YAZARLAR

Zeytinlik gitti; sıra mera ve kıyılarda

Komisyon ilk gün konuşmalarda 10 defa inşaat sektörüne dem vurdu. İkinci gün ise bu ikiye katlandı. Zeytinliğin tanımı ile ilgili madde tasarıdan çıktı. Bu haber hızla “zeytinlikler kurtuldu” diye verildi. Aslında bu haber siyasetçiler kurtulsun ve rahatlasın diye yapılmış gibiydi. Çünkü 1 saat sonra zeytincilik kanununu delen Madde 4, küçük bir değişiklik ile geçti.

Hepiniz zeytinlikler kurtuldu haberini gördünüz değil mi? Ama zeytinlikler tam tersine battı. Zeytinlik tanımını daraltan "Madde 2" tasarıdan çıkınca ortalığa haberi yaydılar. Ama siz kutlarken/sevinirken “alternatif alan bulunamadı” diyerek zeytinliğe tesis kurabileceğiniz "Madde 4"ü geçirdiler. Yani koruyan kanunu deldiler, zeytinlikleri öldürdüler. Bu aslında işin bir parçası idi. Kamuoyu son 48 saatte olayı fark etmiş, hatta işin inşaat boyutu olduğunu öğrenmişti.

736’ya yakın odaya, borsaya, kuruluşa, OSB’ye, üretici birliklerine gönderilen taslak üstüne bir yıl çalışıldı. Ama halkın hiç haberi olmadı. Kim verecekti haberi? Kim örgütleyecekti? Her şey son 48 saatte oldu, çok da güzel oldu. Çağrı üstüne çağrı çıktı, komisyon toplanmadan Türkiye tasarının mera, kıyı ve zeytinliklere sanayi, eski sanayi bölgelerine ise yeni inşaat işini öğrendi. Çağrılar neticesinde tasarıyı görüşecek komisyon üyelerini tek tek telefonla arayanlar, komisyon başkanına ulaşmaya çalışanlar, danışmanlardan söz alanlar derken iş büyüdü. En sonunda komisyon başkanı "faks ya da mail olarak da iletin" diyerek talebi soğutmak durumunda kaldı, hatta “inşallah iyi haber alacağız” demek durumunda kaldı.

Tasarıya dair TBMM ablukaya alınmıştı. Hatta 1-2 zeytincilik örgütü de komisyona katılabilmişti. Ama o kadardı. Son dakikada katılan birkaç zeytincilik örgütü herkesi nasıl kurtarsın ki? Tasarı görüşülürken halkı temsil edecek, halkın fikirlerini oraya taşıyacak kimse yoktu. Hiçbir parti, tasarıyı, bizim gördüğümüz bütünlükte görmedi.

Komisyon ilk gün konuşmalarda 10 defa inşaat sektörüne dem vurdu. İkinci gün ise bu ikiye katlandı. Zeytinliğin tanımı ile ilgili madde tasarıdan çıktı. Bu haber hızla “zeytinlikler kurtuldu” diye verildi. Aslında bu haber siyasetçiler kurtulsun ve rahatlasın diye yapılmış gibiydi. Çünkü 1 saat sonra zeytincilik kanununu delen Madde 4, küçük bir değişiklik ile geçti.

Şimdi geriye kıyıları koruyan kanunu delecek Madde 26, meraları koruyan kanunu delecek Madde 30 var. Bu iki madde de komisyondan geçerse Madde 49’da gayrimenkul yatırım ortaklığı maddesi geçecek ve geriye kalan muafiyet ve destekler ile inşaat sektörü coşacak.

Çok kızmayın. Hele hiç küsmeyin. Küserseniz o 2. Madde genel kurulda geri gelir. Kızıyorsanız kızgınlığınızı iletin. Meclis orada, telefonlar ve mailer ortada. Bir zeytine sahip çıkacak 1 vekil yoksa meranız da kıyınız da gider.

Yüzlerce işveren örgütü bu kanunu 1 yılda pişirdi ve şimdi 2 günde birileri karşı çıkınca 1 maddede fire verdiler. Demek ki yarışa eşit başlasak o kanun geçmeyecek. Demek ki siz de politika yapmaya şimdi karar verseniz akşama bu kanun komple geçmeyecek.

Politika boşluk tanımaz, izlemeyin 1 yıllık boşluğu şimdi doldurun.

Meraklısına not: TBMM’de oydan daha güçlü bir araç var ise o da örgütleyen vekildir. Geçen yıl 6745 sayılı kanun komisyondan geçtikten sonra 10 maddesi genel kurul öncesi çıkartılabildi.


Önder Algedik Kimdir?

Proje yöneticisi, enerji ve iklim uzmanı. Çeşitli sektörlerde proje yöneticiliği yaptıktan sonra son yıllarda iklim değişikliği ve enerji alanında uzman olarak çalışmaktadır. İklim, Enerji, Çevre Sorunları Araştırma Derneği başkanı olup 350ankara.org iklim aktivist grubunun kurucularındandır. Raporlarına ve arşivine http://www.onderalgedik.com/ adresinden ulaşılabilir.