YAZARLAR

O kadar köprü parası yanında Avrasya Tüneli kapalı olsa ne olur?

10’a yakın tünel ve köprü geçiş yatırımlarını bizler finanse ediyoruz. İşletme döneminde şirketlerin kârını da finanse ediyoruz. Birinci köprü yatırımı için kaç köprü parası kazandırdığımız ortada iken Avrasya Tüneli’nin iki günlük geçiş parasının lafı mı olur?

Geçen hafta günlük 68 bin 500 araç geçiş garantili Avrasya Tüneli iki gün boyunca Evet mitingleri için kapatıldı. Bir dizi köprü-tünel geçiş paralarına bir de seçim için geçişe kapatılan Avrasya Tüneli de eklendi. Akla tabii ki bunu kimin ödeyeceği sorusu geldi.

Diğer yandan, yine geçen hafta ilk iki köprüden üçüncü köprü gibi iki yönlü geçiş ücreti alınacağı haberi basında yer aldı. Ardından Osmangazi Köprüsü'nden daha fazla araç geçmesi için körfezden dolaşan araçlara engel çıkartılacağı haberi düştü. Düşünsenize, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne her iki yönde geçerken para öderken, birinci ve ikinci köprüde sadece bir tarafa geçerken para ödenecek. Bu politikacılar için tam bir adaletsizlik. Benzer şekilde, o kadar para verip Osmangazi Köprüsü'nü geçmek yerine, ücretsiz olarak körfezi dolaşması politikacıların kabul edebileceği bir durum değil.

KÖPRÜLERE YÜZDE 48 ZAM

Üçüncü köprüden her geçişte bir araba 12,2 TL öderken, üstüne bir de otoyol geçiş ücreti öderken, diğer köprülerden sadece tek yönde 4,24 TL ödenmesi pek hoş değil. Bu nedenle yılbaşında iki köprünün geçişine tam yüzde 48 zam yapıldı. Zamdan sonra 7 TL’ye çıkan geçiş ücreti halk için pahalı olsa bile olsa üçüncü köprüye göre çok ucuz kalıyor.

BORÇ 4,8'DEN 8,6 MİLYAR TL'YE ÇIKTI BİLE!

Üçüncü köprünün aralarında Garanti Bankası, Halk Bankası, İş Bankası, Vakıflar Bankası, Ziraat Bankası, Yapı ve Kredi Bankası'nın da olduğu 7 bankadan alınan 2,3 milyar dolar kredinin ödemesi var. Kredi sözleşmesinin imzalandığı Mayıs 2014’de 4,8 milyar TL olan borç, döviz artışı ile şimdiden 8,6 Milyar TL oldu bile. Şimdi düşünün, hepimizin maaşlarının ödendiği bu Türk bankaları hesaplarımızda duran paraları teminat gösterip köprüye kredi veriyorlar. Krediyi alan şirket ise bu para ile yatırımı yapıyor. Sonra da devlet garanti veriyor ve bu garanti ile şirket aldığı para ile kredisini ödüyor. Resimde bir tek biz yokuz ama her şeyi biz yapıyoruz.

Bu durumda bizim 4,8 milyar TL değil, 8,6 milyar TL’yi ödememiz gerekiyor. Ya da devletin bizden 4,8 değil, 8,8 milyar TL alması gerekiyor. Tabii ödememiz kredi borcu ile bitmiyor, devamında şirketin kârı da var.

BİRİNCİ VE İKİNCİ KÖPRÜ DAHA UCUZ

1973’te açılan ilk köprü 21,78 milyon dolara yapılmıştı. Enflasyonu dikkate aldığımızda bugün için 140 milyon dolarlık bir bedel karşımıza çıkıyor. İkinci köprü ise 1986’da inşaata başlandığında ihaleyi alan firma 125 milyon dolar teklif etmişti. Bugünün 290 milyon doları diyebileceğimiz bu bedel o günün Türkiye’si için çok büyük bir para idi.

Üçüncü Köprü otoyolları ile birlikte 3,5 milyar dolarlık bir proje bedeline sahip. Tamam biz hesabı kabaca yaptık ama 113 kilometrelik bağlantı yolu eklenince üçüncü köprünün diğerlerinin 15 hatta 25 katı pahalı olması biraz garip. Acaba o kadar zamanda çimentoya çok mu zam geldi? Yoksa çok kârlı ama kâr az gözüksün diye maliyet mi şişirildi? Kredinin bir kısmını inşaat bitmeden arttırmış bile olabilirler. Tabii bunları bilemediğimiz için akıl yürütmekle sınırlı kalıyoruz.

27 YILDA 2 KÖPRÜDEN 6 KÖPRÜ PARASI!

Geçmiş seçimlerde partiler geçiş ücreti indirimi sözü verir, sonrasında da unuturlardı. Unutmaları çok normal. 2001 yılında Karayolları Genel Müdürlüğü raporlarına dayanılarak köprülerin ne kadar kârlı olduğu ortaya konan bir haberde, 2 köprüden 6 köprü parası kazanıldığını ortaya koydu. Yani 2000 yılına kadarki dönemde 27 yılda birinci köprü ve 12 yılda ikinci köprü toplamda 6 tane yeni köprü parası kazandırmıştı. Bu kadar bol para ortada iken bütün siyasetçiler sözlerini unutmakta sıkıntı görmüyorlardı.

Bu haberden 16 yıl geçti. Köprü sayısı ikiden üçe çıktı. Yetmedi boğaz tüp geçidi listeye eklendi. Yetmedi İzmit’e bir köprü yapıldı, Çanakkale’ye bir tanesi daha yapılması için ihalesi oldu. Bu köprülerin de eklenmesi ile şimdiye kadar 12 belki 15 köprü parası çıkarttık.

 VE BAKANDAN RAHATLATAN AÇIKLAMA

Birinci ve ikinci köprüde iki yönlü fiyatlandırma ve İzmit Körfezi'nin dolaşılmayıp köprüden geçilmesi iddiası neyse ki doğru değilmiş. Cuma günü yaptığı açıklamada Ulaştırma Bakanı Arslan, "Şu anda ne Boğaz köprülerini çift taraflı ücretlendirme ne de büyük araçlara Osman Gazi Köprüsü'nü zorunlu kılma gibi bir çalışmamız var. Her iki konuda da mevcut uygulama devam edecek" dedi.

Rahatladık mı? Pek değil. Zaten 10’a yakın tünel ve köprü geçiş yatırımlarını bizler finanse ediyoruz. İşletme döneminde de şirketlerin kârını da finanse ediyoruz. Birinci köprü yatırımı için kaç köprü parası kazandırdığımız ortada iken Avrasya Tüneli’nin iki günlük geçiş parasının lafı mı olur?


Önder Algedik Kimdir?

Proje yöneticisi, enerji ve iklim uzmanı. Çeşitli sektörlerde proje yöneticiliği yaptıktan sonra son yıllarda iklim değişikliği ve enerji alanında uzman olarak çalışmaktadır. İklim, Enerji, Çevre Sorunları Araştırma Derneği başkanı olup 350ankara.org iklim aktivist grubunun kurucularındandır. Raporlarına ve arşivine http://www.onderalgedik.com/ adresinden ulaşılabilir.