YAZARLAR

Akman’ın, Gece Gölgenin Rahatına Bak şarkısı çalıntı mı?

Çağatay Akman, şarkının YouTube’dan kaldırılması üzerine üçüncü kez davet edildiği ve beş gün önce yayınlanan Duymayan Kalmasın adlı TV programında Anna RF’nin kaydını aynen kullandığını kabul etti. Fakat bununla beraber Anna RF’nin de Jump şarkısını, Mehmet Ali Sezer’in bestelediği ve Güllü’nün söylediği “Her şeyim oldun” adlı şarkıdan “çaldığını” söyledi. Çağatay, aynı programda “Ben bizim olanı tekrar Türkiye’ye getirdim diye hırsız oldum” diye bir cümle sarf etti. Çağatay’ın bu iddiasının yanlış olduğunu belirtmekte fayda var.

Bu yazıya, fikri mülkiyet haklarının, müzik üretimini, icrasını ve paylaşımını sınırlandırmasının sorunlu olduğunu belirterek başlamak yerinde olacaktır. Özellikle de müzik gibi; belirli kalıplar, tekrarlar ve gelenek üzerine inşa edilen bir sanat dalının, telif hakları yüzünden sınırlandırılması akıllara ziyan bir uygulamadır. Çünkü, sanatın ve müziğin özünde remiks mefhumu, yani eldeki malzemeleri yeniden birbirine karıştırmak ve/veya bu malzemeleri yeniden düzenlemek vardır. İşte müziğe içkin bu yaratım süreçlerinin önüne koyulan bütün engeller, aslında “insanlık durumunun” vazgeçilmez unsurlarından birisi olan müziğin ve dolayısıyla da insanın kendini gerçekleştirmesinin önüne koyulmuş demektir.

Benim de hâlâ keyifle dinlediğim, “Gece Gölgenin Rahatına Bak” adlı şarkı, Anna RF’nin şikayeti üzerine, altı gün önce YouTube tarafından telif ihlali nedeniyle kaldırıldı. Bu şarkıyı daha ilk kez duyduğumda bu ezginin Anna RF’ye ait olduğunu fark etmiştim. Önce biraz huzursuzlanmış olsam da klibin sonunda bestecinin isminin yazıldığını görünce rahatlamıştım. Zira genç şarkıcı Çağatay şarkının sonunda bu şarkının müziğinin Anna RF’ye ait olduğunu yazmayı “unutmamıştı”! (Yazmayı unutmadığına göre şarkının telifiyle ilgili sorunları da çözmüş olmalıydı diye düşünmüştüm. Yanılmışım.)

Bu durumun bende yarattığı huzursuzluğun sebebi ise, çok bilindik ve sevilen bazı şarkıların aslında çalıntı olduklarını öğrendiğimde yaşadığım hayal kırıklığıdır diyebilirim. Farklı bir dilde söylenen bir şarkının bestecisinin (ya da şarkının sahibi olan halkın) haberi ve dahi rızası olmadan, bir başka dile devşirilmesinin, önemli bir etik ve ahlaki problem olduğunu belirtmek gerekir.

İzinsiz devşirme meselesini, özellikle de emperyal, asimile edici ve sindirici bir kültür örneği üzerinden düşünürsek, bu “iç etme” halinin bir nevi yumuşak talan olduğunu ve somut olmayan kültürel varlıkların kolonileştirilmesi anlamına geldiğini söyleyebiliriz. Meseleye insani deneyim açısından baktığımızda ise, bir müzisyenin, kendisini temsil etme kapasitesi olmayan bir başka müzisyenin emeği üzerinden, haksız maddi ve manevi kazanç sağlaması problemlidir diyebiliriz.

"BİZİM OLANI TEKRAR TÜRKİYE'YE GETİRDİM DİYE HIRSIZ OLDUM"

Çağatay Akman’a geri dönecek olursak! Genç şarkıcının, 12 Aralık 2016 tarihinde yayınlanan klibi, altı aylık kısacık yayın ömründe sadece YouTube’da 250 milyon defa izlendi! (Çağatay Akman, Duymayan Kalmasın adlı programda kopya paylaşımlarla beraber YouTube izlenme rakamının neredeyse 300 milyon’a ulaştığını söylüyor.)

Çağatay, şarkının YouTube’dan kaldırılması üzerine üçüncü kez davet edildiği ve beş gün önce yayınlanan Duymayan Kalmasın adlı TV programında Anna RF’nin kaydını aynen kullandığını kabul etti. (İşin ilginç yanı Çağatay’ın, aynı programa ilk defa konuk olduğu geçtiğimiz Şubat ayında, bu şarkıyı başka bir şarkıya benzettiğini söyleyen Seren Serengil’in “neye benziyor bu şarkı” sorusuna, “şarkının hiçbir şarkıya benzemediği” yanıtını vermiş olması.) Fakat bununla beraber Anna RF’nin de Jump şarkısını, Mehmet Ali Sezer’in bestelediği ve Güllü’nün söylediği “Her şeyim oldun” adlı şarkıdan “çaldığını” söyledi. Çağatay Akman, aynı programda “Ben bizim olanı tekrar Türkiye’ye getirdim diye hırsız oldum” diye bir cümle sarf etti. Çağatay’ın bu iddiasının yanlış olduğunu belirtmekte fayda var.

Öncelikle bu şarkıda iki temel hakla ilgili ihtilaf olduğunu belirtmek gerekir. Dolayısıyla da, bu şarkının telif hakları sorunu muhtemelen iki ayrı davanın konusu olacaktır. Bu haklar yayım (besteci) hakkı ve yapım/kayıt (yorumcu) haklarıdır. Çağatay Akman, Anna RF’nin kaydını herhangi bir izin almadan ve telif ücreti ödemeden aynen kullandığı için hatalıdır. Bu mesele Anna RF tarafından mahkemeye taşındığı takdirde Çağatay Akman çok büyük ihtimalle davayı kaybedecektir.

İkinci mesele, yani Anna RF’nin intihal yaptığı iddiası da, başka bir davanın konusudur. Bu davada ise bilirkişinin Anna RF’nin bu eserde, Mehmet Ali Sezer’den intihal yapıp yapmadığına karar vermesi gerekecektir. Bu ikinci davanın sonucu, Çağatay Akman’ın, Anna RF’nin kayıt haklarını ihlal ettiği gerçeğini hiçbir şekilde değiştirmez!

Anna RF’nin bu şarkıda, Mehmet Ali Sezer’den intihal yapıp yapmadığını belirleyecek davanını iki sonucu olabilir:

1. Anna RF intihal yapmıştır

2. Anna RF intihal yapmamıştır.

Eğer bu davadan birinci sonuç çıkarsa, bu durumda Anna RF, besteci Mehmet Ali Sezer’e tazminat ödemek zorunda kalır.

Eğer bu davadan ikinci sonuç çıkarsa, o zaman Çağatay Akman’ın, yukarıda belirttiğim kayıt hakları ihlalinin yanı sıra besteci haklarını da ihlal ettiği sonucu çıkar. Böyle bir durumda da Akman, bu ihlali için ayrıca ceza alır.

Peki, Çağatay başına bunların gelmemesi için ne yapmalıydı?

Evvela, izinsiz kullandığı Anna RF kaydı yerine, halihazırda telifini ödediğini söylediği Her şeyim oldun şarkısının nakaratını yeniden stüdyoda kaydettirebilirdi. İkinci olarak, Anna RF’nin şarkısından aynen kopyaladığı kısmı, sıradan bir dinleyicinin tanıyamayacağı bir şekle sokabilirdi. Son olarak da Gece Gölgenin Rahatına Bak şarkısında yaptığı gibi, Anna RF’nin kaydını aynen kullanmak istiyor idiyse de bunun için Anna RF’den izin alması gerekirdi.

ANNA RF İNTİHAL YAPMIŞ MI?

Peki Anna RF, Jump şarkısında intihal yaptı mı? Bu soruya cevap verebilmek için, her iki şarkının notasını karşılaştırmak işimizi kolaylaştıracaktır.

nota-ic .

Analizimizi kolayaştırmak için bu grafikte iki değişiklik yapalım.

İlk iş olarak Jump’taki sekizlik notaların bağ çizgilerini, Her şeyim oldun şarkısındaki gibi bağlayalım. Ardından da notada yer alan “benzer nota” öbeklerini yeşile, “farklı nota” öbeklerini de kırmızıya boyayalım. Sonuçta ortaya şöyle bir grafik çıkacak:

. .

Öncelikle, iki nakaratın da birbirine epeyce benzediğini söylemek lazım, fakat yine de webtekno‘nun analizinde iddia ettiği gibi bu melodiler birbirinin “yüzde yüz aynısıdır” demek mümkün değil! Bir müzisyen olarak melodileri dinlediğimde, bu iki ezgide bazı şeylerin tam olarak benzeşmediğini hissediyorum. Bunu anlamak için iki ezgi arasındaki farklılıklara bir göz atalım.

Bu benzeşmeme hissinin sebebi tempo değişikliği olamaz, zira melodilerin notası yazıldıktan sonra, iki melodi aynı tempoda çalındığında bile bu farklılık hissediliyor. Peki o zaman nedir bu farklılıklar? Birincisi, Her şeyim oldun’un nakaratı 8 ölçüden oluşuyor, buna karşın Anna RF’nin şarkısı sadece 4 ölçülük bir nakarattan ibaret. İkinci olarak Anna RF’nin ezgisi güçlü vuruşta başlarken, diğer şarkı bir es’le dolayısıyla da zayıf vuruşta başlıyor. Böyle olunca da Jump’ın daha neşeli ve coşkulu hissine karşılık, arabesk türündeki Her şeyim oldun daha karanlık ve içe dönük bir hissiyat veriyor.

Anna RF hem kişisel mesajlaşmamızda hem de sonrasında YouTube’da yayınladığı videoda “Her Şeyim Oldun” şarkısını daha önceden hiç duymadığını belirtti. Eğer bu şarkıyı dinleyip etkilenmişlerse bile, kati olmamakla beraber kişisel görüşüm Anna RF’nin melodiyi elinden geldiğince değiştirmiş olduğu yönünde. Grup ayrıca bu melodiyi nakarat olarak kullanmış olsa da, bu ezgiyi farklı bölümlerden oluşan bir kompozisyonun içerisine yerleştirmiş. Bir nevi ostinato gibi kullandıkları bu melodinin üstüne ayrıca, farklı bir vokal melodisi de yazan Anna RF, bu melodinin müzikal fonksiyonunu da değiştirmeyi ihmal etmemiş.

Anna RF, eğer ki Güllü’nün şarkısını daha önceden dinlemediyse, o zaman bu ilginç olay bize, farklı müzisyenlerin nisbeten basit, güzel ve bir diğerine benzeyen melodileri birbirlerinden kilometrelerce uzakta dahi bulabildiklerini gösteriyor.

AKMAN'IN ÇEŞİTLİ İDDİALARI İÇİN BİR SSS (SIKÇA SORULAN SORULAR):  

“Bu çalıntı değil çünkü telif hakkını ödedim”

Yanlış. Yukarıda anlattığım gibi, bu meseleyi ilgilendiren telif hakları iki türlü, birisini ödemiş olsa bile Anna RF’nin kayıt haklarını ödememiş! Ki zaten Çağatay Akman kayıt haklarının Anna RF’de olduğunu zaten kendi ağzıyla söylüyor.

“Klipte müziğin Anna RF’ye ait olduğunu yazdım”

Başta yazmış olsa da, klip yayınlandıktan neden sonra, bu şarkının bestesinin Anna RF’ye ait olduğu bilgisi klipten çıkartılmış. Bunun neden yapıldığını ise bilmiyoruz.

“Anna RF’in recording (kayıt) haklarını kullandım”

Bu haklar adı üzerinde: “Anna RF’nin kayıt hakları” ve Anna RF’den başkası bu hakları herhangi bir izin almadan ve ücret ödemeden kullanamaz !

“Ben bizim olanı tekrar Türkiye’ye getirdim diye hırsız oldum”

Yanlış! Sevgili Çağatay, “bizim” olan melodiyi getirdin diye değil, izin almadan başkasına ait bir kaydı kullandı diye telif haklarını ihlal etmiş oldun.

“İsraillilere telif ödememe gerek yok, adamlar çalmış. Malın sahibi olmayan kişiye neden para ödeyim”

Yanlış. Yukarıda da belirttiğim gibi öncelikle adamların çaldığı yönünde bir mahkeme kararı olmadan kimse bu kararı veremez. İkincisi kayıt hakları eser haklarından bağımsızdır ve bu “malın sahibi” de Anna RF’dir. Çağatay’ın bunun için öncelikle izin alması ve dolayısyla para ödemesi gerekir. Mesela Türkiye’den çalınan bir tabloyu sergilendiği bir müzeden kafanıza göre alıp getiremezsiniz. Bunun için izlenmesi gereken prosedürler vardır.

“Telifi Anna RF atmadı. Sahte hesaplar yaptı”

Yanlış! Anna RF’nin telif şikayetinde bulunduğunu hem aşağıdaki YouTube sayfası söylüyor hem de Anna RF çeşitli mecralardan telif ihlali şikayetini kendilerinin yaptığını belirtiyor.

. .

“Benim Kültür Bakanlığı'ndan onaylanmış şeyim var!”

Herhangi bir müzisyenin elinden, Anna RF’nin kayıt haklarını ihlal etme hakkının olduğunu gösteren herhangi bir Kültür Bakanlığı belgesi, teknik olarak olamaz.

“Hepsi aynı nota” (Anna RF – Jump ve Her şeyim oldun şarkıları üstüne)

Hayır hepsi aynı nota değil. Arada Anna RF’nin ezgiyi olduğu gibi hüplettiğini söylememize engel olacak temel bazı farklılıklar var.

“Sadece Güllü’nün parçasının bpm’sini [temposunu] yükseltmişler, aynen kullanmışlar”

Hayır bu da doğru değil, iki şarkı arasında başka farklılıklar da var. Şarkıların notasını yukarıda bulabilirsiniz.


Mustafa Avcı Kimdir?

Altınbaş Üniversitesi, Sosyal Bilimler Bölümü'nde öğretim üyesi, 2005 yılında Boğaziçi Üniversitesi İktisat Bölümünü bitirdi. 2009 yılında İTÜ Müzik İleri Araştırmalar Merkezi (MİAM) Müzik bölümünden Yüksek Lisans derecesini aldı. Akademik çalışmalarını sürdürmek için 2007 yılında girdiği New York University Müzik bölümünden, 2015 yılında doktora derecesiyle mezun oldu. Etnomüzikolog ve kültür tarihçisi, besteci. Az biraz da lavta ve bağlama tıngırdatır.