport’ta da yarı zamanlı spikerlik yapmaya devam etti. Medya macerasına 2012-2016 yılında Hürriyet’te devam etti. 2016 yazından beri Gazete Duvar’da çocukluk hayalini sürdürüyor. Köken Eurosport olunca tahmin etmesi kolay. Asıl ilgi alanı ‘başka sporlar.’