YAZARLAR

'Büyük insanlık' hayret edebiliyor, hâlâ…

“Haziran 2015 seçiminden bu yana şiddetin her türüne tanık olduk, hayret duygumuzu yitirdik, en kötüsü de bu” deniyordu ya. Yitirmemişiz. İnsan kalabilmişiz. Nazım Hikmet’in dediği gibi, “Büyük insanlığın toprağında gölge yok”, “ama umudu var büyük insanlığın.”

“Dün faşist, ırkçı saldırıların en iğrencine tanıklık ettik… Valilik ‘sataşma’ diyor; bu utanmazlıktır, suça ortaklıktır. Traktör getirmişlerdi, cenazeyi mezardan çıkarıp parçalamak için! Yaşananlar bu güruhun ilk saldırısı değildi; Sivas’ın, Maraş’ın, 6-7 Eylül’ün, Dersim’in, Şeyh Said kıyamının, 1915’in tezahürüydü.” Kanımızı donduran olaya ilişkin bu açıklamayı HDP Parti Sözcüsü Osman Baydemir yaptı.

Linç girişimi sırasında aradığım HDP’lilerin hiçbiri karşılaştıkları canavarlığı tanımlayacak halde değildi. O an fark ettim. Hayret duygusunu yitirmemiş insanlarla konuşuyordum. Kötülüğün sınırsızlığına, caniliğe hayret edebiliyorlardı, hâlâ.

İçlerinden birkaçı “insanlığımdan utandım” dedi, bazıları “her türlü kötülüğü gördüğümüzü sanıyorduk ama bu hepsinden korkunçtu” dedi. Partili bir çift, şehir dışından gelmiş ve cenazeye çocuklarıyla katılmıştı. Çocuk babası tarafından apar topar cenaze alanından çıkartılırken korku içindeydi. Neden çocukla gittiniz diye soracak oldum. Onlar benden önce davranıp “Bir cenazede çocuğumuzun can güvenliğinin olmayacağı kimin aklına gelir ki!” dedi.

İşte o an içim umutla doldu.

Delirdiğimi sanmayın. Hani uzun zamandır duyuyorduk ya sıkça. “Haziran 2015 seçiminden bu yana şiddetin her türüne tanık olduk, hayret duygumuzu yitirdik, en kötüsü de bu” deniyordu ya. Yitirmemişiz. İnsan kalabilmişiz. Nazım Hikmet’in dediği gibi, “Büyük insanlığın toprağında gölge yok”, “ama umudu var büyük insanlığın.”