YAZARLAR

Türkiye ispatladı: Nükleer ve kömür pahalı

Türkiye son yarışmalar ile kömürün ve nükleerin pahalı, güneşin ve özellikle rüzgarın ucuz olduğunu ispatladı. Şimdi bu verilere dayanarak, inadı bırakıp kömür ve nükleere verilen imtiyazları, hatta pahalı ve kirli çözümleri bitirmeli.

Yıllardır dünyadan örnek vermekten sıkılmıştık. Yok İskoçya kömür santrallerini kapattı, yok Almanya o gün bütün enerjisini rüzgardan ya da güneşten elde etti, yok Şili, güneşte rekor düzeyde ucuz fiyat açıkladı. Nükleer karşıtı başka ülkelerden örnek verir, iklimcisi Almanya der, diğer taraf başka telden çalar ve hiç anlaşamazlardı. Şimdi artık bu konuda hiçbir sıkıntımız kalmadı. Geçen hafta Türkiye’de yaşanan gelişmeler ile artık kömür ve nükleerin diğerlerinden çok daha pahalı olduğu ortaya çıktı.

HAYAT HÂLÂ KÖMÜRE GÜZEL

Türkiye’de isteyen istediği kadar kömür santrali kurabiliyor. Hatta yan yana iki, belki beş hatta on santral bile kurabiliyor. Ancak yan yana iki güneş projesi çıkarsa “trafoda yer yok” denebiliyor. Hatta kömürde en az projenin yarısı kadar bedeli ithalata harcıyorsunuz, ona bile anlayış gösteriliyor. Rüzgar ve güneş projeleri için durum farklı. Hem yerli katkı tartışmaları hem de yarışma gibi özel uygulamaya sahipler. Ancak bu yarışma işini de kabul etseniz bile iş bitmiyor. Mesela Nisan 2015’de 3 bin MW’lık kapasite tahsisi için tam 42 bin MW’lık başvuru geldi. Bu kadar ilgi olunca yarışmaya karar verildi. Ancak o yarışmadan hâlâ bir haber yok.

Yani ortada sahipsiz bir rüzgar ve güneş var ve hayat, hiç hesap vermeyen, yarışmayan tesisi ithal eden, trafo kısıtlaması olmayan kömüre güzel.

HANGİSİ DAHA PAHALI?

2016 yılında “ortalama elektrik takas fiyatı” yani üreticilerin ortalama elektrik satış fiyatı 14,06 krş/kwh olarak gerçekleşti. 2016 yılı ortalama kuru ile buna 5 sent diyelim. Hatırlarsınız Ruslar ile Akkuyu Anlaşması'nda verilen alım garantisi 12.35 sent/kwh idi. Yani 2,5 katı gibi bir şey. Demek ki nükleer çok pahalı imiş.

Türkiye 3 bin MW’a yakın rödovans yoluyla elektrik üretim ihaleleri yaptı. Bu ihalelerin bedelini hiç açıklamadı. Sonra "rödovans yerine özelleştirme modelini kullanacağım" dedi. Çayırhan B için yapılan böylesi ihaleden devlet milyonlarca ton karbondioksit ve kül salacak proje için şirkete tam 6,04 sent/kwh para ödemeyi kabul etti. Demek ki yeni kömür santralleri de pahalı imiş.

Ardından geçen yıl Haziran ayında Elektrik Piyasası Kanunu’nda yapılan değişiklik ile "yerli kömür zarar ediyor" dedi ve çoğu linyit yakan santrallere 18,5 krş ödeyeceği yeni bir uygulamaya geçti. Yani eski ama maliyetini çıkartan bu santrallere bile çok pahalı ki 2016 ortalamasından 4,5 krş daha fazla ödemenin yolunu açtı. Demek ki çalışan kömür santrallerinin elektriği de pahalı imiş.

Çok açık ki bugün nükleer, kömür ve yerli kömür yanına yaklaşılmayacak kadar pahalı yakıtlar. Türkiye’deki fiyatlar bunun açık ispatı.

. .

RÜZGARDA ÜSTÜNE PARA VERİYORLAR!

Kömürde herkesin istediği yere santral yapabildiği ülkemizde geçen hafta önemli bir rüzgar yarışması oldu. Devlet belli kentlerde belli kapasiteler için yarışma düzenledi.

Bir firmanın Bilecik-Eskişehir-Kütahya bölgesinde 50 MW’lık bir santral kurmak için devlete teklifi -1,03 sent oldu. Yani kömürde her 1 kwh üretim için ortalama fiyat 5 sent dersek, devlet Çayırhan’da her 1 kwh elektrik için üreticiye 6,04 sent verecek dersek, burada üretici devletten para istemiyor, üstüne para vermeyi teklif etti. Hatta Kırklareli’nde 70 MW’lık santral ihalesini kazanan firma devlete üstüne 1,61 sent vermeyi teklif ederek rekor kırdı. Yarışmada en düşük fiyat -1,61 sent çıkarken, ortalama fiyat yaklaşık 3,3 sent olarak çıktı.

TÜKETİCİYE YANSIMAYACAK!

Rüzgar bu fiyatı veriyorsa haliyle elektrik fiyatlarının düşmesi beklenir. Gerçi ağırlığı az bile olsa bu pek imkanlı görülmüyor. Çünkü üstüne para veren rüzgarcının parası muhtemelen kömür santrallerinin pahalı elektriğine gidecek. Ancak unutulmasın ki Türkiye’nin kömüre verdiği destekler azalsa, bu ciddi bir maliyet düşüşü anlamına gelebilir. Ancak 14 krş’luk elektriği vergileri ile birlikte bize 42 krş olarak ödetmeye devam etmek daha pratik gibi görünüyor.

EKSİ FİYAT NE DEMEK?

Eksi fiyat, yatırımcının kendi müşterisine sattığı elektrik ile üretim maliyeti arasındaki farkın bir kısmını devlete ödeyebilmesi ile mümkün oluyor. Türkiye’de bir dizi alıcı olduğu için hepsinde farklı şekillerde açıklanabilir. Ancak üretim maliyeti ve devlete yapılan bu ödemenin toplamının müşteriye satılan fiyattan hâlâ ucuz olduğu anlamına geldiğini söylemek en basit açıklama olacaktır.

UCUZ RÜZGAR İYİ BİR ŞEY Mİ?

Ekonomisini karbonsuzlaştıran, fosil yakıtları desteklemekten vazgeçen ülkeler için bu çok iyi bir şey. Ancak farklı bir motivasyonu olan Türkiye için bunun iyi olduğunu söylemek güç. Bu maliyet avantajını Türkiye’nin yüksek kömür ve nükleer maliyetlerini finanse etme durumu olası. Yani iklim dostu ve ucuz rüzgar belki de kömür ve nükleeri finanse ederek kötü bir işe soyunacak.

Türkiye son yarışmalar ile kömürün ve nükleerin pahalı, güneşin ve özellikle rüzgarın ucuz olduğunu ispatladı. Şimdi bu verilere dayanarak, inadı bırakıp kömür ve nükleere verilen imtiyazları, hatta pahalı ve kirli çözümleri bitirmeli.


Önder Algedik Kimdir?

Proje yöneticisi, enerji ve iklim uzmanı. Çeşitli sektörlerde proje yöneticiliği yaptıktan sonra son yıllarda iklim değişikliği ve enerji alanında uzman olarak çalışmaktadır. İklim, Enerji, Çevre Sorunları Araştırma Derneği başkanı olup 350ankara.org iklim aktivist grubunun kurucularındandır. Raporlarına ve arşivine http://www.onderalgedik.com/ adresinden ulaşılabilir.