YAZARLAR

Taraftar olmak ve taraftar yetiştirmek ne biliyor musunuz?

Kabul edelim ki sporcu olmak çok zor bir ‘iş.’ Ama bir iş. Yani karşılığında bir kazanç elde ettiğiniz, bu kazanç için artılarını ve eksilerini değerlendirerek girdiğiniz bir yol. Peki, ya taraftar olmak? Hem de Türkiye’de. O ne demek acaba futbolcu abilerimiz, kardeşlerimiz biliyor mu?

Türkiye Profesyonel Futbolcular Derneği, önceki gün 'Kolaydır Türkiye’de futbol' adlı bir metin paylaştı. "Türkiye'de futbol dünyası içinde her zaman tartışma konusu olan ve sürekli 'ne kadar zor olabilir ki?...' bakış açısıyla lanse edilen futbolcu olmaya dair güzel bir yazı paylaşmak istedik" cümlesiyle de bildirinin gerekçesini açıkladılar. İçinde "Bir tesis odasında saatlerini, aylarını geçirmek ve sonra hiçbir şey yaşamamışsın gibi oradan ayrılıp başka bir maceraya gitmek", "Siz pazar günleri ailelerinizle kahvaltı yaparken, maç stresini yaşamak", "Sevdiklerinizden uzakta onları birkaç ayda bir görerek senelerce yaşmak", "Çok genç yaşta hayata atılıp, bir sürü psikolojik savaş verip ayakta kalmayı becerebilmek" gibi verileri sunmuşlar. Kabul edelim ki sporcu olmak çok zor bir ‘iş.’ Ama bir iş. Yani karşılığında bir kazanç elde ettiğiniz, bu kazanç için artılarını ve eksilerini değerlendirerek girdiğiniz bir yol. Peki, ya taraftar olmak? Hem de Türkiye’de. O ne demek acaba futbolcu abilerimiz, kardeşlerimiz biliyor mu? İlla ki biliyordurlar da ben yine de Türkiye’de taraftar olmak ne demek hatırlatayım.

0 90 dakikaya bilet alabilmek için sabah 6’da kalkıp, toplu taşımada balık istifi işe gidip, zor şartlarda çalışmak demek.

Bir kömür madeninde saatlerini, günlerini, sağlığını hatta hayatını kaybetmek demek. Eğer şanslıysan ve göçük altında kalmamış, evine sağlam gidebilmişsen de bir umut gönül verdiğin renklerin kazanması için televizyon başına geçmek demek.

Yatağında uyurken panzerlerin ezip öldürdüğü çocuğunun tuttuğu takımını her gördüğünde ölmek demek.

Ailenizden, çocuğunuzdan, çocuğunuzla birlikte gittiğiniz tribünden haksız iddianamelerle bir yıl uzak bırakılmak demek.

İşini senden haksız yere alanlar, bir de seni özgürlüğünden alıkoyunca, takımından da uzak kalmak demek.

Daha çocuk yaşta sokaklarda mendil satmak, kağıt toplamak ama üstündeki formanla takımından vazgeçmemek demek.

Şampiyonluğu kutlamak için gittiğiniz statta, polis şiddetine ve gaz fişeklerine hedef olmak demek.

Geleceğini düşünmekten uyuyamadığın çocuğunun forma istediğinde, "Paramız yok alamıyoruz" dememek için onlarca ağız kokusu çekmek demek.

Sizler lüks arabalarınızda, fotoğrafı güzel hanım arkadaşlarınızla gezerken, ay sonunu nasıl getireceğiz stresini yaşamak, ama yine de bir yolunu bulup tuttuğun takımın maçını izlemek demek.

Bir makinenin başında çalışırken, gönül verdiğin renklerin kritik maçını patronuna yakalanmadan dinlemeye çalışmak demek.

İŞTE SİZİN BİR AVUÇ DEDİĞİNİZ, TEPKİ GÖSTERİNCE KÜFÜR ETTİĞİNİZ, HATTA VE HATTA FİZİKSEL ŞİDDET UYGULADIĞINIZ O ŞEYİN ASLINDA OLAN HALİ...


Onur Salman Kimdir?

Basına 2006 yılında Cumhuriyet gazetesinde stajyer olarak adım attı. İki aylık staj ve Cumhuriyet’in spor ekindeki yazılarda sonra Eurosport Türkiye’de spiker ve editör olarak çalıştı. 2009 yılında Radikal gazetesine editör olarak geçerken, Eurosport’ta da yarı zamanlı spikerlik yapmaya devam etti. Medya macerasına 2012-2016 yılında Hürriyet’te devam etti. 2016 yazından beri Gazete Duvar’da çocukluk hayalini sürdürüyor. Köken Eurosport olunca tahmin etmesi kolay. Asıl ilgi alanı ‘başka sporlar.’